Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

"Başörtülü kızlar da kendi filmlerini yapsın"

"Başörtülü kızlar da kendi filmlerini yapsın"
0
49

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Başörtülü kızlar da kendi filmlerini yapsın Başörtülü kızlar da kendi filmlerini yapsınKİMSE KİMSENİN AŞK MEKTUBUNU YAZAMAZ! O… Çocukları filminin senaristi Sırrı Süreyya Önder, kadın ve çocuklar ile ördüğü hikayede politik duruşunu elden bırakmıyor Önder; 'Başörtülü kızlar da kendi filmlerini yapsın, kendi acılarını en iyi kendileri anlatırlar Cunta yanlıları da darbe karşıtları da kendi filmini yapmalı Kimse kimsenin aşk mektubunu yazamaz!' diyor Habertürk Özel Çocuk yaşta babasını kaybedince niyetlenmek zorunda kalan ve hayatı, siyasi görüşleri yüzünden hapishaneler aralarında geçen Sırrı Süreyya Önder’in 'çaba arkadaşı' da bir kadın Bu kişi Önder’in annesi… Annesiyle birlikte çalışıp kardeşlerine bakan Önder, onu yıllardan beri hapishane kapısında bekleyen annesine 'yoldaşım' diyor Bugün kadınlara bakış açısının değiştiğini söyleyen senaryo yazarı, 'Zeki bir erkekseniz, kendinizi kadınların öğretmenliğine bırakırsınız,'diyor Kadınlar ve çocuklar ile ördüğü hikayede alt oysa politik duruşunu da elden bırakmıyor O Çocukları’nda, ilk filminiz Beynelmilel’deki gibi 12 Eylül darbesi ardından yaşanan bir hikayeyi tekrar mizahi öğelerle anlatıyorsunuz Niçin ikinci kez ülke tarihi için acıyı açıklayan bir konuyu ironik bir dille ele almak gibi bıçak sırtı bir sözcük grubu seçtiniz? Mizah, dünyanın en rakip dildir Bütün diktatörlere önce mizahçılar muhalefet eder Hitler ile ilgili birçok film yapılmıştır ama Charles Chaplin’in yaptığı 'Büyük Diktatör', Hitler’i şebek etmiştir Espri alt tehlikeli bir şeydir Çünkü cıvıklığa düşebilirsiniz, sulusepken bir komediye dönüşebilir, yaptığınız Buna müsade vermemeyi bilmelisiniz Dolayısıyla espri, acıları yok saymak değildir Acıya direnişin soylu biçimidir Beynelmilel’den anında önce yapılan, mizahi öğeler içeren ve 12 Eylül’ü anlatan filmler var Vizontele Tuba, Babam ve Oğlum gibi… Bunlar peki sulusepken komedi dediğiniz duruma düştüler mi sizce? Hayır ast oysa Yakın tarihe ilişkin daha fazla film çekilsin Kenan Cihan, bu ülkenin 25 yılını çaldı Bunun filmini yapmayacaksın da ne yapacaksın? Bu konu ile ilgili millet bir tırnak çaksın, ikinciyi benim elime çaksın! Yani cuntayı savunan film de yapılsın Birisi de çıksın desin ki, 'bu cunta gerekliydi!', ben bunun filmini yaptım! 2000’li yıllarda peşpeşe 12 Eylül’ü anlatan film yapıldı Hatta 12 Eylül filmleri 'furyası' dendi Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Bu ülkede 1 milyon 600 birey gözaltına alındı o dönemde, istinasız hepsi zulüm fark etti, onlarca insan idam edildi 300’ün üstünde insan emniyette işkencede, 100 ün üstünde insan cezaevinde öldürüldü Arzu grevlerinde ölen insan sayısı bir böylece Dünyanın neresinde bir ülke böyle bir dönem yaşarsa, yüzlerce filmi yapılır 'Furya' bir manipülasyondur Üç tane film görünce hemen furya deniyor Bugün de hala darbeyi konuşuyoruz Emekli askerlerin darbe planları ortaya çıktığı söyleniyor Bugün yaşananlar ile ilgili de bir film yapar mısınız? Niçin olmasın? Darbeciler yargılanmadığı için bugün bu nesil şeylere yiğitlik bulabiliyorlar Darbe anayasası değişmeli Bunlarla ilgili film bağlı fakat yaparım 12 Eylül sol ideolojiye karşısında yapılmıştı Acilen de laf konusu olan darbe girişimleri sağmuhafazakar düşünceye yapılıyor dersek, hemen sağcılar mı darbe karşıtı film yapmalı? 'Niye yapmıyorlar?' soruyorum onlara! Niye sustular? Yeşil kuşak, Amerika karşıtı kuşak sustu Bu emperyalizmin ince bir oyunudur Bir başörtüsü takan kızın acılarını ondan daha iyi kim anlatabilir? Bu acıları en iyi onlar anlatabilir Cunta yanlıları da darbe karşıtları da kendi filmini yapmalı Kimse kimsenin aşk mektubunu yazamaz Akıcılık ile ilk ilişkinizi Barışma Pirhasan’ın atölyesinde kurmuşsunuz Ona demişsini ama; senaryo yazmak istiyorum, çünkü öfkeliyim O da 'bu, sinema yapmak için iyi bir neden' demiş Peki bu dek öfkeliyken nasıl böyle naif, dokunaklı hatta ironik hikayeler yazabiliyorsunuz? Evet öfekliyim, muhakkak olmuyor mu? (gülüşmeler) Öfkeyle gittim ve Barıştırma, 'bu sinema yapmak için iyi bir sebep' dedi Fakat sanatsal üretimde öfke ile aranıza uzaklık koymanız gerekir Barışma bana bunu öğretti Her Yerde çıkış noktamız 'mizah' a dönersek, O… Çocukları’nda da mizah olacak mı? Bu film ironik bir film lakin Beynelmilel dek mizahi unsur yok içinde Bu film bir dramı anlatıyor Darbe, siyaset, ideoloji daima erkek jargonu olarak algılanıyor Ancak O… Çocukları’nda bayan figürler ön planda Sanırım bu hafıza filmin oyuncularından Özgü Namal ile setteki bir iddialaşma sonucu ortaya çıktı Içten mu? Evet, dürüst Faşizmin; dini, vicdanı, Allah’ı kitabı yoktur Ama cinsiyeti vardır; faşizm erkektir böylece bu kavramlar erkek jargonuna giriyor Bu ülkede bayan hikayeleri o kadar değil Çünkü kadın daima 'öteki' olarak muamele görmüş bu topraklarda Fakirlik kadını daha fazla vuruyor, ötekileşme, terör her şey Kentli kadının bunalımı benim zerrece ilgili çekmiyor Umurumda da yok! Ben sosyalistim, benim alaka alanım; yoksullar Dünyanın en fakir kadınları etlerini satmak zorunda olan kadınlardır Bu öykü, etlerini satış zorunda kalan kadınların ve onların çocuklarının hikayesidir 12 Eylül de bu ailelerin ve çocukların hayatını nasıl hırpalamış, onu göreceğiz Filmdeki baş bayan şahsiyet 'Mehtap Anne' sanırım hakiki hayatta karşılığı olan bir şahsiyet… 1988 yılında cezaevinden çıktıktan sonradan Tarlabaşı’nda eski bir binada kalıyordum Orada çocuğu bol evler vardı, her doruk ve yaştan Ben de merak edip sordum Bunlara 'emanetçi anne' diyorlar Fuhuş yaparak geçinen kadınların çocuklarına bakıyorlar Bunlar iki türlüler; hayat kadınlığını yapamaz duruma gelmiş kadınlar veya bu işle uğraşmayıp, birkaç nesildir yaşam kadınlarının çocuklarına bakanlar… Bu kadınların çocuklarının hayatlarında daima taciz hikayeleri olur Fakat “emanetçi anneye verilen kadınların çocukları bu anlamda güvencededir Emanetçi annenin en kayda değer işlevi ise, annelerinin ne meslek yaptığını bu çocuklara sezdirmemesidir Bunda emrindeki bir yere dek başarılı olabilirler Koşul ortaya çıktığında ise çocukta ağır bir travmaya niçin olacaktır İşte emanetçi annenin bu durumun travmaya dönüşmesini engelleme görevi de vardır Psikoloji adına da bir görevleri var Değme pedagoglara taş çıkarırlar İşte tüm bunlar beni çok etkilemişti Uzunca bir süre onları gözlemleme olanağım oldu 12 Eylül’ de hangi yönüyle anlatalım da bitti diyelim 12 Eylül aileleri de böldü Benim hikayem işte böyle eğitimli sosyalist bir ailenin apaçık kalan çocuğunu emanetçi anneye itimat etmesinin hikayesi Dolayısıyla da 8 tane kadının ve onların çocuklarının hikayesi Anlattığınız öykü epeyce feminen duygular taşıyor Analık duygusu, aile ilişkileri, anneçocuk psikolojisi… Bunları anlamaya çalışırken ve bunun üstünde bir hikaye yazarken annenizle ve hayatınıza giren diğer kadınlarla ilişkileriniz etkin oldu mu? Çocukluğuma inelim o zaman (gülüşmeler) Benim anam 25 yaşında dul kaldı Babam 35 yaşında öldü Ben evin en büyük çocuğuydum ve babam öldüğünde 8 yaşındaydım Anam çamaşıra bulaşığa giderdi Ben de fotoğrafçıda çalışırdım Biz birlikte bu günlere geldik Bu yüzden anam benim çaba arkadaşımdır, yoldaşımdır! Anam cezaevi kapılarında yıllardan beri beni kovaladı Gözümün önünde anamı dövdüler, cezaevinde görüntü kabininde iki dakika fazla kaldı diye Kadınlarla olan ilişkim ise daima öğrenme sürecinde geçti Sosyalist manzara açımda bugün değişen tek şey kadına görüş açım Biz genellikle 'insan' diye bakarız veya işçi, kapitalist vs diye Lakin kadın bundan daha pozitif bir şey, bunu öğrenmek süre alıyor Kendimi bu anlamda birazcık teamül etmiş sayıyorum Bu yüzden bunun ürettiğim şeylere de katkısı alt ancak var Akıllı bir erkekseniz, kadınların öğretmenliğine kendinizi bırakırsınız! Erkek dünyanın en sefil yaratığıdır Kimse kadını inandığı şeyden bir santim geri adım döndüremez Peki bu anlattığınız hikayeden yola çıkıp yazdığınız senaryoyu başka bir yönetmene emanet ettiniz Murat Saraçoğlu ile çekimler esnasında hiç düşünce paylaşımında bulundunuz mu, sete gittiniz mi? İnanmayacaksınız, filmi daha görmedim Bir kez sete ziyarete gittim Filmin tamamını görmediniz yani Ne tamamı canım, tek bir karesini bile görmedim! Nasıl emanet ettiniz senaryonuzu başka bir yönetmene? Niye emanet etmeyeyim? Ben insanlara güvenirim Gerçekte kendi senaryomu kendim çekecektim Lakin yapımcıdan kaynaklanan bir geç kalma oldu Yaz aylarında da bir Berlin hikayesi çekecektim, onun sözleşmesini imzalamıştım İkisinden birini iptal etmek zorundaydım Ben de senaryomu verdim, bir yönetmen çeksin dedim Yapar veya yapamaz Yapamazsa dünyanın sonu yok ya! Filmi ilk galada mı izleyeceksiniz? Evet, galada izleyeceğim Bundan sonraki projeniz Berlin’de sanırım Nasıl bir proje? Berlin Duvarı’na gecekondu mahallesi yapan bir Yozgatlı’nın hikayesi… TRT’de belgeselini gördüm Merak ettim, araştırdım O adamı buldum, telifini aldım Akıcılık yeni bitti Üç ayda yazdım Göç ve göçmenlik dünyanın manâlı bir meselesi Göçmenler, ayrı bir insanlar adeta Hepsi benzer reflekslerle davranıyor Beynelmilel doğru birçok yurtdışı festivale gittim, oradaki havayı soludum Bundan daha sonra dünya ligine hitap eden bir şeyler gerçekleştirmek istiyorum  
 
858,496Konular
982,152Mesajlar
30,093Kullanıcılar
Gkhn6060Son üye
Üst Alt