Ma'rUfı Kerhi Hazretleri bir gun talebelerini toplar Dicle kenarındaki hurmalıklara cekilir sohbet ederler Bu esnada nehirden bir kayık gecer İcinde birkac bıckın genc Hem icki icerler, hem şarkı soylerler Bir ara hepten şirazeden cıkar, naralar atarlar Talebeler bu edepsizliğe cok bozulur Hatta iclerinden bazıları:
Ah şu kayık bir devrilse de gunlerini gorseler, derler
Ardarda patlayan kahkahalardan ders yapılamaz olunca mubarek o yana doner Ellerini acar ve;
Ya Rabbi, Sen bu kullarını dunyada neşelendirdiğin gibi ahirette de neşelendir Onlara hidayet ve istikamet nasip eyle, der
İşte tam o sıra genclerden biri sahildeki sohbetin farkına varır, arkadaşlarını uyarır Mubareği gorunce derlenir toparlanırlar Hatta sazlarını kırar, destileri suya atarlar Mahcup mahcup gelir, Şeyh Mar'uf'un ellerine kapanırlar O gunden sonra sohbetin mudavimlerinden olurlar
Ah şu kayık bir devrilse de gunlerini gorseler, derler
Ardarda patlayan kahkahalardan ders yapılamaz olunca mubarek o yana doner Ellerini acar ve;
Ya Rabbi, Sen bu kullarını dunyada neşelendirdiğin gibi ahirette de neşelendir Onlara hidayet ve istikamet nasip eyle, der
İşte tam o sıra genclerden biri sahildeki sohbetin farkına varır, arkadaşlarını uyarır Mubareği gorunce derlenir toparlanırlar Hatta sazlarını kırar, destileri suya atarlar Mahcup mahcup gelir, Şeyh Mar'uf'un ellerine kapanırlar O gunden sonra sohbetin mudavimlerinden olurlar