Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Bediüzzaman Said Nursi'den Güzel Sözler

Bediüzzaman Said Nursi'den Güzel Sözler

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
evhid, en ehemmiyetli ve en halavetli ve en yüksel bir vazifei kudsiye ve bir farizai fıtriye ve bir ibadeti imaniyedir
İnsan bir yolcudur Sen burada misafirsin Ve buradan da diğer bir yere gideceksin Misafir olan kimse, beraberce getiremediği birşeye kalbini bağlamaz Bu menzilden ayrıldığın gibi, bu şehirden de çıkacaksın Ve keza, bu fani dünyadan da çıkacaksın Öyle ise aziz olarak çıkmaya çalış

İnsan ve vazifesi

Kendini başıboş zannetme Zira şu misafirhanei dünyada nazarı hikmetle baksan; hiçbir şeyi gayesiz, nizamsız göremezsin Nasıl sen nizamsız, gayesiz olabilirsin
İnsan ebed için yaratılmıştır Onun hakiki lezzetleri, ancak marifetullah, muhabbetullah, ilim gibi umuru edebiyedir

Dünya hayatı

Hayatın lezzetini, zevkini isterseniz hayatınızı imanla hayatlandırınız ve feraizle ziynetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz

Gençlik

Sizdeki gençlik katiyen gidecek Eğer siz dairei meşruada kalmazsanız, o gençlik zayi olup başınıza hem dünyada, hem kabirde, hem ahirette kendi lezzetinden çok ziyade belalar ve elemler getirecek Eğer terbiyei İslamiye ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak iffet ve namusluluk ve taatte sarf etseniz, o gençlik manen baki kalacak ve edebi bir gençlik kazanmasına vesile olacak
Dünyada gençliğe muhabbet, yani ibadette gençlik kuvvetini sarf etmenin neticesi: darı saadette edebi bir gençliktir

Yalnızca Allah'a dayanıp güvenmek

Ey insan! Eğer yalnız Ona abd olsan, bütün mahlukat üstünde bir mevki kazanırsın Eğer ubudiyetten istinkaf etsen, aciz mahlukata zelil bir abd olursun
Her kim kendisini Allah'a malederse, bütün eşya onun lehinde olur Ve kim Allah'a mal olmasa, bütün eşya onun aleyhinde olur Allah'a mal olmak ise, bütün eşyayı terk ve her şeyin Ondan olduğunu ve Ona rücu edeceğini bilmekle olur
Allah'a hakiki abd olan, başkalarına abd olamaz
Madem her yer misafirhanedir Eğer misafirhane sahibinin rahmeti yar ise, herkes yardır, her yer yarar Eğer yar değilse, her yer kalbe bardır ve herkes düşmandır

İmanın kazandırdıkları

Ey insan! Senin noktai istinadır ancak ve ancak Allah'a olan imandır Ruhuna, vicdanına noktai istimdad ise ancak ahirete olan imandır Binaenaleyh bu her iki noktadan haberi olmayan bir insanın kalbi, ruhu tavahhuş eder; vicdanı daima muazzeb olur
İmana gel ki, elemden emin olasın Kadere teslim ol ki selamette kalasın
İnsan eğer kesrete dalıp kainat içinde boğulup dünyanın muhabbetiyle sersem olarak fanilerin tebessümlerine aldansa, onların kucaklarına atılsa, elbette nihayetsiz bir hasarete düşer Hem fena, hem fani, hem ademe düşer Hem manen kendini idam eder Eğer insanı Kuran'dan kalb kulağıyla iman derslerini işitip başını kaldırsa, vahdete müteveccih olsa, ubudiyetin miraciyle arşı kemalata çıkabilir Baki bir insan olur

Dine hizmet

Dine hizmet ederken müspet hareket etmek ve menfi hareketlerden kaçınmaktır
Bizim vazifemiz müspet hareket etmektir, menfi hareket değildir Rızai İlahiye karışmamaktır Bizler aşayişi muhafazası netice veren müspet iman hizmeti içinde her yıl bir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz Kardeşlerim! Hastalığım pek şiddetli, belki yakında öleceğim veyahut bütün bütün konuşmaktan, bazen men olunduğum gibi men edileceğim Onun için benim nur ahiret kardeşlerim, ehvenü şer deyip bazı biçare yanlışçıların hatalarına hüçum etmesinler Daima müspet hareket etsinler Menfice hareket vazifemiz değil Çünkü dahilde hareket menfice olamaz

Nefis

Ey nefsim! Deme 'zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder Derdi maişetle şarhoştur' Çünkü ölüm değişmiyor Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor Aczi beşeri, fakrı insani değişmiyor, ziyadeleşiyor Beşer yolculuğu kesilmiyor, sürat peyda ediyor
Şeytanın mühim bir sinsi planı, insana kusurunu itiraf ettirmemektir, ta ki bağışlanma ve Allah'a sığınma yolunu kapasın Hem nefsi insaniyetinin enaniyetini tahrik edip, ta ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin, adeta kusur ve günahlarından takdis etsin
Nefsini suçlayan kusurunu görür Kusurunu itiraf eden, bağışlanma diler Bağışlanma dileyen Allah'a sığınır Allah'a sığınan şeytanın şerrinden kurtulur Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar İtiraf etse affa müstehak olur

Güzel ahlak

İşte tahmin ederim ki, nasihlerin nasihatları şu zamanda tesirsiz kaldığının bir sebebi şudur ki: Ahlaksız insanlara derler: Hased etme! Hırs gösterme! Adavet etme! İnad etme! Dünyayı sevme!Yani, fıtratını değiştir gibi zahiren onlarca malayutak bir teklifte bulunurlar Eğer deseler ki: Bunların yüzlerini hayırlı şeylere çeviriniz, mecralarını değiştirinizHem nasihat tesir eder, hem dairei ihtiyarlarında bir emri teklif olur
İnsanın fıtratındaki şiddetli merak ve hararetli muhabbet ve dehşetli hırs ve inadlı taleb ve hakeza şedid hissiyatlar, umûru uhreviyeyi kazanmak için verilmiştir O hissiyatı, şiddetli bir surette fani umûru dünyeviyeye tevcih etmek, fani ve kırılacak şişelere, baki elmas fiatlarını vermek demektir
Hem gizli düşmanlarım, hem nefsim; şeytanın telkiniyle zaif bir damarımı arıyorlar ki, beni onunla yakalayıp Nurlara tam ihlas ile hizmetime zarar gelsin En zaif damar ve dehşetli mani', hastalık damarıdır Hastalığa ehemmiyet verdikçe, hissi nefsi cisim galebe eder; zarurettir, mecburiyet var der, ruh ve kalbi susturur; doktoru müstebid bir hakim gibi yapar ve tavsiyelerine ve gösterdiği ilaçlara itaate mecbur ediyor Bu ise fedakarane, ihlasla hizmete zarar verir Hem gizli düşmanlarım da bu zaif damarımdan istifadeye çalışmışlar ve çalışıyorlar Nasılki korku ve tama' ve şan ü şeref cihetinde çalışıyorlar Çünki insanın en zaif damarı olan korku cihetinde bir halt edemediler, i'damlarına beş para vermediğimizi anladılar

Hastalığın hikmetleri

Ey hastalıktan şekva eden biçare adam! Hastalık bazılara ehemmiyetli bir definedir, gayet kıymetdar bir hediyei İlahiyedir Her hasta, kendi hastalığını o neviden tasavvur edebilir Madem ecel vakti muayyen değil; Cenabı Hak, insanı yeisi mutlak ve gafleti mutlaktan kurtarmak için, havf u reca ortasında ve hem dünya ve hem ahireti muhafaza etmek noktasında tutmak için, hikmetiyle eceli gizlemiş Madem her vakit ecel gelebilir; eğer insanı gaflet içinde yakalasa, ebedi hayatına çok zarar verebilir Hastalık gafleti dağıtır, ahireti düşündürür, ölümü tahattur ettirir, öylece hazırlanır Bazı öyle bir kazancı olur ki; yirmi senede kazanamadığı bir mertebeyi yirmi günde kazanıyor Ezcümle, arkadaşlarımızdan Allah rahmet etsin iki genç vardı Biri İlama'lı Sabri, diğeri İslamköy'lü Vezirzade Mustafa Bu iki zat, talebelerim içinde kalemsiz oldukları halde, samimiyette ve iman hizmetinde en ileri safta olduklarını hayretle görüyordum Hikmetini bilmedim Vefatlarından sonra anladım ki; her ikisinde de ehemmiyetli bir hastalık vardı O hastalık irşadıyla, sair gafil ve feraizi terkeden gençlere bedel, en mühim bir takva ve en kıymetdar bir hizmette ve ahirete nafi' bir vaziyette bulundular İnşaallah iki senelik hastalık zahmeti, milyonlar sene hayatı ebediyenin saadetine medar oldu Ben onların sıhhatı için bazı ettiğim duayı, şimdi anlıyorum dünya itibariyle beddua olmuş İnşaallah o duam, sıhhatı uhreviye için kabul olunmuştur
İşte bu iki zat, benim itikadımca, on senelik bir takva ile elde edilecek bir kazanç kadar bir kar buldular Eğer ikisi, bir kısım gençler gibi sıhhat ve gençliğine güvenip, gaflet ve sefahete atılsaydılar; ölüm de onları tarassud edip tam günahlarının pislikleri içinde yakalasaydı; o nurlar definesi yerine, kabirlerini akrepler ve yılanlar yuvası yapacaklardı

Diriliş

Evvel yaratılışı düşünür Der ki: Nutfeden alakaya, alakadan bir çiğnem ete, bir çiğnem etten ta insanın yaratılışına kadar olan oluşumumuzu görüyorsunuz Nasıl oluyor ki, yaratılışı inkar ediyorsunuz? O, onun misli, belki daha kolayıdır Hem Cenabı Hak, insana karşı ettiği ihsanatı azimeyi kelimesiyle işaret edip der: Size böyle nimet eden bir zat, sizi başıboş bırakmaz ki, kabre girip kalkmamak üzere yatasınızHem işareten der: Ölmüş ağaçların dirilip yeşillenmesini görüyorsunuz Odun gibi kemiklerin hayat bulmasını kıyas edemeyip inkar ediyorsunuz Hem gökyüzünü ve yeri yaratan, gökyüzü ve yerin meyvesi olan insanın hayat ve ölümünden aciz kalır mı? Koca ağacı idare eden, o ağacın meyvesine ehemmiyet vermeyip başkasına mal eder mi? Bütün ağacın neticesini terketmekle, bütün kısımlarıyla hikmetle yoğrulmuş yaratılış şeceresini faydasız ve boş yapar mı zannedersiniz? Der: kıyamet günü sizi diriltecek zat öyle bir zattır ki, bütün kainat O'nun emrine hazır askeri hükmündedir Allah'ın ol emrine feyekûne karşı tam bir teslimiyet ile boyun eğer Bir baharı yaratmak, bir çiçek kadar ona kolay gelir Bütün hayvanatı icad etmek, bir sinek icadı kadar kudretine kolay gelir bir zattır

Ölüm

Ölüm değişmiyor Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor Aczi beşeri, fakrı insani değişmiyor, ziyadeleşiyor Beşer yolculuğu kesilmiyor, sürat peyda ediyor

Samimiyet

Bu zamanda avamı mü'mininin tam itimad etmesi ve iman hakikatlarını tereddüdsüz ders alması için, öyle muallimler lazım ki; değil dünya menfaatlarını, belki ahiret menfaatlarını dahi ehli imanın menfaati uhreviyesine feda ederek o dersi imanide her cihetle şahsi faidelerini düşünmeyip yalnız ve yalnız hakikatlara, rızai İlahi ve aşkı hakikat ve hizmeti imaniyedeki şevki hak ve hakkaniyet için çalışsın Ta her muhtaç, delilsiz kanaat edebilsin, bizi kandırıyor demesin ve hakikat pek çok kuvvetli olduğunu ve hiçbir cihetle sarsılmadığını ve hiçbir şeye alet olmadığını bilsin, ta imanı kuvvetlensin ve o ders aynı hakikattır desin, vesvese ve şüpheleri zail olsun

İhlas

Ey biçareler! Mezaristana göçtüğünüz zaman, Eyvah! Malımız harab olup, sa'yimiz heba oldu; şu güzel ve geniş dünyadan gidip, dar bir toprağa girdikdemeyiniz, feryad edip me'yus olmayınız Çünki sizin herşey'iniz muhafaza ediliyor Her ameliniz yazılmıştır Her hizmetiniz kaydedilmiştir Hizmetinizin mükafatını verecek ve her hayır elinde ve her hayrı yapabilecek bir Zatı Zülcelal, sizi celb edip, yer altında muvakkaten durdurur Sonra huzuruna aldırır Ne mutlu sizlere ki; hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz Zahmetiniz bitti, rahata ve rahmete gidiyorsunuz Hizmet, meşakkat bitti; ücret almağa gidiyorsunuz
Evet geçen baharın defteri a'malinin sahifeleri ve hidematının sandukçaları olan tohumları, çekirdekleri muhafaza eden ve ikinci baharda gayet şaşaalı, belki yüz derece aslından daha bereketli bir tarzda muhafaza eden, neşreden Kadiri Zülcelal, elbette sizin de netaici hayatınızı öyle muhafaza ediyor ve hizmetinize pek kesretli bir surette mükafat verecektir

Ahireti unutanlar

Ey sersem nefsim! Acaba şu vazifei ubudiyet neticesiz midir, ücreti az mıdır ki, sana usanç veriyor? Halbuki bir adam sana birkaç para verse veyahut seni korkutsa, akşama kadar seni çalıştırır ve fütursuz çalışırsın Acaba bu misafirhanei dünyada aciz ve fakir kalbine kut ve gına ve elbette bir menzilin olan kabrinde gıda ve ziya ve herhalde mahkemen olan Mahşer'de sened ve berat ve ister istemez üstünden geçilecek Sırat Köprüsü'nde nur ve burak olacak bir namaz, neticesiz midir veyahut ücreti az mıdır? Bir adam sana yüz liralık bir hediye va'detse, yüz gün seni çalıştırır Hulful va'd edebilir o adama itimad edersin, fütursuz işlersin Acaba hulful va'd hakkında muhal olan bir zat, Cennet gibi bir ücreti ve saadeti ebediye gibi bir hediyeyi sana va'd etse, pek az bir zamanda, pek güzel bir vazifede seni istihdam etse; sen hizmet etmezsen veya isteksiz, suhre gibi veya usançla, yarım yamalak hizmetinle onu va'dinde ittiham ve hediyesini istihfaf etsen, pek şiddetli bir te'dibe ve dehşetli bir tazibe müstehak olacağını düşünmüyor musun? Dünyada hapsin korkusundan en ağır işlerde fütursuz hizmet ettiğin halde; Cehennem gibi bir hapsi ebedinin havfı, en hafif ve latif bir hizmet için sana gayret vermiyor mu?

Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
 
858,496Konular
981,666Mesajlar
29,737Kullanıcılar
ey4781Son üye
Üst Alt