Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Başımız Eşikte Olmalı

Başımız Eşikte Olmalı
0
125

nicebayan

FD Üye
Katılım
Ara 24, 2016
Mesajlar
94,678
Etkileşim
2
Puan
38
Yaş
36
Web sitesi
nicebayan.com
F-D Coin
90
Bir gün Yunus Emre Tabduk Emre ’nin dergahında iken kendinde bir şey hissetmeyince başka kapılar aramaya başlar, dergahtan ayrılır Gezi yaparken iki birey ile yoldaş olur Gezi yaparken yemek yemek molalarında bu iki kişi birini şefaatçi kılarak ’tan yemek yemek isterler ve ilahi bir sofra her seferinde önlerine kazanç Sıra Yunus Emre ’ye gelir Yunus Emre şöyle dua eder

“ım! Bu iki kişi kimi şefaatçi kılarak senden nimet istedilerse ben de aynı kişiyi şefaatçi kılarak senden nimet istiyorum der

Anında İlahi sofra önlerine kazanç Yunus Emre ’nin yol arkadaşları bu duruma şaşırır ve sorarlar sen kimi şefaatçi kıldın da bu nimet önümüze geldi derler O da kendinde bir şey görmediği için şöyle cevap verir;

“Ben sizin şefaatçi kıldığınız kişiyi şefaatçi kılarak bu maidei İlahiyeyi istedim Siz kimi şefaatçi kılmıştınız

Onlar da “Tabduk ’un halis bir müridi var Kendinde bir şey görmüyor O ’nu şefaatçi kılarak ’tan nimet istemiştik derler

Kendinde bir şey görmemek! Yunus Emre ’ye haslık, halislik kazandıran duruştur Dupdurudur Kendinde bir şey görmenin öteki adı olan ego o tertemiz suyu bulandıramamıştır Erimiştir, su olmuştur

Evet, yapılan iyilikler, güzellikler, kemalat ’tandır

Yapılan kötülükler ise nefistendir

Yunus Emre ’yi Yunus Emre yapan yaptığı bütün kemalatı ’a vermesiydi Kendine paye vermemesi olayların ardındaki ’ı görmesindendi Bu hal ayırmıştı Yunus Emre ’yi Tabduk ’un dergahından Kendinde eksiklik gördüğü hal fiilen zirvede olduğu haldir

İşte bunu anlayan Yunus Emre, Tabduk Emre ’nin kapısına koşar Kapıyı çalar, Tabduk Emre evde yoktur Hanımı çıkar ve der ama;

“Sen başını eşiğe koy Kendisi kördür Burdan geçerken ayağı sana takılır Bu kimdir der Yunus deriz Bizim Yunus mu derse bil fakat seni affetmiştir, kabul etmiştir Anında kalk eteğine sarıl

Tabduk Emre gelir, ayağı takılır Bu kimdir der Yunus derler “Bizim Yunus mu der ve Yunus Emre ayağına sarılır

İşte biz de ara sıra günahlarla ’tan uzaklaşıyoruz Günlük yaşantımız , haramın ve günahın bu değin burnumuzun dibine dek gelmiş olması ayağımızın altını daha kaygan yapıyor

Hiç günaha girmemenin o kadar de olası olmadığı bu ortamda bize düşen ne değin günah işleyip uzaklaşmış da olsak ’dan, bitmiş geri dönüp başımızı eşiğe koyabilmeliyiz

bir defa günah işledim ya da ben bir kere daldım bu günah bataklığına daha dönüşü olmaz mülahazalarının bir iblis tuzağı olduğunu bilmemiz gerekiyor

Çünkü bizim; kullarından bir kuluna

“Gel ne olursan ol tekrar gel;

Bin kez tövbeni bozmuş olsan da yeniden gel dedirten, Tevvab (tövbeleri sevenkabul eden), Gafur (bağışlamayı seven) isimlerine sahip bir Mevlamız var

Rahim olan , ısrarcı olanlara af kapılarını açacaktır

O yüzden başımız göz yaşlarımızın ıslattığı eşikte olmalı ve kabul edildiğimizin nişanı olacak “Benim kulum mu? cevabını almadan o eşikten başımızı kaldırmamalıyız *
 
858,497Konular
982,554Mesajlar
30,293Kullanıcılar
CyscoderSon üye
Üst Alt