Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Batı Etkisindeki Türk Edebiyatı Konu Anlatımı

Batı Etkisindeki Türk Edebiyatı Konu Anlatımı

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
14
Batı Etkisindeki Türk Edebiyatı nedir
Batı Etkisinde Çoğalan Türk Edebiyatı
tanzimat edebiyatı
batı etkisindeki türk edebiyatının özellikleri
batı etkisindeki türk edebiyatındaki tarihi olaylar
batı etkisindeki türk edebiyatının oluşumu

BATI ETKİSİNDEKİ TÜRK EDEBİYATI

Osmanlı Devleti ’nin siyasi, askeri ve hesaplı açıdan Avrupa ’nın gerisinde kalması devlet büyüklerini bazı tedbirler almaya zorlamış, bu alanlarda Avrupa ’nın nasıl geliştiğinin öğrenilmesi için bazı gençler oraya eğitime gönderilmişti Avrupa ’ya, bilhassa Fransa ’ya giden gençler oradaki edebiyata hayran kalmış ve dönüşlerinde, gördükleri yenilikleri Türk edebiyatında uygulamaya başlamışlardır
Şansın Dönmesi önce siyasi alanda görülmüş ve 1839 yılında Gülhane Hattı Hümayunu ilan edilmiştir Bu fermanın en manâlı yönü “insan haklarının korunacağını garanti altına almasıydı Bundan daha sonra değişmeler birbirini izlemiş, özellikle 1'tan daha sonra artık geri dönülmez bir yol açılmıştır Sonuçta emin dönemler halinde günümüze değin süren yeni bir edebiyat başlamıştır Bu dönemleri şu şekilde sıralayabiliriz:
A Tanzimat Dönemi
B Mal Varlığıi Fünun Dönemi
C Fecri Ati Dönemi
D Ulusal Edebiyat Dönemi
E Cumhuriyet Dönemi

A TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATI
Bu dönem birincil özel gazete olan Tercümanı Ahval gazetesinin yayınlama hayatına atılmasıyla başlar Bundan önce yayınlanan Yıllıki Vekayi (1831) devlete ait bir gazeteydi
Ceridei Havadis (1840) ise güya devlete ait bir gazete sayılırdı Ilk özel gazetenin çıkışıyla Batılı edebiyatı benimseyen sanatçılar bir yayınlama organına kavuşmuş oldular ve fikirlerini halka daha basit anlatıp, savundukları görüşlere yerinde eserler vermeye başladılar Bundan sonradan meydana gelen değişiklikleri türlere kadar inceleyelim

ŞİİR
Tanzimat edebiyatı sanatçıları her şeyden önce şiirin konusunu ve anlatımını değiştirdiler Namık Kemal, “Lisanı Osmani ’nin Edebiyatı Hakkında Bir Takım Mülahazalar isimli uzun makalesinde şiirin, fikrin gelişmesine ve halkın eğitilmesine olan büyük hizmetinden laf eder Divan edebiyatının gerçekle ilgisizliğine, yapmacıklığına, boşluğuna güçlü olarak atak eden Namık Kemal, edebiyatın her yerde düzenlenmesini ister Bunun için de her şeyden önce yeni bir anlatım yolu, yeni bir dil bulunmasını zorunlu görür Dilin bir lahza önce tavır diline yaklaştırılması gerektiğini savunur Buna rağmen Tanzimat şiirinin dilinin sade olduğunu söylemek zordur
Tanzimat şiirinin Divan şiirine tabi kaldığı unsurlar daha çok biçim alanındadır Bu dönemde hece veznine olan ilgi biraz artmışsa da aruz eski hakimiyetini sürdürmüş, Divan şiirinin nazım şekilleri tıpkı kullanılmıştır
Şiirin konusu değişmiş, aşk, hasret, ayrılık gibi kişisel konular bir yanlamasına bırakılmış, eşitlik, hür hak, hukuk gibi toplumsal konulara ağırlık verilmiştir Fakat bu, daha çok
I Tanzimatçılar denen Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal gibi sanatçılarda görülür
II Tanzimatçılar denen Recaizade Mahmut Ekrem, Hamit, Sezai ’de ise kişisel konular bitmiş ele alınmıştır

TİYATRO
Tanzimat dönemine gelinceye kadar edebiyatımızda Batılı anlamda sahne tiyatrosu görülmez Ancak halk müziği arasında Karagöz ile Hacivat, ortaoyunu, meddah gibi seyirlik oyunlar vardır
Karagöz bir kukla oyunudur Değişik laf oyunlarıyla hatalı anlaşılan sözlerle güldürü unsuru sağlanır Eğlendirme amacı taşır Karagöz adlı cahil biriyle Hacivat adlı akıllı geçinen biri arasındaki atışmalarla sürer gider Klişeşmiş bölümleri vardır Kuklaları oynatan birey konuşmaları kimsesiz yapar
Ortaoyunu ise şehir halkı meydanlarında veya kendileri için hazırlanan yerlerde Pişekar, Kavuklu, Zenne gibi değişmez tiplerle oynanan güldürü amaçlı seyirlik oyundur Şive taklitleri üstüne kurulu olan bu oyunda da kalıplaşmış konuşmalar ve bölümler vardır Oyuncuların yeteneğine kadar hazırlıksız, oyunun gelişine göre öbür konuşmalar da görülür
Meddah tek karakter bir oyundur Yüksekçe bir yere meydana çıkan meddah, öbür şivelerle konuşarak anlattığı bir olayla güldürü oluşturur
Yukarıdaki sözü edilen oyunlar kesin bir metne dayanmayan, oyuncuların oyun esnasındaki konuşmalarıyla oluşan oyunlardır Öğretici bir amaç taşımaz Tanzimat tiyatrosu ise bir mektep sayılmış, halkın eğitilmesinde vasıta olarak kullanılmıştır Bunlarda sosyal eğitim ön plandadır Toplumda görülen aksaklıklara direkt dokunmak veya tarihin ibret verici olaylarını ele alıp onlardan ahlaki sonuçlar dışlamak amaçlanmıştır
Tanzimat tiyatrosunda dil ve üslup hitabe diline ve üslubuna çok yaklaşmıştır Fakat ikinci dönem Tanzimatçılarda bilhassa Hamit ’in eserlerinde doğallığını gitgide kaybetmiş, süslü, yapmacıklı bir ülkü gelmiştir
Tanzimat döneminin yayınlanan birincil tiyatro eseri Şinasi ’nin Şair Evlenmesi adlı tek perdelik bir komedisidir Tiyatro alanındaki en öğretici eserler ise Namık Kemal göre verilmiştir

ROMAN ve ÖYKÜ
Tanzimat döneminin edebiyatımıza kazandırdığı en kayda değer tür şüphesiz roman ve hikayedir Bundan önce edebiyatımızda böyle bir cins yoktu Nesir alanında daha çok tarih, seyahatname gibi türler verilmiş, olay kaynaklı tür olarak mesneviler kullanılmıştır
Tanzimat, nesir alanında bir çığır açmış, onu şiirden daha etkin bir nesil haline getirmiştir Süsten, özentiden uzaktan, halkın okuması, bilgilenmesi amacıyla eserler ortaya koyulmuştur
Türk edebiyatında roman, çevirilerle başlamıştır Bu alanda birincil eser Yusuf Kamil Paşa ’nın Fenelon adlı Fransız yazardan çevirdiği Telemak adlı romandır Çoğu teknik kusurlarla doymuş olan bu eserin, kahramanlarının yabancı olması, olayların yabancı bir ülkede geçmesi yüzünden halka yabancı olmasına rağmen büyük ilgi gördüğü söylenebilir Bu ilgiyi, çevirinin büyük bir devlet adamı göre yapılmasına bağlayabiliriz
Konusuyla, kahramanlarıyla ilk Türk romanı ise Şemseddin Sami ’nin yazdığı Taaşşukı Talat ve Fıtnat adlı bir aşk romanıdır Bu da çoğu kusurla batmış kolay bir eserdir
Edebi sayılabilecek birincil romanı ise Namık Kemal vermiş, İntibah adlı romanıyla roman türüne belli başlı kimliğini kazandırmıştır Oysa bu romanın Batılı roman ölçülerinde olduğunu anlatmak de pek içten olmaz
Öykü alanında ise yine ilk eserlerin Tanzimatla verildiğini söyleyebiliriz Yine De hikayecilik halk müziği aralarında oldukça yaygındı Özellikle Dede Korkut Hikayeleri ile başlayan gerçeğe yakın olaylar, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Sevimli gibi halk müziği hikayeleriyle gelişmiştir Bunlar kişinin ve toplumun gerçek hayatına oldukça bağlıdır Dil ve üslup bakımından da, seslendikleri topluluğun hitabe diline ve üslubuna çok yakındır
Tanzimat yazarları karşılarında; bu hikayeleri okuyan ve seven geniş bir halk topluluğu buldu Özellikle Ahmet Mithat halk hikayeleriyle Batılı hikaye tekniğini birleştirmeye çalıştı Halk hikayelerini modernleştirmeye çalışan hikayeleriyle halkı okumaya alıştırmaya çalıştı Letaifi Rivayat adlı hikaye serisi bu alandaki ilk Batılı eserdir
Ancak modern anlamda hikayecilik, ikinci Tanzimatçılar döneminde Sami Paşazade Sezai ’nin “Minik Şeyler adlı eseriyle başlar
• • •
Tanzimat edebiyatında görülen bu türlerden sonra bu dönem sanatçılarını inceleyebiliriz Tanzimat sanatçıları sanat anlayışlarına tarafından iki grupta incelenir

I DÖNEM TANZİMATÇILAR
Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal ’in oluşturduğu bu dönemde, sanat halka ulaşmakta bir vasıta olarak görülmüş, onun belli başlı görevinin “faydalı olmak olduğu savunulmuştur
Yardımcı olmayan sanatın manâsız bir uğraş olduğu düşüncesiyle çekicilik ikinci plana itilmiştir Tanzimat anlayışı dendiğinde birçok vakit I dönem kastedilmektedir Bu dönem sanatçılarını inceleyelim:

ŞİNASİ
Tanzimat edebiyatının ilk sanatçısı Şinasi ’dir Mustafa Reşit Paşa ’nın Batıya gönderdiği birincil öğrencilerdendir Bir kısım fikirleri edebiyatımıza birincil getiren, kurduğu gazetelerde bu fikirlerini yayarak, yeni edebiyatın temellerini atan odur Gençliğinde Doğu ilimlerini öğrenmiş, Fransa ’da kaldığı yıllarda da Batı edebiyatını tanımıştır Fransa ’dan geldikten sonradan edindiği yeni fikirleri yaymak için gazeteciliğe atılmıştır
Şinasi aslında fazla yetenekli bir ressam değildir Onun edebiyatımızdaki önemi, sanatçılığından fazla, yeni fikirlerle batmış olması ve bunu etrafındakilere yayarak yeni bir edebiyatın temellerini atmasındandır
Şiirlerinde insanlar dilini kullanmaya büyük itina göstermiş, dönemine kadar oldukça sade şiirler yazmıştır Iyice yeni fikirlerle doldurduğu bu şiirlerinde Divan edebiyatı nazım şekillerini, aruzu kullanmıştır
Şiir alanındaki ilk eseri Çevirii Manzume adını verdiği ufak bir kitaptır Fransız şiirinden özellikle Racine, La Fontaine ve Fenelon ’dan çeviriler yaptığı bu eserle Alışılmış Fransız şiirini tanıtmayı hedef edinmiştir Şiirlerinde akıla ve sağduyuya verdiği önemi açıklama etmesi “Vahdeti Zatına aklımca şahadet gerekli dizesi onun Klasisizmden etkilendiğini gösterir
Şiir alanında ikinci eseri Divan şiiri tarzındaki şiirlerini topladığı Müntehebatı Benzeyen ’ar adlı kitaptır Bu kitapta yer alan “Milletim nevi beşerdir vatanım ruyı zemin dizesi, şairin ideolojisini de ortaya koyar
Şinasi ’nin tiyatro alanındaki eseri ise Şair Evlenmesi ’dir Batılı tarzda yazılan bu ilk tiyatro eserinde görücü usulüyle evlenmenin eleştirildiği görülür Eser tek perdelik bir komedidir Eserde Batı tiyatro tekniğiyle insanlar tiyatrosunun birleştirildiği görülür
Şinasi ’nin ayrıca Türk atasözlerini derlediği Durubı Emsali Osmaniye adlı eseri de edebiyatımız açısından önemlidir

Ziya PAŞA
Ilk Olarak Divan edebiyatı kültürüyle yetişen ve o yolda şiirler söyleyen Ziya Paşa önce fikirleri yönüyle Batı ’yı benimsedi Oysa onun bu hareketlere aralıksız bir bağlılık gösterdiği söylenemez En güzel şiirlerini Divan tarzında söyleyen şair, Batılı tarzda o kadar başarılı değildir bu nedenle önceden ayrılamayan, yeniyi ise bütün bir benimseyişle uygulamaya fırsat bulamayan, ikilem içinde kalan bir ressam olmuştur
Ziya Paşa Tanzimat edebiyatının anında bütün vasıflarını kendi sanatında toplamıştır Tanzimat edebiyatını meydana getiren dört önemli tesir onun şiirinde ve nesrinde görülür: Divan şiiri, mahallileşme cereyanı, aşık tarzı ve Batı etkisi
Çoğu şiiri keza şekil keza dil bakımından Divan şiiri sayılabilir Bunun yanına bir takım şiirleri halk müziği şiirinin ölçü, şekil ve kafiyeleriyle söylenmiştir
Ziya Paşa ’nın dil ve edebiyat hakkındaki görüşleri birbirini tutmuyordu
Londra ’da Özgürlük Gazetesi ’ne yazdığı “Şiir ve Yapı adlı makalesinde Ölümsüz, Necati, Nef ’i anlarında görülen şiirleri Türk şiiri saymayan ve Nedim ve Vasıf ’ın şarkıları da dahil Divan edebiyatını kişiliksiz, melez bir edebiyat olmakla suçlayan Ziya Paşa, Insanlar şairlerini gerçek Türk şairi ve onların şiirlerini de hakiki Türk şiiri saymıştır sonra yazdığı Harabat adlı antolojide ise Türk şiirinin temelini Ahmet Paşa ’nın, Necati ’nin, Baki ’nin attığını, ırk şairlerinin şiirlerinin ise bir eşek anırması gibi olduğunu söyleyecek değin birbirine ters düşünceleri savunmuştur
Ziya Paşa Aşık türünden da Divan tarzında da başarılıdır Özellikle terkibi bent ve tercii bend ’leri Divan şairlerinin yazdıklarından daha başarılıdır Çoğu beyiti özdeyiş olacak niteliktedir
Ziya Paşa nesir alanında da çoğu eser vermiştir Nesir dili başlarda birazcık süslü, secili iken zamanla daha sade ve oturaklı olmuştur
En önemli eseri yergi tarzında yazdığı Zafername adlı manzumedir Önce kaside biçiminde yazılan daha sonra tahmis şekline getirilen ve son olarak nesirle açıklanan bu eser devrin sadrazamı Ali Paşa aleyhine yazılmıştır
Diğer önemli eser, Ziya Paşa ’nın Avrupa ’dan döndükten sonra yazdığı Harabat isimli Divan edebiyatı antolojisidir Üç cilt tutarındaki eserde Arap, İran, Türkiye ve Ortaasya Türkçesi şairlerinden seçilmiş şiirler vardır
Nesir alanındaki en önemli eserleri ise kuşkusuz makaleleridir Birçok derlenmeyen bu makalelerde devrin Siyasi manzarası hakkında manâlı bilgiler vardır Ayrıca önceden de laf ettiğimiz Şiir ve Yapı adlı makalesi onun ününü artırmıştır
Nesir tarzındaki eserlerinden biri Rüya adlı küçük bir eserdir Edebiyatımızda ilk röportaj sayılabilecek bu eser karşılıklı tavır türünden yazılmıştır Yer yer sade bir dille yazılan eserde yeniden Sadrazam Ali Paşa ’nın kötü idaresinden bahsedilmiş ve görevden alınması gerektiği vurgulanmıştır
Ziya Paşa ’nın diğer nesir eseri Defteri Amal Mukaddimesi ’dir Jean Jacque Rousseau ’nun “İtiraflar adlı eserinden ilhamla yazıldığı görünüşe göre bu eser Batılı hatıra türünün birincil örneklerindendir

Namık KEMAL
Batılı Türk edebiyatına belirli bir zafer karşılayan, sanatçı yönü epeyce kuvvetli şairdir Kalemini yalnız bir sanat aracı olarak değil, aynı zamanda ulusal mücadele arabulucu olarak kullanan şairin amacını şöyle açıklayabiliriz: Türk halkına milli benliğini ve kendi değerlerini takdim etmek; ona hürriyet aşkı saptamak ve bilhassa ecdat kanıyla yoğrulmuş vatan topraklarını, uğrunda şuurla can verebilir bir seviyede sevdirmek Bu yönüyle şair haklı olarak Vatan şairi diye şan kazanmıştır
Namık Kemal, eski edebiyata fazla, hatta birçok zaman hileli bir şekilde saldırmış yeni edebiyatın yerleşmesine çalışmıştır
Çocukluğu ve ilk gençliği Divan şairlerinin arasında geçmiş ve bu dönemde güçlü şiirler yazmıştır
Namık Kemal ’de vatan fikri fazla güçlüdür Ona göre vatan, sadece üstünde doğulan ve yaşanan bir yer değildir Vatan, kendi çocukları olan halk müziği aralarında dil birliği, fayda birliği, düşünce ve sevgi kardeşliği yaratan, mukaddes bir topraktır ama her taşı için bir can verilmiştir
Bütün insanları bir millet, dünyayı da tek vatan sayan Şinasi ’ye ilk itiraz böylece Namık Kemal ’den gelmiş oldu
Halka halk müziği diliyle seslenmeyi amaçlayan I Tanzimatçılar içinde, bunu geniş ölçüde gerçekleştiren Namık Kemal ’dir Özellikle tiyatro eserlerinde tavır dilini kullanmıştır Dilin kurallarının belirlenmesi gerektiğini, halkın kullandığı sözcüklerin, kullanıldığı gibi yazıya geçirilmesini, dilin doğal olması ve zahmetli sanatlardan sıyrılması gerektiğini savunmuş, bu arzusunun gerçekleşmesi milli edebiyata nasip olmuştur
Namık Kemal hece ölçüsünü savunmakla beraber bunu şiirlerinde çok eksik kullanmıştır Onu övmesi büyük ölçüde Divan şiirini eleştirmek içindi, yoksa Harzemşah piyesinin önsözünde heceye parmak hesabı deyip, onun uyum sağlamaktan uzakta olduğunu açıklamıştır Kafiyeyi de öyle zorunlu görmeyen Kemal aksine, şiirlerinde dinç bir kafiye düzeni kurmuştur
Divan edebiyatını hayali suçlamalarla kötülemiş, onu çok renkli bir tutam bohçasına benzetmiştir İdealize edilmiş güzelleri ise gulyabanilere benzetmiştir Bunları arkadaşça olmaktan çok, sırf iftira atmak için söylenmiş sözler olarak görebiliriz
Namık Kemal ’in lüzum şekil lüzum içerik bakımından eski tarzda şiirleri kayda değer bir yer miktar Onun eski şekillerle yeni fikirleri işlediği şiirleri büyük sevgi ve şan kazanmıştır Gazellerinden oluşan Divan ’ı o hayatta iken yayınlanmıştır Esas vatan şiirleri bu Divan ’ın içinde değildir
Namık Kemal ’in nesri şiirinden daha üstündür Sağlam bir nesir dili, hareketli, akıllı, fikir ve heyecan cümleleri, delilli, akla yatkın ve inandırıcı bir üslup, yazılmaktan fazla haykırılmak içinmiş gibi seslendirilen dil, nesrinin ayırıcı nitelikleridir
Onun nesrinde süsleme, tumturak, seci devam etti Oysa bu, onun okunmasına engel olmadı
Nesir alanında en önemli eserleri kuşkusuz romanlarıdır Ilk romanı İntibah adını taşır Eser “Son Pişmanlık adıyla Magosa ’da yazılı; bu ad sonra değiştirilmiştir
Bu romanda bir aile konusu ele alınmıştır Fena kadınların tutku ve entrikalarına kapılarak ayrıca kendilerini hem başkalarını mahveden gençlerin romanıdır bu
Roman oldukça sade bir dille yazılmıştır Olayların akışı, kahramanların tek yönlülüğü, iyilerin hep iyi kötülerin defalarca fena gösterilmesi yönüyle yazarın Romantizm ’in etkisinde olduğu söylenebilir
Cezmi adlı ikinci romanında ise yazan tarihi bir olayı anlatır IISelim zamanında İranlılarla yapılan bir savaşın anlatıldığı romanda, roman kahramanı Cezmi yurtsever bir askerdir Roman onun başından geçen olayları anlatır Bu esere birincil tarihi roman diyebiliriz Eserde tekrar Romantizm ’in tesirleri görülür
Namık Kemal ’in bol eser verdiği diğer bir cins, tiyatrodur “Bir milletin hoş söyleyiş kudreti, edebiyatında; edebiyatın da en canlı ifadesi, tiyatrosunda muhakkak olur diyen yazan, bu türe özel bir tartı vermiştir
En önemli tiyatro eseri Vatan Yoksa Silistre adlı oyunudur 4 perdelik olan bu eser Tuna kıyısındaki Silistre kalesini Ruslara aleyhinde bir buçuk ay koruyan ve sonunda Rusları yenen Türk askerlerinden ilhamla yazılmıştır Oynandığı süre büyük yankı uyandıran bu eser, yazarın Magosa ’ya sürülmesine niçin olmuştur
Öteki tiyatro eserleri istibdat ve zulme karşısında çıkışı anlatan Gülnihal, bir aile dramının anlatıldığı Zavallı Çocuk, kötü bir kadının topluma zararlarını anlatan Akif Bey, Harzemşahlar Devleti ’nin son hükümdarının hayatını anlatan Celalettin Harzemşah, Hindistan ’da bir sarayda geçen bir olayın anlatıldığı Kara Bela adlı eserleridir
Bunların dıştan, gazetelerde yayınlanan çoğu tenkit yazısı, makaleleri, mektupları da vardır yazarın Özellikle Ziya Paşa ’nın Divan şiirini öven Harabat antolojisini eleştirdiği Tahribi Harabat ve Takip adlı eleştirileri ünlüdür Edebiyata ait fikirlerini anlattığı Mukaddimei Celal adlı önsöz yazısı da önemlidir Bunların dışarıya Baharı Daaniş Mukaddimesi, Renan Müdafaanamesi adlı çevirileri de vardır *
 

Similar threads

Tanzimat dönemi sanatçıları Tanzimat dönemi özellikleri Tanzimat dönemi ilkler TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatının,1 ’ta Şinasi ’nin Agah Efendi ile birlikte çıkarttıkları Çevirmenı Ahval gazetesi ile başladığı kabul edilmektedir Tanzimat edebiyatının sürdüğü...
Cevaplar
0
Görüntüleme
125
Batı Etkisinde Türk Edebiyatının özellikleri 1Tanzimat Edebiyatı,özellikleri ve temsilcileri 1850 yıllarından günümüze dek sürer Amacı, yöntem bakımından Batılı, öz ve ruh bakımından milli bir edebiyat yaratmaktır Türk toplumundaki esaslı değişmeleri , hafıza ve icat hareketlerini yansıtır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
69
Tanzimat Dönemi Şiirleri,Tanzimat Dönemi Edebiyatı Hakkında ,tanzimat Edebiyatı Özellikleri , Tanzimat Edebiyatı Nedir Tanzimat şair ve yazalarının hepsi batıcı, yenilikçi, ilim ve fen taraflısı aydınlardı Batı hayranlardı, fakat bunun yanında Türk haklının manevi değerlerine ağırlık...
Cevaplar
0
Görüntüleme
73
TANZİMAT EDEBİATI Avrupa ’da Rönesans ’la başlayan uygarlığın dil, kültür, sanat ve teknik açılardan gelişmesi, Osmanlı Devletine bütün anlamıyla yansımamıştı Bunun bir sonucu olarak Batı teknik olarak kendini yenilemiş, 18 yüzyıldan sonra savaşlarda Osmanlıya aleyhinde ara sıra üstünlükler...
Cevaplar
0
Görüntüleme
107
TÜRK EDEBİYATINDA İLKLER üTürk edebiyatının birincil yazılı ürünleri Orhun Yazıtları'dır(MS 8 yüzyıl) Bu yazıtlar, edebiyatımızdaki birincil tavır (hitabe) eseri de sayılabilir üOrhun Yazıtları'nı ilk önce okuyup çözümleyen birey Danimarkalı alim Thomsen (1842 – 1927)'dir üŞiirleri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
112
858,500Konular
982,386Mesajlar
32,979Kullanıcılar
kara kartalSon üye
Üst Alt