başını çevirdiğin için ağladığımı görmedin hiç bırakıp gittin beni bütün kapılarda tüm çöllerde tek başıma kodun şafakta arayıp öğle vakti yitirdiğim vardığım hiç bir yerde deildin sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını denizde dalgakırandan da anlamsız boşluğunu bir günün seslenip de senden yanıt alamadığım sessizliği bırakıp gittin beni kalarak olduğun yerde dingin tekrar bırakıp gittin beni gözlerinle düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni yarım kalmış bir tümce gibi bırakıp gittin düşen her zaman ben oldum en küçük kımıldanışında senden başını çevirdiğin için ağladığımı görmedin hiç bana bakıp görmediğin için ben yokken içini çektiğin için ayağına düşen gölgene acıdın mı hiç sen alinti