Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Bağlanma Kuramı Üzerine II

Bağlanma Kuramı Üzerine II
0
125

makaleci

FD Üye
Katılım
Ocak 14, 2020
Mesajlar
87,772
Etkileşim
8
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
68

  • Erişkinlikte Bağlanma
Erişkin hayatındaki bağlanma davranışı, çocuklukta, ergenlikte ve gençlikte gösterilen bağlanma davranışının bir devamı olarak düşünülmektedir.
  • Weiss erişkinlikteki bağlanmayı çocukluktaki bağlanmadan ayıran üç özellik tanımlamıştır:
(I) Erişkinlerde, bağlanma ilişkileri tipik olarak eşler arasındadır, diğerinde bakım alan (bebek) ve bakım veren (ebeveyn) arasındadır;
(II) Erişkinlerdeki bağlanma çocukluktaki bağlanma gibi diğer davranışsal sistemlerin etkilenmesinden sorumlu değildir;
(III) Erişkinlikteki bağlanma sıklıkla cinsel ilişki içerir. Erişkinde Bağlanma Biçimleri Erişkin bağlanmasıyla ilgili araştırmalar, bağlanma biçimiyle birleşmiş zihinsel modellerin içeriklerini anlamaya ve ilişkilerin farklı modellerinin ilişkisel yaşantılarına odaklanmıştır.

Bartholomew ve Horowitz, Bowlby' nin bağlanma kuramını temel alarak ve kişinin kendisinin ve başkalarının içsel çalışma modeli olan iki tipten yola çıkarak ortaya koyduğu 4 ayrı bağlanma biçimi oluşturulmuştur. Dört prototip bağlanma modeli bireyin benlik imajı (pozitif ya da negatif) ve başkalarının imajlarının (pozitif ya da Negatif) birleşimleri kullanılarak tanımlanmıştır. Tanımlanan erişkin bağlanma biçimleri arasında ilki güvenli bağlanma biçimidir. Güvenli bağlanma biçimi, kendini değerli hissetme ve sevilebilir olduğu duygusunu genellikle diğer insanların kabul edici ve cevap vericiliğine dair beklentileriyle birleştirir. Saplantılı bağlanma biçimi ise kendini değersiz hissetme (sevilmeye layık görmeme) duygusuyla başkalarına yönelik olumlu değerlendirmeleri yansıtır. Saplantılı biçime sahip olanlar kendilerine güveni az, başkalarını destekleyici olarak algılayan, bu destekten olumlu şekilde faydalanamayan, kendini açma düzeyleri az olan bireylerdir.

Kayıtsız bağlanma biçiminde kendini değerli hissetme ve sevilebilir olduğu duygusunu diğer insanlara karşı olumsuz beklentilerle birleştirir. Böyle kişiler, yakın ilişkilerden kaçınarak, hayal kırıklıklarına karşı kendilerini korurlar ve bağımsızlıklarını ve incinemezliklerini sürdürürler. Korkulu bağlanma biçiminde kendini değersiz hissetme ve sevilmeye layık görmeme duygusu ve diğerlerinin olumsuz, güvenilmez ve reddedici olarak algılanmasına yönelik beklentilerle birleşir. Bu bağlanma biçimine sahip kişiler başkalarıyla yakın bağlar kurmaktan kaçınarak, başkalarından beklenen reddedilmeye karşı kendilerini korurlar. Güvenli bağlanması olanlar hem kendileri hem de başkaları konusunda pozitif bakış açısına sahiptirler. Güvenli bağlanması olanlar sıkıntılarını kabul ederek, başkalarından yardım ve destek talep ederek yapıcı bir biçimde kendi zor duygularını ifade etmede rahattırlar. Kayıtsız bağlanması olanlar temelde kaçınmacıdırlar çünkü kendileri ile ilgili olumlu ama başkaları ile ilgili olumsuz görüşlere sahiptirler. Negatif duyguları baskı altında tutma eğilimindedirler ve kaçınma stratejilerini temel başa çıkma stratejileri olarak kullanırlar. Saplantılı bağlanması olanların ise kendileri ile ilgili bakış açıları negatif, başkaları ile ilgili bakış açıları pozitiftir ve temelde kaygılıdırlar. Negatif duygularını abartılı ve sürekli bir biçimde eşlerinin onayını arayarak gösterirler. Korkulu bağlanması olanlar kendileri ve başkaları ile ilgili negatif modellere sahiptirler ve kaygılı/kaçıngan olarak sınıflandırılabilirler. Kaygılı/kaçınganlar başkaları ile yakın ilişki kurmak arzusunda olmalarına karşın, ilişkilerinde aşırı yakınlıktan kaçınırlar çünkü incinebilecekleri konusunda kaygılıdırlar. Güvenli bireyler daha az güvenli bireylerle karşılaştırıldığında stres kaynağı olayları daha az tehdit edici olarak değerlendirirler. Bu kişilerin kendilerinde stres oluşturan durumun nedenleri ile başa çıkabilecekleri konusunda yeteneklerine güvenleri vardır. Duygularını açık bir biçimde ifade ederler. Destek aramayı stres yaratıcı durumlar ile başa çıkmak için bir duygu düzenleme stratejisi olarak kullanırlar. Durumları açıkça tartışırlar ve çatışmalardan kaçınmak yerine onlara çözüm bulurlar. Ayrıca güvenli bireyler kızgınlığın psikolojik işaretlerinin farkındadırlar. Uyuma yönelik problem çözümlerine ortak olurlar. Kızgınlıklarını kontrollü ve düşmanca olmayan bir biçimde ifade ederler. Sonuç olarak, güvenli bağlanma biçimine sahip bireylerde pozitif duygu yaşantısı yaratıcı problem çözmeyi geliştirir. Bağlanma ve

Psikopatoloji Son yıllarda, anne-çocuk ilişkisi konusunda yapılan araştırmaların önemli bir bölümünü bağlanma konusunun oluşturduğu görülmektedir. Bu durumun en önemli nedeni ise, anne-baba ve çocuk ilişkisini araştırmanın her iki nesil için de giderek önem kazanmasıdır. Çünkü bağlanma, çift yönlü bir süreçtir.

Pek çok araştırmacı anne-çocuk ilişkisinin sürekliliğinin sonraki yaşantıların temelini oluşturduğunu ileri sürmektedir. Kişinin yaşamındaki en önemli kişilerin annesi ve babası olduğunu; anne ve baba ile iyi bir ilişkinin genç ve erişkin ruh sağlığında belirleyici rol oynadığını belirtilmiştir. Bowlby'nin çalışmalarından başlamak üzere güvensiz bağlanma biçimi daha sonraki yaşam dönemlerinde psikopatolojinin belirleyicisi olarak düşünülmüşken güvenli bağlanma sağlıklı süreçlerle ilişkilendirilmiştir. Doğanın özgün modeli güvenli bağlanmadır. Güvensiz bağlanma biçimleri olan kaygılı/ikircikli bağlanma anksiyete bozuklukları ve depresif bozukluklarla ilişkilendirilirken, kaçıngan bağlanma davranış bozukluğu ve diğer dışa vuruk patolojilerle ilişkilendirilmiştir. Dağınık bağlanmanın (dezorganize/dezoryante) ise dissosiyatif bozukluklarla birlikteliğinden söz edilmiştir. Koruyucu ruh sağlığı açısından bakıldığında güvensiz bağlanmanın pek çok psikopatolojinin gelişimi ile ilişkili olduğu düşünülürse, olguların ve aslında tüm bireylerin çocuk sahibi olmayı planladıkları dönemde, gebelik döneminde ve çocuklarını yetiştirirken desteklenmeleri sağlıklı nesiller yetiştirmek açısından çok önemli gibi görünmektedir.


 

Similar threads

İnsan, topluluk halinde yaşayan bir organizmadır ve başka insanlarla bir arada bulunma isteği içerisindedir. İnsan yavrusu, biyolojik açıdan gözlenen özel durumu nedeniyle, yaşamını sürdürebilmek için, diğer türlerin yavrularına oranla, çok daha uzun süre anne-babasının doğrudan yardımına...
Cevaplar
0
Görüntüleme
133
Bağlanma davranışını başka bir bireyde yakınlık arama ve sürdürme olarak tanımlayabiliriz. Bağlanma davranışını çiftleşme davranışı ve ebeveyn davranışı ile eşit öneme sahip bir sosyal davranış sınıfı olarak görülür. Bağlanma davranışı ve ayrıca bakıcılık davranışı memelilerin tüm türlerinde...
Cevaplar
0
Görüntüleme
98
Yaşadığımız ilişkilerdeki kişileri neye göre seçiyoruz ya da ilişki yaşama biçimimiz neden birbirinden farklılık gösteriyor, hiç düşündünüz mü? Bağlanma stillerimiz ilişki biçimimizi, ilişki seçimimizi ve ilişkide ne tarz partner aradığımızı etkiliyor. Bireyin yetişkinlik döneminde kurduğu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
109
Güvenli bağlanma nedir? Anne ve çocuğun bağlanması nedir?Anne ve çocuk arasında oluşan bu bağ niçin önemlidir? Peki bu bağ kurulursa ne olur, kurulmazsa ne ile karşılaşırız? Bağlanma; dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren ihtiyacımız olan en temel duygu güven duygusudur. Yaşamın ilk 2...
Cevaplar
0
Görüntüleme
44
Neden aynı tip partneri tekrar tekrar seçmeye devam ettiğinizi hiç merak ettiniz mi? Çünkü çocukluk ilişkileriniz tarafından bu şekilde hazırlandınız. Ebeveynlerimiz ile geliştirdiğimiz erken kişilerarası etkileşimlerimizin yetişkinlikte geliştirdiğimiz romantik ilişkiler üzerinde önemli bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
110
858,475Konular
981,257Mesajlar
29,554Kullanıcılar
MiklosSon üye
Üst Alt