İnsan ilişki kurmayı her zaman ilk bakıcılarından öğrenir. Annesi ile çatışarak anlaşan bir adam karısında da aynı çatışmayı arayabilir ya da babasıyla iletişimi zayıf olan bir kız çocuğu yetişkin olduğu zaman erkeklere karşı çekingen durabilir. Bu nedenle ilk bakıcılarımızla ve bağlanma için özelliklede annemiz ile kurduğumuz ilk ilişki bizim hayat boyu sürecek olan diğer tüm ilişkilerimizi olumlu veya olumsuz etkiler. Eğer kişi annesiz büyümüş ise anne yerine konulan ve kişiye bakım veren ikame bakıcımız ile olan ilişkimizi dikkate alabiliriz.
Anne çocuğu ile güvenli bir bağlanma geliştirmişse yani çocuğun özellikle ilk 1 yaşındaki duygusal ve fizyolojik ihtiyaçlarını tutarlı ve mükemmel olmasa bile yeterli derecede tamamlamışsa, çocuk büyüyüp yetişkin olduğu ve ilişki yaşadığı zaman bağlanmaktan çekinmez, ilişki resmiyete döküleceği zaman korkup kaçmaz, duygusunu ve ihtiyacı olanı rahatlıkla ifade eder.
Anneniz sizin ihtiyaçlarınızı bazen karşılayıp bazen karşılamadıysa size bir iyi bir kötü davrandıysa bu kaygılı bağlanmaya neden olmuş olabilir. Ve bu nedenle, siz de ilişkinizde karar veremeyen, sürekli "ne kadar seviyor" sorusunu soran, annenizin karşılayamadıklarını partnerinizde bulmaya çalışan yapışkan kişi olursunuz. Yüksek ihtimal bu da karşı tarafı sizden soğutur ve uzaklaştırır. Terk edilmekten fazlaca korkar bu ihtimali sürekli düşünürsünüz. Hatta terk acısını kontrol altında tutabilmek için karşı tarafı nedensizce siz terk edersiniz.
Anneniz ya da anne yerine koyulan ikame bakıcı, size soğuk/mesafeli/tepkisiz ve duygusuz davrandıysa siz de yetişkin olduğunuzda ilişkilerden tamamen kaçmak isteyebilirsiniz. Yakın ilişki size boğucu gelir ve yakınlığı gördüğünüz an arkanıza bakmadan belki de istemsizce kaçarsınız. Kaçtığınız şey bağlanmak, çünkü beyniniz daha önce bunu öğrenmedi.
Bu durumu değiştirmek isterseniz günlük yaşantınızda bağlanmayı gerektiren durumlarda sizde oluşan duyguları bulup bir uzman ile çalışmanız faydalı olacaktır.