Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

bakara süresi anlamı mesali

bakara süresi anlamı mesali

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
bakara süresi ne anlatıyor


Bakara Sûresi, Kuranın, en uzun sûresi olup 286 ayetten oluşmaktadır İniş sırasına göre 87 sıradadır

Birinci kasıt: Tüm insanları İslam'a dâvet eder
İkinci gaye: Bilhassa Ehli Kitabın yanlışlarını düzeltip Kuranı onaylama etmeye çağırır
Üçüncü niyet: Bu dinin ahkamını ayrıntılı olarak bildirir
Dördüncü kasıt: Bu hükümlerin yerine getirilmesini sağlayacak müeyyidelere ve özendirme edici hususlara yer verir
Netice: Mezkur maksadları içeren daveti kabul edenleri tanıtır; onların dünya ve ahiretteki akıbetlerini açıklar


BAKARA ANLAMI:

1 (Elif, Lâm, Mîm)

2 İşte o kitap, bunda belirsizlik yok, müttakiler (kötülükten korunacaklar) için hidayettir

3 Onlar oysa gaybe iman edip namazı dürüst kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah yolunda) harcarlar

4 Ve onlar oysa hem sana indirilene iman ederler, keza senden önce indirilene Ahirete de bunlar şüphesiz iman ederler

5 Bunlar, işte Rabblerinden bir hidayet üzerindedirler ve bunlar işte felaha erenlerdir

6 Şu belirli oysa inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir Onlar inanmazlar

7 Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir Gözlerinin üzerinde bundan başka perde vardır Ve büyük azab onlaradır

8 İnsanlardan öyleleri de vardır oysa, inanmadıkları halde, Allah'a ve öbür dünya gününe inandıkderler

9 Allah'ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar

10 Kalplerinde hastalık vardır Allah da onların hastalığını arttırmıştır Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azab vardır

11 Hem onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayındenildiğinde: Biz oysa ıslah edicilerizderler

12 İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, lakin anlamazlar

13 Onlara: İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanındenilince, Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?derler İyi bilin ki, başlıca beyinsiz kendileridir fakat bilmezler

14 Onlar iman edenlere rastladıkları süre: İnandıkderler Ama şeytanlarıyle yalnız kaldıkları süre: Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruzderler

15 (Belli Başlı) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde serserice dolaşmalarına mühlet verir

16 İşte onlar o kimselerdir ki, hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar da, ticaretleri kâr etmedi, doğru yolu da bulamadılar

17 Onların durumu, bir alev yakanın durumu gibidir (Alev) çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların (gözlerinin) nurlarını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, bundan böyle görmezler

18 (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler Bundan Böyle (hakka) dönmezler

19 Yoksa (onların durumu), gökten boşanan, içinde karanlıklar, gök gürlemesi ve yıldırım(ler) yer alan bir yağmur(a tutulmuşun hali) gibidir Yıldırımlardan ölmek korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar Ancak Allah, inkârcıları en ince ayrıntısına kadar kuşatmıştır

20 O şimşek nerdeyse gözlerini (n nûrunu) kapıverecek Önlerini aydınlattımı ışığında yürürler, karanlık üzerlerine çöktümü de dikilip kalırlar Allah dilemiş olsaydı işitmelerini, görmelerini de alıverirdi Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir

21 Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabb'inize kulluk edin ama (Allah'ın) azabından korunasınız

22 O (Rabb) ancak yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı Gökten su indirdi, onunla size rızık olarak farklı alanlara yönlendirilmiş ürünler çıkardı Öyleyse siz de, bilerek, Allah'a eşler koşmayın

23 Eğer kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz (Kur'ân)den belirsizlik içinde iseniz, haydi onun gibi bir sûre getirin, Allah'tan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın; eğer içten iseniz

24 Yok yapamadıysanız, ancak hiçbir süre yapamayacaksınız, o halde yakıtı halk ve taşlar olan, inkârcılar için hazırlanmış ateşten sakının

25 İnanıp faydalı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akıcı cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: Bu daha önce de rızıklandığımız şeydirderler ve o rızık birbirinin yarı edinmek üzere, kendilerine sunulacak Orada fazla pak zevceler de onların Ayrıca onlar orada ebedî kalacaklar

26 Kesin ancak Allah bir sivri sineği, hatta daha üstününü misal getirmekten çekinmez İman edenler bilirler ama, o şüphesiz haktır, Rabb'lerındandır Lakin küfre saplananlar: Allah böyle bir örnek ile ne çağırmak istedi?derler Allah onunla birçoklarını şaşırtır, yeniden onunla birçoklarını yola getirir Onunla fakat o fasıkları şaşırtır

27 Onlar oysa, söz verip andlaştıktan sonradan Allah'a verdikleri sözü bozarlar Allah'ın birleştirmesini emrettiği şeyi (iman ve akrabalık bağlarını) keserler ve yeryüzünde bozgunculuk yaparlar İşte zarara uğrayanlar onlardır

28 Allah'ı nasıl inkâr edersiniz ancak, ölü idiniz sizleri diriltti Sonra sizleri yeniden öldürecek, sonradan yeniden diriltecek, sonra da döndürülüp ona götürüleceksiniz

29 O fakat, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yarattı Sonradan göğe yöneldi, onları yedi gök olarak düzenledi O, her şeyi bilir

30 Bir Zamanlar Rabb'in meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağımdemişti (): A! Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Ama biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruzdediler (Rabb'in): Ben sizin bilmediklerinizi bilirimdedi

31 Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verindedi

32 Dediler oysa: Yücesin sen (ya Rab!) Bizim, senin bize öğrettiğinden diğer bir bilgimiz yoktur Kuşkusuz sen bilensin, hakîmsin

33 (Allah): Ey Âdem, bunlara onları isimleriyle haber verdedi Bu dikte üzerine Âdem onlara isimleriyle onları haber verince, (Allah): Ben size, ben göklerin ve yerin gayblarını bilirim, sizin açıkladığınızı da, içinizde gizlediğinizi de bilirimdememiş miydim?dedi

34 Ve o zaman meleklere: Âdem'e secde edin!dedik, anında secde ettiler Yalnız Şeytan dayattı, kibrine yediremedi, inkârcılardan oldu

35 Dedik oysa: Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, lakin şu ağaca yaklaşmayın, yahut zalimlerden olursunuz

36 Bunun üstüne şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı Biz de: Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte değin sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardırdedik

37 Derken Âdem Rabb'ından birtakım kelimeler aldı, (onlarla tevbe etti O da) tevbesini kabul etti Muhakkak O, tevbeyi fazla kabul eden, çok esirgeyendir

38 Onlara dedik ki: Hepiniz oradan inin Size benim tarafımdan bir hidayet rehberi geldiğinde, kim o hidayetçimin izinde giderse, onlar için hiçbir nefret edilen şey yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır

39 İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennem ehlidirler Orada ebedî olarak kalacaklardır

40 Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü tutun ama, ben de size verdiğim sözü tutayım ve yalnızca benden korkun!

41 Yanınızdakini (Tevrat'ı) onaylama edici olarak indirdiğim (Kur'ân)a iman edin, O'nu, red edenlerin ilki siz olmayın, benim âyetlerimi birkaç paraya değişmeyin Ancak benden korkun

42 Hakk'ı batıla karıştırıp da, bilerek hakkı gizlemeyin

43 Keza namazı doğrudan doğruya kılın, zekatı verin, rükû edenlerle birlikte siz de rükû edin

44 İnsanlara iyiliği emreder de kendinizi unutur musunuz? Halbuki kitab (Tevrat)ı okuyorsunuz Hâlâ aklınızı başınıza almayacak mısınız?

45 Dahası sabırla, namazla takviye isteyin Kuşkusuz bu, (Allah'a) saygılı olanlardan başkasına ağır kazanç

46 Onlar fakat, Rablerine kavuşacaklarını ve gerçekte O'na döneceklerini bilirler

47 Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti ve önceden sizi âlemlere üstün kıldığımı hatırlayın

48 Ve öyle bir günden korunun ama, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir destek da yapılmaz

49 (Keza hatırlayın oysa bir süre) sizi Firavun ailesinden de kurtardık, (onlar) size azabın en kötüsünü reva görüyor, oğullarınızı boğazlıyor, kadınlarınızı sağ bırakıyorlardı Ve bunda size Rabbiniz kadar büyük bir imtihan vardı

50 Hani çok eskiden sizin için denizi yarıp, sizi kurtardık da Firavun'un adamlarını suda boğduk, siz de bakıp duruyordunuz

51 Hani çok eskiden Musa'ya kırk gecelik vaad verdik de daha sonra siz onun gerisinde buzağıyı put edindiniz ve o halinizle zalimler idiniz

52 Daha Sonra yine de sizi affettik, bundan böyle şükretmeniz gerekiyordu

53 Ve hani bir zamanlar Musa'ya o kitabı ve furkanı verdik, gerekirdi ama, içten yolda gidesiniz

54 Hani çok eskiden Musa kavmine dedi ki; Ey kavmim cidden siz o buzağıyı put edinmekle kendi kendinize zulmettiniz, hiç olmazsa gelin Rabbinize tevbe ile dönün de nefislerinizi öldürün Böyle yapmanız Bârî Teâlânız katında sizin için hayırlıdır, bu nedenle tevbenizi kabul buyurdu Gerçekte de o Tevvab ve Rahîm'dir

55 Hani çok eskiden Ey Musa biz Allah'ı açık açık görmedikçe senin sözünle asla inanmayacağızdemiştiniz de bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı ve siz de bakakalmıştınız

56 Daha Sonra şükredesiniz diye sizi ölümünüzün ardındaki her tarafta diriltmiştik

57 Ve üstünüze o bulutu gölge yaptık, ve size ihsan ettiğimiz güzel rızıklardan yiyin, diye üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirdik Onlar, bize zulmetmediler, ama kendi nefislerine zulmediyorlardı

58 Hani bir zamanlar Şu şehre girin de onun nimetlerinden dilediğiniz şekilde bol bol yiyin ve kapıdan secde ederek girin ve hıtta(bizi bağışla!) deyin ki, size, hatalarınızı mağfiret eerelim, iyilik yapanlara nimetlerimizi daha da arttıracağızdedik

59 Bunun üstüne o zulme devam edenler sözü değiştirdiler, onu kendilerine söylenildiğinden başka bir şekle soktular Biz de kötülük yaptıkları için o zalimlere murdar bir cefa indirdik

60 Hani çok eskiden Musa, kavmi için su istemişti, biz de asanla taşa vur!demiştik, bunun üzerine o taştan on iki pınar fışkırmıştı Her kısım insan kendi su alacağı yeri bildi Allah'ın rızkından yiyin ve için de bozgunculuk ve saldırganlık yaparak yeryüzünü fesada vermeyin

61 Hani bir zamanlar, Ey Musa, biz tek değişiklik yemeğe katiyen katlanamayacağız, yeter bundan böyle bizim için Rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, kabağından, sarmısağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsındediniz O da size O üstün olanı daha alçak olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya konaklayın o zaman istediğiniz kesinlikle olacaktırdedi Üzerlerine zillet ve meskenet damgası vuruldu ve nihayet Allah'dan bir gazaba uğradılar Evet o kadar oldu, çünkü Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve hileli yere peygamberleri öldürüyorlardı Evet o kadar oldu, çünkü isyana dalıyorlar ve aşırı gidiyorlardı

62 Tereddüd değil oysa, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allah'a ve ahiret gününe doğrusu iman eder ve salih amel işlerse kesinlikle Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir

63 Hani bir zamanlar sizden mîsak (sağlam bir laf) almıştık, Tur'u üstünüze kaldırıp demiştik ama; size verdiğimiz kitaba şiddetle tutunun ve içindekilerden tedbirsiz olmayın, lüzum ki, korunursunuz

64 Daha Sonra verdiğiniz sözün peşinde yüz çevirdiniz, eğer üzerinizde Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasa idi nasıl olursa olsun zarara uğrayanlardan olurdunuz

65 İçinizden cumartesi günü yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz İşte bundan nedeniyle onlara perişan maymunlar olun!dedik

66 Bu ibret batmış cezayı öncekilere ve sonrakilere bir ders, korunacaklara da bir nasihat, bir nasihat yaptık

67 Hani bir zamanlar Musa kavmine demişti ki Allah, size bir bakara (sığır) boğazlamanızı emrediyor Onlar da Sen bizimle eğleniyor, alay mı ediyorsun?dediler Musa da: Böyle cahillerden biri olmaktan Allah'a sığınırımdedi

68 Onlar, Bizim için Rabbine dua et, her ne ise onu bize açıklasındediler Musa, Rabbim buyuruyor oysa, o ne pek ihtiyar, ne de pek taze, ikisi arası sağlıklı bir sığırdır, haydi emrolunduğunuz işi yapınızdedi

69 Onlar, Bizim için Rabbine dua et, rengi ne ise onu bize açıklasındediler Musa, Rabbim buyuruyor ama, o, bakanlara sürur veren, sapsarı bir sığırdırdedi

70 Onlar, Bizim için Rabbine dua et, o nedir bize iyice açıklasın, çünkü o bize birazcık girift geldi, bununla beraber Allah dilerse onu kesinlikle buluruzdediler

71 Musa, Rabbim buyuruyor fakat o, ne çifte koşulup tarla süren, ne de ekin sulayan, ne de salma gezen ve hiç alacası olmayan bir sığırdır Onlar da: İşte bütün hemen gerçeği ortaya koydundediler Nihayet onu bulup boğazladılar Az kaldı yapmayacaklardı

72 Hani çok eskiden siz bir adam öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmış ve onu üstünüzden atmıştınız, halbuki Allah, saklamış olduğunuzu açığa çıkaracaktı

73 İşte bundan nedeniyle, o sığırın bir parçası ile o ölüye vurun, dedik Allah ölüleri işte böyle diriltir ve size âyetlerini gösterir, ola ki aklınızı başınıza toplarsınız

74 Daha Sonra bunun arkasında tekrar kalbleriniz katılaştı, şu anda de taş gibi, veya taştan da beter ışık halkası geldi Çünkü taşlardan öylesi var fakat; içinden nehirler kaynıyor, yine öylesi var oysa, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor, öylesi de var ama, Allah korkusundan yerlerde yuvarlanıyor Ve sizin neler yaptığınızdan Allah dikkatsiz değildir

75 Şimdi bunların, size hemencecik inanacaklarını ümit mi ediyorsunuz? Halbuki bunlardan bir grup vardı ki, Allah'ın kelâmını işitirlerdi de daha sonra ona akılları yattığı halde mahsus onu tahrif ederlerdi

76 Dahası iman edenlere rastladıklarında inandık derler, birbirleriyle başbaşa kaldıkları zaman, Rabbinizin huzurunda aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi tutup Allah'ın size açıkladığı gerçekleri onlara da söylüyorsunuz? Hiç aklınız değil mu be?derlerdi

77 Peki bilmezler mi ama, onlar neyi giz olarak saklar ve neyi açık açık söylerlerse Allah hepsini bilir

78 Bunların diğer taraftan ümmî (okuma yazması olmayan) kısmı vardır, kitabı bilmezler, fakat birtakım kuruntu yığınına, anlamsız saplantılara kapılır ve zan içinde dolaşır dururlar

79 Bundan Böyle o kimselerin vay haline fakat, kendi elleriyle kitap yazarlar da daha sonra azıcık para elde etmek için Bu Allah katındandırderler Bundan Böyle vay o elleriyle yazdıkları yüzünden onlara, vay o kazandıkları vebal yüzünden onlara!

80 Bundan Başka dediler ancak: Bize sayılı birkaç günden diğer katiyen ateş azabı dokunmaz De ama; Siz Allah'dan bir ahit mi aldınız? Böyle ise Allah sözünden dönmez Yahut siz Allah'a karşısında bilemeyeceğiniz şeyleri mi söylüyorsunuz?

81 Evet kim bir günah işlemiş de kendi günahı kendisini her yandan kuşatmış ise, işte öyleleri alev ehlidirler ve orada ebedî kalıcıdırlar

82 İman edip salih ameller işleyenler, işte öyleleri de cennet ehlidirler ve orada ebedî kalıcıdırlar

83 Hani bir vakitler İsrailoğulları'ndan şöylece mîsak (kesin bir laf) almıştık: Allah'dan başkasına tapmayacaksınız, belli başlıbabaya iyilik, yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere de iyilik yapacaksınız, insanlara güzellikle söz söyleyecek, namazı kılacak, zekatı vereceksiniz Daha Sonra çok azınız müstesna almak üzere sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz

84 Tekrar bir zamanlar mîsakınızı almıştık; birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, nüfusunuzu diyarınızdan çıkarmıyacaksınız Daha Sonra siz buna ikrar da verdiniz ve ikrarınıza tanık de oldunuz

85 Sonradan sizler pek kimselersiniz fakat, kendilerinizi öldürüyorsunuz ve sizden olan bir grubu diyarlarından çıkarıyorsunuz, onlar karşısında musibet ve düşmanlık güdüyor ve bu konuda birleşip birbirinize arka çıkıyorsunuz, ola ki size tutsak olarak gelirlerse fidyeleşmeye kalkıyorsunuz Halbuki yurtlarından çıkarılmaları size haram kılınmış idi Yahut siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle yapanlar, netice olarak dünya hayatında perişanlıktan başka ne kazanırlar, kıyamet gününde de en şiddetli azaba uğratılırlar Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir

86 Bunlar ahireti, dünya hayatına satmış kimselerdir Onun için bunlardan azap hafifletilmez ve kendilerine bir yerden destek da gelmez

87 Celâlim hakkı için Musa'ya o kitabı verdik, peşinde birtakım peygamberler de gönderdik, hele Meryem oğlu İsa'ya apaçık mucizeler verdik, onu Rûhu'lKudüs ile de destekledik Size nefislerinizin hoşlanmayacağı bir emirle gelen her peygambere kafa mı tutacaksınız? Kibrinize dokunduğu için onların bir kısmına yalan diyecek, bir kısmını da öldürecek misiniz?

88 (Yahudiler, peygamberimize aleyhinde iğneleyici bir ifade ile): Bizim kalblerimiz kılıflıdırdediler Bilakis Allah, onları kâfirlikleri yüzünden lanetledi Bundan nedeniyle fazla eksik imana gelirler

89 Yanlarındakini doğrulamak üzere onlara Allah katından bir kitap gelince, daha önceleri inanmayanlara aleyhinde onunla destek isteyip durdukları halde, o tanıdıkları kendilerine gelince, bu sefer kendileri onu inkâr ettiler İşte bundan dolayı Allah'ın laneti kâfirleredir

90 Ne kadar çirkindir o uğruna kendilerini sattıkları şey ama; Allah'ın kullarından dilediğine kendi lütuf ve kereminden vahiy indirmesine kafa tutarak, Allah ne indirdiyse hepsini inkâr ettiler İşte bu yüzden de gazap üstüne gazaba uğradılar Can brülör cefa asıl kâfirler içindir

91 Onlara, Allah ne indirdiyse ona iman edindenildiği vakit, onlar Biz kendimize indirilene iman ederizderler ve ondan başkasını inkâr ederler Fakat yanlarındaki Tevrat'ı onay eden gerçek vahiy odur Onlara de ancak; Peki madem hakiki mümin sizsiniz de ne diye daha önce Allah'ın peygamberlerini öldürüyordunuz?

92 Celâlim hakkı için Musa size belgelerle gelmişti de onun arkasında tuttunuz o buzağıya taptınız Siz işte o zâlimlersiniz

93 Bir Zamanlar size, verdiğimiz kitaba güçlü olarak sarılın ve onu dinleyindiye Tûr'u tepenize kaldırıp mîsakınızı aldık (O yahudiler): Duyduk, dinledik, isyan ettikdediler, kâfirlikleri yüzünden o danayı yüreklerinde besleyip büyüttüler De ki, Eğer siz mümin kimseler iseniz, bu imanınız size ne çirkin şeyler emrediyor!

94 De fakat; Allah yanına öbür dünya yurdu (cennet) başkalarının yok de sadece sizin ise, eğer iddianızda da vefalı iseniz haydi derhal ölümü temenni ediniz, ölmeyi cana minnet biliniz

95 Ama elleriyle işledikleri yüzünden onu hiçbir süre temenni edemiyecekler Allah o zâlimleri bilir

96 Elbette onları insanların hayata en doyumsuz, en düşkün olanları olarak bulacak, hatta müşriklerden bile daha düşkün bulacaksın Onların herkes bin sene ömür sürmeyi arzular, ama uzun yaşamak kendisini azaptan kurtarıp uzaklaştıracak değildir Allah, onların neler yaptığını görüp duruyor

97 Söyle; her kim Cebrail'e düşman ise iyi bilsin fakat, Kur'ân'ı senin kalbine Allah'ın izniyle kendinden önceki vahiyleri onaylayıcı, müminlere hidayet ve müjde kaynağı almak üzere o indirdi

98 Her kim Allah'a, Allah'ın meleklerine, peygamberlerine, Cebrail ile Mîkâil'e düşman olursa, iyi bilsin oysa, Allah da o kâfirlerin düşmanıdır

99 Şanım hakkı için sana çok açık âyetler; aydınlık mucizeler indirdik Öyle ki, iman sahasından uzaklaşmış fasıklardan başka biri onları inkâr etmez

100 O fasıklar keza bunları tanımıyacaklar, keza de ne zaman bir ahd üstüne mukavele yapsalar, her defasında mutlaka içlerinden bir güruh çıkıp onu bozacak ve atıverecek öyle mi? Hatta az bir güruh değil, onların birçok ahit tanımaz imansızlardır *
 
858,465Konular
981,146Mesajlar
29,533Kullanıcılar
TUNCAMMSon üye
Üst Alt