iltasyazilim
FD Üye
Balıkesirin gelenekleri,
Balıkesir'in gelenek ve görenekleri,
Balıkesir örf ve adetleri
Balıkesir örf adet gelenek ve görenekleri
DOĞUM
Çocuk ailenin temelini sağlamlaştıran,neşe sevinç kaynağıdırAncak çocuk sahibi olamayan kadınlar öteki yörelerde olduğu gibi bu yörede de farklı alanlara yönlendirilmiş yollara başvurmaktadır Bunların başında adak yerlerini ziyarete gitmek gelmektedir Keza evde hazırlanan koca karı ilaçları diye anlatım tarzı ettiğimiz ilaçlarda kullanılmakta ve bu konuda değişik inanmalar uygulanmaktadır Yörede doğacak olan çocuğun cinsiyetini devretmek içinde farklı alanlara yönlendirilmiş yöntemlere başvurulur Bu yöntemlerden birisi ateşe şap atmaktır Şap yanınca kabarmaya başlarsa doğacak çocuk erkek,kabarmazsa kız olacağına inanılır Diğer bir yolda gebenin sütünü bir bardak suya damlatmaktır Süt dağılmadan dibe inerse erkek,dağılırsa kız çocuk beklenir
Doğacak çocuğun genellikle baba kadar evin ocağını tüttürecek,soylarını sürdürecek bir oğlan olması istenir Doğumun kolaylaştırmak için de şunlar yapılır:
Hocalara tabar verilir Onlarda içine dualar yazarlar sonradan tabağın içine su konur ve gebeye içirilir Gebenin örülü saçları,düğmeleri çözülür Evdeki kapıların ve sandıkların kilitleri açılır Hem gebe kadının bağırışlarının başkalarınca duyulması fazla günah sayılır Duyanlar günahları bağışlanana değin çocuğun doğmayacağına inanılır
Birkaç kez çocuğu olup ta ölen anneler,buna bir çare bulabilmek için kendilerince tedbirler alırlar Bunlardan bazıları şunlardır: Hasan adlı üç çocuktan birer tırnak alınır Bunlar demirciye verilir Demirci bunlardan gece yarısı bir bilezik yapar Çocuk doğar doğmaz bu bilezik koluna takılır Gebenin önüne yeni kalaysız bir bakır tepsi konur Çocuk bu bakır tepsinin içine doğar sonra tepsi bir yoksula verilir
Hiç çocuğu ölmemiş birkaç anneden,birer parça bez alınır Bunlardan dikilen gömlek,doğar doğmaz çocuğa giydirilir Doğum olduktan sonradan doğan bebeğin göbeği kesilirken ebe göre bebeğe göbek adı verilir sonradan genelde üç gün içinde çocuğun adı verilir Ailenin büyüğü,yaşlı bir erkek göre çocuk kucağa alınır ve kıbleye karşısında döner Çocuğun kulağına ezan okur,üç kez da adını söyler Böylece adı verilmiş olur Çocuğa genellikle erkek tarafına öncelik tanınarak büyükannenin yada dedenin adı verilir Çocuğun doğduğu yedinci günde çocuk Mevlidi okunur Mevlide bu mutlu günü kutlamaya gelen yakınlar çağırılır
Çocuğun ellerinin doğduğu zamanki durumuna kadar geleceğine ilişkin tahminler yürütülür Örneğin elleri kulaklarına içten kalkmış durumdaysa ileride büyük adam olacağına, göğsünde ise bilgiç olacağına,doğar doğmaz ellerini bir şey arar gibi kımıldatırsa sevecen olacağına inanılır
Çocuğa meme verilmesi için doğumun üzerinden üç gün geçmiş olması gerekir Ilk memeden önce Kur'an üzerinden toz alınır Bu toz çocuğun ağzına ve annesinin memesine sürülür Loğusaya özel bir özen gösterilir ve al basmasınauğramaması için mücadele harcanır böylece ölü evinden gelenlerin bir yere uğramadan loğusaya gelmelerinin,kırklar çıkmadan iki loğusanın görüşmesini ve loğusanın yalnız kalmasının sakıncalı olduğuna inanılır Hem loğusa al basmasından korunabilmek için kırmızı kurdele bağlar
Otuz gün her tarafında anne dışarı çıkmaz Daima evde kalarak bebeğiyle ilgilenir Yirmi yedi ya da yirmi dokuzuncu gününde çocuk yıkanır Günün tekli sayılarla bitmesine dikkat edilir Suyun içine bir gümüş,bir altın yüzük atılır Hem bir süpürge çöpünü 29 kez parçalayıp suya atılır Bu suyla önce bebek sonra anne yıkanır Sabahleyin yıkanma işlemi bittikten sonra öğleden sonradan en yakınlarına kırk uçurmaya bu arada genç anne hoş giyinip süslenirse ileride bebek büyüyüp genç kız veya delikanlı olunca, süsün giyiminin yakışacağına inanılır
Gidilen yerden geri dönülürken ev sahibi bebeğe,para mendil,yumurta,ekmek vb verilir Yumurta,yumurta gibi güzel olsun,ekmek eli ekmek tutsun, para,parasız kalmasın, mendil;pak olsun diye verilir Bebek kırk uçurmaya gittiği yerden anlamsız döndürülmez Anne ve bebeği,bütün yakınlarını dolaşarak kırk uçururlar Otuz yedinci yada otuz dokuzuncu günü otuz kırkında operasyon tekrarlanır Anne ve bebeği yıkanırlar Yine öğleden sonra en yakınlarından birine gidip kırk kırkını uçururlar Çocuk altı aylık olunca babasının cebinden para aldırılır Çocuğun aldığı paraya tarafından açıklama yapılır Çocuk eksik para aldıysa ileride nasibinin az olacağına, çok aldıysa nasibinin çok olacağına inanılır Çocuğun aldığı parayla akşam ellerine kına yakılır İsteğe kadar bu akşam eğlence de düzenlenirZamanı geldiği halde yürüyemeyen çocuklar sela vakti kollarından tutularak sallanır Eğer yürüyüp de düşüyorsa hamurdan büyükçe bir simit pişirilir Bu simit çocuğun başından aşağıya geçirilir Üçgenin Taban Olmayan Kenarı hizasına geldiğinde parçalanırı ve mahallenin çocuklarına dağıtılır
SÜNNET DÜĞÜNÜ
Sünnet düğünü erkek çocuğun sünnet ettirilmesinin kutlanmasıdır Sünnet düğününü yapan aile oğlunun sünnet edilmesine duyduğu sevinci,yakınlarıyla bunu kutlayarak paylaşır İslam Dininin gereklerinden olan her erkek çocuğunun sünnet edilmesi millet aralarında bazı gelenekleri beraberinde getirmiştir
Düğün sahibi düğünden önce bir takım hazırlıklara başlar Daha evvelden çağrılan yengeler, Çarşamba günü düğün evine gelerek sünnet çocuğunun karyolasını süsler Perşembe günü yengeler nikah sahibi namına fazla yakınlara kına,tanıdıklarına da şekerle sünnet düğününe çağırırlar Düğün evinin erkekleri de çağırılması gereken erkek tanıdıkları Pazar günü sünnet düğününe davet ederler Perşembe ya da Cuma günü düğün için ekmek yapılır Aşçı, bulaşıkçı ve tefçi,davulcu tutulur
Cumartesi akşamı kadınlar toplanır Mevlit okunur Mevlit bittikten sonradan sünnet olacak çocuk ortaya oturtulur ve eline genelde cam parmağına kına yakılır Sünnet çocuğuna kınayı yengeler yakar Nikah sahibi yani sünnet çocuğunun annesi kına yakan yengelere iğne oyalı kumaş örtü verir Orta yerde kına yakılırken sünnet çocuğunun yakınları para takarlar Bir süre sonra topluluk dağılır Pazar günü davetliler sabahleyin 1013 civarı bahşedilen davete gelirler Davete gelenlere sofra açılır,yemek verilir Sünnet çocuğuna davetliler para,altın takarlar Davetliler yemeklerini yedikten daha sonra sünnet çocuğunu gezdirmek için beklerler Bir at getirilerek sünnet çocuğu bu ata bindirilir Atın üstüne duvar halısına eş küçük ipek dokuma halı serilir Atın kulak kısmına kırmız ya da mavi krep asılır Bunun yanına havlu,çamaşır vb de asılabilir Tüm bu asılanlar daha sonra atın sahibine kalır
Ata bindirilen sünnet çocuğu davul zurna eşliğinde,atın gerisinde konvoy yaratıcı yakınlarının kullandıkları arabalarla mahalle aralarında gezdirilerek tekrar nikah evine gelinir Daha önce bir yakını kadar tembihlenen çocuk attan inmez Çocuğun attan inmesi için yakın akrabaları ve babası vaatlerde bulunur Çocuk istediği şeyi almaları için işlenmiş dedirtinceye değin attan inmez Bu pazarlıktan sonradan attan inmeye razı olan çocuk attan inerken başından şeker serpilir Attan indirilen çocuk yakınları kadar sünnet odasına götürülür ve sünnetçi kadar sünnet edilir Sünnet edilirken çocuğun yanına babası ve yakınları da bulunur Eğer sünnet çocuğu tekse çocuğa arkadaş olacağına inanıldığı için nikah evinin penceresinden aşağıdaki çocuklara dürüst horoz uçurulur Kim kaparsa horoz onun olur Sünnetten daha sonra düğüne çağrılan kadınlar gelir Onlara sofra açılır Yemek verilir sonra tefçi eşliğinde oynarlar Gündüz düğüne gelen kadınlar oynarlar Akşamüstü kalabalık dağılır Akşam yeniden toplanılır ama bu kere meydan genç kızlarındır Akşam da genç kızlar oynar Geç saatlerde düğün sona erer
ASKERLİK
Askerlik çağı gelen ve askerlik kağıdı gelen gençler akrabaları ve komşuları göre toplu olarak her öğün farklı evde edinmek üzere yemeğe gösteri edilirlerHer genç helalleşip evinden ayrılırken işleri yolunda gitsin diye ardından su dökülürAskere gidecek gençlerle,köy halkı köy meydanında toplanır ve köy imamı çağrılarak dua edilirBu törene gelenler askere gidecek gençlerin cebine para koyarlarGençler askere uğurlandıktan sonra askere giden gençlerin evleri ziyaret edilir Askere giden gencin evine huzur içinde dönmesi için gencin ailesi tarafından Sıvık hamurdan saç üstünde çırpma pişirilerek bu hamur işi komşulara dağıtılırBu olaya Döndürmede denilmektedirYörede askerliğini yapmayanlar çocuk ve cahil sayılmaktadır
DÜĞÜN
Günümüzde artık kırsal kesimde uygulanan bu adetler gün geçtikçe azalmakta ve çağa yenik düşmektedirKırsal kesimde uygulanan izaç aşamaları şöyledir:
Görücü usulüyle kız beğenilirErkek tarafı yakınlarından birkaç birey dünür olarak görevlendirilirDünürler iki kere kız evine giderlerBirincide iyi karşılanırlarsa ikinci gidişte kızı isterler ve söz kesilirSöz kesmeye el öpmedenirKız evine erkek çocuk evinden yiyecekler ve giyecekler armağan olarak gönderilirKız evinde verilen davette erkek çocuk evi hazırlanmış bulunur ve laf kesimi gerçekleşir Perşembe veya Pazar gününe rastlayan bir gün için nişan tarihine karar verilirNişanda fiziki güce tarafından her iki tarafta hediyeler alır ve nişanda bu hediyeler takdim edilir
Erkek Çocuk evi nikah yapmaya karar verdiğinde kız evine haber gönderirKarşılıklı nikah hazırlıkları başlarKızın yengeleri kız tarafını,oğlanın yengeleri oğlan tarafını düğüne ağırlama ederlerBuna düğüne okumadenirDüğünün başladığı gün kadınlar arası misafir etme yapılır ve buna ikindi kınasıdenirErkekler keşkek döğer,kına gezdirir ve misafirleri ağırlarBütün bunlar damadın yakın arkadaşı sağdıçve arkadaşları göre yapılırBir de bayraktar vardırBu kişi nikah konvoyunun önünde Türk bayrağını taşıyan kişidirİkinci gün oturmaadı bahşedilen eğlenceler yapılırBu günün akşamında da Kına GecesigerçekleştirilirDüğünün ikinci günü misafir evlerden davul zurna eşliğinde hediyeler toplanır
Düğün eğlencelerinde kızlar ve erkekler öbür evlerde toplanarak oyunlar oynanıp,maniler söylenir Düğünün son gününde Gelin Sonuçyani gelin alma gerçekleşirGünün sabahında damadın arkadaşları toplanıp ilk olarak bayraktar ve peşinde konuklar ve akrabalarla kız evine giderlerÇalgılar eşliğinde kız evinden dışarı çıkar ve gelinin başına bereket gelmesi amacıyla buğday sepilirBu Nedenle güvey evine getirilirbu vesileyle kızın çeyizi de bu nikah kervanıyla birlikte ya da daha önce erkek evine taşınır Gelin erkek evine geldikten sonra odasına çıkarılırCamide yatsı namazını kılan ve arkadaşları tarafından eve getirilen damat çeşitli şakalarla birlikte gerdeğe girerBirkaç gün sonradan da kız evi ve erkek evinin ziyaretleriyle izaç töreni sona erer
ÖLÜM
Ölümünden sonradan sırtüstü yatırılan ölüye yapılacak ilk meslek ölünün çenesini çekmektir Kollarını yanlamasına getirmek ve üçgenin taban olmayan kenarı başparmakların pamuk ipliğiyle bağlamaktır sonra ölü şişip patlamasın diye karnının üstüne kara saplı bir bıçak konur Ölünün bulunduğu odaya kedi girmemesine özellikle uyarı edilir Çünkü ölünün üzerinden atlayan kedinin cadı olacağına inanılır Her hangi bir yerde biri ölünce Azraillin kılıcını testilere soktuğuna inanıldığından,o mahalledeki tüm sular dökülür bu vesileyle konukomşu ölü evine ölen kişinin yakınlarına baş sağlığı dilemeye gelirler
Allah taksiratını affetsin, Allah sabırlık versingibi avuntu edici dualarla ölünün yakınlarının üzüntülerini paylaşırlar Ellerinden gelen her türlü yardımı yaparlar Bu da ahali aralarında fena gününde bile kopmayan bir senet olduğunu gösterir Ölüm gününün ertesinde,sabah erkenden kefen su ve tabut hazırlanır Bükülmemiş pamuk ipliğiyle kabir ölçüsü alını Bu iplik sonra ölüyle birlikte gömülür Ölü erkekse bir erkek,kadınsa bir kadın getirir Su kazanının dibine çöre otu atılır Ateş üflemeden yakılır Su kaynadıktan sonra,yıkayıcı kefen biçer,ölü yıkamaya götürülünce döşeği kaldırılır Yerine bir tabak un konur sonradan bu un bir yoksula verilir Su kazanının aşağıda kalan yanmamış odun parçalar ile kül dışarı atılır Böyle yapılmazsa o ailenin ölüyü unutamayacağına aralıksız yüreğinin yanacağına inanılır Ölü evden çıktıktan sonradan,anında gerisinde dışarıya bulunan çocuklara şeker,bisküvi,ceviz vb dağıtılır,Hem ölünün geri kalan elbiseleri de yoksullara dağıtılır Ayrıca kadınlar ölü evden çıktıktan sonra mevlit okurlar
Ölünün gömüldüğü birincil gece tevhit çekilir Daha sonar gece her tarafında tebareke okunur Tebarekelerin akşam ile yatsı arasında okunmasına uyarı edilir Yedinci gün mevlit okunur bu vesileyle üçüncü gün gödekdenilen lokma pişirilip,yakınlara ve fakirlere dağıtılır Yedi gün boyunca eş dost konukomşu,tanıdıklar ölü evine yemek getirirler Kırkıncı ve elli ikinci gün tekrar kadınlar ölü evinde toplanarak mevlit okurlar Cüz okunur,hatim indirilir Mevlide daha fazla birey çağrılır Genel Olarak tanıdıklar ve fakirler kazanç sofra atılıp yemek yemek verilir O günlerde ölen kişi anıldığı gibi,hem hayırda üretilmiş olur *
Balıkesir'in gelenek ve görenekleri,
Balıkesir örf ve adetleri
Balıkesir örf adet gelenek ve görenekleri
DOĞUM
Çocuk ailenin temelini sağlamlaştıran,neşe sevinç kaynağıdırAncak çocuk sahibi olamayan kadınlar öteki yörelerde olduğu gibi bu yörede de farklı alanlara yönlendirilmiş yollara başvurmaktadır Bunların başında adak yerlerini ziyarete gitmek gelmektedir Keza evde hazırlanan koca karı ilaçları diye anlatım tarzı ettiğimiz ilaçlarda kullanılmakta ve bu konuda değişik inanmalar uygulanmaktadır Yörede doğacak olan çocuğun cinsiyetini devretmek içinde farklı alanlara yönlendirilmiş yöntemlere başvurulur Bu yöntemlerden birisi ateşe şap atmaktır Şap yanınca kabarmaya başlarsa doğacak çocuk erkek,kabarmazsa kız olacağına inanılır Diğer bir yolda gebenin sütünü bir bardak suya damlatmaktır Süt dağılmadan dibe inerse erkek,dağılırsa kız çocuk beklenir
Doğacak çocuğun genellikle baba kadar evin ocağını tüttürecek,soylarını sürdürecek bir oğlan olması istenir Doğumun kolaylaştırmak için de şunlar yapılır:
Hocalara tabar verilir Onlarda içine dualar yazarlar sonradan tabağın içine su konur ve gebeye içirilir Gebenin örülü saçları,düğmeleri çözülür Evdeki kapıların ve sandıkların kilitleri açılır Hem gebe kadının bağırışlarının başkalarınca duyulması fazla günah sayılır Duyanlar günahları bağışlanana değin çocuğun doğmayacağına inanılır
Birkaç kez çocuğu olup ta ölen anneler,buna bir çare bulabilmek için kendilerince tedbirler alırlar Bunlardan bazıları şunlardır: Hasan adlı üç çocuktan birer tırnak alınır Bunlar demirciye verilir Demirci bunlardan gece yarısı bir bilezik yapar Çocuk doğar doğmaz bu bilezik koluna takılır Gebenin önüne yeni kalaysız bir bakır tepsi konur Çocuk bu bakır tepsinin içine doğar sonra tepsi bir yoksula verilir
Hiç çocuğu ölmemiş birkaç anneden,birer parça bez alınır Bunlardan dikilen gömlek,doğar doğmaz çocuğa giydirilir Doğum olduktan sonradan doğan bebeğin göbeği kesilirken ebe göre bebeğe göbek adı verilir sonradan genelde üç gün içinde çocuğun adı verilir Ailenin büyüğü,yaşlı bir erkek göre çocuk kucağa alınır ve kıbleye karşısında döner Çocuğun kulağına ezan okur,üç kez da adını söyler Böylece adı verilmiş olur Çocuğa genellikle erkek tarafına öncelik tanınarak büyükannenin yada dedenin adı verilir Çocuğun doğduğu yedinci günde çocuk Mevlidi okunur Mevlide bu mutlu günü kutlamaya gelen yakınlar çağırılır
Çocuğun ellerinin doğduğu zamanki durumuna kadar geleceğine ilişkin tahminler yürütülür Örneğin elleri kulaklarına içten kalkmış durumdaysa ileride büyük adam olacağına, göğsünde ise bilgiç olacağına,doğar doğmaz ellerini bir şey arar gibi kımıldatırsa sevecen olacağına inanılır
Çocuğa meme verilmesi için doğumun üzerinden üç gün geçmiş olması gerekir Ilk memeden önce Kur'an üzerinden toz alınır Bu toz çocuğun ağzına ve annesinin memesine sürülür Loğusaya özel bir özen gösterilir ve al basmasınauğramaması için mücadele harcanır böylece ölü evinden gelenlerin bir yere uğramadan loğusaya gelmelerinin,kırklar çıkmadan iki loğusanın görüşmesini ve loğusanın yalnız kalmasının sakıncalı olduğuna inanılır Hem loğusa al basmasından korunabilmek için kırmızı kurdele bağlar
Otuz gün her tarafında anne dışarı çıkmaz Daima evde kalarak bebeğiyle ilgilenir Yirmi yedi ya da yirmi dokuzuncu gününde çocuk yıkanır Günün tekli sayılarla bitmesine dikkat edilir Suyun içine bir gümüş,bir altın yüzük atılır Hem bir süpürge çöpünü 29 kez parçalayıp suya atılır Bu suyla önce bebek sonra anne yıkanır Sabahleyin yıkanma işlemi bittikten sonra öğleden sonradan en yakınlarına kırk uçurmaya bu arada genç anne hoş giyinip süslenirse ileride bebek büyüyüp genç kız veya delikanlı olunca, süsün giyiminin yakışacağına inanılır
Gidilen yerden geri dönülürken ev sahibi bebeğe,para mendil,yumurta,ekmek vb verilir Yumurta,yumurta gibi güzel olsun,ekmek eli ekmek tutsun, para,parasız kalmasın, mendil;pak olsun diye verilir Bebek kırk uçurmaya gittiği yerden anlamsız döndürülmez Anne ve bebeği,bütün yakınlarını dolaşarak kırk uçururlar Otuz yedinci yada otuz dokuzuncu günü otuz kırkında operasyon tekrarlanır Anne ve bebeği yıkanırlar Yine öğleden sonra en yakınlarından birine gidip kırk kırkını uçururlar Çocuk altı aylık olunca babasının cebinden para aldırılır Çocuğun aldığı paraya tarafından açıklama yapılır Çocuk eksik para aldıysa ileride nasibinin az olacağına, çok aldıysa nasibinin çok olacağına inanılır Çocuğun aldığı parayla akşam ellerine kına yakılır İsteğe kadar bu akşam eğlence de düzenlenirZamanı geldiği halde yürüyemeyen çocuklar sela vakti kollarından tutularak sallanır Eğer yürüyüp de düşüyorsa hamurdan büyükçe bir simit pişirilir Bu simit çocuğun başından aşağıya geçirilir Üçgenin Taban Olmayan Kenarı hizasına geldiğinde parçalanırı ve mahallenin çocuklarına dağıtılır
SÜNNET DÜĞÜNÜ
Sünnet düğünü erkek çocuğun sünnet ettirilmesinin kutlanmasıdır Sünnet düğününü yapan aile oğlunun sünnet edilmesine duyduğu sevinci,yakınlarıyla bunu kutlayarak paylaşır İslam Dininin gereklerinden olan her erkek çocuğunun sünnet edilmesi millet aralarında bazı gelenekleri beraberinde getirmiştir
Düğün sahibi düğünden önce bir takım hazırlıklara başlar Daha evvelden çağrılan yengeler, Çarşamba günü düğün evine gelerek sünnet çocuğunun karyolasını süsler Perşembe günü yengeler nikah sahibi namına fazla yakınlara kına,tanıdıklarına da şekerle sünnet düğününe çağırırlar Düğün evinin erkekleri de çağırılması gereken erkek tanıdıkları Pazar günü sünnet düğününe davet ederler Perşembe ya da Cuma günü düğün için ekmek yapılır Aşçı, bulaşıkçı ve tefçi,davulcu tutulur
Cumartesi akşamı kadınlar toplanır Mevlit okunur Mevlit bittikten sonradan sünnet olacak çocuk ortaya oturtulur ve eline genelde cam parmağına kına yakılır Sünnet çocuğuna kınayı yengeler yakar Nikah sahibi yani sünnet çocuğunun annesi kına yakan yengelere iğne oyalı kumaş örtü verir Orta yerde kına yakılırken sünnet çocuğunun yakınları para takarlar Bir süre sonra topluluk dağılır Pazar günü davetliler sabahleyin 1013 civarı bahşedilen davete gelirler Davete gelenlere sofra açılır,yemek verilir Sünnet çocuğuna davetliler para,altın takarlar Davetliler yemeklerini yedikten daha sonra sünnet çocuğunu gezdirmek için beklerler Bir at getirilerek sünnet çocuğu bu ata bindirilir Atın üstüne duvar halısına eş küçük ipek dokuma halı serilir Atın kulak kısmına kırmız ya da mavi krep asılır Bunun yanına havlu,çamaşır vb de asılabilir Tüm bu asılanlar daha sonra atın sahibine kalır
Ata bindirilen sünnet çocuğu davul zurna eşliğinde,atın gerisinde konvoy yaratıcı yakınlarının kullandıkları arabalarla mahalle aralarında gezdirilerek tekrar nikah evine gelinir Daha önce bir yakını kadar tembihlenen çocuk attan inmez Çocuğun attan inmesi için yakın akrabaları ve babası vaatlerde bulunur Çocuk istediği şeyi almaları için işlenmiş dedirtinceye değin attan inmez Bu pazarlıktan sonradan attan inmeye razı olan çocuk attan inerken başından şeker serpilir Attan indirilen çocuk yakınları kadar sünnet odasına götürülür ve sünnetçi kadar sünnet edilir Sünnet edilirken çocuğun yanına babası ve yakınları da bulunur Eğer sünnet çocuğu tekse çocuğa arkadaş olacağına inanıldığı için nikah evinin penceresinden aşağıdaki çocuklara dürüst horoz uçurulur Kim kaparsa horoz onun olur Sünnetten daha sonra düğüne çağrılan kadınlar gelir Onlara sofra açılır Yemek verilir sonra tefçi eşliğinde oynarlar Gündüz düğüne gelen kadınlar oynarlar Akşamüstü kalabalık dağılır Akşam yeniden toplanılır ama bu kere meydan genç kızlarındır Akşam da genç kızlar oynar Geç saatlerde düğün sona erer
ASKERLİK
Askerlik çağı gelen ve askerlik kağıdı gelen gençler akrabaları ve komşuları göre toplu olarak her öğün farklı evde edinmek üzere yemeğe gösteri edilirlerHer genç helalleşip evinden ayrılırken işleri yolunda gitsin diye ardından su dökülürAskere gidecek gençlerle,köy halkı köy meydanında toplanır ve köy imamı çağrılarak dua edilirBu törene gelenler askere gidecek gençlerin cebine para koyarlarGençler askere uğurlandıktan sonra askere giden gençlerin evleri ziyaret edilir Askere giden gencin evine huzur içinde dönmesi için gencin ailesi tarafından Sıvık hamurdan saç üstünde çırpma pişirilerek bu hamur işi komşulara dağıtılırBu olaya Döndürmede denilmektedirYörede askerliğini yapmayanlar çocuk ve cahil sayılmaktadır
DÜĞÜN
Günümüzde artık kırsal kesimde uygulanan bu adetler gün geçtikçe azalmakta ve çağa yenik düşmektedirKırsal kesimde uygulanan izaç aşamaları şöyledir:
Görücü usulüyle kız beğenilirErkek tarafı yakınlarından birkaç birey dünür olarak görevlendirilirDünürler iki kere kız evine giderlerBirincide iyi karşılanırlarsa ikinci gidişte kızı isterler ve söz kesilirSöz kesmeye el öpmedenirKız evine erkek çocuk evinden yiyecekler ve giyecekler armağan olarak gönderilirKız evinde verilen davette erkek çocuk evi hazırlanmış bulunur ve laf kesimi gerçekleşir Perşembe veya Pazar gününe rastlayan bir gün için nişan tarihine karar verilirNişanda fiziki güce tarafından her iki tarafta hediyeler alır ve nişanda bu hediyeler takdim edilir
Erkek Çocuk evi nikah yapmaya karar verdiğinde kız evine haber gönderirKarşılıklı nikah hazırlıkları başlarKızın yengeleri kız tarafını,oğlanın yengeleri oğlan tarafını düğüne ağırlama ederlerBuna düğüne okumadenirDüğünün başladığı gün kadınlar arası misafir etme yapılır ve buna ikindi kınasıdenirErkekler keşkek döğer,kına gezdirir ve misafirleri ağırlarBütün bunlar damadın yakın arkadaşı sağdıçve arkadaşları göre yapılırBir de bayraktar vardırBu kişi nikah konvoyunun önünde Türk bayrağını taşıyan kişidirİkinci gün oturmaadı bahşedilen eğlenceler yapılırBu günün akşamında da Kına GecesigerçekleştirilirDüğünün ikinci günü misafir evlerden davul zurna eşliğinde hediyeler toplanır
Düğün eğlencelerinde kızlar ve erkekler öbür evlerde toplanarak oyunlar oynanıp,maniler söylenir Düğünün son gününde Gelin Sonuçyani gelin alma gerçekleşirGünün sabahında damadın arkadaşları toplanıp ilk olarak bayraktar ve peşinde konuklar ve akrabalarla kız evine giderlerÇalgılar eşliğinde kız evinden dışarı çıkar ve gelinin başına bereket gelmesi amacıyla buğday sepilirBu Nedenle güvey evine getirilirbu vesileyle kızın çeyizi de bu nikah kervanıyla birlikte ya da daha önce erkek evine taşınır Gelin erkek evine geldikten sonra odasına çıkarılırCamide yatsı namazını kılan ve arkadaşları tarafından eve getirilen damat çeşitli şakalarla birlikte gerdeğe girerBirkaç gün sonradan da kız evi ve erkek evinin ziyaretleriyle izaç töreni sona erer
ÖLÜM
Ölümünden sonradan sırtüstü yatırılan ölüye yapılacak ilk meslek ölünün çenesini çekmektir Kollarını yanlamasına getirmek ve üçgenin taban olmayan kenarı başparmakların pamuk ipliğiyle bağlamaktır sonra ölü şişip patlamasın diye karnının üstüne kara saplı bir bıçak konur Ölünün bulunduğu odaya kedi girmemesine özellikle uyarı edilir Çünkü ölünün üzerinden atlayan kedinin cadı olacağına inanılır Her hangi bir yerde biri ölünce Azraillin kılıcını testilere soktuğuna inanıldığından,o mahalledeki tüm sular dökülür bu vesileyle konukomşu ölü evine ölen kişinin yakınlarına baş sağlığı dilemeye gelirler
Allah taksiratını affetsin, Allah sabırlık versingibi avuntu edici dualarla ölünün yakınlarının üzüntülerini paylaşırlar Ellerinden gelen her türlü yardımı yaparlar Bu da ahali aralarında fena gününde bile kopmayan bir senet olduğunu gösterir Ölüm gününün ertesinde,sabah erkenden kefen su ve tabut hazırlanır Bükülmemiş pamuk ipliğiyle kabir ölçüsü alını Bu iplik sonra ölüyle birlikte gömülür Ölü erkekse bir erkek,kadınsa bir kadın getirir Su kazanının dibine çöre otu atılır Ateş üflemeden yakılır Su kaynadıktan sonra,yıkayıcı kefen biçer,ölü yıkamaya götürülünce döşeği kaldırılır Yerine bir tabak un konur sonradan bu un bir yoksula verilir Su kazanının aşağıda kalan yanmamış odun parçalar ile kül dışarı atılır Böyle yapılmazsa o ailenin ölüyü unutamayacağına aralıksız yüreğinin yanacağına inanılır Ölü evden çıktıktan sonradan,anında gerisinde dışarıya bulunan çocuklara şeker,bisküvi,ceviz vb dağıtılır,Hem ölünün geri kalan elbiseleri de yoksullara dağıtılır Ayrıca kadınlar ölü evden çıktıktan sonra mevlit okurlar
Ölünün gömüldüğü birincil gece tevhit çekilir Daha sonar gece her tarafında tebareke okunur Tebarekelerin akşam ile yatsı arasında okunmasına uyarı edilir Yedinci gün mevlit okunur bu vesileyle üçüncü gün gödekdenilen lokma pişirilip,yakınlara ve fakirlere dağıtılır Yedi gün boyunca eş dost konukomşu,tanıdıklar ölü evine yemek getirirler Kırkıncı ve elli ikinci gün tekrar kadınlar ölü evinde toplanarak mevlit okurlar Cüz okunur,hatim indirilir Mevlide daha fazla birey çağrılır Genel Olarak tanıdıklar ve fakirler kazanç sofra atılıp yemek yemek verilir O günlerde ölen kişi anıldığı gibi,hem hayırda üretilmiş olur *