Baş boyun kanserlerinin erken teşhisi ile tedavinin başarısı arasında çok büyük bir ilişki var. Kanserin evresi, tipi, hastanın yaşı, cinsiyeti, vücut direnci, hastanın sosyo ekonomik durumu tedavi planlamada çok önemli. Yöntemlerini Medicana Bursa Hastanesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Fikret Kasapoğlu anlattı.
Baş-boyun bölgesinde yer alan kötü huylu tümörler- kanserler tüm vücut kanserlerinin yüzde 9’unu, kanserden ölümlerin yüzde 4’ünü oluşturuyor. Erkeklerde kadınlardan 4-5 kat fazla. 50 yaş üstünde daha sık görülüyor. Baş boyun bölgesi kanserleri içerisinde en fazla gırtlak kanserleri (yüzde 45-50) görülüyor. Kanserlerin gelişiminde; sigara, tütün çiğnenmesi, alkol, genetik faktörler, kötü beslenme, çevresel faktörler, hijyenik faktörler, endüstriyel ürünler, radyasyon ve bazı mikropların rol oynadığı biliniyor. Son yıllarda artan çevre kirliliği, gıda eksiklikleri, gıdaların bozulmaması için kullanılan kimyasal maddeler, GDO’su ile oynanmış besinler, sanayi atıklarının doğal su kaynaklarını ve doğayı tahribi, atmosferin kirlenmesi; insan sağlığı ve yaşamında olumsuz etkiler yapıyor, önemli sağlık problemlerine ve kanserlerde artışa sebep oluyor Sürekli güneş ışığına maruz kalma dudak kanserlerini artırıyor.
Yutkunma oluşmasında virüs dediğimiz bazı mikropların ilişkisi var. Tüm kanserlerde olduğu gibi bu bölge kanserlerinde de başarılı tedavi, erken teşhise bağlı. Baş-boyun kanserleri vücuttaki diğer birçok kanser türüne göre erken belirti veren hastalıklardan. Bu nedenle bir takım uyarıcı belirti ve bulguların zamanında dikkate alınması ile erken teşhis konulabiliyor, tedavi başarısı artıyor ve hastanın yaşamını kurtarabiliyoruz.
KAPSADIĞI ALANLAR
Solunum, konuşma, yutma ve işitme gibi çok önemli fonksiyonları olan baş-boyun bölgesinin kapsadığı alanlar:
• Ağız boşluğundaki dudaklar, yanakların iç kısmı, diş eti, damak, dil, ağız tabanındaki dokuları,
• Burun içindeki ve yüz kemikleri ve bunların içinde yer alan sinüs boşluları,
• Nazofarenks, orofarenks ve hipofarenks denilen boğazın en üst kısmındaki ve yutaktaki dokular,
• Ses telleri ve gırtlak bölgesindeki dokular,
• Kulak kepçesi ve dış kulak yolundaki dokular,
• Tükürük bezleri, tiroit bezi ve boyundaki diğer cilt, lenf ve kas dokuları.
BELİRTİLER
Baş ve boyunun herhangi bir kesiminde genellikle ağrısız ve gittikçe büyüyen şişlik, ağız içinde, dilde veya dudakta iyileşmeyen yaralar, ağızda uyuşukluk hissi, çiğnemede ve yutkunmada güçlük, devam eden ses kısıklığı veya seste değişiklik, nefes alma güçlüğü, devam eden burun tıkanıklığı veya burun kanaması, göz çevresinde şişlik veya çift görme, geçmeyen kulak ağrıları, kulak çınlaması veya işitme güçlüğü olabiliyor.
BOYUNDA ŞİŞLİK
Baş boyun kanserleri genellikle vücutta herhangi bir yere yayılmadan önce boyundaki lenf bezlerine yayılıyor. Boyunda 2-3 haftadan uzun sürede geçmeyen şişlikler bir doktor tarafından görülmeli. Tabi ki tüm şişlikler kanser demek değil. Ancak şişlikler ağız, gırtlak, guatr, lenf ve kan kanserinin ilk belirtisi olabiliyor. Böyle şişlikler genellikle ağrısız ve gittikçe büyüme eğiliminde.
SESTE DEĞİŞİM
Pek çok gırtlak kanseri ses değişimine neden oluyor. 2 haftadan uzun süren ses kısıklığı ya da ses değişimleri önemli. Her ne kadar pek çok ses değişikliğinin nedeni kanser değilse de kulak burun boğaz ve baş-boyun uzmanının gırtlağı ve ses tellerini endoskopik yöntemle muayene etmesi gerekiyor. Dil ve dudak kanserlerinin çoğu 2-3 haftada iyileşmeyen yaralar ve boyunda şişlikler olarak başlıyor. Yara ve şişlikler iltihaplanmadıkça ağrısız oluyor. Yaralarla beraber boyunda bir şişlik varsa daha da ciddiye alınmalı. Boğaz, yutak ve gırtlak kanserleri özellikle katı gıdaların ve bazen sıvıların yutulmasını zorlaştırabiliyor. Yutma ağrılı hale gelebiliyor. Baş-boyun bölgesinde görülen deri kanserleri en sık alın, yüz, kulak, dudak gibi cildin güneşe daha çok maruz kaldığı yerlerde görülüyor.
Yutkunma esnasında kulak ve etrafında oluşan ağrılar; boğazda, genizde, gırtlakta büyüyen tümöre ya da enfeksiyona bağlı olabiliyor. Uzun süren kulak ağrıları; yutkunma güçlüğü, ses kısıklığı ya da boyunda bir şişlik ile beraberse daha da önemli.