Bakteriyel Vajinit

Bakteriyel Vajinit bakteriyel vajinozis Birincil kere 1955 yılında tanımlanan ve Haemophilus vaginalis adı verilen bir bakterinin yol açtığı vajinal enfeksiyondur Etkene Gardnerella vajinalis adı da verilir Cinsel ilişki ile bulaşabilir ancak bu konuda bilimsel bir görüntü birliği yoktur Ahali aralarında en fazla görülen vajinal enfeksiyonun mantar enfeksiyonu olduğu sanılmasına karşın doğrusu en sık bakteriyel vajinozis yani Gardnarella enfeksiyonu görülür Kadınların %1068′inde gardnarelle vajiniti görülürGenelde üreme çağındaki kadınlarda rastlanır Gardnarella vajinlis etkeni Belirtileri Vajina, ürethra (mesane ile idrar çıkış noktası arasındaki boru), mesane ve genital bölgedeki deriyi miktar Normalde bayan vajinasında belirli miktarda gardnarella vajinalis mikroorganizması bulunur Vajina içerisinde pekçok mikroorganizma barınır fakat bunlar belirli bir denge içinde bulunduğundan enfeksiyona neden olmazlar Bu dengeyi karşılayan en manâlı unsurlardan birisi laktobasil adı bahşedilen mikroorganizmalardır Laktobasiller vajianın asit baz dengesini sağlayarak öteki organizmaların enfeksiyon yapacak dek çoğalmalarını engellerler Bu denege bozulduğunda enfeksiyon ortaya çıkar Gardneralla vajinalis enfeksiyonu çoğu süre herhangi bir bulgu vermez En sık karşılaşılan sızlanma fena kokulu bir akıntıdır Tipik olarak gri renkli ve fena kokulu akış mevcuttur Vajinanın pH’ı bazik yöne kayınca ortaya bir takım aminler çıkmakta ve enfeksiyonda tipik olan balık kokusu duyulmaktadır Bu balık kokusu bakteriyel vajinit için tipiktir En sık adet kanaması sonrası ya da cinsel ilişkiyi takiben duyulur Teşhis Tanı muyanede akıntının görülmesi ile ya da alınan akış örneğinin mikroskop altında incelenmesi ile konur Bazen herhangi bir belirti olmayan olgularda vajinal kültr ya da smear testi sonucu ayrım edilir Çare Çare edilmediği taktirde pelvik enfeksiyonlara neden olabilir Tedavide yerel ve sistemik antibiyotikler kullanılır Olguların %79′unda erkek ürethrasında da bu mikroorganizmaya rastanır bu nedenle inatçı olgularda benzeşen tedavisi de önerilmektedir “Bu yazı Dr Alper Mumcu’dan