Bakan Ersoy'dan, Çeşme Projesi açıklaması: 1 milyar dolar gelir elde edeceğiz

Bakan Ersoy, İzmir Ticaret Odası'nda gerçekleştirilen "Ege Turizm Planı Kıymetlendirme Toplantısı"nın akabinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Ersoy, Ege turizminin, genel turizm pastasında hak ettiği yeri alması için çalışma başlattıklarını söyledi.

"Ege Turizm Merkezi - Çeşme" ve "Ege Turizm Merkezi - Didim" olmak üzere 2 proje hazırladıklarını söz eden Ersoy, bunlardan birincisinin Çeşme etabı olduğunu, bu projenin birinci tanıtımını yaptıklarını hatırlattı.

Ersoy, bundan sonraki paylaşımları Çeşme'de yapacaklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:



"Öncelikle toplantının ön yargıların kırılması açısından çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Proje daha ham, geliştiriliyor. Plan basamağına geçmeden evvel de başta bölgedeki sivil toplum kuruluşları olmak üzere genelde Ege turizminde kelam sahibi olacak herkesin görüşlerini, fikirlerini almak istiyoruz. Bunla ilgili çalışma planını oluşturuyoruz. Bu bağlamda onlardan aldığımız fikirlerle projeyi geliştirmek istiyoruz. Her şeyden evvel bu, bir siyaset üstü proje olarak görülmesi lazım. Ege için yanlışsız olanların yapılması gerekiyor. Buradaki herkesin de bu formda yaklaşmasını, baştan 'karşıyız' diye yaklaşmamalarını, bir dinlemelerini, varsa gerçek fikirleri aslında dikkate alacağımız bilmelerini istiyorum. Biz burada bölge insanıyla, kelam sahibi olması gereken beşerlerle birlikte projeleri geliştirip hayata geçirmek istiyoruz."

Ege'nin kültürüne, yapısına ve tabiatına uygun bir proje hazırlandığını aktaran Ersoy, kelamlarına şöyle devam etti:

"Dünyada örnek olacak, parmakla gösterilecek bir proje hazırlanıyor. Yalnızca Türkiye'nin en güzel projesini değil, dünyanın en güzel turizm projelerinden birini hazırlıyoruz. Dünyadaki bu şekil başarılı olmuş projelerin hepsini inceliyoruz. Onlardan yanlışsız, hoş, başarılı olan örneklerin kısımlarını alıp bu projeye yansıtıyoruz. Denenmiş ama başarısız olmuş kısımları da bu projeden uzaklaştırıyoruz. Aslında dört 4'lük bir çalışma oluyor. Maksat bugün turizmine değil gelecek 50 yılın turizmine hitap eden bir konsept yaratmak. Bu bağlamda uygun, emin adımlarla ilerliyoruz."

"Burada devlet özveride bulunuyor"

Bir gazetecinin "Doğayla ilgili hassasiyetler var. Bu tedirginlikleri nasıl gidereceksiniz? Çeşme Belediye Lideri kendisine toplantı daveti gelmediğini söyledi. Bunlarla ilgili ne söyleyeceksiniz?" sorusuna Ersoy, şöyle yanıt verdi:



"Davetleri ben belirlemiyorum. İzmir Ticaret Odası belirledi. Kimseyi dışlamak üzere bir şeyimiz yok. Herkesin başımızın üstünde yeri var. Başlangıcımız İzmir. Zira bu bir Çeşme projesi değil. Ege Turizm Merkezi Çeşme etabı. Ege'nin de en büyük kenti İzmir olduğuna nazaran projeye İzmir'den başlatmamız gerekiyordu. Bugün saat 16.00'da İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer Beyefendi ile toplantım var. Projenin ayrıntılı sunumuyla ilgili. Çeşme Belediye Liderini ben bu projenin birinci fikri oluştuğu andan itibaren bilgilendirdim lakin ben kendisine kırılmış yahut üzülmüş değilim. Çeşme'ye de geldiğim vakit istediği şahıslara çok rahat karşısına çıkar projeyi anlatırım."

Ersoy, projeyi dinleyen herkesin memnun olduğunu, telaş edecek hiçbir durum olmadığını aktardı.

Projenin gerçekleştirileceği arazinin yüzde 99'luk kısmının kamu yeri olduğuna dikkati çeken Ersoy, kelamlarını şöyle sürdürdü:

"Burada devlet özveride bulunuyor ve bulunması da gerekiyor. İktisadın geliştirilmesi, bölgenin halkının refahına yardımcı olması açısından. Biz burada bilhassa belirtiyoruz. Bakın yatay mimarı burada kural. Olmazsa olmazımız. Yapılaşma yoğunluğu çok düşük. Kıyı bandında en az 100 metre ile 1500 metreye varan derinliklerde genel kullanım alanları yaratıyor. Bu dünyada eşi gibisi olmamış bir çalışma. Bütün bunları yaparken de diyoruz ki biz bunları başımıza nazaran yapmıyoruz. Biz fikirlerimizi, buranın hakikat işleyen, uyumlu bir iktisat olması için fikrimizi yazıyoruz lakin sizlerin görüşlerini de artılarınızı alırız. Uygun bulmadıklarınızı tartışır çıkarırız. Ondan sonra mayıs sonuna kadar bir proje kümesi oluşturacağız. Bu projeyi bir plana dönüştürecek olan geniş kapsamlı bir proje gurubu olacak. Burada yabancı danışmanlar da olacak. Basamaklı formda projeyi bir plana aktaracağız ve bu kademede da herkesin görüşlerini almaya devam edeceğiz."

Ersoy, projenin siyaset üstü olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, telaşlardan, ön yargılardan uzak olunması gerektiğini, şeffaf olduklarını ve kamuoyuyla her şeyi paylaştıklarını lisana getirdi.

"Tahsis gelirlerinden 1 milyar dolar civarında bir gelir elde edeceğiz"

Diğer bir gazetecinin projenin maliyetinin ne kadar tutacağını ve finansmanın nasıl sağlanacağını sorması üzerine Bakan Ersoy, şunları söyledi: 



"Arazinin yüzde 99'luk kısmını devlet kendi tahsis yapıyor. Burada tahsis gelirlerinden 1 milyar dolar civarında bir gelir elde edeceğiz. Bu çok makul hesaplamalarla yapıldı. Bütün bu saydığımız kamu altyapılarını, toplumsal ve kültürel faaliyetler için gerekli her şeyi buradan elde ettiğimiz gelirle gerçekleştiriyoruz. Tahsisten elde edeceğimiz gelirle bütün bu yatırımları gerçekleştiriyoruz. Geri kalan toplam yatırımcılarla birlikte tahminen 20 milyar dolarlık bir proje olduğunu ön görüyoruz fakat bu tahsis ihalesini alıp yatırımcılar tarafından gerçekleştirilecek yatırım. Devlet onların önünü açmak için gerekli olan altyapı, toplumsal ve kültürel alanları yani halkın kullanımı için alanların yatırımı bu tahsisten elde edeceği gelirle sağlayacak. Ne genel bütçeye ne yatırımcıya ne de belediyelere ekstra bir yük getiriyoruz. Hepsini bu kaynakla sağlıyoruz. Burada aslında yükü üstlenen devlet. Yerini bu yatırım için tahsis ediyor."

Ersoy, haziran ayı üzere proje takımı oluşturacaklarını, 2021'in son çeyreğine kadar proje ve planları tamamlamayı düşündüklerini, 2021'in son çeyreğinde tahsis ihalelerinin yapılmasını ve 2023'de de hayata geçirmeye başlayacağını bildirdi.

Kamulaştırma

Ersoy, kamulaştırmalarla ilgili itirazların sorulması üzerine, şöyle konuştu:

"Kamulaştırma alanı bir toplam projede birinci etapta şu anda yüzde 1,98'e kadar düştü. Biz burada üzerinde yapı olan alanlara çok konsantre değiliz. Birinci etapta ilan ettik fakat basamak kademe o alanları plan dahilinde küçültüyoruz. Kıyı olmazsa olmaz sınırımız. Zira genel kullanım alanına açık alan olarak tanımlanacağı için burası bizim olmazsa olmazımız. Onun dışında hiçbir yerde çok katı değiliz. Bize müracaatlar olmaya başladı. Bu talepleri de değerlendirdikten sonra bizim öngörümüz toplam proje alanında kamulaştırılmak zorunda kalacağımız alanın binde 3 civarında olacağını düşünüyoruz. Geri kalanın hepsi çözülmüş olacak. Özel bölüm yahut girişimciye ilişkin alan çok az. Bunu da bir biçimde çözüp burayı da kamulaştırma bedelini ödeyip yapacağız. Yapılaşmanın olduğu yahut tarım alanlarının hepsini de esasen kamulaştırma kapsamından çıkardık. Şu anda konuştuğumuz yerler üzerinde yatırım yapılmamış topraklar. Üzerinde binalar varsa onları da çıkarıyoruz aslında. Onları gerçek proje ile bu projenin dahli yapacağız."

"Köylerin cazibe merkezleri olmasını sağlamalıyız"



Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, turizm alanı ve köy sağlıklaştırmaları da yapacaklarının altını çizerek "Onlara takviye vereceğiz. Zira o köylerin yöreye uygun bir formda yapılandırılıp oraların bir cazibe merkezleri olmasını sağlamamız gerekiyor. Bu proje gelirleri Çeşme bölgesindeki proje alanıyla hudutlu değil. Biz buradan elde ettiğimiz gelirle bilhassa İzmir bölgesinde Kemeraltı ve Agora bölgesindeki yatırımları da tamamlayacağız. Ayrıyeten buraya yakın etraftaki ören yerleriyle ilgili finansman gereksinimleri var. Oraların daha süratli formda gün yüzüne çıkarılması için bu yatırımları da tamamlayacağız. Proje kapsamında Ege'nin en büyük müzesi burada yapılıyor. Hem görsel hem hoş sanatlar manasında. Bunlar da İzmir halkının kullanıma verilmiş olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Projenin yalnızca turizm projesi olarak görülmemesi gerektiğini, çok değerli bir etraf projesi olarak da geliştiğini ve etrafa hassas bölge sertifikasyonu olan dünyadaki birinci proje olacağını belirten Ersoy, şunları kaydetti:

"Yatırımların tamamına etraf evrakı alma kaidesi getiriyoruz. Dünyadaki tüm etraf evraklarını inceliyoruz. Türkiye'de eksik belgelendirme varsa onları da dahil ederek Etraf ve Şehircilik Bakanlığının da katılmasını sağlayacağız. O dokümanları almaya mecbur tutacağız. Hem proje bazında geniş alanda dünyada birinci etraf dokümanı almış bölge olacak hem de bütün yatırımların tamamının etraf standartlarına uygun etraf sertifikalarını alma kuralı getirilmiş oluyor."