nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
En Güzel Bebek İsimleri
2019 Bebek İsimleri ve anlamları
Erkek ve kız bebekler için isimler ve anlamları aşağı listelenmiştir
Erkek Bebek İsimleri
A
Acun: Baki uzay içindeki gök varlıklarının tümü, dünya, evren
Afşar: Eli tez, ivedi meslek görebilen, Oğuz Han'ın oğullarından birinin adı, Türkmenlerin bir boyunun adı
Ağa: Büyük kardeş, ağabey, köy ve kasabalarda büyük toprak sahibi olan zengin kimse
Ağca: Rengi beyaza yakın, beyazca akça,
Aka: Büyük, saygıdeğer kimse,ağa
Akabey: Zengin kimse, ağa ve bey
Akad: Mezopotamya'da sabit çok eski bir devlet, pak isim, iyi isim
Akalp: Ak yiğit, ak er, pak yiğit
Akan: Akıp gitmekte olan
Akant: Beyaz yemin, ak ant
Akarca: Akıp dışarı giden su, akıcı su, akarsu
Akarsel: Akıp dışarı giden su baskını
Akata: Pak ata, namuslu ata, lekesiz ata
Akay: Parlak ay, aydınlık, ışık ay, dolunay adam, erkek, kuzey Türklerinde erkek çocuklarından büyüğe verilen isim, ağa
Akba: Sazlık, bataklık, ağba
Akbaran: Ak şiddet
Akbatu: Temiz ve kuvvetli
Akbatur: Namuslu ve yiğit
Akcan: Temiz can
Akdemir: Dövme demir
Akdeniz: Ülkemizin güneyindeki deniz
Aker: Namuslu yiğit
Akergin: Ak ve olgun
Akgüç: Namuslu ve kuvvetli
Akgün: Aydınlık gün, mutlu gün
Akhan: Ak asilzade han
Akıman: Cömert, yiğit, yiğit kimse
Akın: Düşman ülkelerine yapılan hücum
Akınalp: Akın yiğidi
Akıner: Ekın eri, akın yapan er
Akıntan: Tan vakti, tanyeri ağarırken yapılan akın
Akkor: Işık saçan aklığa varıncaya değin ısıtılmış olan, beyaz kor, beyaz alev
Akköz: Ak renkte göz, ak kor
Akman: Lekesiz, pak kimse, temiz ak, hoş, ak cazibeli
Akmeriç: Ak gibi Meriçduru sulu meriç
Aköz: Özü ak, temiz,
Akpolat: Ak çelik, Manas Destanı'nda geçen bir ad
Aksal: Salile aktan oluşmuş bir ad
Aksan: Temiz, lekesiz ün
Aksel: Beyaz su baskını
Akşit: Işıklı yüz, parlak yüz, Güneş, gün yüzlü, kutlu, şanslı
Aktan: Parlak sabah vakti, avlu, evin önündeki açık sözlülük
Aktaş: Beyaz taş, kireçtaşı
Akün: Iyi isim, pak ad, pak ün
Alatan: Güneş'in doğuşundan önceki zaman
Alaz: Yanan ve ışık veren nesnelerin türlü biçimlerde de uzanan dili, yalaz, yalım alev
Alçın: Al, kırmızı, kırmızıya çalan ufak bir kuş
Algan: Ele geçiren, alan, kentleri, ülkeleri ele geçiren
Algın: Sevdalı, tutkun, aşık, güçlü, dolgun, belirgin,güzel
Alhan: Al renkli prens
Alkan: Kızıl kan
Alkım: Yağmur sonu gökte beliren renkli manzara, gökkuşağı
Alkın: Korkusuz, yiğit, kızıl kın
Alkun: El gün, cümbür cemaat
Ali: Yüce, yüksek, yüce Hz Muhammedin'in damadı, dördüncü halife
Yüksek Dağ: Yiğitler yiğidi yiğit, kahraman, bahadır, yürekli, babayiğit
Alpagut: Mülk mülk sahibi, çiftlik sahibi, kurt seçkin yiğit
Alpağan: Yiğit
Alparslan: Yiğit arslan, kahraman aslan
Alpay: Yiğit Ay, yiğit ve Ay gibi güzel
Alpdemir: Yiğit ve demir gibi
Alpdoğan: Yiğit ve doğan kuşu gibi, yiğit ve yırtıcı, yiğit doğmuş olan, yiğit doğan
Alper: Yiğit er, yiğit birey, babayiğit, yiğit erkek
Alperen: Yiğit ve ermiş birey
Alphan: Yiğit han
Alpkan: Yiğit, yiğit kanlı, soyca yiğit olan
Alsan: Ünlen, san, al tanın
Altan: Kızıl şafak, kızıl tan, altın, Tatar hanlarına verilen bir unvan
Altaner: Kızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi, altın renkli şafak
Altay: Altın, ulu dağ, Orta Asya'daki Tanrıdağı, Tiyanşan Dağları, Asya'da bir Türk budunu
Altuğ: Al renkli tuğ, kızıl tuğ, kızıl tuğlu
Altunç: Kızıl tunç
Altuner: Çok Değerli kimse, altın yiğit
Hatıra: Yaşanmış olgulardan belleğin sakladığı her türlü iz, bir olguyu anımsatan şey, hatıra
Anıl: sakin,ağır, amaç, her zaman an
Yemin: Tanrı'yı, tanrısal bilinen şeyleri tanık göstererek yapılan onama ya da yansıma, laf verme
Aral: Asya'da bir göl, iki şey arası iki şey arasındaki göl veya deniz, sıra dağlar
Aran: Ova, bakımlı, yer, sıcak yer, kışlak
Aras: Doğu Anadolu'da bir dere, Erzurum'a alt bir bucak, bulunulmuş mal
Arat: Yürekli birey, yiğitlik
Arca: Çam, çam ağacı, temiz
Arda: Sonra gelen, öndekinden sonra, yere dikilen nişan değneği, ardıl Meriç Irmağı'nın Edirne yöresinde sağdan aldığı en kayda değer kolun adı, Arda Çayı, Uygur yazıtlarında da ad olarak geçer
Ardıl: Arkadan gelen, daha sonra gelen (ilk veya birkaç çocuktan sonradan doğan), öncekinden sonra, ardındaki gelen
Arhan: Pak han, temiz idareci, yiğit han
Arı: Katışık olmayan, pak, çiçeklerden bal yapan, iğnesiyle sokan böcek,
Arıca: Temizce arı gibi
Arıcan: Pak kimse
Arıkan: Saf kan, temiz kan, soylu kan
Arman: Doğru ve temiz birey
Arın: Pak arı, saf, katışıksız, tertemiz ol, arılaş
Arınç: Erinç, rahatlık, uzlaştırma
Arkan: Arı kan, pak kan, asilzade kan
Arkın: Arkada, geride olan, ağır, yavaş, sakin hareketsiz
Arkut: Pak ve uğurlu arı ve kutlu
Armağan: Birine karşılıksız olarak verilen ödül
Arman: Arzu, hedef, içten, temiz insan, arı insan
Arol: Arı ol, çalışkan ol
Arslan: Aslan
Artun: Kendine güvenen, şerefli, sakin
Artunç: Arı tunç, katışıksız tunç
Aşkın: Çok, fazla, üstün, üzüm senet ve asmalarında yeni göğeren dallar, dalların ucundaki yapraksız, meyvesiz uzantılar
Cet: Baba, dede,soyun büyüğü
Atabey: Saygın kimse, Seçuklular döneminde bir ünvan
Atacan: Hoşgörüsü olan kimse, babacan
Atahan: Büyük yönetici, ata durumundaki han
Hücum: Atılgan yiğit, yürekli
Atakan: Atalardan gelen kan
Atalay: Benim atam
Ataman: Ata, ata birey, başkan bağbuğ
Hareketsiz: İleri dürüst fırla
Atılgan: Güçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak defalarca ileriye atılan, girişken, kaygılı
Atınç: SevinçOnurgibi sözcükler örnekleşerek atmakeyleminden yapılmış bir kelime
Ayaz: Duru ve uyuşuk havada meydana çıkan kuru soğuk, bulutsuz ve Ay ışıklandırılmış gecede Meydana Çıkan soğuk
Aybars: Ay gibi hoş, pars gibi yırtıcı, (Hun İmparatoru Attila'nın amcasının adı)
Ayberk: Ay değin güzel olan
Aybora: Ay kadar güzel, kasırga kadar yıkıcı, Ay ve kasırga
Kültürlü: Aydın, akıllı görgülü ve parlak kimse, ışıklı, aydınlık, kutlu, uğurlu, parlak, ay ışığı yer alan gece, Ege Bölgesi'nde bir il
Ayhan: Oğuzları yaratıcı sağ kol Bozokların inadığı üç gök Tanrısından biri ve Oğuz Han'ın oğlu
Aymete: Ay ve Hun İmparatoru Mete'den oluşmuş bir ad
Aypolat: Ay gibi hoş ve polat gibi sağlam
Aytun: Ay ve gece, Aylı gece
Aytuna: Ay gibi güzel ve Tuna Irmağı gibi görkemli
Aytunca: Ay gibi güzel ve Tunca Irmağı gibi görkemli
Aytunç: Ay gibi güzel ve tunç gibi sağlam
Azrak: Fazla az bulunur, değerli
B
Bahadır: Yiğit, batur
Balamir: MÖ 475 yıllarında Don Irmağı'nı geçerek Rusya'yı bölge, Tuna kıyılarına değin dayanan bir Türk hükümdarı
Balkır: Işıl ışıl parıldar, ışık saçar
Baran: Durağanlığı harekete çeviren etken, direnci kıran veya Direnç doğuran özellik, zor, yüce, yüksek
Baranalp: Kuvvetli yiğit
Baransel: Güçle ilgili, güçlü su baskını
Barçın: Süslü ipek kumaş
Barın: Zorlama, baran; Moğol döneminde Orta Asyada'ki büyük Türk boylarından birinin adı
Barış: Savaştan veya dargınlıktan sonradan, iki yanın uzlaşması, anlaşması
Barkın: Bakmak, ziyaret etmek ereğiyle yolculuklar yapan kimse, yolcu
Barlas: İyi savaşa, savaşçı yiğit
Bartu: En eski Türk hanlarından birinin adı
Bartunç: Kuvvetli tunç
Başar: Gereken biçimde bitir, yapacağın işte başarıya ulaş
Başaran: Oluşturacağı işte başarıya ulaşan, işi gereken biçimde tüketen Ereğine ulaşan
Başer: Başta gelen kimse, ilk önce gelen er
Başhan: Hanların başı
Batı: Güneş'in battığı istikamet
Batıbek: Batı beyi
Batıhan: Batının sultanı, hanı
Batu: Güçlü, yiğit, alp, güneşin battığı istikamet
Batuhan: Bkz Batuğhan
Batur: Yüksek Dağ, yiğit, yürekli, bahadır
Baturalp: Yürekli yiğit, yiğitler yiğidi
Baturay: Ayrıca yiğit hem Ay gibi olan
Baybars: Bir Zamanlar Türklerin besledikleri bir nesil minik kaplan; fazla zengin ve kaplan gibi yiğit Türk Memluk İmparatorluğu'nun dördüncü sultanının adı
Baybora: Keza zengin keza fırtına gibi
Bayhan: Zengin han
Baykal: Yaban atı, Moğolistan'da büyük bir göl, deniz
Baykam: Sağaltman, sağlığa kavuşturan kimse
Baykan: Asilzade kimse, varlıklı ve asilzade
Baysal: Kavgası dövüşü olmayan ortamın hali, dirlik düzenlik bolluk durumu
Baysan: Zengin ve meşhur
Bediz: Açık, belirlenmiş, görünen 2Süs
Beha: Ender, şiddet yer alan
Behir: Deniz
Beker: Güçlü, kuvvetli
Bekir: Sabahleyin erken kalkan
Bektürk: Türk geleneklerine kuvvetli bir şekilde tabi olan
Bener: Kendisinin koruyucu olduğuna inanan kişi
Beran: Koç başı
Berdan: Eşitliği sağlayan kimse
Berge: İz
Bergin: Zinde, kuvvetli
Berhan: Sağlam, zinde kan 2Zinde komutan
Berk: Sert, sağlam, katı 2Yıldırım
Berkal: Sağlam, dinç, sert ol
Berkan: Parıldayış, şakıma
Berkant: Bozulamaz yemin 2Sağlam, zinde 3 Orta Asya'da sıradağlar
Berkay: Dinç ve ay gibi
Berke: Kamçı, kırbaç
Berker: Güçlü, sağlam erkek
Berkin: Fazla adaleli 2Pekiştirilmiş
Berkkan: Geçmişi sağlam olan kimse
Berkman: Kişiliği sağlam olan kimse
Berksan: Adı, sanı sağlam bilinen
Berksay: Sert kaya
Berktan: Tanyeri gibi güzel ve dinç
Bertan: Tan yeri gibi güzel ve dinç kimse
Bilal: Suyla ıslatan; ıslaklık
Bilan: Kıymetli taşlarla süslenmiş kılıç kemeri
Bilge: Bilgi dağarcığı ile yücelmiş kimse 2Göktürk hakanı
Bilgealp: Bilgili ve gözü kara kişi
Bilgekağan: Akıllı ve savaşçı birey
Birant: Ant, tek yemin
Bircan: Yekvücut
Birkan: Benzer kandan, aynı soydan olan
Birol: Bir tane olan
Boğaçhan: Efsaneleşmiş Türk kahramanı dede Korkut Öykülerinde adı geçen yiğit
Bolat: Çelik Gibi sert
Bora: Yağmur getiren fırtınalı sert rüzgar
Borahan: Sert hakan
Boran: Rüzgar şimsek ve gökgürültüsü ile ortaya meydana çıkan sağanak yağışlı hava olayı
Buğra: Erkek deve
Buğrahan: Ilk İslam devletlerini kuran Türk hükümdarlarından bazılarına verilen isim
Bulut: Havadaki su buharının yükselip yoğunlaşmasıyla oluşan su damlacıkları birikintisi
Burak: Hz Muhammed'in Miraç'da bindiği atın ismi
Burhan: Bir şeyi ispat etme arabulucu, kanıt
Burkay: Buruk ay
Büke: Güreşçi 2Bilgili, zeki birey 3 Ejderha
C
Calp: Güçlü
Can: İnsanın kendi varlığı, hayat, kişi kişi, ruh, baskı baskı
Canberk: Sert birey, sağlam kişi, canı sağlam
Caner: Yürekten sevilecek kimse
Cankat: Cana can kat katmaktan buyruk, ailemize can katasın
Cankut: Kutlu kimse, uğurlu can
Canpolat: Canı polat gibi sağlam, canlı, çelik gibi kimsel
Cantekin: Biricik can, can şehzade
Ceyhun: Orta Asya'da bir dere
Heyecan: Olağanüstü bir biçimde kendini gösteren duygu yükselmesi, coşku
Ç
Uğraş: Bir işte iyi bir sonuçlanmak için harcanan zor
Devir: Başı ve sonu belirli olan ve bir nitelik içeren, kimi süre birkaç
Çağan: Mutlu gün, bayram
Çağatay: Cengiz Han'ın oğlu
Çağdaş: Bununla Birlikte yaşamış, çağımıza uygun, çağımıza yaraşır
Çağıl: Devir ile ilgili, çakıl
Çağın: Çağda olan, çağa uyan, çağa uygun, çağın olan
Çağlar: Çağıl çağıl akar, çağıldar, çağlayarak akar
Çağlayan: Bir akarsuyun yükseklerden köpürerek düştüğü yer, çavlan
Çağman: Modern kimse, çağın insanı
Çağrı: Birini bir yere çağırma işi, çağırma, yırtıcı bir kuş
Çakır: Doğan veya atmacaya benzeşen bir avcı kuş, ela gözlü kimse
Çelik: Su verilip sertleştirilen demir, polat
Çetin: Istenilen yola getirilmesi, elde edilmesi zorlama, şiddet olan, Kolay olmayan, sert, sarp
Çetinalp: Zorlu ve yiğit, sert yiğit
Çevik: Kolaylıkla, çabuklukla davranan, hareketleri süratli, canlı
Çınar: Boyu otuz metreyi bulan, uzun yıllar yaşayan, geniş yapraklı ağaç
Çoker: Fazla yiğit
D
Dalan: Dal gibi olan, dal gibi ince yapılı
Demir: Yeraltından çıkarılan, türlü iştekullanılan dirençli bir maden, bu madenden üretilmiş olan
Demiralp: Demir gibi sağlam yiğit
Demiray: Demir gibi sağlam ve Ay gibi hoş
Demircan: Demir gibi sağlam kimse
Demirhan: Yakut Türklerinden olan Sular aralarında tanrı farzedilen ve dağ Başlarında oturduğuna inanılan tanrısal ruhlardan biri
Demirkan: Sağlam ve dinç kan
Deniz: Yeryüzünün büyük bölümünü kaplayan çok geniş ve tuzlu su
Denizhan: Ünlü Oğuz Destanı'na göre, Oğuz Han'ın altı çocuğundan En küçüğü, eski Türklerin inanışına tarafından doğa tanrılarından biri
Deren: Tırmık da denilen bir tarım arabulucu; ekini biçip toplayan, derleyen
Derin: Dibi, yüzeyin veya ağzından uzak olan, fazla içten ve içe işleyen kendi türünde son derecesine ulaşmış, derinliği olan
Devrim: Kısa zaman içinde gerçekleştirilen ve olumlu yönde önemli niteliksel Değişimlere yol açan haraket
Dikmen: Koni biçiminde sivri tepecik, dağların en yüksek yeri, yükseklik, dik, Yerdeki orman, yayla, dikilerek oluşturulan ormanlık, çam ve diğer Ağaçların gövdeleri, düşey olan yer
Dilmen: Dil haberdar olan kimse, dilci
Sağlıklı: Afiyet iyi, kuvvetli, gücü uygun, canlı
Dinçalp: Güçlü yiğit, dinç ve yiğit
Dinçer: Güçlü er, enerjik kimse
Dinçerk: Zinde kaslı birey
Dinçtürk: Dinç, sağlam Türk, güçlü Türk
Diren: Karşısında koy, dayan, harmanda sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı, ağaçtan yapılmış bir tarım aracı
Dirlik: Harmoni içinde mutlu yaşam, sevinç, mutluluk, iyi geçinme, erinç
Doğa: Kendiliğinden var olan, canlı, ve cansız nesnelerden oluşan, Kendini sürekli olarak değiştiren varlığın hepsi, tabiat
Doğan: Ufak kuşlarla beslenen, ava alıştırılarak kuş avında kullanılan, Akdoğan, çakırdoğan, aladoğan gibi türleri olan bir kuş, şahin
Doğanalp: Şahin ve yiğit yiğit kimse
Doğanay: Ayın birincil günlerinde Ay, yeni Ay (ayın birincil günleri doğan çocuklara verilir
Doğu: Güneş'in doğduğu yönden
Doğuer: Doğu yiğidi
Doğuş: Doğma, doğma biçimi, oluşum
Dolun: Kaplı, dolarak biçimi yuvarlaklaşmış, ayın ondördü
Dolunay: Yuvarlaklaşmış ay, dolgunlaşmış Ay, Ay'ın on dördü Çok hoş kimse, Ay gibi kimse
Dora: Zirve
Boy: Dağların, tepelerin en yüksek noktası, yığın
Durukan: Temiz kan, saf kan
Durul: Berraklaş
E
Ediz: Kıymetli, yüce, yüce, yüksek
Efe: Özellikle Batı Anadolu yiğidi, yiğit, zeybek, ağa, ağabey, kabadayı
Efekan: Yiğit bir soydan gelen
Ege: Ulu, büyük, Türkiye ile Yunanistan arasındaki denizin adı
Baskın: Yönetimini kendi gücüyle, dışardan denetime tabi kalmadan Sürdüren, üstün, sözünü, geçiren
Ekin: Tahılın tohum olarak tarlaya atıldığı andan başlayarak harman Oluncaya değin aldığı duruma bahşedilen isim
Emre: Arkadaş, arkadaş, sevdalı, tutkun, ünlü, Türk ozanı Yunus'un adlarından biri
Engin: Yüksek olmayan, düzey bakımından düşük, denizin, karasularından Uzaktan bulunan geniş bölümü, ucu bucağı görünmeyecek denli geniş
Eralkan: Al kanlı yiğit
Eralp: Yiğit erkek, yiğit kimse, yiğitler yiğidi,
Eraltay: Altay dağlarından gelmiş yiğit
Eray: Ay gibi yiğit
Erberk: Sağlam, yiğit, sert yiğit
Erbuğ: Yiğitler başı, komutan
Erdağ: Dağ gibi er, dağ gibi yiğit
Erdem: Iyiliksever, acınacak şey, alçakgönüllülük gibi övgüye değerinde niteliklerin genel adı
Erdin: Ereğine ulaştın; Tanrı yolunda ermiş duruma geldin, olgunlaştın Yetiştin
Erdinç: Sağlıklı yiğit
Erek: Ulaşılmak istenen, arkasından koşulan şey, amaç, erişilmek İstenen netice
Erez: Buğday ve arpa tarlalarında yetişen deliceotu da denilen bir bitki
Ergin: Olmuş, olgunlaşmış yetişmiş
Ergün: Erken Doğan güneş, yumuşak, sakin, sulu sepken, sulu kar
Erim: Bir şeyin erişebileceği uzaklık, muştu, iyi bir şeye muhabere olan şart, sevgi
Erinç: Sevinç içinde yaşama, dirlik
Eriz: Yiğidiz, erkeğiz, er izi, er yolu
Erk: Yaptırma gücü, zor sözü geçerlilik
Erke: İşe çevrilebilen zor,
Erkmen: Enerjik kimse, kuvvetli erkek, sözü geçen kimse
Erkut: Uğur getiren yiğit, şanslı yiğit
Erman: Er kişi, yiğit kişi
Erol: Yiğit ol, erkek ol, er ol
Ersan: Yiğit meşhur, er sanlı
Ersin: yiğitsinerkeksinerişsin, ulaşsın, gelişsin, yetişsin, olgunlaşsın
Ertan: Güneş'in doğma zamanından demin, şafaktan önce
Ertaylan: Yiğit ve uzun boylu kimse
Erte: Sonraki, gün; şafak sökme zamanı; herhangi bir işteki ilk başarı
Ertekin: Yiğit ve tek, yiğit ve biricik, biricik yiğit, yiğit prens
Erten: Erkek tenli
Ertürk: Yiğit Türk, erkek Türk
Erün: Yiğit diye tanınan, ünlü yiğit
Eryiğit: Yiğit erkek
Esen: Hiçbir sayrılığı, hiçbir sakatlığı olmayan, afiyet ve mutluluk içinde olan dinç
Esener: Sağlıklı yiğit
Esentürk: Dinç Türk
Eser: Yel, sert esen esinti; esme işini yapar, rüzgâr olur yel olur
Esmen: Esen rüzgâr gibi kimse
Eti: MÖ 19001200 yılları arasında Anadolu'da büyük bir Medenilik kurmuş olan Orta Asyalı bir ulus
Safha: Bir olayda birbiri ardınca gelen değişik durumların herkes, alınan yol aşama
Cihan: Var olan her şey, tüm varlıkların oluşturduğu bütün, kainat, dünya
Evrim: Yavaş Yavaş ve kendiliğinden olan başkalaşım, kendiliğinden gelişme
Ezgü: İyi kimse
F
Fatih: Fetheden
Ferdi: Kişisel, tek başına
Ferhan: Mutluluk, neşe İyi haber karşı verilen ödül Güçlükleri aşıp bir yeri ele geçirme
Feridun: Kimsesiz, eşsiz
Ferit: Sıralanmış inci taneleri Kimsesiz Emsalsiz
Feyyaz: Berekeli, gür, bereketli Eli Açık
Fırat: Bir dere adı Türkiye'den geçip Basra'ya dökülür
Furkan: İyi ile kötü, dürüst ile yanlış arasındaki herşeyi gösteren
G
Gediz : Su birikintisi, gölcük, Ege Bölgesi'nde bir akarsu; adını bu akarsudan alan bir ilçe
Gencer: Delikanlı, genç yiğit bkz Gençer
Genç: Yaşı ilerlememiş olan, yaşlı olmayan, canlı, dinç
Gençalp: Genç yiğit
Gençer: Delikanlı, genç yiğit
Geray: Açık maviye yakın, gök rengindeki Ay
Giray: Yerinde, yaraşır, eski Kırım hanlarının ünvanı
Girgin: Herkesle şipşak ahbaplık, yakınlık kurabilen, sokulgan kimse
Göğen: Gök, mavi, yeşillik
Gökalp: Gök gözlü yiğit
Gökay: Mavi Ay; gökyüzündeki ay
Gökberk: Mavi ve gözlü ve sert
Gökdeniz: Mavi deniz
Göker: Gökyüzünün yiğidi, gök yüzlü erkek, mavi gözlü kimse
Gökhan: Oğuz Han'ın oğlu
Gökmen: Mavi gözlü ve sarışın kimse
Göksagun: Mavi gözlü doktor
Göksel: Gökyüzüyle ilgili
Göktan: Mavi şafak, mavi tan
Göktuna: Mavi Tuna
Göktunç: Mavi gözlü ve tunç gibi
Göktürk: 552745 yılları arasında Orta Asya'da hüküm süren, Bumin Han'ca kurulmuş olan Türk devleti ve bu devletin halkından olan kimse
Gönen: Mutlu ol, sevin
Gönenç: Varlık, bolluk, mutluluk, sevinç
Ihtişam: Şaşaa, görünüş, gürbüz, iyi gelişmiş, cazibeli ve abartılı olma hali, göz alıcılık, gösterişlilik
Görkmen: Cazibeli, yakışıklı yiğit, görkemli erkek
Güçhan: Çetin han, kuvvetli han
Güçkan: Zinde soydan olan kimse
Güçlü: Dayanıklı, engebeli, gücü olan, kuvvetli, sözü geçer
Güçlüer: Dayanıklı, zorlu yiğit, kuvvetli yiğit, sözü geçer yiğit
Güçlütürk: Dirençli, zorlu Türk, adaleli Türk
Gültekin: Tek gül, biricik gül, gül gibi güzel ve tek, gül şehzadesi
Gün: Güneş'in yeryüzüne saçtığı ışık, gündüz, güneş
Günal: Kırmızı Güneş, al Güneş
Günalp: Güneş gibi ve yiğit
Günay: Güneş ve ay, güneş gören yer, güney
Günberk: Güneş gibi brülör ve sert
Günce: Gün'e benzeşen, günü gününe tutulan, anıların yazıldığı defter
Gündoğan: (Güneş doğarken doğan çocuklara konulan adlardan) Doğan güneş, doğan gün
H
Hakan: Eskiden Türk imparatorlarına bahşedilen unvan Kağan
Hansoy: Han soylu, bey soyundan gelen
Heper: Tam Olarak yiğit, her zaman yiğit, defalarca yiğit
Hınçal: Öcünü onda yerleştirme, öcünü al, öç al
I
Ilgar: Akın
Ilgaz: ÇankırıKastamonu arasında, Batı Karadeniz Bölgesi'nin en yüksek dağlar topluluğu
Işın: Bir ışık kaynağından çıkan ve uzayıp giden ışık çizgisi
Işıner: Işın saçan yiğit
Işıt: (Işımaktan buyruk) ışık ver, aydınlat
Işıtan: Aydınlatan, ışık veren
Işkın: Ağaçta yeni sürmüş dal, ince ve taze kal su *
2019 Bebek İsimleri ve anlamları
Erkek ve kız bebekler için isimler ve anlamları aşağı listelenmiştir
Erkek Bebek İsimleri
A
Acun: Baki uzay içindeki gök varlıklarının tümü, dünya, evren
Afşar: Eli tez, ivedi meslek görebilen, Oğuz Han'ın oğullarından birinin adı, Türkmenlerin bir boyunun adı
Ağa: Büyük kardeş, ağabey, köy ve kasabalarda büyük toprak sahibi olan zengin kimse
Ağca: Rengi beyaza yakın, beyazca akça,
Aka: Büyük, saygıdeğer kimse,ağa
Akabey: Zengin kimse, ağa ve bey
Akad: Mezopotamya'da sabit çok eski bir devlet, pak isim, iyi isim
Akalp: Ak yiğit, ak er, pak yiğit
Akan: Akıp gitmekte olan
Akant: Beyaz yemin, ak ant
Akarca: Akıp dışarı giden su, akıcı su, akarsu
Akarsel: Akıp dışarı giden su baskını
Akata: Pak ata, namuslu ata, lekesiz ata
Akay: Parlak ay, aydınlık, ışık ay, dolunay adam, erkek, kuzey Türklerinde erkek çocuklarından büyüğe verilen isim, ağa
Akba: Sazlık, bataklık, ağba
Akbaran: Ak şiddet
Akbatu: Temiz ve kuvvetli
Akbatur: Namuslu ve yiğit
Akcan: Temiz can
Akdemir: Dövme demir
Akdeniz: Ülkemizin güneyindeki deniz
Aker: Namuslu yiğit
Akergin: Ak ve olgun
Akgüç: Namuslu ve kuvvetli
Akgün: Aydınlık gün, mutlu gün
Akhan: Ak asilzade han
Akıman: Cömert, yiğit, yiğit kimse
Akın: Düşman ülkelerine yapılan hücum
Akınalp: Akın yiğidi
Akıner: Ekın eri, akın yapan er
Akıntan: Tan vakti, tanyeri ağarırken yapılan akın
Akkor: Işık saçan aklığa varıncaya değin ısıtılmış olan, beyaz kor, beyaz alev
Akköz: Ak renkte göz, ak kor
Akman: Lekesiz, pak kimse, temiz ak, hoş, ak cazibeli
Akmeriç: Ak gibi Meriçduru sulu meriç
Aköz: Özü ak, temiz,
Akpolat: Ak çelik, Manas Destanı'nda geçen bir ad
Aksal: Salile aktan oluşmuş bir ad
Aksan: Temiz, lekesiz ün
Aksel: Beyaz su baskını
Akşit: Işıklı yüz, parlak yüz, Güneş, gün yüzlü, kutlu, şanslı
Aktan: Parlak sabah vakti, avlu, evin önündeki açık sözlülük
Aktaş: Beyaz taş, kireçtaşı
Akün: Iyi isim, pak ad, pak ün
Alatan: Güneş'in doğuşundan önceki zaman
Alaz: Yanan ve ışık veren nesnelerin türlü biçimlerde de uzanan dili, yalaz, yalım alev
Alçın: Al, kırmızı, kırmızıya çalan ufak bir kuş
Algan: Ele geçiren, alan, kentleri, ülkeleri ele geçiren
Algın: Sevdalı, tutkun, aşık, güçlü, dolgun, belirgin,güzel
Alhan: Al renkli prens
Alkan: Kızıl kan
Alkım: Yağmur sonu gökte beliren renkli manzara, gökkuşağı
Alkın: Korkusuz, yiğit, kızıl kın
Alkun: El gün, cümbür cemaat
Ali: Yüce, yüksek, yüce Hz Muhammedin'in damadı, dördüncü halife
Yüksek Dağ: Yiğitler yiğidi yiğit, kahraman, bahadır, yürekli, babayiğit
Alpagut: Mülk mülk sahibi, çiftlik sahibi, kurt seçkin yiğit
Alpağan: Yiğit
Alparslan: Yiğit arslan, kahraman aslan
Alpay: Yiğit Ay, yiğit ve Ay gibi güzel
Alpdemir: Yiğit ve demir gibi
Alpdoğan: Yiğit ve doğan kuşu gibi, yiğit ve yırtıcı, yiğit doğmuş olan, yiğit doğan
Alper: Yiğit er, yiğit birey, babayiğit, yiğit erkek
Alperen: Yiğit ve ermiş birey
Alphan: Yiğit han
Alpkan: Yiğit, yiğit kanlı, soyca yiğit olan
Alsan: Ünlen, san, al tanın
Altan: Kızıl şafak, kızıl tan, altın, Tatar hanlarına verilen bir unvan
Altaner: Kızıl tan eri, kızıl şafak yiğidi, altın renkli şafak
Altay: Altın, ulu dağ, Orta Asya'daki Tanrıdağı, Tiyanşan Dağları, Asya'da bir Türk budunu
Altuğ: Al renkli tuğ, kızıl tuğ, kızıl tuğlu
Altunç: Kızıl tunç
Altuner: Çok Değerli kimse, altın yiğit
Hatıra: Yaşanmış olgulardan belleğin sakladığı her türlü iz, bir olguyu anımsatan şey, hatıra
Anıl: sakin,ağır, amaç, her zaman an
Yemin: Tanrı'yı, tanrısal bilinen şeyleri tanık göstererek yapılan onama ya da yansıma, laf verme
Aral: Asya'da bir göl, iki şey arası iki şey arasındaki göl veya deniz, sıra dağlar
Aran: Ova, bakımlı, yer, sıcak yer, kışlak
Aras: Doğu Anadolu'da bir dere, Erzurum'a alt bir bucak, bulunulmuş mal
Arat: Yürekli birey, yiğitlik
Arca: Çam, çam ağacı, temiz
Arda: Sonra gelen, öndekinden sonra, yere dikilen nişan değneği, ardıl Meriç Irmağı'nın Edirne yöresinde sağdan aldığı en kayda değer kolun adı, Arda Çayı, Uygur yazıtlarında da ad olarak geçer
Ardıl: Arkadan gelen, daha sonra gelen (ilk veya birkaç çocuktan sonradan doğan), öncekinden sonra, ardındaki gelen
Arhan: Pak han, temiz idareci, yiğit han
Arı: Katışık olmayan, pak, çiçeklerden bal yapan, iğnesiyle sokan böcek,
Arıca: Temizce arı gibi
Arıcan: Pak kimse
Arıkan: Saf kan, temiz kan, soylu kan
Arman: Doğru ve temiz birey
Arın: Pak arı, saf, katışıksız, tertemiz ol, arılaş
Arınç: Erinç, rahatlık, uzlaştırma
Arkan: Arı kan, pak kan, asilzade kan
Arkın: Arkada, geride olan, ağır, yavaş, sakin hareketsiz
Arkut: Pak ve uğurlu arı ve kutlu
Armağan: Birine karşılıksız olarak verilen ödül
Arman: Arzu, hedef, içten, temiz insan, arı insan
Arol: Arı ol, çalışkan ol
Arslan: Aslan
Artun: Kendine güvenen, şerefli, sakin
Artunç: Arı tunç, katışıksız tunç
Aşkın: Çok, fazla, üstün, üzüm senet ve asmalarında yeni göğeren dallar, dalların ucundaki yapraksız, meyvesiz uzantılar
Cet: Baba, dede,soyun büyüğü
Atabey: Saygın kimse, Seçuklular döneminde bir ünvan
Atacan: Hoşgörüsü olan kimse, babacan
Atahan: Büyük yönetici, ata durumundaki han
Hücum: Atılgan yiğit, yürekli
Atakan: Atalardan gelen kan
Atalay: Benim atam
Ataman: Ata, ata birey, başkan bağbuğ
Hareketsiz: İleri dürüst fırla
Atılgan: Güçlüklerden ve tehlikelerden yılmayarak defalarca ileriye atılan, girişken, kaygılı
Atınç: SevinçOnurgibi sözcükler örnekleşerek atmakeyleminden yapılmış bir kelime
Ayaz: Duru ve uyuşuk havada meydana çıkan kuru soğuk, bulutsuz ve Ay ışıklandırılmış gecede Meydana Çıkan soğuk
Aybars: Ay gibi hoş, pars gibi yırtıcı, (Hun İmparatoru Attila'nın amcasının adı)
Ayberk: Ay değin güzel olan
Aybora: Ay kadar güzel, kasırga kadar yıkıcı, Ay ve kasırga
Kültürlü: Aydın, akıllı görgülü ve parlak kimse, ışıklı, aydınlık, kutlu, uğurlu, parlak, ay ışığı yer alan gece, Ege Bölgesi'nde bir il
Ayhan: Oğuzları yaratıcı sağ kol Bozokların inadığı üç gök Tanrısından biri ve Oğuz Han'ın oğlu
Aymete: Ay ve Hun İmparatoru Mete'den oluşmuş bir ad
Aypolat: Ay gibi hoş ve polat gibi sağlam
Aytun: Ay ve gece, Aylı gece
Aytuna: Ay gibi güzel ve Tuna Irmağı gibi görkemli
Aytunca: Ay gibi güzel ve Tunca Irmağı gibi görkemli
Aytunç: Ay gibi güzel ve tunç gibi sağlam
Azrak: Fazla az bulunur, değerli
B
Bahadır: Yiğit, batur
Balamir: MÖ 475 yıllarında Don Irmağı'nı geçerek Rusya'yı bölge, Tuna kıyılarına değin dayanan bir Türk hükümdarı
Balkır: Işıl ışıl parıldar, ışık saçar
Baran: Durağanlığı harekete çeviren etken, direnci kıran veya Direnç doğuran özellik, zor, yüce, yüksek
Baranalp: Kuvvetli yiğit
Baransel: Güçle ilgili, güçlü su baskını
Barçın: Süslü ipek kumaş
Barın: Zorlama, baran; Moğol döneminde Orta Asyada'ki büyük Türk boylarından birinin adı
Barış: Savaştan veya dargınlıktan sonradan, iki yanın uzlaşması, anlaşması
Barkın: Bakmak, ziyaret etmek ereğiyle yolculuklar yapan kimse, yolcu
Barlas: İyi savaşa, savaşçı yiğit
Bartu: En eski Türk hanlarından birinin adı
Bartunç: Kuvvetli tunç
Başar: Gereken biçimde bitir, yapacağın işte başarıya ulaş
Başaran: Oluşturacağı işte başarıya ulaşan, işi gereken biçimde tüketen Ereğine ulaşan
Başer: Başta gelen kimse, ilk önce gelen er
Başhan: Hanların başı
Batı: Güneş'in battığı istikamet
Batıbek: Batı beyi
Batıhan: Batının sultanı, hanı
Batu: Güçlü, yiğit, alp, güneşin battığı istikamet
Batuhan: Bkz Batuğhan
Batur: Yüksek Dağ, yiğit, yürekli, bahadır
Baturalp: Yürekli yiğit, yiğitler yiğidi
Baturay: Ayrıca yiğit hem Ay gibi olan
Baybars: Bir Zamanlar Türklerin besledikleri bir nesil minik kaplan; fazla zengin ve kaplan gibi yiğit Türk Memluk İmparatorluğu'nun dördüncü sultanının adı
Baybora: Keza zengin keza fırtına gibi
Bayhan: Zengin han
Baykal: Yaban atı, Moğolistan'da büyük bir göl, deniz
Baykam: Sağaltman, sağlığa kavuşturan kimse
Baykan: Asilzade kimse, varlıklı ve asilzade
Baysal: Kavgası dövüşü olmayan ortamın hali, dirlik düzenlik bolluk durumu
Baysan: Zengin ve meşhur
Bediz: Açık, belirlenmiş, görünen 2Süs
Beha: Ender, şiddet yer alan
Behir: Deniz
Beker: Güçlü, kuvvetli
Bekir: Sabahleyin erken kalkan
Bektürk: Türk geleneklerine kuvvetli bir şekilde tabi olan
Bener: Kendisinin koruyucu olduğuna inanan kişi
Beran: Koç başı
Berdan: Eşitliği sağlayan kimse
Berge: İz
Bergin: Zinde, kuvvetli
Berhan: Sağlam, zinde kan 2Zinde komutan
Berk: Sert, sağlam, katı 2Yıldırım
Berkal: Sağlam, dinç, sert ol
Berkan: Parıldayış, şakıma
Berkant: Bozulamaz yemin 2Sağlam, zinde 3 Orta Asya'da sıradağlar
Berkay: Dinç ve ay gibi
Berke: Kamçı, kırbaç
Berker: Güçlü, sağlam erkek
Berkin: Fazla adaleli 2Pekiştirilmiş
Berkkan: Geçmişi sağlam olan kimse
Berkman: Kişiliği sağlam olan kimse
Berksan: Adı, sanı sağlam bilinen
Berksay: Sert kaya
Berktan: Tanyeri gibi güzel ve dinç
Bertan: Tan yeri gibi güzel ve dinç kimse
Bilal: Suyla ıslatan; ıslaklık
Bilan: Kıymetli taşlarla süslenmiş kılıç kemeri
Bilge: Bilgi dağarcığı ile yücelmiş kimse 2Göktürk hakanı
Bilgealp: Bilgili ve gözü kara kişi
Bilgekağan: Akıllı ve savaşçı birey
Birant: Ant, tek yemin
Bircan: Yekvücut
Birkan: Benzer kandan, aynı soydan olan
Birol: Bir tane olan
Boğaçhan: Efsaneleşmiş Türk kahramanı dede Korkut Öykülerinde adı geçen yiğit
Bolat: Çelik Gibi sert
Bora: Yağmur getiren fırtınalı sert rüzgar
Borahan: Sert hakan
Boran: Rüzgar şimsek ve gökgürültüsü ile ortaya meydana çıkan sağanak yağışlı hava olayı
Buğra: Erkek deve
Buğrahan: Ilk İslam devletlerini kuran Türk hükümdarlarından bazılarına verilen isim
Bulut: Havadaki su buharının yükselip yoğunlaşmasıyla oluşan su damlacıkları birikintisi
Burak: Hz Muhammed'in Miraç'da bindiği atın ismi
Burhan: Bir şeyi ispat etme arabulucu, kanıt
Burkay: Buruk ay
Büke: Güreşçi 2Bilgili, zeki birey 3 Ejderha
C
Calp: Güçlü
Can: İnsanın kendi varlığı, hayat, kişi kişi, ruh, baskı baskı
Canberk: Sert birey, sağlam kişi, canı sağlam
Caner: Yürekten sevilecek kimse
Cankat: Cana can kat katmaktan buyruk, ailemize can katasın
Cankut: Kutlu kimse, uğurlu can
Canpolat: Canı polat gibi sağlam, canlı, çelik gibi kimsel
Cantekin: Biricik can, can şehzade
Ceyhun: Orta Asya'da bir dere
Heyecan: Olağanüstü bir biçimde kendini gösteren duygu yükselmesi, coşku
Ç
Uğraş: Bir işte iyi bir sonuçlanmak için harcanan zor
Devir: Başı ve sonu belirli olan ve bir nitelik içeren, kimi süre birkaç
Çağan: Mutlu gün, bayram
Çağatay: Cengiz Han'ın oğlu
Çağdaş: Bununla Birlikte yaşamış, çağımıza uygun, çağımıza yaraşır
Çağıl: Devir ile ilgili, çakıl
Çağın: Çağda olan, çağa uyan, çağa uygun, çağın olan
Çağlar: Çağıl çağıl akar, çağıldar, çağlayarak akar
Çağlayan: Bir akarsuyun yükseklerden köpürerek düştüğü yer, çavlan
Çağman: Modern kimse, çağın insanı
Çağrı: Birini bir yere çağırma işi, çağırma, yırtıcı bir kuş
Çakır: Doğan veya atmacaya benzeşen bir avcı kuş, ela gözlü kimse
Çelik: Su verilip sertleştirilen demir, polat
Çetin: Istenilen yola getirilmesi, elde edilmesi zorlama, şiddet olan, Kolay olmayan, sert, sarp
Çetinalp: Zorlu ve yiğit, sert yiğit
Çevik: Kolaylıkla, çabuklukla davranan, hareketleri süratli, canlı
Çınar: Boyu otuz metreyi bulan, uzun yıllar yaşayan, geniş yapraklı ağaç
Çoker: Fazla yiğit
D
Dalan: Dal gibi olan, dal gibi ince yapılı
Demir: Yeraltından çıkarılan, türlü iştekullanılan dirençli bir maden, bu madenden üretilmiş olan
Demiralp: Demir gibi sağlam yiğit
Demiray: Demir gibi sağlam ve Ay gibi hoş
Demircan: Demir gibi sağlam kimse
Demirhan: Yakut Türklerinden olan Sular aralarında tanrı farzedilen ve dağ Başlarında oturduğuna inanılan tanrısal ruhlardan biri
Demirkan: Sağlam ve dinç kan
Deniz: Yeryüzünün büyük bölümünü kaplayan çok geniş ve tuzlu su
Denizhan: Ünlü Oğuz Destanı'na göre, Oğuz Han'ın altı çocuğundan En küçüğü, eski Türklerin inanışına tarafından doğa tanrılarından biri
Deren: Tırmık da denilen bir tarım arabulucu; ekini biçip toplayan, derleyen
Derin: Dibi, yüzeyin veya ağzından uzak olan, fazla içten ve içe işleyen kendi türünde son derecesine ulaşmış, derinliği olan
Devrim: Kısa zaman içinde gerçekleştirilen ve olumlu yönde önemli niteliksel Değişimlere yol açan haraket
Dikmen: Koni biçiminde sivri tepecik, dağların en yüksek yeri, yükseklik, dik, Yerdeki orman, yayla, dikilerek oluşturulan ormanlık, çam ve diğer Ağaçların gövdeleri, düşey olan yer
Dilmen: Dil haberdar olan kimse, dilci
Sağlıklı: Afiyet iyi, kuvvetli, gücü uygun, canlı
Dinçalp: Güçlü yiğit, dinç ve yiğit
Dinçer: Güçlü er, enerjik kimse
Dinçerk: Zinde kaslı birey
Dinçtürk: Dinç, sağlam Türk, güçlü Türk
Diren: Karşısında koy, dayan, harmanda sapları yaymaya yarayan, uzun çatallı, ağaçtan yapılmış bir tarım aracı
Dirlik: Harmoni içinde mutlu yaşam, sevinç, mutluluk, iyi geçinme, erinç
Doğa: Kendiliğinden var olan, canlı, ve cansız nesnelerden oluşan, Kendini sürekli olarak değiştiren varlığın hepsi, tabiat
Doğan: Ufak kuşlarla beslenen, ava alıştırılarak kuş avında kullanılan, Akdoğan, çakırdoğan, aladoğan gibi türleri olan bir kuş, şahin
Doğanalp: Şahin ve yiğit yiğit kimse
Doğanay: Ayın birincil günlerinde Ay, yeni Ay (ayın birincil günleri doğan çocuklara verilir
Doğu: Güneş'in doğduğu yönden
Doğuer: Doğu yiğidi
Doğuş: Doğma, doğma biçimi, oluşum
Dolun: Kaplı, dolarak biçimi yuvarlaklaşmış, ayın ondördü
Dolunay: Yuvarlaklaşmış ay, dolgunlaşmış Ay, Ay'ın on dördü Çok hoş kimse, Ay gibi kimse
Dora: Zirve
Boy: Dağların, tepelerin en yüksek noktası, yığın
Durukan: Temiz kan, saf kan
Durul: Berraklaş
E
Ediz: Kıymetli, yüce, yüce, yüksek
Efe: Özellikle Batı Anadolu yiğidi, yiğit, zeybek, ağa, ağabey, kabadayı
Efekan: Yiğit bir soydan gelen
Ege: Ulu, büyük, Türkiye ile Yunanistan arasındaki denizin adı
Baskın: Yönetimini kendi gücüyle, dışardan denetime tabi kalmadan Sürdüren, üstün, sözünü, geçiren
Ekin: Tahılın tohum olarak tarlaya atıldığı andan başlayarak harman Oluncaya değin aldığı duruma bahşedilen isim
Emre: Arkadaş, arkadaş, sevdalı, tutkun, ünlü, Türk ozanı Yunus'un adlarından biri
Engin: Yüksek olmayan, düzey bakımından düşük, denizin, karasularından Uzaktan bulunan geniş bölümü, ucu bucağı görünmeyecek denli geniş
Eralkan: Al kanlı yiğit
Eralp: Yiğit erkek, yiğit kimse, yiğitler yiğidi,
Eraltay: Altay dağlarından gelmiş yiğit
Eray: Ay gibi yiğit
Erberk: Sağlam, yiğit, sert yiğit
Erbuğ: Yiğitler başı, komutan
Erdağ: Dağ gibi er, dağ gibi yiğit
Erdem: Iyiliksever, acınacak şey, alçakgönüllülük gibi övgüye değerinde niteliklerin genel adı
Erdin: Ereğine ulaştın; Tanrı yolunda ermiş duruma geldin, olgunlaştın Yetiştin
Erdinç: Sağlıklı yiğit
Erek: Ulaşılmak istenen, arkasından koşulan şey, amaç, erişilmek İstenen netice
Erez: Buğday ve arpa tarlalarında yetişen deliceotu da denilen bir bitki
Ergin: Olmuş, olgunlaşmış yetişmiş
Ergün: Erken Doğan güneş, yumuşak, sakin, sulu sepken, sulu kar
Erim: Bir şeyin erişebileceği uzaklık, muştu, iyi bir şeye muhabere olan şart, sevgi
Erinç: Sevinç içinde yaşama, dirlik
Eriz: Yiğidiz, erkeğiz, er izi, er yolu
Erk: Yaptırma gücü, zor sözü geçerlilik
Erke: İşe çevrilebilen zor,
Erkmen: Enerjik kimse, kuvvetli erkek, sözü geçen kimse
Erkut: Uğur getiren yiğit, şanslı yiğit
Erman: Er kişi, yiğit kişi
Erol: Yiğit ol, erkek ol, er ol
Ersan: Yiğit meşhur, er sanlı
Ersin: yiğitsinerkeksinerişsin, ulaşsın, gelişsin, yetişsin, olgunlaşsın
Ertan: Güneş'in doğma zamanından demin, şafaktan önce
Ertaylan: Yiğit ve uzun boylu kimse
Erte: Sonraki, gün; şafak sökme zamanı; herhangi bir işteki ilk başarı
Ertekin: Yiğit ve tek, yiğit ve biricik, biricik yiğit, yiğit prens
Erten: Erkek tenli
Ertürk: Yiğit Türk, erkek Türk
Erün: Yiğit diye tanınan, ünlü yiğit
Eryiğit: Yiğit erkek
Esen: Hiçbir sayrılığı, hiçbir sakatlığı olmayan, afiyet ve mutluluk içinde olan dinç
Esener: Sağlıklı yiğit
Esentürk: Dinç Türk
Eser: Yel, sert esen esinti; esme işini yapar, rüzgâr olur yel olur
Esmen: Esen rüzgâr gibi kimse
Eti: MÖ 19001200 yılları arasında Anadolu'da büyük bir Medenilik kurmuş olan Orta Asyalı bir ulus
Safha: Bir olayda birbiri ardınca gelen değişik durumların herkes, alınan yol aşama
Cihan: Var olan her şey, tüm varlıkların oluşturduğu bütün, kainat, dünya
Evrim: Yavaş Yavaş ve kendiliğinden olan başkalaşım, kendiliğinden gelişme
Ezgü: İyi kimse
F
Fatih: Fetheden
Ferdi: Kişisel, tek başına
Ferhan: Mutluluk, neşe İyi haber karşı verilen ödül Güçlükleri aşıp bir yeri ele geçirme
Feridun: Kimsesiz, eşsiz
Ferit: Sıralanmış inci taneleri Kimsesiz Emsalsiz
Feyyaz: Berekeli, gür, bereketli Eli Açık
Fırat: Bir dere adı Türkiye'den geçip Basra'ya dökülür
Furkan: İyi ile kötü, dürüst ile yanlış arasındaki herşeyi gösteren
G
Gediz : Su birikintisi, gölcük, Ege Bölgesi'nde bir akarsu; adını bu akarsudan alan bir ilçe
Gencer: Delikanlı, genç yiğit bkz Gençer
Genç: Yaşı ilerlememiş olan, yaşlı olmayan, canlı, dinç
Gençalp: Genç yiğit
Gençer: Delikanlı, genç yiğit
Geray: Açık maviye yakın, gök rengindeki Ay
Giray: Yerinde, yaraşır, eski Kırım hanlarının ünvanı
Girgin: Herkesle şipşak ahbaplık, yakınlık kurabilen, sokulgan kimse
Göğen: Gök, mavi, yeşillik
Gökalp: Gök gözlü yiğit
Gökay: Mavi Ay; gökyüzündeki ay
Gökberk: Mavi ve gözlü ve sert
Gökdeniz: Mavi deniz
Göker: Gökyüzünün yiğidi, gök yüzlü erkek, mavi gözlü kimse
Gökhan: Oğuz Han'ın oğlu
Gökmen: Mavi gözlü ve sarışın kimse
Göksagun: Mavi gözlü doktor
Göksel: Gökyüzüyle ilgili
Göktan: Mavi şafak, mavi tan
Göktuna: Mavi Tuna
Göktunç: Mavi gözlü ve tunç gibi
Göktürk: 552745 yılları arasında Orta Asya'da hüküm süren, Bumin Han'ca kurulmuş olan Türk devleti ve bu devletin halkından olan kimse
Gönen: Mutlu ol, sevin
Gönenç: Varlık, bolluk, mutluluk, sevinç
Ihtişam: Şaşaa, görünüş, gürbüz, iyi gelişmiş, cazibeli ve abartılı olma hali, göz alıcılık, gösterişlilik
Görkmen: Cazibeli, yakışıklı yiğit, görkemli erkek
Güçhan: Çetin han, kuvvetli han
Güçkan: Zinde soydan olan kimse
Güçlü: Dayanıklı, engebeli, gücü olan, kuvvetli, sözü geçer
Güçlüer: Dayanıklı, zorlu yiğit, kuvvetli yiğit, sözü geçer yiğit
Güçlütürk: Dirençli, zorlu Türk, adaleli Türk
Gültekin: Tek gül, biricik gül, gül gibi güzel ve tek, gül şehzadesi
Gün: Güneş'in yeryüzüne saçtığı ışık, gündüz, güneş
Günal: Kırmızı Güneş, al Güneş
Günalp: Güneş gibi ve yiğit
Günay: Güneş ve ay, güneş gören yer, güney
Günberk: Güneş gibi brülör ve sert
Günce: Gün'e benzeşen, günü gününe tutulan, anıların yazıldığı defter
Gündoğan: (Güneş doğarken doğan çocuklara konulan adlardan) Doğan güneş, doğan gün
H
Hakan: Eskiden Türk imparatorlarına bahşedilen unvan Kağan
Hansoy: Han soylu, bey soyundan gelen
Heper: Tam Olarak yiğit, her zaman yiğit, defalarca yiğit
Hınçal: Öcünü onda yerleştirme, öcünü al, öç al
I
Ilgar: Akın
Ilgaz: ÇankırıKastamonu arasında, Batı Karadeniz Bölgesi'nin en yüksek dağlar topluluğu
Işın: Bir ışık kaynağından çıkan ve uzayıp giden ışık çizgisi
Işıner: Işın saçan yiğit
Işıt: (Işımaktan buyruk) ışık ver, aydınlat
Işıtan: Aydınlatan, ışık veren
Işkın: Ağaçta yeni sürmüş dal, ince ve taze kal su *