iltasyazilim
FD Üye
Bayburtun tarihi mekanları, Bayburtun tarihi güzellikleri, Bayburtun turistik yerleri
1 BAYBURT KALESİ:
Zigana ve kop dağlarından aşılarak ulaşılan Bayburt kalesi bununla birlikte Karadeniz ’i Basra körfezine bağlayan ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır Bu yolu izleyen her seyyahın uğradığı kalenin adı , önemi , ihtişamı ve jurnal yaşamıyla ilgili pek çok data mevcuttur
Şehrin kuzeyinde yalçın kayalar üstünde yapı edilmiş olan kalenin kimler kadar yapıldığı muhakkak yapıldığı bilinmemektedir Birincil yapının Ermenilere ait olduğu öne sürülse de , Bağrat sülalesi zamanında (885 – 1044) varlığından laf edilen Bayburt Kalesi ’nin çok daha önce miladın ilk yüz yıllarında mahalli prens ve uğraş rinde rol oynadığı anlaşılmaktadır Khorenli Movses ’den öğrenildiğine kadar Bağrat ’ların geliştikleri devrede 1 asırda Bağrat ’lı Piurad oğlu “Senbad (Asbed) süvari sınıfı başbuğu ve batı ordusu başkumandanı olarak atabeyliğini yaparak kurduğu hükümdar çocuklarını kendi müstahkem yerleri olan “Pepert yani Bayburt Kalesi ’ne 58 yıllarından önce kurulduğu ortaya çıkmaktadır Kale Türklere geçmeden önce Roma , Ermeni , Bizans , Arap ve Kommenos hakimiyetlerinde kalmıştır Varlıklı bir tarihe sahip olan Bayburt Kalesi ’nin bir çok kez yenileme gördüğü duvarlarında görülen bambaşka inşaat ve tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır Buna göre Selçuklu hükümdarı IIKılıçarslan ’ın oğlu ve Erzurum Meliki olan Tuğrul Şah (Ö6221225) bilhassa Trabzon İmparatorluğu ’ndan gelecek saldırılara karşı müstahkem bir mevki olan bu kaleyi âdeta bitmiş inşa ettirmiştir Kale üstünde bu yapımı belgeleyen 20 adet Arapça yazıt mevcuttur Daha fazla kapılarla şehre bakan cephelerdeki burçlarda yoğunlaşan kitabelerin 17 si Tuğrul Şah dönemi 1 adeti Kanûnî dönemi öteki iki adeti okunamamıştır Bir müddette Akkoyunlular ’ın elinde kalan kale 1514 yılında Osmanlılara intikal ettikten sonra Kanûnî Sultan Süleyman ve III Murat dönemlerinde de büyük onarımlar görmüştür 1647 ’de Bayburt ’u ziyaret eden Evliya Çelebi kale içinde 300 evlik bir mahalle ile Ebü ’l Feth Camii ’nin bulunduğu yazmaktadır Zaman Zaman işgal ve tahribata uğrayan kale en son olarak 1828 Osmanlı – Rus savaşı sırasında Ruslar kadar büyük çapta imha edilmiştir
Hem bu kaleye “Çinimaçin kalesi de denilmektedir Kaleye bu ismin verilmesine sebep olan çini süslemelerdir Bunların dış yüzeylerinde tezyinat olarak mor ve yeşil renkli firuze çiniler kullanılmıştır Gerek savaşlar , gerekse tahrip yüzünden bu gün bu çinilerden eser kalmamıştır
Bayburt Kalesi , Büyükbaba Korkut hikayelerinden “Kam Büre Oğlu Bamsı Beyrek Boyunu Beyan Eder adını içeren hikayede Beyrek (Bey Böyrek veya Bamsı Böyrek) ’in fethedip ün galip gelmek için yola çıktığı kaledir
1KALENİN MİMARİSİ
Yer yer bütün olarak ortadan kalkmış bir takım kesimleri birincil yapış özelliklerini yitirmiş bir takım kesimleri de yakın tarihte tamir edilmiş olan Kale,Çoruh nehrine etken bir noktada kurulmuşturİki büyük kare burcun bulunduğu ön cephe savunmaya en fazla ihtiyaç gösteren kısım olarak düşünülmüştürKale eski duvarlara ek edilenlerle çift kat haline getirilmiştirBugün güneybatı yönünde ön kat surlarını takip etmek mümkündürHer iki sur sırası dışarıya özellikle Güney ve Kuzey yönünde yer yer duvar kalıntıları görülmektedir
Dış ve iç surlar arasındaki uzaklık 200 metre kadardır'' Altı döşe üstünde meydana gelen surlar yarım silindiri aldıran döşeli burçlarla takviye edilmiştirBurç yüksekliği 1213 metre sur yükseklikleri 30 metre kadardırYapını en büyük tarafı batı ucudur'' Kalenin doğuya açılan kapısı;Demir kapı batıda olanı;Nöbet hane kapısı diye Evliya Çelebi kadar isimlendirilmişlerdirKapılardan biri ayrıntılarıyla mahvolmuş biri de son yıllardaki onarımlarda yenilenmiştirHamilton kapı kemerinin bir taraftan Arap ve Türk kitabelerinin öteki tarafta da terbiyesizce oyulmuş büyük bir aslan figürünün bulunduğunu anlatır
Kireç Taşı taşından yapı edilen kalenin sağlamlığından josaphat balbaro hayranlıkla bahseder'' Kalenin en iç yapısı kireçle girift moloz taştırOrta katman daha düzgün taşlardan ve en dış katman kare biçiminde kesme taşlardan meydana gelmiştir'' Hem taşlar üzerindeki usta işaretleri uyarı çekicidir
İç kale duvarlarında zahire ambarı olması mümkün olan bazı dehlizler görülmektedir'' Nitekim XVI yy ait bir defterde kale de 7 adet buğday,arpa ve öteki hububatı ambar etmekte kullanılan ambarlar bulunduğu kayıtlıdır'' Kalenin içteki asıl kalıntılarından birisi kilise harebesidirYine nispeten ayakta kalan iki yapıda kalenin kuzeyinde doğubatı istikametinde uzanan evvelce beşik tonozlarla örtülü mekanlardırBunlar toprak düzeyinde hayli altında yer alırlarEvliya Çelebi kale içinde eski inşa türünden 300 evin bulunup çarşı,han ve hamamın olmadığını IIMehmet tarafından 3000 kişilik bir koninin yerleştirildiğini anlatmaktadırMeşhur bir cami olan Ebu'l fetihten ise bie iz kalmamıştır
Güneybatı surları üstünde görülen bir korniş altında bulunan nesih yazının bir kesimi döküldüğü için okunamamıştırBu duvarın alt tarafında bir silme kalmıştırŞehre bakan kesimin duvarlarında görülen bazı sanatçı işaretleri uyarı çekicidir
Kalenin esas önemli yanı ''Çini Maçin''kalesi isminin verilmesine sebep olan çini süslemelerdir''Batı kesiminde yer alan nöbet hane kapısının sol yanına ve gene benzer cephenin başka bir uygun bulunan kitabelerin çoğu üçerlik gruplar halinde dairesel çukurlar vardır Mor,yeşil,mavi renkli ve şeffaf giz altına yapılan bu çiniler uzaklardan aksettiği kaydedilir
'' Oysa uzaklardan kesin olacak pırıltıların düz çiniler yok konkav yüzeylerde yani keramik çanaklardan aksetmesi akla daha uygundurÇukurların yakınında yoğunlaşan kitabelerin Selçuklu devrine ait olduğuna tarafından çanaklarında bu devirden kaldığı söylenebilirKeramiğin ilk amacından farklı şekilde bu kullanılışı Avrupa saltanatında ''Biçini'' adını alırBu herif çanaklar daha çok dış mimaride kullanılmıştırCephenin çeşitli yerlerde kullanılışına en erken X ve XI yy da Bizans da ve Bizans a yakın çevrelerdeki örneklerde rastlanırBulgaristan da fazla yaygın olan bu dekor şeklinin X yy dan itibaren XIV yy kadar sık sık karşımıza çıkmasına ve Yunanistan da özellikle Makedonya kiliselerinde fazla görülmesine karşılık başkent İstanbul ve Bizans ın çekirdeği sayılabilecek o devrin Anadolu sunda hiçbir örneğin saptama edilmeyişi uyarı çekicidir
''İslam sanatında Meraga da Kümbet i Surkn (1147) da Akşehir Ferruh şah Mescide (1224) cephelerinde almak üzere birbirinde çok uzaktan iki yerde karşımıza çıkarFakat esasen Akşehir deki örnekte daha çok birkaç inşa süsünden bahsedilirTaç kapı süsü olarak Anadolu da tek misal olmayıp saptama ettiğimiz tüm örneklerde Anadolu dandırKemah ta Mengücek Gazi türbesi (XIyy sonu XIIyy başı) tekrar benzer yerde Behram şah türbesi (1228) ve Ankara da Hacı ivaz Mescidi (XVyy başı) bu gruba girerBayburt kalesinde ise yazıt yerlerinin belirtilmesi amacıyla yine benzer kapıları civarlarında bahsedilen keramik çanaklardan kullanılmıştır'' '' Burada bil hassa Divriği şeyh Kamareddin kümbetinde olduğu gibi taç üstüne sırlı çanakların yerleştirilmiş olduğu anlaşılır'' '' Anadolu nun Türk devri yapılarında kullanılan renkli keramik çanakların tümü de İslam eseridir
Selçuklu ve beylikler devri yapılarında tespit edebildiğimiz bütün örnekler renkli giz tekniğin de ve yapılarla ve yapılarla çağdaş sayılabilecek kadar yakın tarihlere ait Türk keramiklerdirÇoğunda firuze renkli sır görülürBu değişiklik keramiği Aksaray da Kızıl minarede Ferruh şah ve minik Ayasofya mescitlerinde Antalya da Yivli minarede Bayburt kalesinde ve Van da Sinaneddin Camii minaresinde tespit ediyoruz''
2 SARUHAN KALESİ :
İlimiz merkezine 35 km mesafede yer alan Saruhan köyündeki kalenin gözetleme nedeniyle yapıldığı varsayım edilmektedir Trabzon ’da bulunan Pontus İmparatoru Mithridates savunma amacı ile Gümüşhane , Bayburt , Kelkit ve Erzincan 75 adet kale yaptırdığı tarihi kayıtlarda mevcuttur Bu kalenin onlardan biri olduğu sanılmaktadır Kalede tarihi aydınlatacak herhangi bir kitabe mevcut değildir
Bu kalelerden başka , Saruhan kalesi gibi savunma ve gözcülük yapma amacı ile kurulan fakat günümüzde , enkaz durumunda olan Demirözü ilçesine tabi ve ilimiz merkezine 40 km mesafede Bayrampaşa köyünde bulunan kale kalıntıları , yeniden ilimiz merkezine 42 km mesafede bulunan Kitre Köyü kale kalıntıları ve ilimiz merkezine 27 km mesafede bulunan Çayoryolu (Sünür) köyü kale kalıntıları mevcuttur
1 DEDE KORKUT TÜRBESİ :
İlimizin güney doğusunda merkeze alt 39 km mesafedeki Masat köyünün derhal çıkışında yapılış şekli ve mimari tarzı ile çok eskilere uzanan ve halk aralarında Alî Baba diye geçen türbe Alî Baba (Büyük Baba) anlamında kullanılan ve bütün Türk dünyasını yakından ilgilendiren , Büyükbaba Korkut ’a ait olduğu söylenen türbedir Türbenin üzerinde eski Türkçe 718 rakamı görülmektedir Yapılış şekli ve kullanılan malzeme bakımından adı geçen kişiye ait olabilecek karakterdedir Anıt türbe Orhan Şaik Gökyay ’ın 1986 basımı Dede Korkut Hikayeleri Kitabında resimli olarak yer almaktadır
2 ŞEHİT OSMAN TÜRBELERİ :
Şehrin batısında Şehit Osman Tepesinde bulunan her iki türbenin Saltukoğullarına ait olduğu şeklinde düşünceler mevcuttur Buna göre türbeler Saltuk kumandanlarından Mengüç Gazi ’nin kardeşi Osman ve kız kardeşine aittir Üstünde yer alan kitabeler fazla silik olduğu için okunmamaktadır Şehrin batısındaki kayalık tepeye adını veren bu türbeler , sarı taştan üretilmiş olup taş işleme sanatımızın güzel örneklerindendir
3 AHMEDİ ZENCAN TÜRBESİ (KÜMBET) :
Halk Müziği aralarında “Kümbet diye isimlendirilen bu inşa ilimiz Cumhuriyet İlkokulu karşısındadır Yapının Ahilerden Ahmeti Zencaniye ait olduğu bilinmektedir Ahmeti Zencani İlhanlı hükümdarı Olcaytu Hüdâbende Han zamanında , Dikte Mahmut göre yaptırılan Mahmudiye ve Celaleddin Öğretmen Yakut tarafından yaptırılan Yakutiye Medresesinde çalışmış , ilim ve kültür hareketlerinde şan bulmuş bir şahıstır Yapının H1200 tarihli yenileme kitabesi vardır Sekiz taraflı bir poligon durumunda olan kümbetin içinde kare biçiminde bir mezar odası mevcut olup , çatısı piramit şeklinde yapılmıştır Türbenin 13151325 yılları aralarında yapıldığı sanılmaktadır
4 SÜNÜR (ÇAYIRYOLU) KUTLU BEY TÜRBESİ :
Akkoyunlu devletinin kurucularından Turali Bey oğlu Kutlu Bey ’e ait olan bu türbe kendisi tarafından yaptırılan caminin 30 M doğusunda bulunmaktadır Türbede kendisinin ve ailesinin mezarları bulunmaktadır Türbenin özellikle Şah Tahmasp ’ın bu bölgeye yaptığı tahribatlar nedeni ile bir bölümü yıkılması kitabelerin yıkım oluşu sebebi ile yapılış tarihi hakkında bir data mevcut değildir Oysa Kutlu Bey ’in 1389 yılında öldüğü bilindiğine kadar türbenin bu yılda yapıldığı sanılmaktadır Yine bu türbede bulunan bir diğer kitabe 16591660 M (H 1070) yılında onarım gördüğü sanılmaktadır
5 YANBAKSI (GÜNEŞLİ) KÜMBETİ :
Millet aralarında “Yanbaksı Kümbeti adı ile anılan bu inşa , İl Merkezi ile Demirözü ilçesi arasında bulunmaktadır Yapının tarihini aydınlatacak bir kitabesi yoktur Insanlar arasında bu kümbetin Otlukbeli savaşında şehit olan Seyyid Kasım adında bir kişiye ait olduğu söylenmektedir Kümbetin Danişmentliler dönemine ait olabilecek karakter taşıdığı görülmektedir Sekizgen bir taban üstüne yerleşik ve kesme sarı taşlardan inşa edilmiştir
6 BEY BÖYREK (BAMSI BEYREK) TÜRBESİ :
Bayburt ’un 2 km doğusunda bulunan Erenli köyünün batısında , şehirden bakıldığında görülen bir tepe üzerindeki inşa Büyükbaba Korkut Hikayelerinde geçen en manâlı kişilerden biri olan Bey Böyrek ’e aittir Insanlar arasında ziyaret olarak da aşina bu kabir ve sonra ek edilen dikdörtgen şeklinde bir taş binadan oluşmaktadır
Kalenin kimler göre kurulduğu kesinkes bilinmez'' Birincil yapının Ermeniler e ait olduğu ileri sürülürse de Bagrat sülalesi vaktinde ( 8851044 ) varlığından laf edilen Bayburt Kalesi ninçok daha önce miladın ilk yüzyıllarında bölgesel prens ve krallıkların mücadelelerinde rol oynadığı anlaşılmaktadır''Kale Türklere geçmeden önce Ermeni,Bizans,Arap ve Kommenos idaresinde kalmıştır''
AYDINTEPE YER ALTI ŞEHRİ:
Bayburt ’un Aydıntepe ilçesinde yer alan büyük kasaba , tüf içerisinde , yüzeyden 22,5 metre derinde başka inşa malzemesi kullanmadan başlıca kayaya oyulmuş galeriler , tonozlu odalar ve bu odaların açıldığı daha geniş mekanlardan oluşmaktadır Takriben bir metre genişliğinde ve 2 ile 2,5 metre yüksekliğinde tonoz örtülü galeriler yer yer her iki yanlamasına genişlemektedir (3 x 8 Metre ) Kareye yakın planlı odalar bu mekana açılmaktadır Ayrıca gözcülük yapma mekanlarının oluşturduğu havalandırma amaçlı konik biçimdeki deliklerin , galeri odalarını neşelendirmek için duvarlara delik açıldığı gözlenmektedir Halen kazı çalışmaları devam edilen şehir halkı hakkında şu lahza ileri sürülen iki görüş
Mevcut olup , bunlardan biri ; bu kentin , bölgede daha önce sözü edilen Halde şehrine ait olduğu , Halde ’nin “Khalde olduğu eski ismi Hart (Aydıntepe) olan ilçenin isminin de “Halt dan geldiği görüşü mevcuttur Öteki görüşe göre ; Hart ’ta bu yer altı kentinden diğer Geç Roma Erken Bizans devirleri arasında yer alan bir mezarın ortaya çıkarılması , Hıristiyanlığın henüz yerleşmediği bir devirde bu bölgenin bir barınak teşkil ettiği , Romalılar kadar kovulan birincil Hıristiyanların bu bölgeye geldikleri ve sığındıkları , yer altı kentinde bu Erken Hıristiyanlık dönemine ait olabileceğidir
ÇİMAĞIL MAĞARASI :
İlimiz merkezinde takriben 35 km uzaklıktaki Altında Çımağıl köyünün Taşındibi Mahallesinden daha sonra yayalara ait olarak takriben bir saatte ulaşılabilmektedir 600 metre uzunluğunda bulunmaktadır Mağarada küçük su birikintileri bulunmakta ,SarkıtDikitleri ve doğal yapısıyla gerçekten görülmeye değerinde görünüm oluşturmaktadır Bilhassa bu konularla ilgilenenlere nasihat edilecek niteliklerdedir
HELVA KÖYÜ BUZ MAĞARASI
Masat vadisinin güneyinde Helva köyünde yer almaktadır İl merkezinden 33 km mesafede derhal köyün yamacında bulunan mağaranın içinde buzdan oluşmuş sarkıt ve dikitleri bulunmaktadır Köy halkı göre değişik zamanlarda soğuk hava deposu olarak kullanılmış olan mağara buz oluşumlarının değişik şekillerini yansıtmaktadır
2BAYBURT KİTABELERİ VE TARİHLENDİRİLMESİ
Şehre bakan sur ve burçlarda yoğunlaşan kitabelerin bir kısmının nesih yazıları silik olarak günümüze ulaşmışlardır
Birinci yazıt:
Kitabe dilimize şöyle çevrilir(Bu kutsal ve şanslı yapı çok büyük melik,bilgin,adil,mueyyid,mansur,mucahid,murabıd,din ve dünyanın yardımcısı ,İslam ın ve Müslümanların yüceltisi,meliklerin ve sultanların efendisi Selçukoğullarının Kemali,Rum ve Ermeni memleketlerinin sultanı Ebu'l Haris Tuğrul bin kılıçarslan bin Mesut bin Arslan,bim kılıç Süleyman,emiri'l mü'münin in devleti günlerinde yapıldı) *
1 BAYBURT KALESİ:
Zigana ve kop dağlarından aşılarak ulaşılan Bayburt kalesi bununla birlikte Karadeniz ’i Basra körfezine bağlayan ticaret yolu üzerinde bulunmaktadır Bu yolu izleyen her seyyahın uğradığı kalenin adı , önemi , ihtişamı ve jurnal yaşamıyla ilgili pek çok data mevcuttur
Şehrin kuzeyinde yalçın kayalar üstünde yapı edilmiş olan kalenin kimler kadar yapıldığı muhakkak yapıldığı bilinmemektedir Birincil yapının Ermenilere ait olduğu öne sürülse de , Bağrat sülalesi zamanında (885 – 1044) varlığından laf edilen Bayburt Kalesi ’nin çok daha önce miladın ilk yüz yıllarında mahalli prens ve uğraş rinde rol oynadığı anlaşılmaktadır Khorenli Movses ’den öğrenildiğine kadar Bağrat ’ların geliştikleri devrede 1 asırda Bağrat ’lı Piurad oğlu “Senbad (Asbed) süvari sınıfı başbuğu ve batı ordusu başkumandanı olarak atabeyliğini yaparak kurduğu hükümdar çocuklarını kendi müstahkem yerleri olan “Pepert yani Bayburt Kalesi ’ne 58 yıllarından önce kurulduğu ortaya çıkmaktadır Kale Türklere geçmeden önce Roma , Ermeni , Bizans , Arap ve Kommenos hakimiyetlerinde kalmıştır Varlıklı bir tarihe sahip olan Bayburt Kalesi ’nin bir çok kez yenileme gördüğü duvarlarında görülen bambaşka inşaat ve tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır Buna göre Selçuklu hükümdarı IIKılıçarslan ’ın oğlu ve Erzurum Meliki olan Tuğrul Şah (Ö6221225) bilhassa Trabzon İmparatorluğu ’ndan gelecek saldırılara karşı müstahkem bir mevki olan bu kaleyi âdeta bitmiş inşa ettirmiştir Kale üstünde bu yapımı belgeleyen 20 adet Arapça yazıt mevcuttur Daha fazla kapılarla şehre bakan cephelerdeki burçlarda yoğunlaşan kitabelerin 17 si Tuğrul Şah dönemi 1 adeti Kanûnî dönemi öteki iki adeti okunamamıştır Bir müddette Akkoyunlular ’ın elinde kalan kale 1514 yılında Osmanlılara intikal ettikten sonra Kanûnî Sultan Süleyman ve III Murat dönemlerinde de büyük onarımlar görmüştür 1647 ’de Bayburt ’u ziyaret eden Evliya Çelebi kale içinde 300 evlik bir mahalle ile Ebü ’l Feth Camii ’nin bulunduğu yazmaktadır Zaman Zaman işgal ve tahribata uğrayan kale en son olarak 1828 Osmanlı – Rus savaşı sırasında Ruslar kadar büyük çapta imha edilmiştir
Hem bu kaleye “Çinimaçin kalesi de denilmektedir Kaleye bu ismin verilmesine sebep olan çini süslemelerdir Bunların dış yüzeylerinde tezyinat olarak mor ve yeşil renkli firuze çiniler kullanılmıştır Gerek savaşlar , gerekse tahrip yüzünden bu gün bu çinilerden eser kalmamıştır
Bayburt Kalesi , Büyükbaba Korkut hikayelerinden “Kam Büre Oğlu Bamsı Beyrek Boyunu Beyan Eder adını içeren hikayede Beyrek (Bey Böyrek veya Bamsı Böyrek) ’in fethedip ün galip gelmek için yola çıktığı kaledir
1KALENİN MİMARİSİ
Yer yer bütün olarak ortadan kalkmış bir takım kesimleri birincil yapış özelliklerini yitirmiş bir takım kesimleri de yakın tarihte tamir edilmiş olan Kale,Çoruh nehrine etken bir noktada kurulmuşturİki büyük kare burcun bulunduğu ön cephe savunmaya en fazla ihtiyaç gösteren kısım olarak düşünülmüştürKale eski duvarlara ek edilenlerle çift kat haline getirilmiştirBugün güneybatı yönünde ön kat surlarını takip etmek mümkündürHer iki sur sırası dışarıya özellikle Güney ve Kuzey yönünde yer yer duvar kalıntıları görülmektedir
Dış ve iç surlar arasındaki uzaklık 200 metre kadardır'' Altı döşe üstünde meydana gelen surlar yarım silindiri aldıran döşeli burçlarla takviye edilmiştirBurç yüksekliği 1213 metre sur yükseklikleri 30 metre kadardırYapını en büyük tarafı batı ucudur'' Kalenin doğuya açılan kapısı;Demir kapı batıda olanı;Nöbet hane kapısı diye Evliya Çelebi kadar isimlendirilmişlerdirKapılardan biri ayrıntılarıyla mahvolmuş biri de son yıllardaki onarımlarda yenilenmiştirHamilton kapı kemerinin bir taraftan Arap ve Türk kitabelerinin öteki tarafta da terbiyesizce oyulmuş büyük bir aslan figürünün bulunduğunu anlatır
Kireç Taşı taşından yapı edilen kalenin sağlamlığından josaphat balbaro hayranlıkla bahseder'' Kalenin en iç yapısı kireçle girift moloz taştırOrta katman daha düzgün taşlardan ve en dış katman kare biçiminde kesme taşlardan meydana gelmiştir'' Hem taşlar üzerindeki usta işaretleri uyarı çekicidir
İç kale duvarlarında zahire ambarı olması mümkün olan bazı dehlizler görülmektedir'' Nitekim XVI yy ait bir defterde kale de 7 adet buğday,arpa ve öteki hububatı ambar etmekte kullanılan ambarlar bulunduğu kayıtlıdır'' Kalenin içteki asıl kalıntılarından birisi kilise harebesidirYine nispeten ayakta kalan iki yapıda kalenin kuzeyinde doğubatı istikametinde uzanan evvelce beşik tonozlarla örtülü mekanlardırBunlar toprak düzeyinde hayli altında yer alırlarEvliya Çelebi kale içinde eski inşa türünden 300 evin bulunup çarşı,han ve hamamın olmadığını IIMehmet tarafından 3000 kişilik bir koninin yerleştirildiğini anlatmaktadırMeşhur bir cami olan Ebu'l fetihten ise bie iz kalmamıştır
Güneybatı surları üstünde görülen bir korniş altında bulunan nesih yazının bir kesimi döküldüğü için okunamamıştırBu duvarın alt tarafında bir silme kalmıştırŞehre bakan kesimin duvarlarında görülen bazı sanatçı işaretleri uyarı çekicidir
Kalenin esas önemli yanı ''Çini Maçin''kalesi isminin verilmesine sebep olan çini süslemelerdir''Batı kesiminde yer alan nöbet hane kapısının sol yanına ve gene benzer cephenin başka bir uygun bulunan kitabelerin çoğu üçerlik gruplar halinde dairesel çukurlar vardır Mor,yeşil,mavi renkli ve şeffaf giz altına yapılan bu çiniler uzaklardan aksettiği kaydedilir
'' Oysa uzaklardan kesin olacak pırıltıların düz çiniler yok konkav yüzeylerde yani keramik çanaklardan aksetmesi akla daha uygundurÇukurların yakınında yoğunlaşan kitabelerin Selçuklu devrine ait olduğuna tarafından çanaklarında bu devirden kaldığı söylenebilirKeramiğin ilk amacından farklı şekilde bu kullanılışı Avrupa saltanatında ''Biçini'' adını alırBu herif çanaklar daha çok dış mimaride kullanılmıştırCephenin çeşitli yerlerde kullanılışına en erken X ve XI yy da Bizans da ve Bizans a yakın çevrelerdeki örneklerde rastlanırBulgaristan da fazla yaygın olan bu dekor şeklinin X yy dan itibaren XIV yy kadar sık sık karşımıza çıkmasına ve Yunanistan da özellikle Makedonya kiliselerinde fazla görülmesine karşılık başkent İstanbul ve Bizans ın çekirdeği sayılabilecek o devrin Anadolu sunda hiçbir örneğin saptama edilmeyişi uyarı çekicidir
''İslam sanatında Meraga da Kümbet i Surkn (1147) da Akşehir Ferruh şah Mescide (1224) cephelerinde almak üzere birbirinde çok uzaktan iki yerde karşımıza çıkarFakat esasen Akşehir deki örnekte daha çok birkaç inşa süsünden bahsedilirTaç kapı süsü olarak Anadolu da tek misal olmayıp saptama ettiğimiz tüm örneklerde Anadolu dandırKemah ta Mengücek Gazi türbesi (XIyy sonu XIIyy başı) tekrar benzer yerde Behram şah türbesi (1228) ve Ankara da Hacı ivaz Mescidi (XVyy başı) bu gruba girerBayburt kalesinde ise yazıt yerlerinin belirtilmesi amacıyla yine benzer kapıları civarlarında bahsedilen keramik çanaklardan kullanılmıştır'' '' Burada bil hassa Divriği şeyh Kamareddin kümbetinde olduğu gibi taç üstüne sırlı çanakların yerleştirilmiş olduğu anlaşılır'' '' Anadolu nun Türk devri yapılarında kullanılan renkli keramik çanakların tümü de İslam eseridir
Selçuklu ve beylikler devri yapılarında tespit edebildiğimiz bütün örnekler renkli giz tekniğin de ve yapılarla ve yapılarla çağdaş sayılabilecek kadar yakın tarihlere ait Türk keramiklerdirÇoğunda firuze renkli sır görülürBu değişiklik keramiği Aksaray da Kızıl minarede Ferruh şah ve minik Ayasofya mescitlerinde Antalya da Yivli minarede Bayburt kalesinde ve Van da Sinaneddin Camii minaresinde tespit ediyoruz''
2 SARUHAN KALESİ :
İlimiz merkezine 35 km mesafede yer alan Saruhan köyündeki kalenin gözetleme nedeniyle yapıldığı varsayım edilmektedir Trabzon ’da bulunan Pontus İmparatoru Mithridates savunma amacı ile Gümüşhane , Bayburt , Kelkit ve Erzincan 75 adet kale yaptırdığı tarihi kayıtlarda mevcuttur Bu kalenin onlardan biri olduğu sanılmaktadır Kalede tarihi aydınlatacak herhangi bir kitabe mevcut değildir
Bu kalelerden başka , Saruhan kalesi gibi savunma ve gözcülük yapma amacı ile kurulan fakat günümüzde , enkaz durumunda olan Demirözü ilçesine tabi ve ilimiz merkezine 40 km mesafede Bayrampaşa köyünde bulunan kale kalıntıları , yeniden ilimiz merkezine 42 km mesafede bulunan Kitre Köyü kale kalıntıları ve ilimiz merkezine 27 km mesafede bulunan Çayoryolu (Sünür) köyü kale kalıntıları mevcuttur
1 DEDE KORKUT TÜRBESİ :
İlimizin güney doğusunda merkeze alt 39 km mesafedeki Masat köyünün derhal çıkışında yapılış şekli ve mimari tarzı ile çok eskilere uzanan ve halk aralarında Alî Baba diye geçen türbe Alî Baba (Büyük Baba) anlamında kullanılan ve bütün Türk dünyasını yakından ilgilendiren , Büyükbaba Korkut ’a ait olduğu söylenen türbedir Türbenin üzerinde eski Türkçe 718 rakamı görülmektedir Yapılış şekli ve kullanılan malzeme bakımından adı geçen kişiye ait olabilecek karakterdedir Anıt türbe Orhan Şaik Gökyay ’ın 1986 basımı Dede Korkut Hikayeleri Kitabında resimli olarak yer almaktadır
2 ŞEHİT OSMAN TÜRBELERİ :
Şehrin batısında Şehit Osman Tepesinde bulunan her iki türbenin Saltukoğullarına ait olduğu şeklinde düşünceler mevcuttur Buna göre türbeler Saltuk kumandanlarından Mengüç Gazi ’nin kardeşi Osman ve kız kardeşine aittir Üstünde yer alan kitabeler fazla silik olduğu için okunmamaktadır Şehrin batısındaki kayalık tepeye adını veren bu türbeler , sarı taştan üretilmiş olup taş işleme sanatımızın güzel örneklerindendir
3 AHMEDİ ZENCAN TÜRBESİ (KÜMBET) :
Halk Müziği aralarında “Kümbet diye isimlendirilen bu inşa ilimiz Cumhuriyet İlkokulu karşısındadır Yapının Ahilerden Ahmeti Zencaniye ait olduğu bilinmektedir Ahmeti Zencani İlhanlı hükümdarı Olcaytu Hüdâbende Han zamanında , Dikte Mahmut göre yaptırılan Mahmudiye ve Celaleddin Öğretmen Yakut tarafından yaptırılan Yakutiye Medresesinde çalışmış , ilim ve kültür hareketlerinde şan bulmuş bir şahıstır Yapının H1200 tarihli yenileme kitabesi vardır Sekiz taraflı bir poligon durumunda olan kümbetin içinde kare biçiminde bir mezar odası mevcut olup , çatısı piramit şeklinde yapılmıştır Türbenin 13151325 yılları aralarında yapıldığı sanılmaktadır
4 SÜNÜR (ÇAYIRYOLU) KUTLU BEY TÜRBESİ :
Akkoyunlu devletinin kurucularından Turali Bey oğlu Kutlu Bey ’e ait olan bu türbe kendisi tarafından yaptırılan caminin 30 M doğusunda bulunmaktadır Türbede kendisinin ve ailesinin mezarları bulunmaktadır Türbenin özellikle Şah Tahmasp ’ın bu bölgeye yaptığı tahribatlar nedeni ile bir bölümü yıkılması kitabelerin yıkım oluşu sebebi ile yapılış tarihi hakkında bir data mevcut değildir Oysa Kutlu Bey ’in 1389 yılında öldüğü bilindiğine kadar türbenin bu yılda yapıldığı sanılmaktadır Yine bu türbede bulunan bir diğer kitabe 16591660 M (H 1070) yılında onarım gördüğü sanılmaktadır
5 YANBAKSI (GÜNEŞLİ) KÜMBETİ :
Millet aralarında “Yanbaksı Kümbeti adı ile anılan bu inşa , İl Merkezi ile Demirözü ilçesi arasında bulunmaktadır Yapının tarihini aydınlatacak bir kitabesi yoktur Insanlar arasında bu kümbetin Otlukbeli savaşında şehit olan Seyyid Kasım adında bir kişiye ait olduğu söylenmektedir Kümbetin Danişmentliler dönemine ait olabilecek karakter taşıdığı görülmektedir Sekizgen bir taban üstüne yerleşik ve kesme sarı taşlardan inşa edilmiştir
6 BEY BÖYREK (BAMSI BEYREK) TÜRBESİ :
Bayburt ’un 2 km doğusunda bulunan Erenli köyünün batısında , şehirden bakıldığında görülen bir tepe üzerindeki inşa Büyükbaba Korkut Hikayelerinde geçen en manâlı kişilerden biri olan Bey Böyrek ’e aittir Insanlar arasında ziyaret olarak da aşina bu kabir ve sonra ek edilen dikdörtgen şeklinde bir taş binadan oluşmaktadır
Kalenin kimler göre kurulduğu kesinkes bilinmez'' Birincil yapının Ermeniler e ait olduğu ileri sürülürse de Bagrat sülalesi vaktinde ( 8851044 ) varlığından laf edilen Bayburt Kalesi ninçok daha önce miladın ilk yüzyıllarında bölgesel prens ve krallıkların mücadelelerinde rol oynadığı anlaşılmaktadır''Kale Türklere geçmeden önce Ermeni,Bizans,Arap ve Kommenos idaresinde kalmıştır''
AYDINTEPE YER ALTI ŞEHRİ:
Bayburt ’un Aydıntepe ilçesinde yer alan büyük kasaba , tüf içerisinde , yüzeyden 22,5 metre derinde başka inşa malzemesi kullanmadan başlıca kayaya oyulmuş galeriler , tonozlu odalar ve bu odaların açıldığı daha geniş mekanlardan oluşmaktadır Takriben bir metre genişliğinde ve 2 ile 2,5 metre yüksekliğinde tonoz örtülü galeriler yer yer her iki yanlamasına genişlemektedir (3 x 8 Metre ) Kareye yakın planlı odalar bu mekana açılmaktadır Ayrıca gözcülük yapma mekanlarının oluşturduğu havalandırma amaçlı konik biçimdeki deliklerin , galeri odalarını neşelendirmek için duvarlara delik açıldığı gözlenmektedir Halen kazı çalışmaları devam edilen şehir halkı hakkında şu lahza ileri sürülen iki görüş
Mevcut olup , bunlardan biri ; bu kentin , bölgede daha önce sözü edilen Halde şehrine ait olduğu , Halde ’nin “Khalde olduğu eski ismi Hart (Aydıntepe) olan ilçenin isminin de “Halt dan geldiği görüşü mevcuttur Öteki görüşe göre ; Hart ’ta bu yer altı kentinden diğer Geç Roma Erken Bizans devirleri arasında yer alan bir mezarın ortaya çıkarılması , Hıristiyanlığın henüz yerleşmediği bir devirde bu bölgenin bir barınak teşkil ettiği , Romalılar kadar kovulan birincil Hıristiyanların bu bölgeye geldikleri ve sığındıkları , yer altı kentinde bu Erken Hıristiyanlık dönemine ait olabileceğidir
ÇİMAĞIL MAĞARASI :
İlimiz merkezinde takriben 35 km uzaklıktaki Altında Çımağıl köyünün Taşındibi Mahallesinden daha sonra yayalara ait olarak takriben bir saatte ulaşılabilmektedir 600 metre uzunluğunda bulunmaktadır Mağarada küçük su birikintileri bulunmakta ,SarkıtDikitleri ve doğal yapısıyla gerçekten görülmeye değerinde görünüm oluşturmaktadır Bilhassa bu konularla ilgilenenlere nasihat edilecek niteliklerdedir
HELVA KÖYÜ BUZ MAĞARASI
Masat vadisinin güneyinde Helva köyünde yer almaktadır İl merkezinden 33 km mesafede derhal köyün yamacında bulunan mağaranın içinde buzdan oluşmuş sarkıt ve dikitleri bulunmaktadır Köy halkı göre değişik zamanlarda soğuk hava deposu olarak kullanılmış olan mağara buz oluşumlarının değişik şekillerini yansıtmaktadır
2BAYBURT KİTABELERİ VE TARİHLENDİRİLMESİ
Şehre bakan sur ve burçlarda yoğunlaşan kitabelerin bir kısmının nesih yazıları silik olarak günümüze ulaşmışlardır
Birinci yazıt:
Kitabe dilimize şöyle çevrilir(Bu kutsal ve şanslı yapı çok büyük melik,bilgin,adil,mueyyid,mansur,mucahid,murabıd,din ve dünyanın yardımcısı ,İslam ın ve Müslümanların yüceltisi,meliklerin ve sultanların efendisi Selçukoğullarının Kemali,Rum ve Ermeni memleketlerinin sultanı Ebu'l Haris Tuğrul bin kılıçarslan bin Mesut bin Arslan,bim kılıç Süleyman,emiri'l mü'münin in devleti günlerinde yapıldı) *