Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Baba Yusuf Sivrihisari hakkında bilgi
Baba Yusuf Sivrihisari hayatı
Baba Yusuf Sivrihisari Anadolu velîlerinden Doğum târihi muhakkak değildir İzmir'in Seferihisar da denilen Sivrihisar kasabasında doğdu 1511 (H917) senesinde vefât etti Evliyânın meşhûrlarından Hâcı Bayrâmı Velî tarîkatına mensûb ve bu yolda yetişmiş, edeb ve ağırbaşlılık ehli bir zât idi Dînin emirlerine adaptasyon husûsunda çok özenli davranırdı İnsanlara vâz ve nasîhat ederdiİnsanlara vâz ve nasîhat edip, saâdete kavuşmaları için çok hizmetler yapan Baba Yûsuf Sivrihisârî, Yavuz Sultan Selîm Hanın pâdişâhlığının birincil sıralarında vefât etti Kabri, Eyyûb Sultan hazretlerinin türbesi çevresindedir
2Beyazıt ve Baba Yusuf Sivrihisari
İkinci Bâyezîd Han, Baba Yûsuf Sivrihisârî'yi çok sever, sohbetinde bulunurdu O da Sultanı çok severdi Baba ve oğulluk sözleşmesi yapmışlardı Bir sohbetlerinde pâdişâh ona; Hacca gideceğin süre mutlaka bana gel görüşelimdemişti Bundan sonra Baba Yûsuf memleketine dönüp, orada bir müddet kaldı Memleketinde iken rüyâsında Kâbe'de Haceri esved yanında manzûm bir kitap yazması işâret edildi O zamana değin hiç şiir yazmamıştı Bu rüyâdan sonradan şiir yazma kâbiliyeti hâsıl oldu Daha Sonra hacca gitmek üzere hazırlanıp, Pâdişâh İkinci Bâyezîd Hanı bakmak üzere İstanbul'a gitti Pâdişâh ona bir mikdâr altın verip; Bunlar helâldir Kendi elimle kazandım Bu altınları Resûli ekrem sallallahü aleyhi ve sellemin türbei mutahherasının kandillerine harcarsın Mübârek türbesinin yanına dersin ama: Yâ Resûlallah! Ümmetinin koruyucusu, günahkâr kul Bâyezîd sana selâm söyledi ve bu helâl altınları türbenin kandillerine yağ edinmek için yolladıde Sonradan; Bu hediyenin kabûlü için yalvar, senin vâsıtanla kabûl olacağını ümid ediyorumdedi O da bu isteğini yerine getirmek üzere altınları alıp, vedâlaştı ve yola çıktı
Baba Yûsuf hazretleri, Mekke'ye varıp, hac ibâdetini yaptıktan daha sonra, bir sene orada kaldı Rüyâsında Haceri esved yanında yazması emredilen manzûm kitabı yazdı Fazla hoş ve büyük bir kitâb oldu Allahü teâlâ ona, orada daha önce hatırından geçirmediği mârifet kapılarını açtı ve bunları yazdığı kitapta topladı
Bir yıl daha sonra da Mekke'den Medîne'ye gitti Medînei münevvereye varınca, bir yün elbise giydi Ellerini tutsak gibi arkadan bağlattı Yere yatıp yüzü koyun sürünerek ve şefâat dileyerek Resûlullah efendimizin mübârek türbesine yaklaştı Türbenin kubbesi açık havada kıymetli bir asâ vardı Türbedâr onu özenle korurdu Resûlullah efendimiz rüyâda Baba Yûsuf'a bu asâyı almasını, üç parça edip, bir parçasını Bursa'da Seyyid Emîr Sultan türbesine, bir parçasını Hâcı Bayrâmı Velî'nin türbesine, bir parçasını da bir başka zâtın (üçüncü zâtın ismi, bu hâdiseyi nakleden kadar hatırlanamamıştır) türbesine koymasını emir buyurmuştur Bu dikte üzerine asâyı edinmek istediğinde, türbedâr mâni elde etmek istemiş, fakat Peygamber efendimiz türbedâra vermesini işâret buyurunca, asâyı vermiştir Baba Yûsuf hazretleri, İkinci Bâyezîd'in isteğini açlık ettiği gibi yerine getirip, asâyı da alarak İstanbul'a döndü ve asâ husûsunda buyrulan emri tıpkı yerine getirdi *
Baba Yusuf Sivrihisari hayatı
Baba Yusuf Sivrihisari Anadolu velîlerinden Doğum târihi muhakkak değildir İzmir'in Seferihisar da denilen Sivrihisar kasabasında doğdu 1511 (H917) senesinde vefât etti Evliyânın meşhûrlarından Hâcı Bayrâmı Velî tarîkatına mensûb ve bu yolda yetişmiş, edeb ve ağırbaşlılık ehli bir zât idi Dînin emirlerine adaptasyon husûsunda çok özenli davranırdı İnsanlara vâz ve nasîhat ederdiİnsanlara vâz ve nasîhat edip, saâdete kavuşmaları için çok hizmetler yapan Baba Yûsuf Sivrihisârî, Yavuz Sultan Selîm Hanın pâdişâhlığının birincil sıralarında vefât etti Kabri, Eyyûb Sultan hazretlerinin türbesi çevresindedir
2Beyazıt ve Baba Yusuf Sivrihisari
İkinci Bâyezîd Han, Baba Yûsuf Sivrihisârî'yi çok sever, sohbetinde bulunurdu O da Sultanı çok severdi Baba ve oğulluk sözleşmesi yapmışlardı Bir sohbetlerinde pâdişâh ona; Hacca gideceğin süre mutlaka bana gel görüşelimdemişti Bundan sonra Baba Yûsuf memleketine dönüp, orada bir müddet kaldı Memleketinde iken rüyâsında Kâbe'de Haceri esved yanında manzûm bir kitap yazması işâret edildi O zamana değin hiç şiir yazmamıştı Bu rüyâdan sonradan şiir yazma kâbiliyeti hâsıl oldu Daha Sonra hacca gitmek üzere hazırlanıp, Pâdişâh İkinci Bâyezîd Hanı bakmak üzere İstanbul'a gitti Pâdişâh ona bir mikdâr altın verip; Bunlar helâldir Kendi elimle kazandım Bu altınları Resûli ekrem sallallahü aleyhi ve sellemin türbei mutahherasının kandillerine harcarsın Mübârek türbesinin yanına dersin ama: Yâ Resûlallah! Ümmetinin koruyucusu, günahkâr kul Bâyezîd sana selâm söyledi ve bu helâl altınları türbenin kandillerine yağ edinmek için yolladıde Sonradan; Bu hediyenin kabûlü için yalvar, senin vâsıtanla kabûl olacağını ümid ediyorumdedi O da bu isteğini yerine getirmek üzere altınları alıp, vedâlaştı ve yola çıktı
Baba Yûsuf hazretleri, Mekke'ye varıp, hac ibâdetini yaptıktan daha sonra, bir sene orada kaldı Rüyâsında Haceri esved yanında yazması emredilen manzûm kitabı yazdı Fazla hoş ve büyük bir kitâb oldu Allahü teâlâ ona, orada daha önce hatırından geçirmediği mârifet kapılarını açtı ve bunları yazdığı kitapta topladı
Bir yıl daha sonra da Mekke'den Medîne'ye gitti Medînei münevvereye varınca, bir yün elbise giydi Ellerini tutsak gibi arkadan bağlattı Yere yatıp yüzü koyun sürünerek ve şefâat dileyerek Resûlullah efendimizin mübârek türbesine yaklaştı Türbenin kubbesi açık havada kıymetli bir asâ vardı Türbedâr onu özenle korurdu Resûlullah efendimiz rüyâda Baba Yûsuf'a bu asâyı almasını, üç parça edip, bir parçasını Bursa'da Seyyid Emîr Sultan türbesine, bir parçasını Hâcı Bayrâmı Velî'nin türbesine, bir parçasını da bir başka zâtın (üçüncü zâtın ismi, bu hâdiseyi nakleden kadar hatırlanamamıştır) türbesine koymasını emir buyurmuştur Bu dikte üzerine asâyı edinmek istediğinde, türbedâr mâni elde etmek istemiş, fakat Peygamber efendimiz türbedâra vermesini işâret buyurunca, asâyı vermiştir Baba Yûsuf hazretleri, İkinci Bâyezîd'in isteğini açlık ettiği gibi yerine getirip, asâyı da alarak İstanbul'a döndü ve asâ husûsunda buyrulan emri tıpkı yerine getirdi *
