Bağıntıcılık Nedir? Kısaca
Bilginin bağımlılığını ileri suren klasik oğretilerin başında Kant'ın eleştiriciliği gelir Kant'a gore her bilgi bir yargıdır, her yargı da bir bağımlılık taşır Orneğin ısı, genişlik, nesne kavramları tek başlarına birer bilgi değildirler; ancak bunların ‘'Isı nesneleri genişletir'' gibi bir yargı meydana getirmek icin birbirleriyle bağıntılı kılınmasıdır ki bilgiyi gercekleştirir Ne var ki bu birleştirmeyi, kendinde bulunan onsel kalıpların icinde, insan aklı yapar Oyleyse bilgi insan aklına goredir İnsan aklı, kendi kalıplarında meydana getirdiği bilginin gereclerini duyular aracılığıyla dışarıdan alır Oyleyse bilgi, duyu imkanlarıyla sınırlıdır ve duyu imkanlarına goredir Anadan doğma bir korde renk, anadan doğma bir sağırda ses bilgisi gercekleşemez Bilgi, hem akıl, hem duyularla bağıntılıdır
Metafizik ve idealist bağıntıcılık bilgiyi oznel sayar ve onun nesnelliğini yadsır Bu anlayışa gore bilgi ya kesin, değişmez, saltık olarak vardır (dogmacılık) ya da her insana gore başkadır, değişir, saltık değildir (şuphecilik) ve bundan oturu de bilinemez (bilinemezcilik)
Bu anlayışın tumuyle karşıtı olan eytişimsel bağıntıcılık, bilginin tarihsel olduğunu ve tarihsel aşamalarının her birinde nesnel ve birbiriyle bağıntılı hakikati icinde taşıyarak ilerlediğini bilir Bilgi, gorelilikle saltıklığı birlikte taşır
Bilgi gorelidir; cunku surekli olarak gelişmekte, yetkinleşmekte ve doğrulanmaktadır Bilgi saltıktır; cunku her goreli bilgi saltık bilginin doğrultusunda gelişir, yetkinleşir ve doğrulanır Goreli bilgi, saltık bilginin bilgi surecinde her an biraz daha gercekleşen parcalarıdır Demek ki goreli bilgi, saltık bilgiyi zorunlu olarak icerir Her eksik bilgide tam bilginin bir parcası yatar Oyleyse pek acıktır ki goreli bilgi surecinde saltık bilgi de gelişir ve surer Bilgi'nin tarihsel sureci icinde her an eksik,, tamamlanmamış, kimi yerde yanlış ve kimi yerde pek dar, tek sozle goreli oluşu saltık bilgiyi yok etmez Tersine saltık bilginin her zaman ve her bicimde varolduğunu tanıtlar
Bilgi, değişmez olmadığı gibi bundan oturu saltık da değildir, evrimsel aşamalarda nesnel hakikati parca parca yansıtarak gelişir ve bilginin butun parcaları birbirleriyle bağıntılıdır Bağıntıcılık deyimi, ilişkincilik ve gorecilik deyimleriyle anlamdaştır
Bilginin bağımlılığını ileri suren klasik oğretilerin başında Kant'ın eleştiriciliği gelir Kant'a gore her bilgi bir yargıdır, her yargı da bir bağımlılık taşır Orneğin ısı, genişlik, nesne kavramları tek başlarına birer bilgi değildirler; ancak bunların ‘'Isı nesneleri genişletir'' gibi bir yargı meydana getirmek icin birbirleriyle bağıntılı kılınmasıdır ki bilgiyi gercekleştirir Ne var ki bu birleştirmeyi, kendinde bulunan onsel kalıpların icinde, insan aklı yapar Oyleyse bilgi insan aklına goredir İnsan aklı, kendi kalıplarında meydana getirdiği bilginin gereclerini duyular aracılığıyla dışarıdan alır Oyleyse bilgi, duyu imkanlarıyla sınırlıdır ve duyu imkanlarına goredir Anadan doğma bir korde renk, anadan doğma bir sağırda ses bilgisi gercekleşemez Bilgi, hem akıl, hem duyularla bağıntılıdır
Metafizik ve idealist bağıntıcılık bilgiyi oznel sayar ve onun nesnelliğini yadsır Bu anlayışa gore bilgi ya kesin, değişmez, saltık olarak vardır (dogmacılık) ya da her insana gore başkadır, değişir, saltık değildir (şuphecilik) ve bundan oturu de bilinemez (bilinemezcilik)
Bu anlayışın tumuyle karşıtı olan eytişimsel bağıntıcılık, bilginin tarihsel olduğunu ve tarihsel aşamalarının her birinde nesnel ve birbiriyle bağıntılı hakikati icinde taşıyarak ilerlediğini bilir Bilgi, gorelilikle saltıklığı birlikte taşır
Bilgi gorelidir; cunku surekli olarak gelişmekte, yetkinleşmekte ve doğrulanmaktadır Bilgi saltıktır; cunku her goreli bilgi saltık bilginin doğrultusunda gelişir, yetkinleşir ve doğrulanır Goreli bilgi, saltık bilginin bilgi surecinde her an biraz daha gercekleşen parcalarıdır Demek ki goreli bilgi, saltık bilgiyi zorunlu olarak icerir Her eksik bilgide tam bilginin bir parcası yatar Oyleyse pek acıktır ki goreli bilgi surecinde saltık bilgi de gelişir ve surer Bilgi'nin tarihsel sureci icinde her an eksik,, tamamlanmamış, kimi yerde yanlış ve kimi yerde pek dar, tek sozle goreli oluşu saltık bilgiyi yok etmez Tersine saltık bilginin her zaman ve her bicimde varolduğunu tanıtlar
Bilgi, değişmez olmadığı gibi bundan oturu saltık da değildir, evrimsel aşamalarda nesnel hakikati parca parca yansıtarak gelişir ve bilginin butun parcaları birbirleriyle bağıntılıdır Bağıntıcılık deyimi, ilişkincilik ve gorecilik deyimleriyle anlamdaştır