iltasyazilim
FD Üye
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
1913 yılında Görele'de doğdu Ailesinin beş çocuğundan ikincisidir Trabzon Lisesi'nde okurken, 1927'de bu okula fotoğraf öğretmeni atanan Zeki Kocamemi'nin öğrencisi oldu Onun derslerinin etkisi ve okul müdürünün özendirmesiyle 1929'da İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ne (derhal Mimar Sinan Üniversitesi) girdi Burada Nazmi Ziya ve İbrahim Çallı'nın öğrencisi oldu 1930'da eğitimini bitirmeden, ağabeyisi Sabahattin Eyüboğlu'nun yanına Paris'e gitti Orada André Lhote'un yanına fotoğraf çalıştı daha sonra evleneceği Rumen asıllı eşi Eren Eyüboğlu ile de burada tanıştı Yurda döndükten sonra 1934'te D Grubu'nun dördüncü sergisine otuz devlete ait ile katıldı Ilk kişisel sergisini de aynı yıl Bükreş'te açtı 1934'te katıldığı Akademi'nin diploma yarışmasında üçüncü oldu Bu derece ile mezun almak istemediği için bir yandan diploma yarışmasına yeniden hazırlanırken, bir yana da Çerkeş demiryolu yapımında çevirmenlik yaptı, Tekel Genel Müdürlüğü'nde çalıştı 1936'daki diploma yarışmasında Hamam adlı kompozisyonuyla birinci oldu Benzer sene Moskova'da düzenlenen Modern Türk Sanat Sergisi'ne katıldı 1937'de Cemal Tollu'yla birlikte Akademi'nin Fotoğraf Bölümü Şefi Léopold Lévy'nin asistanı oldular Bedri Rahmi çoğu ressamın katıldığı CHP'nin kültür programı çerçevesinde fotoğraf gerçekleştirmek için 1938'de Edirne'ye, 1941'de de Çorum'a gitti Geleneksel süsleme ve halk el sanatlarından seçtiği motifleri eserlerinde başarılı bir bireşimde kullandı Bu dönem resimlerinde köy manzaraları, köy kahveleri, faytonlu yollar, iğde dalı takmış gelinler gibi Anadolu'ya özgü görünümler egemendir1940'lardan daha sonra duvar resimlerine yöneldi Ilk duvar resmini 1943'te İstanbul'da, Ortaköy'deki Lido Yüzme Havuzu için yaptı 1947'de İstanbul'da özel bir atölye ve galeri açtı 1950'de Ankara'da sanatının o güne kadarki tüm dönemlerini kapsayan bir sergisi düzenlendi Bedri Rahmi benzer yıl bir kere daha Paris'e gitti1950'de Mozaik çalışmalarına başladı 1958'de Uluslararası Brüksel Sergisi için 272 m²'lik bir mozaik pano gerçekleştirdi ve bu eseriyle serginin büyük ödülü olan altın madalyayı kazandı Bundan bir yıl sonra Paris'teki NATO yapısı için, derhal Brüksel'de bulunan, 50 m²'lik bir mozaik pano hazırladı 1960 ve 1961'de iki kez ABD'ye gitti Orada birçok geziye katıldı, konferanslar verdi ve fotoğraf çalışmaları yaptı1969'da Sao Paulo Bienali'nde (iki yıllık sergi) onur madalyası kazandı Hem 1940'ta Devlet Fotoğraf ve Heykel Sergisi'nde resim dalında üçüncülük, 1943'te benzer serginin 4sünde ikincilik ve 1972'de de 33 sergide birincilik ödülünü aldı Ölümünden sonra 1976'da Ankara'da Yaşamış Bedri Rahmiadıyla bir sergisi düzenlendi Aynı sene İstanbul'da da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde adına düzenlenen bir sergiyle anıldı 1984'te İstanbul'da Bedri RahmiHer Dönemdenadlı bir toplu sergisi açıldı Bedri Rahmi Akademi'deki birincil yıllarından sonra esas bilgilerini Paris'te André Lhote'un akademisinde edinmesine rağmen onun kübist ve yapımcı (konstrüktif) yaklaşımını benimsememiş, Dufy ve Matisse'i kendine daha yakın bulmuştur Paris'ten döndükten sonra Anadolu ve Trakya gezilerinde yaptığı resimlerle İstanbul görünümlerinde Dufy'nin renk ve çizgi anlayışının etkileri görülür Zamanla bu etkiden sıyrılan Bedri Rahmi millet sanatını sağlam bir kaynak olarak görmeye başlamıştır Ahali sanatından yola çıkarak yeni anlatım biçimleri aramıştır Minyatürlerden de esinlenmiştir Anadolu kilimlerinin geometrik, görünmeyen biçimleri, çini, cicim, heybe, yazma ve çorapların bezeme düzeni ve renk uyumlarını kaynak olarak kullanmış, motifin önem kazandığı süslemeci bir tutumla resimler yapmıştır Fakat, sadece motifleri resme uygulamakla yetinmemiş, renk ve araç gereç araştırmalarına da girmiştir Değişik teknikleri deneyerek gravür, mozaik, heykel ve seramik alanlarında çoğu ürün vermiştir Yeniden bir insanlar sanatı olan yazmacılığa da yönelmiş, kumaş üzerine baskılar yapmış, bu çalışmalarını öğrencileriyle birlikte de yürütmüştür İki yıl kadar süren ABD gezisinden daha sonra öbür malzemelerden yararlanarak soyut resimler ve renk düzenlemelerine yönelmişse de son yıllarında bitmiş eski konularına dönmüştür Kemençeciler, gecekondular, hanlar, kendi portreleri, balıklar ve kahvelerle, yeni renk ve doku deneyimlerinden de yararlanarak ustaca eserler vermiştir Çağdaş fotoğraf öğelerini de içeren bu çalışmalarında, konu soyuta yaklaştığı oranda, resmin de bir nesil nakışa dönüştüğü izlenir Bedri Rahmi 1927'de başladığı resim öğretmenliğini ölümüne değin sürdürmüş, Akademi'deki atölyesinde sayısız öğrenci yetiştirmiştir
Şiirleriyazıları:
Bedri Rahmi 1928'de daha lise öğrencisiyken şiir yazmaya başlamıştır Şiirlerine, 1933'ten sonra Yeditepe, Ses, Güney, İnsan, İnkılâpçı Gençlik ve Varlık dergilerinde yer verilmiştir 1941'den başlayarak farklı alanlara yönlendirilmiş şiir kitapları yayımlanmıştır Ahali edebiyatının masal, şiir, anlatım tarzı gibi her türüne karşı duyduğu hayranlık, şiirlerine de yansımıştır Irk dilinden ve şiirinden aldığı öğeleri kendine özgü bir biçimde kullanarak ırk diline yaklaşım çabasını sonuna dek götürmüştür Bu nitelikleriyle şiirleri, resimleriyle büyük bir benzerlik gösterir Akan, dar bir dille kaleme aldığı yolculuk ve test yazılarında ise aralıksız gündeminde olan insanlar kültürü, ahali sanatı konularındaki görüşlerini sergilemiştir 21 Eyül 1975'te İstanbul'da öldü
Eserleri:
Resim: Paris, Mustafa Eyüboğlu, 1933; Yazılmış Cansız Doğa Resmi,1936; Salı Pazarı, 1938; Eren, 1940; Nallanan Öküz, 1947; Düşünen Adam, 1953; Köylü Bayan (TrenYataklı Vagon), İstanbul Fotoğraf ve Heykel Müzesi; Karadut Satıcısı, 1954; Çömelmiş Köylü, 1972; Ankara'nın Kavakları,1973; Mor Takkeli Hacı, 1974; Son Kahve, 1975; Anadoluhisarı, Ankara Resim ve Heykel Müzesi; Çıplak; Konut İçi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi; Han, 1975; son resmi Duvar Resmi: Lido Yüzme Havuzu'nda duvar resmi; 1943, Ortaköyİstanbul; Hilton Oteli'nde duvar devlete ait; Divan Oteli'nde duvar devlete ait Mozaik Pano: Milletlerarası Brüksel Sergisi için mozaik pano, 1958; Nato yapısında mozaik pano, 1959, Brüksel; Işçi Sigortaları Hastanesi'nde seramik pano, 1959, Samatyaİstanbul; Etibank yapısında seramik pano, Ankara; Marmara Oteli'nde mozaik pano, Ankara; Vakko Fabrikası'nda mozaik pano, Topkapıİstanbul Duvar Kabartması: Manifaturacılar Çarşısı'nda duvar kabartması, Unkapanıİstanbul; Aksu İşhan'ında duvar kabartması, Karaköyİstanbul
Şiir:Yaradana Mektuplar, 1941; Karadut, 1948; Tuzlu, 1952; Üçü Birdenbire, 1953; Dördü Aniden, 1956; Karadut 69, 1969; Dol Karabakır Dol, 1974, bütün şiirleri; Yaşadım, 1977 Yolculuk ve Deneme: Cânım Anadolu, 1953; Tezek, 1975; Delifişek, 1975; Resme Başlarken, 1977 Monografi: Nazmi Ziya, 1937 Fotoğraf Albümü: Binbir Bedros, 1977, Karadut, 1979; Babatomiler, 1979 *
1913 yılında Görele'de doğdu Ailesinin beş çocuğundan ikincisidir Trabzon Lisesi'nde okurken, 1927'de bu okula fotoğraf öğretmeni atanan Zeki Kocamemi'nin öğrencisi oldu Onun derslerinin etkisi ve okul müdürünün özendirmesiyle 1929'da İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'ne (derhal Mimar Sinan Üniversitesi) girdi Burada Nazmi Ziya ve İbrahim Çallı'nın öğrencisi oldu 1930'da eğitimini bitirmeden, ağabeyisi Sabahattin Eyüboğlu'nun yanına Paris'e gitti Orada André Lhote'un yanına fotoğraf çalıştı daha sonra evleneceği Rumen asıllı eşi Eren Eyüboğlu ile de burada tanıştı Yurda döndükten sonra 1934'te D Grubu'nun dördüncü sergisine otuz devlete ait ile katıldı Ilk kişisel sergisini de aynı yıl Bükreş'te açtı 1934'te katıldığı Akademi'nin diploma yarışmasında üçüncü oldu Bu derece ile mezun almak istemediği için bir yandan diploma yarışmasına yeniden hazırlanırken, bir yana da Çerkeş demiryolu yapımında çevirmenlik yaptı, Tekel Genel Müdürlüğü'nde çalıştı 1936'daki diploma yarışmasında Hamam adlı kompozisyonuyla birinci oldu Benzer sene Moskova'da düzenlenen Modern Türk Sanat Sergisi'ne katıldı 1937'de Cemal Tollu'yla birlikte Akademi'nin Fotoğraf Bölümü Şefi Léopold Lévy'nin asistanı oldular Bedri Rahmi çoğu ressamın katıldığı CHP'nin kültür programı çerçevesinde fotoğraf gerçekleştirmek için 1938'de Edirne'ye, 1941'de de Çorum'a gitti Geleneksel süsleme ve halk el sanatlarından seçtiği motifleri eserlerinde başarılı bir bireşimde kullandı Bu dönem resimlerinde köy manzaraları, köy kahveleri, faytonlu yollar, iğde dalı takmış gelinler gibi Anadolu'ya özgü görünümler egemendir1940'lardan daha sonra duvar resimlerine yöneldi Ilk duvar resmini 1943'te İstanbul'da, Ortaköy'deki Lido Yüzme Havuzu için yaptı 1947'de İstanbul'da özel bir atölye ve galeri açtı 1950'de Ankara'da sanatının o güne kadarki tüm dönemlerini kapsayan bir sergisi düzenlendi Bedri Rahmi benzer yıl bir kere daha Paris'e gitti1950'de Mozaik çalışmalarına başladı 1958'de Uluslararası Brüksel Sergisi için 272 m²'lik bir mozaik pano gerçekleştirdi ve bu eseriyle serginin büyük ödülü olan altın madalyayı kazandı Bundan bir yıl sonra Paris'teki NATO yapısı için, derhal Brüksel'de bulunan, 50 m²'lik bir mozaik pano hazırladı 1960 ve 1961'de iki kez ABD'ye gitti Orada birçok geziye katıldı, konferanslar verdi ve fotoğraf çalışmaları yaptı1969'da Sao Paulo Bienali'nde (iki yıllık sergi) onur madalyası kazandı Hem 1940'ta Devlet Fotoğraf ve Heykel Sergisi'nde resim dalında üçüncülük, 1943'te benzer serginin 4sünde ikincilik ve 1972'de de 33 sergide birincilik ödülünü aldı Ölümünden sonra 1976'da Ankara'da Yaşamış Bedri Rahmiadıyla bir sergisi düzenlendi Aynı sene İstanbul'da da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde adına düzenlenen bir sergiyle anıldı 1984'te İstanbul'da Bedri RahmiHer Dönemdenadlı bir toplu sergisi açıldı Bedri Rahmi Akademi'deki birincil yıllarından sonra esas bilgilerini Paris'te André Lhote'un akademisinde edinmesine rağmen onun kübist ve yapımcı (konstrüktif) yaklaşımını benimsememiş, Dufy ve Matisse'i kendine daha yakın bulmuştur Paris'ten döndükten sonra Anadolu ve Trakya gezilerinde yaptığı resimlerle İstanbul görünümlerinde Dufy'nin renk ve çizgi anlayışının etkileri görülür Zamanla bu etkiden sıyrılan Bedri Rahmi millet sanatını sağlam bir kaynak olarak görmeye başlamıştır Ahali sanatından yola çıkarak yeni anlatım biçimleri aramıştır Minyatürlerden de esinlenmiştir Anadolu kilimlerinin geometrik, görünmeyen biçimleri, çini, cicim, heybe, yazma ve çorapların bezeme düzeni ve renk uyumlarını kaynak olarak kullanmış, motifin önem kazandığı süslemeci bir tutumla resimler yapmıştır Fakat, sadece motifleri resme uygulamakla yetinmemiş, renk ve araç gereç araştırmalarına da girmiştir Değişik teknikleri deneyerek gravür, mozaik, heykel ve seramik alanlarında çoğu ürün vermiştir Yeniden bir insanlar sanatı olan yazmacılığa da yönelmiş, kumaş üzerine baskılar yapmış, bu çalışmalarını öğrencileriyle birlikte de yürütmüştür İki yıl kadar süren ABD gezisinden daha sonra öbür malzemelerden yararlanarak soyut resimler ve renk düzenlemelerine yönelmişse de son yıllarında bitmiş eski konularına dönmüştür Kemençeciler, gecekondular, hanlar, kendi portreleri, balıklar ve kahvelerle, yeni renk ve doku deneyimlerinden de yararlanarak ustaca eserler vermiştir Çağdaş fotoğraf öğelerini de içeren bu çalışmalarında, konu soyuta yaklaştığı oranda, resmin de bir nesil nakışa dönüştüğü izlenir Bedri Rahmi 1927'de başladığı resim öğretmenliğini ölümüne değin sürdürmüş, Akademi'deki atölyesinde sayısız öğrenci yetiştirmiştir
Şiirleriyazıları:
Bedri Rahmi 1928'de daha lise öğrencisiyken şiir yazmaya başlamıştır Şiirlerine, 1933'ten sonra Yeditepe, Ses, Güney, İnsan, İnkılâpçı Gençlik ve Varlık dergilerinde yer verilmiştir 1941'den başlayarak farklı alanlara yönlendirilmiş şiir kitapları yayımlanmıştır Ahali edebiyatının masal, şiir, anlatım tarzı gibi her türüne karşı duyduğu hayranlık, şiirlerine de yansımıştır Irk dilinden ve şiirinden aldığı öğeleri kendine özgü bir biçimde kullanarak ırk diline yaklaşım çabasını sonuna dek götürmüştür Bu nitelikleriyle şiirleri, resimleriyle büyük bir benzerlik gösterir Akan, dar bir dille kaleme aldığı yolculuk ve test yazılarında ise aralıksız gündeminde olan insanlar kültürü, ahali sanatı konularındaki görüşlerini sergilemiştir 21 Eyül 1975'te İstanbul'da öldü
Eserleri:
Resim: Paris, Mustafa Eyüboğlu, 1933; Yazılmış Cansız Doğa Resmi,1936; Salı Pazarı, 1938; Eren, 1940; Nallanan Öküz, 1947; Düşünen Adam, 1953; Köylü Bayan (TrenYataklı Vagon), İstanbul Fotoğraf ve Heykel Müzesi; Karadut Satıcısı, 1954; Çömelmiş Köylü, 1972; Ankara'nın Kavakları,1973; Mor Takkeli Hacı, 1974; Son Kahve, 1975; Anadoluhisarı, Ankara Resim ve Heykel Müzesi; Çıplak; Konut İçi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi; Han, 1975; son resmi Duvar Resmi: Lido Yüzme Havuzu'nda duvar resmi; 1943, Ortaköyİstanbul; Hilton Oteli'nde duvar devlete ait; Divan Oteli'nde duvar devlete ait Mozaik Pano: Milletlerarası Brüksel Sergisi için mozaik pano, 1958; Nato yapısında mozaik pano, 1959, Brüksel; Işçi Sigortaları Hastanesi'nde seramik pano, 1959, Samatyaİstanbul; Etibank yapısında seramik pano, Ankara; Marmara Oteli'nde mozaik pano, Ankara; Vakko Fabrikası'nda mozaik pano, Topkapıİstanbul Duvar Kabartması: Manifaturacılar Çarşısı'nda duvar kabartması, Unkapanıİstanbul; Aksu İşhan'ında duvar kabartması, Karaköyİstanbul
Şiir:Yaradana Mektuplar, 1941; Karadut, 1948; Tuzlu, 1952; Üçü Birdenbire, 1953; Dördü Aniden, 1956; Karadut 69, 1969; Dol Karabakır Dol, 1974, bütün şiirleri; Yaşadım, 1977 Yolculuk ve Deneme: Cânım Anadolu, 1953; Tezek, 1975; Delifişek, 1975; Resme Başlarken, 1977 Monografi: Nazmi Ziya, 1937 Fotoğraf Albümü: Binbir Bedros, 1977, Karadut, 1979; Babatomiler, 1979 *