Bahçeli, TÜSİAD'ı Hedef Aldı: 'Türkiye Ekonomisi Kuşatma Altındadır'

MHP başkanı Devlet Bahçeli, TÜSİAD'ın 'Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına süratle dönülmeli' başlıklı açıklamasına sert reaksiyon gösterdi.




Yazılı bir açıklama yapan Bahçeli, TÜSİAD'ın açıklamasına reaksiyon göstererek, 'TÜSİAD ve işbirlikçi siyasetçiler karşı çıksa da yeni iktisat programı başarılı olacaktır. TÜSİAD’ın sıkıntılı açıklaması, Kılıçdaroğlu’nun TÜSİAD’la paslaşması, erken seçim dayatması, fiyat ve döviz kuru artışının siyasileştirilip istismar sınırının kurulması kararlılıkla uğraş edilmesi gereken ve sessiz kalınmasının fahiş sonuçlara neden olacağı menfur bir durumdur' dedi.

"Ekonomi kuşatma altındadır"



Bahçeli'nin açıklaması şöyle:

2022 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanun Teklifiyle 2020 Yılı Merkezi İdare Kesin Hesap Kanun Teklifinin Meclis Genel Konsey görüşmelerine 6 Aralık 2021 Pazartesi günü başlanmıştır.

Bu kapsamdaki yasama çalışmaları kaç engellemelere karşın 12 günde tamamlanmıştır.

Böylece mezkur kanun teklifleri Cumhur İttifakı’nın iradesiyle kabul edilerek kanunlaşmıştır.

Plan ve Bütçe Komite basamağı da dahil olmak üzere bütçe müzakerelerinin tüm etaplarında bozuk zihniyet siyasetinin, bozguncu zillet siyasetçilerin ortalığı karıştırmak için nasıl çırpındıkları ayan beyan ortaya çıkmıştır.

Herkes mayasına ve meşrebine uygun davranmıştır.

Maalesef TBMM’nde demokrasi ihlalleri, hukuk inkarları, özgürlük istismarları, akıl ikilemleri, ahlak ilkesizlikleri kahredici düzeylerde yaşanmış, zillet ittifakı tarafından yaşatılmıştır.

Ölçü ve ayarlar yeterlice kaçarak ulusal iradeye gölge düşürülmüştür.

Bu kapsamda olmak üzere vuslatının 748’inci yıl dönümünde rahmetle andığımız Hz. Mevlana’nın dediği motamot şudur: “Gönül gözün dehlizidir. Gönüle ne gelirse oradan göze gelir ve şekillenir.”

Baktığını görmeyen, gördüğünü itiraf edemeyen, çarpıtmayı meslek edinen siyaset kofluğunun gönlü kara, gözü karanlıktır.

Bilhassa dün akşam üç beş Komünist-Marksist kalıntının, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay konuşurken sergiledikleri nezaketsiz, edepsiz ve terbiyesiz muamele ve müdahaleler gerçekten sabır taşını çatlatacak boyutlara ulaşmıştır.

Gazi Meclis’te böylelerinin olması hüzünlü bir ayıptır.

Lakin demokrasi adabını taşımaktan bihaber olan ilkel siyaset anlayışlarının yıkıcı ve tahrip edici tenkitleri millet nezdinde yok kararındadır.

Haklı ve yasal tenkit diğer, sancılı ve faziletsiz hal oburdur.

TBMM’nin mehabetine yapılan kesif taarruz aslında aziz milletimize yapılmıştır. Ve kabulü imkansızdır.

Bütçe müzakereleri devlete hakaretin, millete hıyanetin fırsat kapısı görülemeyecek, buna da hiç kimsenin hakkı olamayacaktır.

Kalbi pırıl pırıl, tıpkı dalgasız deniz üzere olan milletimin hoş beşerlerine içtenlikle ve inançla hizmet etmek varken; kaba, haşin ve yaralayıcı siyaset üslubunu benimsemek yanlıştır, yozlaşma alametidir.

Bugün CHP Genel Lideri Kayseri’de tekrar su kaynatmış, yeniden kayış koparmış, 2022 yılı bütçesinin fakirden alıp zengine kaynak aktaran bir bütçe olduğunu utanmadan zırvalamıştır.

İzan, irade, prestij ve insaftan yoksun bir siyasetçinin düşebileceği en berbat durumlara bu şahıs düşmüştür.

Türkiye iktisadı şu anda sert bir kuşatma altındadır.

Karşımızdaki tablonun hiçbir ekonomik temeli yoktur.

Rasyonel mülahazalarla cari gelişmelerin izahı yapılamayacaktır.

Fakat palavra ve riya siyasetinin orkestra şefi Kılıçdaroğlu’na nazaran sandık gelirse döviz de inecektir.

Kaldı ki fiyatların tırmanışı iktisadın teorik kalıplarına terstir.

Döviz yükselirken borsanın düşmesi, üstelik piyasalarda olağandışı oynaklıkların kısır döngü içinde artış sergilemesi Türk milletinin ve Türkiye’nin düşmanca bir senaryoya maruz kaldığına bariz işarettir.

Geçmişte benzerlerine şahit olduğumuz operasyonların bir yenisi daha sahnelenmektedir.

Stokçular, karaborsacılar, fırsatçılar, ekonomik bylokçular, iç ve dış ihanetin azılı failleri devreye girmişler, millete ve devlete atak üstüne atak planlayarak harekete geçmişlerdir. Oyun büyük, oyun yabanî, oyun düşmancadır.

Türkiye spekülatif atakların amacındadır.

Fiyat artışlarının içinde kim varsa, vatandaşlarımızın ekmeğine, sofrasına, cüzdanındaki paraya kimler direkt yahut dolaylı musallat olmuşlarsa analarından doğduğuna pişman edilmelidir.

Anlık fiyat değişimleri, gün içinde tekraren fiyat etiketlerinde yapılan tadilatlar en ince ayrıntısına kadar ele alınmalı ve bu vahim sorunun üzerine gidilmelidir.

Fiyatların yükselmesi, faiz-döviz kuru ortasındaki bağlantıyla değil, vatana ve millete yönelik ekonomik suikastla temaslıdır.

Türkiye’nin döviz piyasasıyla oynayan kimlerdir?

Vurguncular kimlerdir?

Yağmacıların merkezi ve milliyeti neresidir?

Bunların FETÖ’yle ve emperyalist komployla bağı araştırılmakla birlikte fiyat ve stok bylokçuları da ivedilikle deşifre edilmelidir.

Zira sıkıntı ulusal güvenlik sıkıntısı haline dönüşmüştür.

Ederi bir dolar olan alçakların dolar üzerindeki oyunlarına teslim olacak bir Türkiye asla yoktur.

Dik duruşumuzu bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.

TÜSİAD ve işbirlikçi siyasetçiler karşı çıksa da yeni iktisat programı başarılı olacaktır.

TÜSİAD’ın problemli açıklaması, Kılıçdaroğlu’nun TÜSİAD’la paslaşması, erken seçim dayatması, fiyat ve döviz kuru artışının siyasileştirilip istismar sınırının kurulması kararlılıkla çaba edilmesi gereken ve sessiz kalınmasının fahiş sonuçlara neden olacağı menfur bir durumdur.

Ayrıyeten hayatları boyunca daima eleştiren, kara çalmaktan öteki bir şey bilmeyen, fakat var olan meselelere karşı da sadra şifa tek bir tahlil getiremeyen müflis sol ve Marxsist iktisatçılar ahlaksızca felaket tamtamları çalmaktadır.

Eşzamanlı olarak CHP Genel Lideri ellerini ovuşturmaktadır, lisanı zehirli, siyaseti de zillettir.

“Bir taraftan kendilerine, ‘biz milliyetçiyiz' diyorlar, bir taraftan da Türk Lirası'nın pahasını pula döndürdüler.” diyen Kılıçdaroğlu bilhassa bilmelidir ki, zihniyetinin bizim nezdimizde gavur puluyla beş kuruş pahası yoktur.

Türk lirası ulusal prestijimiz, ekonomik istiklalimizin ana direğidir. Kayseri’de milliyetçilik nutukları atan Kılıçdaroğlu’nun tek umudu ekonomik tetikçiler, terör örgütleri, zalimlerin kumpası, hainlerin aksiyonları, Türkiye düşmanlarının projeleridir.

Ondan milliyetçi olamaz, olsa olsa emperyalizmin muhbiri, zulmün muhibbi olacaktır.

Türk milleti bu badireyi atlatacaktır. Devletimize, hükümetimize inancımız tamdır. İktisatta uygulanan model ve programın her türlü iç ve dış provokasyonu etkisiz hale getirerek Türkiye’yi daha güçlenmiş, daha kalkınmış bir refah düzeyine istikrar ve disiplinle ulaştıracağına sonuna kadar inandığımızı özellikle paylaşıyorum.

Gerek 2022 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanununun gerekse de 2020 Yılı Merkezi İdare Kesin Hesap Kanunun devletimize, milletimize, hükümetimize güzel olması niyazım ve temennimdir.

2022 Yılı Merkezi İdare Bütçe Kanunun hazırlanmasında emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyor, ahlaki ve demokratik unsurlardan kopmayan, taşıdıkları vekalet vazifelerini bihakkın temsil eden kıymetli milletvekili arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.

Hayra karşı gelelim, ahirimiz ve akıbetimiz de hayır olsun inşallah.