Başbakandan Avrupaya Rest: Fransız Türkiye'ye de Fransız kalmış

Erdoğanın Türkiyeye Fransız Kalmış dediği birey kim

başbakanın fransız kalmış dediği kişi,Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi ,Başbakanın fransız dediği birey kim,başbakanın fransız kalmış dediği Muriel Marland ,Başbakanın avrupaya resti,AKPM haberleri,Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKPM konuşması

Fransa ziyaretini sürdüren Başbakan Erdoğan, Strasbourg ’daki Avrupa Konseyi binasındaki oturum esnasında yüzde 10 tercih barajıyla ilgili bir soruya, “Ahali isterse düşürürüz, size soracak değiliz diye cevap verdi Erdoğan, Türkiye'deki dini özgürlükler konusunda soru yönelten bir delege için ise, Zannederim dost Fransız Fakat Türkiye ’ye de Fransızdedi

Erdoğan, Türkiye'nin, 61 yıl önce bugün, 13 Nisan 1950'de Konsey'e aza olduğunu hatırlatarak, Avrupa Konseyi ve Türkiye açısından son derece anlamlı bir sene dönümünde genel kurula hitap ettiğini söyledi

Hıristiyan dünyası ile İslam dünyasının birbirine bakışının, tarihsel süreçte büyük oranda Haçlı Seferleri ile şekillendiğini kaydeden Erdoğan, takriben bin sene önceki bu karşılaşmaların, bin yıl baştan başa önyargılara, hatalı anlamalara, bloklaşma ve kutuplaşmalara bir mazeret ve bir bahane olarak görüldüğünü açıklama etti

ARKADAŞ TÜRKİYE'YE DE FRANSIZ

Fransa'daki iktidar partisi Halk Hareketi Birliği ’nden (UMP) Muriel MarlandMilitello'nunsorusu: Tüm dini azınlıkların eşdeğer olarak ibadet yerlerine erişim haklarının, dinlerini açıklama etme haklarını yaşayabilmeleri için bize nasıl bir güvence getirebilirsiniz?

Sizi ben Türkiye'ye misafir etme etmek isterim Türkiye'yi yakından takip etmiyorsunuz Duyduklarınızla hareket ediyorsunuz Zannediyorum, arkadaşımız Fransız mı? Ama Türkiye'ye de Fransız Bizde böyle güzel bir söz var: Türkiye'ye çok Fransızsınız

Ortodoks Patriği seçilmesi Lozan Anlaşması'na göre Sensinot Meclisi'nde yapılır Sensinot Meclisi, Lozan Anlaşması'na tarafından TC vatandaşı olmak durumundadır TC vatandaşı olmadığı halde şu andaki Ortodoks Patriğinin seçimine biz göz yumduk Ben bundan önceki Başbakan kıymetli dostum Karamanlis'e şunu söyledim: 'Söyleyin, başvuru etsinler Vatandaşlığa alalım, Lozan'ı çiğniyorlar, Lozan'ı çiğnetmeyelim' O dönem olmadı Şimdi değerli dostum Yorgo'ya da aynı şeyi söyledim, 'Bunları vatandaşlığa alalım, bu işi meşrulaştıralım' sonra bunu Patriğe de söyledim 'Lütfen müracaat etsinler, bunları vatandaşımız yapalım' Sonunda müracaat ettiler, şimdi bizim vatandaşımız durumundalar

Bununla kalmadık Dediler oysa 'Sümela Manastırı'nda ayin gerçekleştirmek istiyoruz' 'Hay hay' dedim Geçen sene Sümela Manastırı'nda gittiler Sayın Patrik, bütün heyetiyle beraber, takriben 3 bin kişi filan orada ayinlerini yaptılar Aynı şekilde Tarsus'ta Alman dostlarımız bizden ricada bulundular 'Her yıl burada ayinlerinizi yapabilirsiniz' dedik Onların bu şekilde önünü açtık, onlar orada ayinlerini yapıyorlar Aynı şekilde Van'da Ermeni Ortodoks Kilisesi yıkılmak üzereydi O kiliseyi kendi kasamızdan restorasyonunu yaptırmak suretiyle orayı da ibadete açtık Daha diğer örnek vereyim mi? Ülkemizde bulunan ne dek ayrı dini azınlık varsa hepsinin ibadetini yapma noktasında garantisi benim, sigortası benim Tümü ibadetini rahatlıkla yapar Onların sigortası durumundayız Bizim iktidarımız bunu başarmıştır Kimse bu noktada 'biz ibaretimizi yapamıyor durumdayız' diyemez Eğer derse, hakikaten bize karşısında bu saygısızlık olur Kim diyorsa haberim olsun, bana kalırsa ilgileneceğim, şahsen peşine düşüp takip edeceğim Bu kadar açık konuşuyorum *