Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Baharat Yolu hakkında bilgi
Anadolu, on üç bine yakın bitkisiyle dünyanın en varlıklı bitki çeşidine sahip ülkelerinden biridir Tarih boyunca tüm uygarlıklar bu zenginlikten yararlanmayı ukala, bu zenginlikleri Baharat Yoludoğruca ülkelerine ulaştırmışlardır Baharat Yolu, kervanların geçtiği en eski yollardan birisidir Hindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe'ye, oradan da kara aracılığıyla İskenderiye'ye ulaşan yoldur Buralarda Moin ve Saba hükümdarları ve onların soyundan gelen Hamir padişahları baharat alışverişini tamamıyla kontrolleri altına almışlardı Yolun farklı alanlara yönlendirilmiş yerlerinde vergi olmak için kaleler kurulmuştu Avrupalılar, kendi bölgelerinde kestikleri taze etleri çok miktarda tükettikleri için baharata gereksinim duyarlardı Etlerini canlı tutabilmek için Doğu'dan çoğu kez baharat tedarik ederlerdi Doğu'dan Batı'ya baharat ve et ihtiyaçları bu yoldan, Arap Yarımadası'ndan karşılanırdı Gemiciliğin Kızıldeniz'de gelişmesiyle Baharat Yoluönemini yavaşça yitirdi
Baharat Yolu, coğrafya keşiflerinden önce, Hindistan'la Akdeniz limanları aralarında taşımada yararlanılan bir yoldu Hindistan'da ve Güney Arabistan'da meydana çıkan baharat (karabiber, zencefil, tarçın vb) ile Doğu Asya ülkelerinden sağlanan inci, mercan, fildişi, elmas gibi kıymetli süsleme eşyası Avrupa'da fazla aranıyordu Bunlar iki yoldan Akdeniz limanlarına götürülüyordu Birincisi, Hindistan'dan gemilerle İran körfezine gönderiliyor, oradan da kervanlarla Anadolu ve Suriye limanlanna taşınıyordu
İstanbul, bu malların en fazla bulunduğu bir şehirdi İkinci yol, yeniden gemilerle Hint Okyanusu ve Kızıldeniz'den Süveyş'e getiriliyor, oradan kervanlarla Akdeniz limanlarına yollanıyordu Bu iki yola, Baharat yolu denilmekte idi İtalyan gemicileri de Akdeniz limanlarından aldıkları bu malları İtalyan limanlarına götürüyorlardı; oradan da türlü araçlarla Avrupa ülkelerine dağıtılıyordu Hem, Arabistan kıyılarına getirilen ya da Arabistan'da meydana çıkan bu değişiklik mallar, kervanlarla Yemen ve Mekke üzerinden karayolu ile Akdeniz limanlarına taşınıyordu
Baharat Tarihi
Baharatın birincil kullanıldığı yer olarak, Uzak Doğu kabul edilir Öyküsü insanlık tarihiyle iç içedir Antikçağlardan beri dünya pazarlarında değerli bir yeri olan baharat, yiyecek ve içeceklere, sağlığa, parfümlere, dinsel hayata, büyülere ve törenlere damgasını vurmuştur Eski Yunan, Çin, Sümer, Asur, Mısır ve Roma'da şifalı ot olarak hastalıkları iyileştirmede baharatların kullanıldığı bildirilmektedir Hyprokratus, Galenus, Diaskorides gibi ünlü hekimler baharatlı ilaçlar yapmışlardır Ticaret ağları aracılığıyla dünyayı dolaşmış ilk ürün olan baharat, binlerce yıldır efsanelerde ve tarihte adından sıkça söz ettirmiştir Mesela, erkek kardeşi Hz Yusuf'u sattığı zaman, onu satın alanlar Arabistan'dan Darı'a giden baharat tüccarlarıydı Saba Melikesi, Hz Süleyman'ı ziyaret edip de erdemini sınadığında, ona ödül olarak Kraliyet armağanı olan, Arabistan baharatı vermişti Baharata duyulan arzu, Vasco da Gama'nın Afrika'yı dolaşan yeni bir deniz yolu açmasını ve bu olayla yaklaşık olarak eşzamanlı olarak, Kristof Kolomb'un Yeni Dünya'yı keşfini sağladı
Baharata verilen önem öylesine büyüktü oysa bu yük zenginliğe, fetihlere, soykırımlara yol açtı Emperyalist güçler onun için savaştı, ticaretini kontrol etmek nedeniyle insanları köleleştirdi ve öldürdü Ne var ama baharat tarih baştan başa her zaman tehlikeli bir tat oldu
Asurlular, Arabistan'ın baharat vergisi uğruna savaşıp öldüler Cenevizliler ve Venedikliler, ortaçağ Avrupası'nda baharat ticareti için uzun süre uğraş ettiler Dördüncü Haçlı Seferi'ne katılan askerler, Venedik'in telkiniyle İstanbul'u kuşattı ve şehrin efsanevi baharat ticaretini Venedik'in denetimine verdiler İngilizlerin sahip olduğu birincil deniz aşırı toprak olan, Endonezya'daki küçük Run Adası'nda Felemenkler, karanfil ve küçükhindistan cevizi ticaretinde tekel olma gibi fena bir girişimde bulunarak adayı fakir düşürdüler ve öteki halklarının kökünü kuruttular Benzer şekilde 19yyda afyon fiyatlarının düşmesi sonucu ekonomisi tehdit aşağı kalan İngiltere, Çin'i Hint Adaları'ndan afyon ithal etmeyi sürdürmeye ikna etmek amacıyla, Çin'e aleyhinde iki kere savaş açtı *
Anadolu, on üç bine yakın bitkisiyle dünyanın en varlıklı bitki çeşidine sahip ülkelerinden biridir Tarih boyunca tüm uygarlıklar bu zenginlikten yararlanmayı ukala, bu zenginlikleri Baharat Yoludoğruca ülkelerine ulaştırmışlardır Baharat Yolu, kervanların geçtiği en eski yollardan birisidir Hindistan'dan başlayarak İran Körfezi ve Irak üzerinden Suriye limanlarına veya Kızıldeniz yoluyla Süveyş ve Akabe'ye, oradan da kara aracılığıyla İskenderiye'ye ulaşan yoldur Buralarda Moin ve Saba hükümdarları ve onların soyundan gelen Hamir padişahları baharat alışverişini tamamıyla kontrolleri altına almışlardı Yolun farklı alanlara yönlendirilmiş yerlerinde vergi olmak için kaleler kurulmuştu Avrupalılar, kendi bölgelerinde kestikleri taze etleri çok miktarda tükettikleri için baharata gereksinim duyarlardı Etlerini canlı tutabilmek için Doğu'dan çoğu kez baharat tedarik ederlerdi Doğu'dan Batı'ya baharat ve et ihtiyaçları bu yoldan, Arap Yarımadası'ndan karşılanırdı Gemiciliğin Kızıldeniz'de gelişmesiyle Baharat Yoluönemini yavaşça yitirdi
Baharat Yolu, coğrafya keşiflerinden önce, Hindistan'la Akdeniz limanları aralarında taşımada yararlanılan bir yoldu Hindistan'da ve Güney Arabistan'da meydana çıkan baharat (karabiber, zencefil, tarçın vb) ile Doğu Asya ülkelerinden sağlanan inci, mercan, fildişi, elmas gibi kıymetli süsleme eşyası Avrupa'da fazla aranıyordu Bunlar iki yoldan Akdeniz limanlarına götürülüyordu Birincisi, Hindistan'dan gemilerle İran körfezine gönderiliyor, oradan da kervanlarla Anadolu ve Suriye limanlanna taşınıyordu
İstanbul, bu malların en fazla bulunduğu bir şehirdi İkinci yol, yeniden gemilerle Hint Okyanusu ve Kızıldeniz'den Süveyş'e getiriliyor, oradan kervanlarla Akdeniz limanlarına yollanıyordu Bu iki yola, Baharat yolu denilmekte idi İtalyan gemicileri de Akdeniz limanlarından aldıkları bu malları İtalyan limanlarına götürüyorlardı; oradan da türlü araçlarla Avrupa ülkelerine dağıtılıyordu Hem, Arabistan kıyılarına getirilen ya da Arabistan'da meydana çıkan bu değişiklik mallar, kervanlarla Yemen ve Mekke üzerinden karayolu ile Akdeniz limanlarına taşınıyordu
Baharat Tarihi
Baharatın birincil kullanıldığı yer olarak, Uzak Doğu kabul edilir Öyküsü insanlık tarihiyle iç içedir Antikçağlardan beri dünya pazarlarında değerli bir yeri olan baharat, yiyecek ve içeceklere, sağlığa, parfümlere, dinsel hayata, büyülere ve törenlere damgasını vurmuştur Eski Yunan, Çin, Sümer, Asur, Mısır ve Roma'da şifalı ot olarak hastalıkları iyileştirmede baharatların kullanıldığı bildirilmektedir Hyprokratus, Galenus, Diaskorides gibi ünlü hekimler baharatlı ilaçlar yapmışlardır Ticaret ağları aracılığıyla dünyayı dolaşmış ilk ürün olan baharat, binlerce yıldır efsanelerde ve tarihte adından sıkça söz ettirmiştir Mesela, erkek kardeşi Hz Yusuf'u sattığı zaman, onu satın alanlar Arabistan'dan Darı'a giden baharat tüccarlarıydı Saba Melikesi, Hz Süleyman'ı ziyaret edip de erdemini sınadığında, ona ödül olarak Kraliyet armağanı olan, Arabistan baharatı vermişti Baharata duyulan arzu, Vasco da Gama'nın Afrika'yı dolaşan yeni bir deniz yolu açmasını ve bu olayla yaklaşık olarak eşzamanlı olarak, Kristof Kolomb'un Yeni Dünya'yı keşfini sağladı
Baharata verilen önem öylesine büyüktü oysa bu yük zenginliğe, fetihlere, soykırımlara yol açtı Emperyalist güçler onun için savaştı, ticaretini kontrol etmek nedeniyle insanları köleleştirdi ve öldürdü Ne var ama baharat tarih baştan başa her zaman tehlikeli bir tat oldu
Asurlular, Arabistan'ın baharat vergisi uğruna savaşıp öldüler Cenevizliler ve Venedikliler, ortaçağ Avrupası'nda baharat ticareti için uzun süre uğraş ettiler Dördüncü Haçlı Seferi'ne katılan askerler, Venedik'in telkiniyle İstanbul'u kuşattı ve şehrin efsanevi baharat ticaretini Venedik'in denetimine verdiler İngilizlerin sahip olduğu birincil deniz aşırı toprak olan, Endonezya'daki küçük Run Adası'nda Felemenkler, karanfil ve küçükhindistan cevizi ticaretinde tekel olma gibi fena bir girişimde bulunarak adayı fakir düşürdüler ve öteki halklarının kökünü kuruttular Benzer şekilde 19yyda afyon fiyatlarının düşmesi sonucu ekonomisi tehdit aşağı kalan İngiltere, Çin'i Hint Adaları'ndan afyon ithal etmeyi sürdürmeye ikna etmek amacıyla, Çin'e aleyhinde iki kere savaş açtı *
