Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Bebeklerde Gaz Sancısı Nasıl Giderilir?
Bebeklerde Gaz Sancısı Nasıl Geçer?
Bebeklerde Gaz Sancısına Ne İyi Gelir?
KOLİK (KARIN AĞRISI)
Her beş bebekten birinin öğleden sonra geç saatlerde başlayan ve gece yatma zamaınına değin süren inleme krizlerine tutuldukları biliniyor Kolik ağlaması adi ağlamadan farklıdır ve bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlar; nadiren yas 24 saat baştan başa sürer Çoğunlukla kolik ağlaması her gün tekrarlar, ara sıra bir gece ara verdiği görülür
Olağan anlamda koliği olan bir bebek dizlerini yukarı içten çeker, yumruklarını sıkar ve hareketleri artar Gözlerini yumabilir ya da ardına kadar açabilir, alnı kırışır, hatla kısa bir zaman nefesini tutar Bağırsak hareketleri hızlanır ve gaz çıkarır Beslenme ve uyku düzeni ağlamayIa bozulur; bebek huzursuzlaşır Meme aranan bir bebek emmeye başladıktan kısa bir vakit sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir ya da tam uykuya dalmışken birkaç dakika daha sonra uyanarak ağlamaya devam edebiIİr Her bebekdeki kolik nöbetleri tarklıdır ve her annebabanın tutumu değişiklik gösterebilir
Kolik genel olarak ikinci ya da üçüncü haftada (erken doğan bebeklerde sonradan) başlar ve altıncı haftada en fena düzeye ulaşır Bu kabusun sonsuza kadar sürceği düşünülür oysa on ikincı haftada sorun düzelmeye başlar; üçüncü ayda sorun tamamen ortadan kalkar (yine prematüre bebeklerde daha geç) Nadiren dördüncü veya beşinci aya değin devam eder Kolik ansızın veya ağır ağır sona erebilir Arada iyi günlerin olduğu dönemler bulunabilir ve bir süre daha sonra da en ince ayrıntısına kadar düzelir
Bu günlük inleme dönemlerine kolik denirKoliğin nedeni bilinmemektedir Teorilerse çoktur Bunlardan bazıları şimdiden terkedilmiştir: kolikli bebekler akçiğerlerini çalıştırmaya başlıyorlar (kanıtlanmadı); meme emen bebekIerde annenin yediklerine, biberonla beslenen bebeklerde ise mama içeriğine aleyhinde alerji veya alınganlık gelişiyor (bazen neden olabilir); annebabanın deneyimsizliklerinden kaynaklanabilir (kolik ikinci ve üçüncü çoçuklarda daha seyrek görülmez, fakat annebabalar bebeği susturma konusunda daha idmanlı olabilirler); kolik kaIıtsaldır (bir takım ailelerde daha yaygın değildir); gebelik ya da doğum komplikasyonları olanlarda kolik daha yaygındır (istatiksel olarak delil yok); açık hava koliği artırır (pratik olarak çoğu annebabanın kolikli bebeklerini yatıştırmada buldukları tek usul onu dışarıda dolaştırmaktır)
Bebeklerin anneleri sinirli olduğu süre kolik oldukları teorisi tartışmalıdır Birçok uzman bebeğin ağlamasının annenin sinirini bozduğunu düşünüyorsa da koliği arttıran annenin sinirliliği değildir; onu ağırlaştıran faktördür
Aktüel bir teoriye göre ağlamak yeni doğmuş bebeğin olgunlaşmamış fizyolojisinden kaynaklanır bütün bebekler ağlar ve kolik bu bayağı davranışın aşırı formudur Başkaları da olgunIaşmamış sindirim sisteminin gaz geçerken fazla kasıldığını ve kolik ağrısına neden olduğunu öne sürüyorlar Üçüncü bir teoriye tarafından bebeğin vücudundaki progesteron düzeyi doğumdan sonra fazla azaldığından ağrılı bağırsak spazmları görülür Dördüncü bir izah etme ise bebeğin olgunIaşmamış sinir sisteminin istenmeyen bir tavır olan ağlamaya engel olamamasıdır
En akılcı açıklama, çok fazla ağlamayan yenidoğan bebeklerde tüm uyaranlara karşı blokaj olmasıdır ancak birinci ayın sonunda bu mekanizma ortadan kalkar ve dıştan aleyhinde daha açıkgöz olurlar Uyaran bombardımanı altındaki bebek akşam saatlerinde adamakıllı gergin ve uyarılmış olur Sonuçta nedensiz ağlamalar görülür Beşinci ayın sonunda bebek bu uyaranlarla başa çıkmaya başlar ve kolik sona erer
Koliği artırıcı çevresel bir faktör olarak, nedeni tamamiyle açıklanamasa da, evlerdeki si gara dumanı gösterilmiştir Evde sigara kullanan birey sayısı ne dek fazlaysa bebekte kolik görülme olasılığı ve koliğin şiddeti artmaktadır
Kolik ve paroksismal ağlama konusunda sevindirici nokta bu bebeklerin fiziksel ve hissi olarak yıpranmamasıdır (aynı şeyi annebabaları için söylemek güçtür) ve sonra gayet iyi gelişme gösterip, diğer çocuklara kıyasla tavır bozukluğu göstermezler Bebekliklerinde canhıraş bir şekilde ağlayanların sessiz sakin ağlayanlara kıyasla ileride problemlerin çözümünde daha iyi oldukları gösterilmiştir En yatıştırıcı olan yanı ise sonsuza değin sürmeyecek olmasıdır *
Bebeklerde Gaz Sancısı Nasıl Geçer?
Bebeklerde Gaz Sancısına Ne İyi Gelir?
KOLİK (KARIN AĞRISI)
Her beş bebekten birinin öğleden sonra geç saatlerde başlayan ve gece yatma zamaınına değin süren inleme krizlerine tutuldukları biliniyor Kolik ağlaması adi ağlamadan farklıdır ve bebek sakinleştirilemeden saatlerce ağlar; nadiren yas 24 saat baştan başa sürer Çoğunlukla kolik ağlaması her gün tekrarlar, ara sıra bir gece ara verdiği görülür
Olağan anlamda koliği olan bir bebek dizlerini yukarı içten çeker, yumruklarını sıkar ve hareketleri artar Gözlerini yumabilir ya da ardına kadar açabilir, alnı kırışır, hatla kısa bir zaman nefesini tutar Bağırsak hareketleri hızlanır ve gaz çıkarır Beslenme ve uyku düzeni ağlamayIa bozulur; bebek huzursuzlaşır Meme aranan bir bebek emmeye başladıktan kısa bir vakit sonra ağlayarak emmeyi bırakabilir ya da tam uykuya dalmışken birkaç dakika daha sonra uyanarak ağlamaya devam edebiIİr Her bebekdeki kolik nöbetleri tarklıdır ve her annebabanın tutumu değişiklik gösterebilir
Kolik genel olarak ikinci ya da üçüncü haftada (erken doğan bebeklerde sonradan) başlar ve altıncı haftada en fena düzeye ulaşır Bu kabusun sonsuza kadar sürceği düşünülür oysa on ikincı haftada sorun düzelmeye başlar; üçüncü ayda sorun tamamen ortadan kalkar (yine prematüre bebeklerde daha geç) Nadiren dördüncü veya beşinci aya değin devam eder Kolik ansızın veya ağır ağır sona erebilir Arada iyi günlerin olduğu dönemler bulunabilir ve bir süre daha sonra da en ince ayrıntısına kadar düzelir
Bu günlük inleme dönemlerine kolik denirKoliğin nedeni bilinmemektedir Teorilerse çoktur Bunlardan bazıları şimdiden terkedilmiştir: kolikli bebekler akçiğerlerini çalıştırmaya başlıyorlar (kanıtlanmadı); meme emen bebekIerde annenin yediklerine, biberonla beslenen bebeklerde ise mama içeriğine aleyhinde alerji veya alınganlık gelişiyor (bazen neden olabilir); annebabanın deneyimsizliklerinden kaynaklanabilir (kolik ikinci ve üçüncü çoçuklarda daha seyrek görülmez, fakat annebabalar bebeği susturma konusunda daha idmanlı olabilirler); kolik kaIıtsaldır (bir takım ailelerde daha yaygın değildir); gebelik ya da doğum komplikasyonları olanlarda kolik daha yaygındır (istatiksel olarak delil yok); açık hava koliği artırır (pratik olarak çoğu annebabanın kolikli bebeklerini yatıştırmada buldukları tek usul onu dışarıda dolaştırmaktır)
Bebeklerin anneleri sinirli olduğu süre kolik oldukları teorisi tartışmalıdır Birçok uzman bebeğin ağlamasının annenin sinirini bozduğunu düşünüyorsa da koliği arttıran annenin sinirliliği değildir; onu ağırlaştıran faktördür
Aktüel bir teoriye göre ağlamak yeni doğmuş bebeğin olgunlaşmamış fizyolojisinden kaynaklanır bütün bebekler ağlar ve kolik bu bayağı davranışın aşırı formudur Başkaları da olgunIaşmamış sindirim sisteminin gaz geçerken fazla kasıldığını ve kolik ağrısına neden olduğunu öne sürüyorlar Üçüncü bir teoriye tarafından bebeğin vücudundaki progesteron düzeyi doğumdan sonra fazla azaldığından ağrılı bağırsak spazmları görülür Dördüncü bir izah etme ise bebeğin olgunIaşmamış sinir sisteminin istenmeyen bir tavır olan ağlamaya engel olamamasıdır
En akılcı açıklama, çok fazla ağlamayan yenidoğan bebeklerde tüm uyaranlara karşı blokaj olmasıdır ancak birinci ayın sonunda bu mekanizma ortadan kalkar ve dıştan aleyhinde daha açıkgöz olurlar Uyaran bombardımanı altındaki bebek akşam saatlerinde adamakıllı gergin ve uyarılmış olur Sonuçta nedensiz ağlamalar görülür Beşinci ayın sonunda bebek bu uyaranlarla başa çıkmaya başlar ve kolik sona erer
Koliği artırıcı çevresel bir faktör olarak, nedeni tamamiyle açıklanamasa da, evlerdeki si gara dumanı gösterilmiştir Evde sigara kullanan birey sayısı ne dek fazlaysa bebekte kolik görülme olasılığı ve koliğin şiddeti artmaktadır
Kolik ve paroksismal ağlama konusunda sevindirici nokta bu bebeklerin fiziksel ve hissi olarak yıpranmamasıdır (aynı şeyi annebabaları için söylemek güçtür) ve sonra gayet iyi gelişme gösterip, diğer çocuklara kıyasla tavır bozukluğu göstermezler Bebekliklerinde canhıraş bir şekilde ağlayanların sessiz sakin ağlayanlara kıyasla ileride problemlerin çözümünde daha iyi oldukları gösterilmiştir En yatıştırıcı olan yanı ise sonsuza değin sürmeyecek olmasıdır *
