Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Merhaba,
Herkesin hayatında anlaşılan bir periyot yaşadığı bir problemdir bahar yorgunluğu. Aslında bahar yorgunluğu mevsim dönüşlerinde görülen bir ekip fiziki ve ruhsal değişimlerden ibarettir. İşin özünde bahar aylarında yavaşlamış olan metabolizma, baharın gelmesiyle birlikte bu değişime ayak uyduramaz. Havalar ısındığında duygusal iniş çıkışlar, uykusuzluk, iştahsızlık, eklem ağrıları ve yorgunluk ortaya çıkar. Bunun yanında sistemsiz beslenme, ehil vitamin almama, uyku düzensizliği, kansızlık, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri, tansiyon-kalp-enfeksiyon illetleri, sigaranın ziyade kullanılması, depresif his durumları, adaptasyon ve dikkat vadesinin kısalması bahar yorgunluğunda tesirli olan ögeler arasında taraf alır.
Bahar Aylarında Vücuttaki Değişimler
Bilhassa bahar aylarında neşeli ve enerjik olunmasının temel nedenlerinden biri de hormonlardır. Hormonların kimileri karanlık ortamlarda daha çokça salgılanırken, kimi hormonlar ise insan metabolizması gereği güneş ışığı gördüğünde daha çokça salgılanıyor. Mesela kış mevsiminde karanlıkta daha ziyade üretilen melatonin uyku hormonudur ve günler uzadıkça ve aydınlandıkça melatonin üretimi azalma gösterir.
Bu sebeple kış mevsiminden ilkbahara geçerken yaşanan uyku eksikliği, yorgunluğa yol açar. ’Mutluluk hormonu’ formunda bilinen serotonin ise bu geçiş devrindeki durumu dimağ üzerinden istikrarlar. Vücutta; akciğer, dalak, bağırsak ve merkezi hudut sisteminde üretilen bu hormon artan ışıkla bir arada gelgelelim yavaş yavaş kendini yeni duruma adapte edebilir ve harekete geçebilir. Ancak bu adaptasyon süreci 2 aya kadar sürebilir. Bunun yanında soğuk kış günlerini geçmişte bırakıp havanın ısınması ile havadaki negatif yüklü iyonların artması insan biyoritmini olumsuz etkilemekte ve organizmanın birden ısınmanın sonucunda adaptasyonu sağlamak için adrenalin ve kortizol üzere birtakım hormonların salınımı artar. Vücudunuzun yeni çevresel değişikliklere alışması ve hormonal sistemin tekrar istikrara girmesi hengam alır.
Kışın tüketilen yemeklerin yükü ve hareketsizlik de yorgun ve halsiz hissettirir. Bununla birlikte bahar aylarında, aslında vücudumuz daha etkin olmamızı sağlayacak hormonlar salgılanmasına rağmen şayet ortada vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu varsa, vücut buna birebir armonisi gösteremiyor ve yorgunluk hali gitgide artıyor. Havanın ve mevsimin değişikliği insan biyoritmini de havadaki elektrik yükü değişimlerinden ötürü olumsuz biçimde tesirler. Havada yan alan elektrik yükünün yoğunluğu, hudut gerginliğini ve gerilimi, münasebetiyle damarlardaki büzülmeyi artırır. Damarlarda gerçekleşen büzülme midede gerçekleşirse ülsere bile neden olabilir, mide ve onikiparmak ülseri olanlarda hastalık tekrarlayabilir. Çabucak yorulma, mutsuzluk, kas, eklem ağrıları, kramplar, uyku nizamında değişiklikler, evvelce yaptığı şeyleri yapmada isteksizlik, hatunlarda adet düzensizliği, ruhsal kimi durumlar bahar yorgunluğunun belirtileri arasında yan alır.
Bahar Yorgunluğu Egzersiz Programları
Yorgunluk, halsizlik, kuvvet düşüklüğüyle hissettiren bahar yorgunluğunun, kortizon türevi hormonların çok seviyede salınmasıyla da baş, boyun, sırt ve bel ortamlarında ağrılara sebep olur. İlkbahar aylarında en sık görülen ağrı, baş ortamında migren ve tansiyon tipi ağrılardır. Bilhassa migren hastaları mevsim geçişlerinde sık sık nöbet geçirmektedir. Bunun yanında halk arasında kulunç olarak önde gelen, sırt ve bel kesiminde ağırlaşan ağrılar bahar aylarında kürek kemiğinde, boyun ve bel yerinde bıçak saplanmasına emsal formda ortaya çıkar. Çoklukla kaslardan kaynaklanan ağrılar nemden, rüzgârdan, hava değişiminden en ziyade etkilenen ağrılardır. Başkaca kış aylarında daha hareketsiz yaşarız. Baharla bir arada kaslardaki canlı noktalar etkin hale makbul. Bu nedenle, umum olarak bahar aylarında halk arasında ’kas romatizması’ denilen ağrıları çekeriz. Gerilme, kasılma üslubundaki ağrılar hem ilkbaharda hem sonbaharda çok ziyadedir.
Bahar ağrıları noktasında gevşeme egzersizleri çok değerlidir. Kası çalıştırıp birebir devranda gevşeme egzersizi yapmak aslında en sahih olandır. Lakin bu başlangıçta herkesin kendi kendine yapabileceği bir şey değildir. Sağlıklı olan gerçek egzersizler, bir doktorun ya da fizyoterapist eşliğinde öğrenilebilir. Kimi hastalarda sıkıntılar önemli boyuttadır. Bunlar değil egzersiz yapmak, kıpırdayamayacak halde ağrı hissi yaşarlar. Bu türlü bireylerin ilaç tedavisi alması gerekebilir. Bu durumda antidepresan ve kas gevşetici önerilebilir. Daha da ağır ağrısı olanlarda ise kasların hassas noktalarını bulup lokal anestezi enjeksiyonu yapılabilir. Lakin burada bireye hususî egzersiz programı kıymetlidir.
Herkesin hayatında anlaşılan bir periyot yaşadığı bir problemdir bahar yorgunluğu. Aslında bahar yorgunluğu mevsim dönüşlerinde görülen bir ekip fiziki ve ruhsal değişimlerden ibarettir. İşin özünde bahar aylarında yavaşlamış olan metabolizma, baharın gelmesiyle birlikte bu değişime ayak uyduramaz. Havalar ısındığında duygusal iniş çıkışlar, uykusuzluk, iştahsızlık, eklem ağrıları ve yorgunluk ortaya çıkar. Bunun yanında sistemsiz beslenme, ehil vitamin almama, uyku düzensizliği, kansızlık, tiroit bezinin çalışma düzensizlikleri, tansiyon-kalp-enfeksiyon illetleri, sigaranın ziyade kullanılması, depresif his durumları, adaptasyon ve dikkat vadesinin kısalması bahar yorgunluğunda tesirli olan ögeler arasında taraf alır.
Bahar Aylarında Vücuttaki Değişimler
Bilhassa bahar aylarında neşeli ve enerjik olunmasının temel nedenlerinden biri de hormonlardır. Hormonların kimileri karanlık ortamlarda daha çokça salgılanırken, kimi hormonlar ise insan metabolizması gereği güneş ışığı gördüğünde daha çokça salgılanıyor. Mesela kış mevsiminde karanlıkta daha ziyade üretilen melatonin uyku hormonudur ve günler uzadıkça ve aydınlandıkça melatonin üretimi azalma gösterir.
Bu sebeple kış mevsiminden ilkbahara geçerken yaşanan uyku eksikliği, yorgunluğa yol açar. ’Mutluluk hormonu’ formunda bilinen serotonin ise bu geçiş devrindeki durumu dimağ üzerinden istikrarlar. Vücutta; akciğer, dalak, bağırsak ve merkezi hudut sisteminde üretilen bu hormon artan ışıkla bir arada gelgelelim yavaş yavaş kendini yeni duruma adapte edebilir ve harekete geçebilir. Ancak bu adaptasyon süreci 2 aya kadar sürebilir. Bunun yanında soğuk kış günlerini geçmişte bırakıp havanın ısınması ile havadaki negatif yüklü iyonların artması insan biyoritmini olumsuz etkilemekte ve organizmanın birden ısınmanın sonucunda adaptasyonu sağlamak için adrenalin ve kortizol üzere birtakım hormonların salınımı artar. Vücudunuzun yeni çevresel değişikliklere alışması ve hormonal sistemin tekrar istikrara girmesi hengam alır.
Kışın tüketilen yemeklerin yükü ve hareketsizlik de yorgun ve halsiz hissettirir. Bununla birlikte bahar aylarında, aslında vücudumuz daha etkin olmamızı sağlayacak hormonlar salgılanmasına rağmen şayet ortada vitamin eksikliği, beslenme bozukluğu varsa, vücut buna birebir armonisi gösteremiyor ve yorgunluk hali gitgide artıyor. Havanın ve mevsimin değişikliği insan biyoritmini de havadaki elektrik yükü değişimlerinden ötürü olumsuz biçimde tesirler. Havada yan alan elektrik yükünün yoğunluğu, hudut gerginliğini ve gerilimi, münasebetiyle damarlardaki büzülmeyi artırır. Damarlarda gerçekleşen büzülme midede gerçekleşirse ülsere bile neden olabilir, mide ve onikiparmak ülseri olanlarda hastalık tekrarlayabilir. Çabucak yorulma, mutsuzluk, kas, eklem ağrıları, kramplar, uyku nizamında değişiklikler, evvelce yaptığı şeyleri yapmada isteksizlik, hatunlarda adet düzensizliği, ruhsal kimi durumlar bahar yorgunluğunun belirtileri arasında yan alır.
Bahar Yorgunluğu Egzersiz Programları
Yorgunluk, halsizlik, kuvvet düşüklüğüyle hissettiren bahar yorgunluğunun, kortizon türevi hormonların çok seviyede salınmasıyla da baş, boyun, sırt ve bel ortamlarında ağrılara sebep olur. İlkbahar aylarında en sık görülen ağrı, baş ortamında migren ve tansiyon tipi ağrılardır. Bilhassa migren hastaları mevsim geçişlerinde sık sık nöbet geçirmektedir. Bunun yanında halk arasında kulunç olarak önde gelen, sırt ve bel kesiminde ağırlaşan ağrılar bahar aylarında kürek kemiğinde, boyun ve bel yerinde bıçak saplanmasına emsal formda ortaya çıkar. Çoklukla kaslardan kaynaklanan ağrılar nemden, rüzgârdan, hava değişiminden en ziyade etkilenen ağrılardır. Başkaca kış aylarında daha hareketsiz yaşarız. Baharla bir arada kaslardaki canlı noktalar etkin hale makbul. Bu nedenle, umum olarak bahar aylarında halk arasında ’kas romatizması’ denilen ağrıları çekeriz. Gerilme, kasılma üslubundaki ağrılar hem ilkbaharda hem sonbaharda çok ziyadedir.
Bahar ağrıları noktasında gevşeme egzersizleri çok değerlidir. Kası çalıştırıp birebir devranda gevşeme egzersizi yapmak aslında en sahih olandır. Lakin bu başlangıçta herkesin kendi kendine yapabileceği bir şey değildir. Sağlıklı olan gerçek egzersizler, bir doktorun ya da fizyoterapist eşliğinde öğrenilebilir. Kimi hastalarda sıkıntılar önemli boyuttadır. Bunlar değil egzersiz yapmak, kıpırdayamayacak halde ağrı hissi yaşarlar. Bu türlü bireylerin ilaç tedavisi alması gerekebilir. Bu durumda antidepresan ve kas gevşetici önerilebilir. Daha da ağır ağrısı olanlarda ise kasların hassas noktalarını bulup lokal anestezi enjeksiyonu yapılabilir. Lakin burada bireye hususî egzersiz programı kıymetlidir.
