iltasyazilim
FD Üye
Îslâm devletinin Medine'de kurulmasindan sonra müslümanlarla
müsrikler arasinda meydana gelen ilk savas Bu savasa, yapildigi
kasabanin adiyla anilarak, Bedir Gazvesi denilmistir
Bedir kasabasi Medine'nin 120 km kadar güneybatisinda ve Kizil Deniz
sahiline 20 km uzakliktadir Bedir, Mekke'den gelip Medine'den
geçerek Suriye'ye kadar uzanan yol üzerinde olup, MekkeMedine
arasindaki konak yerlerinden biri idi Bedir halki kasabalarina ugrayan
ticaret kervanlarina verdikleri hizmetler karsiliginda elde ettikleri
kazançlarla geçinirlerdi Ayrica her yil Zilkade ayinda burada
kurulan bir panayir kasaba halkina önemli gelir saglardi Bedir
kasabasinin Islâm savas tarihinde önemli bir mevkii vardir Hz
Peygamber (sas) müsriklerle çarpismak üzere buraya üç defa
gelmisti Birincisine ilk Bedir Gazvesi adi verilir Savasa henüz izin
verilmedigi dönemlerde Mekkeli müsrikler müslümanlara saldirilarina
devam ediyorlardi Fakat hicretin altinci ayindan sonra cihat izni
verilince artik müslümanlar kendilerini ve Islâm devletini koruma
imkâni bulmuslardi Bir ara müsrikler o sirada henüz müslüman
olmamis olan Kürz b Câbir'in kumandasi altinda bir askerî birlik
gönderip Medine'nin çevresine saldirtmislardi Kürz ve yanindaki
müsrikler Medine'nin güneyinde Cemmâ denilen yere gelip
müslümanlarin sürülerine saldirmis ve yagmalamislardi Bunun
üzerine Resulullah (sas) Medine'de Zeyd b Hârise'yi devlet
baskanligina vekil tayin edip bir grup müslümanla Sefevan vadisine
kadar ilerledi Kürz ve adamlarini takip eden Hz Peygamber,
müsriklerin izlerine rastlamayip Medine'ye geri döndü Bu gazveye
ilk Bedir Gazvesi adi verilir Peygamber, hicretin ikinci yilinda
Rabîü'levvel (623 Eylül) ay'i baslarinda bu sefere çikmisti
Müslümanlarin her seylerini Mekke'de birakip Medine'ye hicret
etmeleri müsriklerin Islâm'a ve müslümanlara olan kinlerini
dindirmemi sti Hatta müslümanlarin Medine'de devletlerini kurup
yerlesmeleri Mekkeliler'e çok agir gelmisti Müs rikler Islâm'in bu
ba sarisini hazmedemeyip mutlaka durdurmak için yollar aramaga
basladilar Hicretten önce Abdullah b Übey b Selül adindaki
kabîle reisi Medine'de taç giyip kral olmak üzere idi Fakat
akrabalarinin ve destekçilerinin büyük bir kismi müslüman olup Hz
Peygamber (sas)'i sehirlerine davet edince, artik burada bir Arap
devleti degil Islâm devleti kurulmustu Bunu bir türlü içine
sindiremeyen Abdullah b Übey, etrafindaki bazi adamlariyla birlikte
Islâm'a girdiklerini söylemislerse de asla içten iman etmemis,
münafikliklarini sürdürmüslerdi Bunu firsat bilen Mekkeli
müsrikler eski dostlari olan Ibn Übey'e bir mektup yazarak söyle
demislerdi: Siz bizimkileri barindirdiniz Ya siz Muhammed'i
öldürür veya yurdunuzdan çikarirsiniz; yahut biz hepimiz toptan
gelip üzerinize saldirir erkeklerinizi öldürür kadinlarinizi esir
aliriz
Hz Peygamber ve arkadas larinin Medine'ye gelmeleriyle kralligi
engellenen Abdullah b Übey, etrafindaki münafiklarla Islâm'i içten
yikmaga çalisiyordu Onun gayesi gayet açik idi Krallik isteyen bir
adam Islâm devletinde ve Peygamber'in baskanliginda barinamazdi
Münafiklar, dünya ve dünya çikarlarinin pesine takilmis
müsriklerle isbirligi yaparak, Islâm'in Medine'deki hâkimiyet ve
devletini yikmaga ça lisiyordu
Müslümanlar, müsriklerle münafiklarin kurduklari bu isbirligini
haber aldilar Mekkelilerin gönderdigi bu mektup onlarin ve
Medine'deki münafiklarin gayelerini gayet açik bir sekilde ortaya
koyuyordu
O bakimdan, müslümanlar çok dikkatli idiler Bu düsmanlardan
gelebilecek saldiriya hazirdilar Resulullah ilk tedbir olarak,
Medinei Münevvere çevresine küçük müfrezeler gönderdi Bu
müfrezeler, Kureys'in ticaret kervanina engel oluyor ve Medine
çevresindeki kabîlelerle baris anlasmalari yapip, Medinei
Münevvere'nin güvenligini sagliyordu
Hamza b Abdülmuttalib, Ubeyde b Hâris ve Sa'ad Ibn Ebi Vakkas (r
an) gibi ileri gelen sahabiler, bu müfrezelerin ba sinda görev
yapmislardi Bunlar kan dökmemege dikkat ediyorlardi Yalniz Abdullah
b Cahs (ra) müfrezesi Bedir'den önce düsmanla çarpisan ilk
Islâm seriyyesidir Bu hadisenin savasilmasi haram aylardan Recep
ayinin son gecesinde olmasi, müsriklerin dedikodusuna sebep oldu Bu
olay üzerine, haram aylarda savasmak hakkinda aâyetler nazil oldu Bu
ayetlerde, müslümanlara, cihat izninin verilecegine dair müjdeler
vardi Ve hemen ardindan da savasa izin veren ayetler geldi
Kendileriyle savasilan (mü'min)lere izin verildi Çünkü onlara
zulmedilmistir Ve Süphesiz Allah, onlara yardim etmege kadirdir
(elHacc, 2239)
Ey inananlar, korunma tedbirleri alin; bölük bölük veya hep
birlikte savasa gidin(enNisâ, 471)
(Yeryüzünde) hiçbir kötülük kalmayincaya ve din tamamen Allah'in
oluncaya kadar onlarla savasin Eger vazgeçerlerse muhakkak Allah, ne
yaptiklarini görmektedir (elEnfâl, 839)
Bu ayetler, müslümanlari, müsriklerden yillarca gördükleri
iskencelere karsi intikam almaya tesvik ediyor; zalimlerden, Allah'in
hâkimiyetini gasba yeltenmis müstekbirlerden bu hâkimiyetin alinarak
Allah'a iade edilmesini ve hükmün Allah'a ait oldugunun onlara
gösterilmesini istiyordu Bunun için de müslümanlarin gerekli
tedbirler alarak ve korunarak savasmalarini istiyordu Bu ayetlerdeki
istek elbette Cenâbi Hakk'a aitti Eger insanlara ve Resule ait
olsaydi zaten onlar yillarca önce savasmak ve zulme isyan etmek
istemislerdi Ancak, zulme isyan Allah'in ölçülerine ve rizasina
uygun yapilmali ve bir zulüm kaldirilirken yerine bas ka bir zulüm
ikame edilmemeliydi I ste Medine'deki Islâm toplumu bunu anliyordu
Müslümanlar iste bunun için müsriklerle savasmayi göze almislardi
Mekkeli müsrikler defalarca müslümanlari tehdit edip, onlara
Medinei Münevvere yakinlarina kadar gönderdikleri çapulcu
birlikleri eliyle zararlar veriyorlardi Son zamanlarda Ebû
Süfyân'in da ortakligiyla olusturulan bir kervan Suriye'den mallar
getirecek ve bununla müslümanlara son ve kesin darbe indirilecekti
Bunu haber alan Resulullah (sas), durumu ashabiyla istisare etti Bu
kervanin Mekke'ye ulasmasina engel olunmasi karari alindi Bu kararin
uygulanmasi asamasina gelindiginde Ebu Süfyan durumdan haberdar oldu
ve Damdam b Amr elGifârî'yi Mekke'ye göndererek Kureys'ten yardim
istedi
Ebu Cehil bu firsati kaçirmak istemediginden Kâbe'ye kostu
Müsrikleri müslümanlara karsi savasa tesvik etti Tellâllar
çikararak Mekke sokaklarinda bagirtti Eli silâh tutan herkes bu
müsrik ve putperest orduya katildi Hatta Resulullah'in müsrik olan
amcasi Ebu Leheb, kendisi gidemeyecek kadar hasta oldugu için yerine
ücretle bir kiralik asker gönderdi
Resulullah hicretin ikinci yili Ramazan ayinin sekizinci günü
Abdullah Ibn Ümmü Mektum'u Medine'de kalan yasli ve hastalara namaz
kildirmak üzere görevlendirdi Yahudilerin karisiklik çikarmasindan
süphelendikleri için Ebu Lübabe'yi de Medine'de yönetimin basinda
vekil birakti
Müslüman ordusunun sayisi üçyüzbes kisi idi Bunlarin seksenüçü
Muhacirlerden, altmisbiri Evs'den, geri kalanlari da Hazrec
kabilesinden idiler Muhacirlerden yalnizca Osman b Affân (ra),
hanimi Resulullah'in kizi Rukiye agir hasta oldugu için Medine'de
kalmisti Kendisi de ayrica rahatsizdi
Müslümanlarin yalniz üç atlari ve yetmis develeri vardi
Bineklerine sirayla binmek zorundaydilar Zefiran denilen yere
geldiklerinde, Mekkeli müsriklerin büyük bir ordu ile üzerlerine
gelmekte olduklarini ögrendiler Biraz duraklayip tereddüt ettiler
Çünkü onlarin büyük hazirliklarla gelen Mekke ordusuna karsi
koyacak kadar askerleri yoktu Buna hazirlikli da degillerdi
Resulullah ashabiyla yeniden istisare etti Kervanin pesine mi
düsülmeliydi; yoksa müsrik ordusuna karsi mi durulmaliydi Allah
Resulu ve Muhâcirler ordunun karsisina çikilmasi taraftariydilar
Ensâr ise, Akabe beyatinda verdikleri sözle Medine' de Rasûlullah'i
koruyacaklardi Simdi ise Medine disinda idiler Rasûlullah (sas)
onlara reylerini sordu Ensardan Sa'd b Muaz söyle dedi:
Ya Resulullah, biz sana inandik Allah tarafindan getirdiklerinin hak
oldugunu tasdik ettik Artik siz ne dilerseniz emrediniz Seni
gönderen Allah hakki için artik denize girersen, seninle beraber biz
de gireriz Hiç birimiz geri kalmayiz Biz düsmana karsi durmaktan
çekinmeyiz Muharebeden geri dönmeyiz Sabrederiz ve sadakatten
ayrilmayiz Bizden memnun kalacagin isler nasip etmesini Allah' tan
dilerim Hemen Allah'in bereketini dileyerek istediginiz tarafa
yürüyünüz
Resulullah (sas), ashabinin bu birlik ve beraberligine çok sevindi
Allah'a hamd ile, müsriklerle karsilasmak üzere Bedir kuyulari
mevkiine dogru yola koyuldu
Ebu Süfyan, müslümanlarin Bedir'e gelmekte oldugunu ögrenince
kervanin yönünü degistirdi Deniz tarafindan Mekke'ye yollandi
Müslümanlar Bedir'e gelince, kervan çoktan uzaklasmisti
Islâm ordusu, kumluk bir araziye konaklad i Müsrikler ise Bedir
kuyularini tutmuslardi Gece yagan yagmur, hem araziyi pekistirdi, hem
de müslümanlarin su ihtiyacini giderdi Bu Allah Teâlâ'nin onlara
bir yardimiydi
Daha sonra, buralari çok iyi taniyan Habbâb b Munzir'in teklifiyle
ordunun karargâhi degistirilip Bedir köyünün en sonundaki kuyunun
yararina geçildi Resulullah (sas) elini kana bulamak
istemediginden kendisine ordunun gerisinde bir çadir kuruldu
Çadirinin kapisinda Sad b Muaz nöbet tutuyordu
Mekkeli müsrikler zirhlar içinde idi Sayilari bin kisiye yakindi
Bunun yüz kadari süvari yedi yüzü develi ve geri kalani piyade idi
Bu sayi Islâm ordusunun üç kati idi
Ordular ibret alinacak bir dagilim sergiliyordu Tarih hiç bir zaman
bu derece anlamli bir savasa tanik olmamisti Bir tarafta Müminlerin
dostu Ebu Bekr (ra), diger tarafta müsrik saflarinda yer alan oglu
Abdurrahman; bir tarafta müsrik ordusu komutani, Utbe b Rabia,
karsisinda oglu Huzeyfe bulunuyordu Resulullah'in amcasi Abbas ile
Hazreti Zeyneb'in esi ve Resulullah'in damadi Ebu'l As, müsriklerin
arasindaydi Akîl ise kardesi Hz Ali'ye karsi müsrik ordusunda yer
almaktaydi
Bu sirada Ebû Süfyan'in kervaninin Mekke'ye ulastigi haberi geldi
Ebu Süfyan müsriklere bir haber göndererek, Siz kervaninizi korumak
için harekete geçtiniz Artik savasmadan geri dönünüzdedi Ancak
geri dönmek için arzulu olanlar olduysa da savasma karari alanlar
çogunluktaydi Ebû Cehil, Müslümanlari öldürmeye bile lüzum
yoktur Ellerini baglayip onlari tekrar Mekke'ye götürecegiz ve
böylece Islâm da bitecekdiyordu
Bu ordu, Islâm'in tek ordusuydu Eger bu ordu ezilecek ve silinecek
olursa Allah'in hükmünü hâkim kilacak bir baska topluluk
kalmayacakti Hz Peygamber (sas): Allah'in, vadettigin yardimini
bugün lutfet Ya Rab, bu bir avuç mücahid yok olursa, bir
muvahhidler bu gün telef olursa, yeryüzünde sana ibadet eden
kalmayacak!diye dua ve niyazlarina devam etti Bu sirada da su
mealdeki vahiy gelmisti:
Bütün bu toplananlar (müsrikler) hezimete ugrayacak ve arkalarina
dönüp kaçacaklardir (elKalem, 6845)
Resulullah (sas) kan dökülmesini istemediginden Ömer b
elHattab'i elçi olarak müsriklere gönderdi Onlar savas konusunda
kararli olduklarindan Resulullah'in bu serefli elçisinin tekliflerini
dinlemediler Kur'an bir baska ayetiyle müminleri desteklemekte ve
Mekkeli müsriklerin cezalandirilmasini talep etmektedir:
Onlar, (insanlari, Rasülü ve mü'minleri) Mescidi Haram'dan geri
çevirdikleri ve onun velisi, bakicisi ve koruyucusu olmadiklari halde
Allah onlara neden azap etmesin? Onun velileri sadece muttakîlerdir
Fakat çoklari bunu bilmez (elEnfal, 834)
Bu harpten itibaren, Kur'ani Kerîm'de, girisilen bütün savaslarda
müslümanlarin yanibasinda çok sayida melegin savasa katildigindan
bahsedilir Ancak Bedir savasi ötekilerden bir farklilik gösterir
O zaman sen müminlere' Rabbinizin size indirilmis üç bin melegi
ile yardim etmesi, size yetmez mi?' diyordun , Evet, sabreder, (Allah'
dan) korkarsaniz, onlar hemen su dakikada üzerinize gelseler,
Rabbiniz, size nisanli bes bin melek ile yardim eder, Allah, bunu size
sirf müjde olsun ve kalpleriniz yatissin diye yapti
Yardim, daima galip ve hikmet sahibi Allah katindadi r (Âli Imrân,
3124126)
17 Ramazan (13 Mart 624) Cuma günü sabahleyin her iki ordu Bedir
kuyularina dogru ilerledi Müslümanlar bu kuyularin basina
kâfirlerden önce ulasmislardi Müsriklerin tarafindaki kuyular
tamamen kapatilip tutulduysa da Hz Peygamber (sas) düsmanin kendi
tarafindaki bir kuyudan su almalarina müsaade etmistir Cahiliye
adetlerine göre savasi iyice kizistirip heyecan dogurmak için gruplar
öne adam çikararak birbirlerine meydan okurlardi Müsrikler
tarafindan Esved adindaki sahis ortaya çikip er istemis, buna karsi
Hz Hamza çikarak onu derhal öldürüvermisti Bunun üzerine
Kureys'in ileri gelenlerinden Utbe b Rabîa, kardesi Seybe ve oglu
Velid ortaya atildilar Bunlarin karsisina Medineli gençlerden üç
kisi çikinca, kim olduklarini sormus ve onlara: Siz bizim dengimiz ve
muhatabimiz degilsiniz, bizim kavmimiz ve kabilemizden adamlar çiksin
demislerdi
Kureys kâfirlerinin bu istekleri üzerine Hz Hamza, Hz Ali ve Ubeyde
b Hâris çiktilar Hz Hamza ile Hz Ali hasimlarini derhal
öldürdüler Ubeyde ise hasmini yaralamis kendisi de yaralanmisti
Onun yardimina kosan Hz Hamza ve Hz Ali (ra) derhal Utbe'yi
öldürüp yarali arkadaslarini müslümanlarin karargâhina
tasimislardi Bu mubarezelerin sonunda taraflar birbirlerine saldiriya
geçtiler Ikindiye dogru müslümanlar tarihin kaydettigi büyük
zaferlerden birini gerçekle stirmislerdi Savas sona ermisti
Müslümanlari n, Islâm'in ve özellikle Hz Peygamber'in en büyük
düsmani Ebu Cehil basta olmak üzere müsriklerin ileri gelenlerinden
çok kimse hayatini kaybetmisti Müsriklerden tam yetmis kisi
öldürülmüstü Müslümanlar ise on dört sehid vermislerdi Hz
Peygamber (sas) namazlarini kildirdiktan sonra Allah yolunda
canlarini veren bu ilk sehitleri topraga verdi Müslümanlar Kureys'in
ölülerini de yerde birakmayip açtiklari bir çukura gömdüler
Mekkeli müsriklerden bir miktar esir alindi Ama henüz Cenâbi Allah
esirler hakkinda hükmünü bildirmemisti Peygamberimiz bu esirlerle
ilgili olarak ashabiyla istisarede bulundu Ashabtan bazilari bunlarin
derhal öldürülmesini teklif ederken, en yakin müslüman
akrabalarinin bunu infaz etmelerini tavsiye etmislerdi Buna karsilik
basta Hz Ebu Bekir olmak üzere bazi sahabeler de bu esirlerin fidye
karsiliginda serbest birakilmalarini teklif ettiler Rasûlullah bu
ikinci teklifi uygun buldu Fidye ödeyemeyenlerden okuma yazma
bilenlerin müslümanlarin çocuklarindan onar kisiye okumayazma
ögretmeleri istendi Esirler müslümanlar arasinda dagitildi
Hz Peygamber onlara iyi muamele edilmesini istedi Esirlerden
elbisesiz kalmis olanlara giyecekler verildi Bu esirler
müslümanlarla birlikte ve onlarla esit sartlar altinda yemege
oturuyorlardi Esir alinanlardan sadece ikisi idama mahkûm edilmistir
Çünkü bunlar Mekke'de inananlara yapmis olduklari zulümden dolayi
idami haketmislerdi Rasûlullah'in, bu ilk askerî karsilasmada
gösterdigi bu insânî tutum ve davranis daha sonraki olaylarda da
degismemistir
Mekke müsriklerinin ileri gelenleri ve baskanlari, Bedir'de
öldürülmüstü Ebû Süfyan ise büyük ticaret kervaninin basinda
oldugu halde kaçip kurtulmus ve bundan böyle Mekke' nin baskani
olmustu Oglu, kayinpederi ve kayinbiraderi Bedir savasinda
öldürülen Ebu Süfyan, bunlarin intikamini alincaya kadar hanimina
yaklasmayacagina, saç ve sakalini kestirmeyecegine yemin etti Bunun
yaninda karisi Hind de kendi akrabalarini öldürenleri bulup onlarin
cigerlerini yiyecegine and içmisti
Bedir zaferi, siyasidini yapi daki Islâm devlet ve camias inin daha
da saglam temeller üzerine oturmasini sagladi Hz Muhammed (sas)
Bedir' de savas baslayacagi sirada, secdeye kapanip Allah'a yönelerek
O'na, yardimini esirgememesi için dua ettiginde o günkü durumu en
güzel bir sekilde dile getiriyordu:
Ey Allah'im! Sayet su küçücük ordu eriyip giderse sana
(yeryüzünde) artik ibadet edecek kimse kalmayacaktir
Kaynak: Islam tarihi
müsrikler arasinda meydana gelen ilk savas Bu savasa, yapildigi
kasabanin adiyla anilarak, Bedir Gazvesi denilmistir
Bedir kasabasi Medine'nin 120 km kadar güneybatisinda ve Kizil Deniz
sahiline 20 km uzakliktadir Bedir, Mekke'den gelip Medine'den
geçerek Suriye'ye kadar uzanan yol üzerinde olup, MekkeMedine
arasindaki konak yerlerinden biri idi Bedir halki kasabalarina ugrayan
ticaret kervanlarina verdikleri hizmetler karsiliginda elde ettikleri
kazançlarla geçinirlerdi Ayrica her yil Zilkade ayinda burada
kurulan bir panayir kasaba halkina önemli gelir saglardi Bedir
kasabasinin Islâm savas tarihinde önemli bir mevkii vardir Hz
Peygamber (sas) müsriklerle çarpismak üzere buraya üç defa
gelmisti Birincisine ilk Bedir Gazvesi adi verilir Savasa henüz izin
verilmedigi dönemlerde Mekkeli müsrikler müslümanlara saldirilarina
devam ediyorlardi Fakat hicretin altinci ayindan sonra cihat izni
verilince artik müslümanlar kendilerini ve Islâm devletini koruma
imkâni bulmuslardi Bir ara müsrikler o sirada henüz müslüman
olmamis olan Kürz b Câbir'in kumandasi altinda bir askerî birlik
gönderip Medine'nin çevresine saldirtmislardi Kürz ve yanindaki
müsrikler Medine'nin güneyinde Cemmâ denilen yere gelip
müslümanlarin sürülerine saldirmis ve yagmalamislardi Bunun
üzerine Resulullah (sas) Medine'de Zeyd b Hârise'yi devlet
baskanligina vekil tayin edip bir grup müslümanla Sefevan vadisine
kadar ilerledi Kürz ve adamlarini takip eden Hz Peygamber,
müsriklerin izlerine rastlamayip Medine'ye geri döndü Bu gazveye
ilk Bedir Gazvesi adi verilir Peygamber, hicretin ikinci yilinda
Rabîü'levvel (623 Eylül) ay'i baslarinda bu sefere çikmisti
Müslümanlarin her seylerini Mekke'de birakip Medine'ye hicret
etmeleri müsriklerin Islâm'a ve müslümanlara olan kinlerini
dindirmemi sti Hatta müslümanlarin Medine'de devletlerini kurup
yerlesmeleri Mekkeliler'e çok agir gelmisti Müs rikler Islâm'in bu
ba sarisini hazmedemeyip mutlaka durdurmak için yollar aramaga
basladilar Hicretten önce Abdullah b Übey b Selül adindaki
kabîle reisi Medine'de taç giyip kral olmak üzere idi Fakat
akrabalarinin ve destekçilerinin büyük bir kismi müslüman olup Hz
Peygamber (sas)'i sehirlerine davet edince, artik burada bir Arap
devleti degil Islâm devleti kurulmustu Bunu bir türlü içine
sindiremeyen Abdullah b Übey, etrafindaki bazi adamlariyla birlikte
Islâm'a girdiklerini söylemislerse de asla içten iman etmemis,
münafikliklarini sürdürmüslerdi Bunu firsat bilen Mekkeli
müsrikler eski dostlari olan Ibn Übey'e bir mektup yazarak söyle
demislerdi: Siz bizimkileri barindirdiniz Ya siz Muhammed'i
öldürür veya yurdunuzdan çikarirsiniz; yahut biz hepimiz toptan
gelip üzerinize saldirir erkeklerinizi öldürür kadinlarinizi esir
aliriz
Hz Peygamber ve arkadas larinin Medine'ye gelmeleriyle kralligi
engellenen Abdullah b Übey, etrafindaki münafiklarla Islâm'i içten
yikmaga çalisiyordu Onun gayesi gayet açik idi Krallik isteyen bir
adam Islâm devletinde ve Peygamber'in baskanliginda barinamazdi
Münafiklar, dünya ve dünya çikarlarinin pesine takilmis
müsriklerle isbirligi yaparak, Islâm'in Medine'deki hâkimiyet ve
devletini yikmaga ça lisiyordu
Müslümanlar, müsriklerle münafiklarin kurduklari bu isbirligini
haber aldilar Mekkelilerin gönderdigi bu mektup onlarin ve
Medine'deki münafiklarin gayelerini gayet açik bir sekilde ortaya
koyuyordu
O bakimdan, müslümanlar çok dikkatli idiler Bu düsmanlardan
gelebilecek saldiriya hazirdilar Resulullah ilk tedbir olarak,
Medinei Münevvere çevresine küçük müfrezeler gönderdi Bu
müfrezeler, Kureys'in ticaret kervanina engel oluyor ve Medine
çevresindeki kabîlelerle baris anlasmalari yapip, Medinei
Münevvere'nin güvenligini sagliyordu
Hamza b Abdülmuttalib, Ubeyde b Hâris ve Sa'ad Ibn Ebi Vakkas (r
an) gibi ileri gelen sahabiler, bu müfrezelerin ba sinda görev
yapmislardi Bunlar kan dökmemege dikkat ediyorlardi Yalniz Abdullah
b Cahs (ra) müfrezesi Bedir'den önce düsmanla çarpisan ilk
Islâm seriyyesidir Bu hadisenin savasilmasi haram aylardan Recep
ayinin son gecesinde olmasi, müsriklerin dedikodusuna sebep oldu Bu
olay üzerine, haram aylarda savasmak hakkinda aâyetler nazil oldu Bu
ayetlerde, müslümanlara, cihat izninin verilecegine dair müjdeler
vardi Ve hemen ardindan da savasa izin veren ayetler geldi
Kendileriyle savasilan (mü'min)lere izin verildi Çünkü onlara
zulmedilmistir Ve Süphesiz Allah, onlara yardim etmege kadirdir
(elHacc, 2239)
Ey inananlar, korunma tedbirleri alin; bölük bölük veya hep
birlikte savasa gidin(enNisâ, 471)
(Yeryüzünde) hiçbir kötülük kalmayincaya ve din tamamen Allah'in
oluncaya kadar onlarla savasin Eger vazgeçerlerse muhakkak Allah, ne
yaptiklarini görmektedir (elEnfâl, 839)
Bu ayetler, müslümanlari, müsriklerden yillarca gördükleri
iskencelere karsi intikam almaya tesvik ediyor; zalimlerden, Allah'in
hâkimiyetini gasba yeltenmis müstekbirlerden bu hâkimiyetin alinarak
Allah'a iade edilmesini ve hükmün Allah'a ait oldugunun onlara
gösterilmesini istiyordu Bunun için de müslümanlarin gerekli
tedbirler alarak ve korunarak savasmalarini istiyordu Bu ayetlerdeki
istek elbette Cenâbi Hakk'a aitti Eger insanlara ve Resule ait
olsaydi zaten onlar yillarca önce savasmak ve zulme isyan etmek
istemislerdi Ancak, zulme isyan Allah'in ölçülerine ve rizasina
uygun yapilmali ve bir zulüm kaldirilirken yerine bas ka bir zulüm
ikame edilmemeliydi I ste Medine'deki Islâm toplumu bunu anliyordu
Müslümanlar iste bunun için müsriklerle savasmayi göze almislardi
Mekkeli müsrikler defalarca müslümanlari tehdit edip, onlara
Medinei Münevvere yakinlarina kadar gönderdikleri çapulcu
birlikleri eliyle zararlar veriyorlardi Son zamanlarda Ebû
Süfyân'in da ortakligiyla olusturulan bir kervan Suriye'den mallar
getirecek ve bununla müslümanlara son ve kesin darbe indirilecekti
Bunu haber alan Resulullah (sas), durumu ashabiyla istisare etti Bu
kervanin Mekke'ye ulasmasina engel olunmasi karari alindi Bu kararin
uygulanmasi asamasina gelindiginde Ebu Süfyan durumdan haberdar oldu
ve Damdam b Amr elGifârî'yi Mekke'ye göndererek Kureys'ten yardim
istedi
Ebu Cehil bu firsati kaçirmak istemediginden Kâbe'ye kostu
Müsrikleri müslümanlara karsi savasa tesvik etti Tellâllar
çikararak Mekke sokaklarinda bagirtti Eli silâh tutan herkes bu
müsrik ve putperest orduya katildi Hatta Resulullah'in müsrik olan
amcasi Ebu Leheb, kendisi gidemeyecek kadar hasta oldugu için yerine
ücretle bir kiralik asker gönderdi
Resulullah hicretin ikinci yili Ramazan ayinin sekizinci günü
Abdullah Ibn Ümmü Mektum'u Medine'de kalan yasli ve hastalara namaz
kildirmak üzere görevlendirdi Yahudilerin karisiklik çikarmasindan
süphelendikleri için Ebu Lübabe'yi de Medine'de yönetimin basinda
vekil birakti
Müslüman ordusunun sayisi üçyüzbes kisi idi Bunlarin seksenüçü
Muhacirlerden, altmisbiri Evs'den, geri kalanlari da Hazrec
kabilesinden idiler Muhacirlerden yalnizca Osman b Affân (ra),
hanimi Resulullah'in kizi Rukiye agir hasta oldugu için Medine'de
kalmisti Kendisi de ayrica rahatsizdi
Müslümanlarin yalniz üç atlari ve yetmis develeri vardi
Bineklerine sirayla binmek zorundaydilar Zefiran denilen yere
geldiklerinde, Mekkeli müsriklerin büyük bir ordu ile üzerlerine
gelmekte olduklarini ögrendiler Biraz duraklayip tereddüt ettiler
Çünkü onlarin büyük hazirliklarla gelen Mekke ordusuna karsi
koyacak kadar askerleri yoktu Buna hazirlikli da degillerdi
Resulullah ashabiyla yeniden istisare etti Kervanin pesine mi
düsülmeliydi; yoksa müsrik ordusuna karsi mi durulmaliydi Allah
Resulu ve Muhâcirler ordunun karsisina çikilmasi taraftariydilar
Ensâr ise, Akabe beyatinda verdikleri sözle Medine' de Rasûlullah'i
koruyacaklardi Simdi ise Medine disinda idiler Rasûlullah (sas)
onlara reylerini sordu Ensardan Sa'd b Muaz söyle dedi:
Ya Resulullah, biz sana inandik Allah tarafindan getirdiklerinin hak
oldugunu tasdik ettik Artik siz ne dilerseniz emrediniz Seni
gönderen Allah hakki için artik denize girersen, seninle beraber biz
de gireriz Hiç birimiz geri kalmayiz Biz düsmana karsi durmaktan
çekinmeyiz Muharebeden geri dönmeyiz Sabrederiz ve sadakatten
ayrilmayiz Bizden memnun kalacagin isler nasip etmesini Allah' tan
dilerim Hemen Allah'in bereketini dileyerek istediginiz tarafa
yürüyünüz
Resulullah (sas), ashabinin bu birlik ve beraberligine çok sevindi
Allah'a hamd ile, müsriklerle karsilasmak üzere Bedir kuyulari
mevkiine dogru yola koyuldu
Ebu Süfyan, müslümanlarin Bedir'e gelmekte oldugunu ögrenince
kervanin yönünü degistirdi Deniz tarafindan Mekke'ye yollandi
Müslümanlar Bedir'e gelince, kervan çoktan uzaklasmisti
Islâm ordusu, kumluk bir araziye konaklad i Müsrikler ise Bedir
kuyularini tutmuslardi Gece yagan yagmur, hem araziyi pekistirdi, hem
de müslümanlarin su ihtiyacini giderdi Bu Allah Teâlâ'nin onlara
bir yardimiydi
Daha sonra, buralari çok iyi taniyan Habbâb b Munzir'in teklifiyle
ordunun karargâhi degistirilip Bedir köyünün en sonundaki kuyunun
yararina geçildi Resulullah (sas) elini kana bulamak
istemediginden kendisine ordunun gerisinde bir çadir kuruldu
Çadirinin kapisinda Sad b Muaz nöbet tutuyordu
Mekkeli müsrikler zirhlar içinde idi Sayilari bin kisiye yakindi
Bunun yüz kadari süvari yedi yüzü develi ve geri kalani piyade idi
Bu sayi Islâm ordusunun üç kati idi
Ordular ibret alinacak bir dagilim sergiliyordu Tarih hiç bir zaman
bu derece anlamli bir savasa tanik olmamisti Bir tarafta Müminlerin
dostu Ebu Bekr (ra), diger tarafta müsrik saflarinda yer alan oglu
Abdurrahman; bir tarafta müsrik ordusu komutani, Utbe b Rabia,
karsisinda oglu Huzeyfe bulunuyordu Resulullah'in amcasi Abbas ile
Hazreti Zeyneb'in esi ve Resulullah'in damadi Ebu'l As, müsriklerin
arasindaydi Akîl ise kardesi Hz Ali'ye karsi müsrik ordusunda yer
almaktaydi
Bu sirada Ebû Süfyan'in kervaninin Mekke'ye ulastigi haberi geldi
Ebu Süfyan müsriklere bir haber göndererek, Siz kervaninizi korumak
için harekete geçtiniz Artik savasmadan geri dönünüzdedi Ancak
geri dönmek için arzulu olanlar olduysa da savasma karari alanlar
çogunluktaydi Ebû Cehil, Müslümanlari öldürmeye bile lüzum
yoktur Ellerini baglayip onlari tekrar Mekke'ye götürecegiz ve
böylece Islâm da bitecekdiyordu
Bu ordu, Islâm'in tek ordusuydu Eger bu ordu ezilecek ve silinecek
olursa Allah'in hükmünü hâkim kilacak bir baska topluluk
kalmayacakti Hz Peygamber (sas): Allah'in, vadettigin yardimini
bugün lutfet Ya Rab, bu bir avuç mücahid yok olursa, bir
muvahhidler bu gün telef olursa, yeryüzünde sana ibadet eden
kalmayacak!diye dua ve niyazlarina devam etti Bu sirada da su
mealdeki vahiy gelmisti:
Bütün bu toplananlar (müsrikler) hezimete ugrayacak ve arkalarina
dönüp kaçacaklardir (elKalem, 6845)
Resulullah (sas) kan dökülmesini istemediginden Ömer b
elHattab'i elçi olarak müsriklere gönderdi Onlar savas konusunda
kararli olduklarindan Resulullah'in bu serefli elçisinin tekliflerini
dinlemediler Kur'an bir baska ayetiyle müminleri desteklemekte ve
Mekkeli müsriklerin cezalandirilmasini talep etmektedir:
Onlar, (insanlari, Rasülü ve mü'minleri) Mescidi Haram'dan geri
çevirdikleri ve onun velisi, bakicisi ve koruyucusu olmadiklari halde
Allah onlara neden azap etmesin? Onun velileri sadece muttakîlerdir
Fakat çoklari bunu bilmez (elEnfal, 834)
Bu harpten itibaren, Kur'ani Kerîm'de, girisilen bütün savaslarda
müslümanlarin yanibasinda çok sayida melegin savasa katildigindan
bahsedilir Ancak Bedir savasi ötekilerden bir farklilik gösterir
O zaman sen müminlere' Rabbinizin size indirilmis üç bin melegi
ile yardim etmesi, size yetmez mi?' diyordun , Evet, sabreder, (Allah'
dan) korkarsaniz, onlar hemen su dakikada üzerinize gelseler,
Rabbiniz, size nisanli bes bin melek ile yardim eder, Allah, bunu size
sirf müjde olsun ve kalpleriniz yatissin diye yapti
Yardim, daima galip ve hikmet sahibi Allah katindadi r (Âli Imrân,
3124126)
17 Ramazan (13 Mart 624) Cuma günü sabahleyin her iki ordu Bedir
kuyularina dogru ilerledi Müslümanlar bu kuyularin basina
kâfirlerden önce ulasmislardi Müsriklerin tarafindaki kuyular
tamamen kapatilip tutulduysa da Hz Peygamber (sas) düsmanin kendi
tarafindaki bir kuyudan su almalarina müsaade etmistir Cahiliye
adetlerine göre savasi iyice kizistirip heyecan dogurmak için gruplar
öne adam çikararak birbirlerine meydan okurlardi Müsrikler
tarafindan Esved adindaki sahis ortaya çikip er istemis, buna karsi
Hz Hamza çikarak onu derhal öldürüvermisti Bunun üzerine
Kureys'in ileri gelenlerinden Utbe b Rabîa, kardesi Seybe ve oglu
Velid ortaya atildilar Bunlarin karsisina Medineli gençlerden üç
kisi çikinca, kim olduklarini sormus ve onlara: Siz bizim dengimiz ve
muhatabimiz degilsiniz, bizim kavmimiz ve kabilemizden adamlar çiksin
demislerdi
Kureys kâfirlerinin bu istekleri üzerine Hz Hamza, Hz Ali ve Ubeyde
b Hâris çiktilar Hz Hamza ile Hz Ali hasimlarini derhal
öldürdüler Ubeyde ise hasmini yaralamis kendisi de yaralanmisti
Onun yardimina kosan Hz Hamza ve Hz Ali (ra) derhal Utbe'yi
öldürüp yarali arkadaslarini müslümanlarin karargâhina
tasimislardi Bu mubarezelerin sonunda taraflar birbirlerine saldiriya
geçtiler Ikindiye dogru müslümanlar tarihin kaydettigi büyük
zaferlerden birini gerçekle stirmislerdi Savas sona ermisti
Müslümanlari n, Islâm'in ve özellikle Hz Peygamber'in en büyük
düsmani Ebu Cehil basta olmak üzere müsriklerin ileri gelenlerinden
çok kimse hayatini kaybetmisti Müsriklerden tam yetmis kisi
öldürülmüstü Müslümanlar ise on dört sehid vermislerdi Hz
Peygamber (sas) namazlarini kildirdiktan sonra Allah yolunda
canlarini veren bu ilk sehitleri topraga verdi Müslümanlar Kureys'in
ölülerini de yerde birakmayip açtiklari bir çukura gömdüler
Mekkeli müsriklerden bir miktar esir alindi Ama henüz Cenâbi Allah
esirler hakkinda hükmünü bildirmemisti Peygamberimiz bu esirlerle
ilgili olarak ashabiyla istisarede bulundu Ashabtan bazilari bunlarin
derhal öldürülmesini teklif ederken, en yakin müslüman
akrabalarinin bunu infaz etmelerini tavsiye etmislerdi Buna karsilik
basta Hz Ebu Bekir olmak üzere bazi sahabeler de bu esirlerin fidye
karsiliginda serbest birakilmalarini teklif ettiler Rasûlullah bu
ikinci teklifi uygun buldu Fidye ödeyemeyenlerden okuma yazma
bilenlerin müslümanlarin çocuklarindan onar kisiye okumayazma
ögretmeleri istendi Esirler müslümanlar arasinda dagitildi
Hz Peygamber onlara iyi muamele edilmesini istedi Esirlerden
elbisesiz kalmis olanlara giyecekler verildi Bu esirler
müslümanlarla birlikte ve onlarla esit sartlar altinda yemege
oturuyorlardi Esir alinanlardan sadece ikisi idama mahkûm edilmistir
Çünkü bunlar Mekke'de inananlara yapmis olduklari zulümden dolayi
idami haketmislerdi Rasûlullah'in, bu ilk askerî karsilasmada
gösterdigi bu insânî tutum ve davranis daha sonraki olaylarda da
degismemistir
Mekke müsriklerinin ileri gelenleri ve baskanlari, Bedir'de
öldürülmüstü Ebû Süfyan ise büyük ticaret kervaninin basinda
oldugu halde kaçip kurtulmus ve bundan böyle Mekke' nin baskani
olmustu Oglu, kayinpederi ve kayinbiraderi Bedir savasinda
öldürülen Ebu Süfyan, bunlarin intikamini alincaya kadar hanimina
yaklasmayacagina, saç ve sakalini kestirmeyecegine yemin etti Bunun
yaninda karisi Hind de kendi akrabalarini öldürenleri bulup onlarin
cigerlerini yiyecegine and içmisti
Bedir zaferi, siyasidini yapi daki Islâm devlet ve camias inin daha
da saglam temeller üzerine oturmasini sagladi Hz Muhammed (sas)
Bedir' de savas baslayacagi sirada, secdeye kapanip Allah'a yönelerek
O'na, yardimini esirgememesi için dua ettiginde o günkü durumu en
güzel bir sekilde dile getiriyordu:
Ey Allah'im! Sayet su küçücük ordu eriyip giderse sana
(yeryüzünde) artik ibadet edecek kimse kalmayacaktir
Kaynak: Islam tarihi