Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Bekar kalmak mı? yoksa evlenmek mi?

Bekar kalmak mı? yoksa evlenmek mi?
0
165

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
85
Puan
48
F-D Coin
0
Bekar Kalmak mı? Yoksa Evlenmek mi?

Bekarlık mı, yoksa evlilik mi daha hayırlıdır? Bir hadisi şerifte; "İki yüz yılından sonra, sizin en iyiniz, hafifü'l-haz olandır." diyor. Bu, bekarlığın evlilikten daha iyi olduğu anlamına gelmiyor mu? Bu hadisi açıklar mısınız?

1. "Allah bir kula hayır dilediği zaman, onu çoluk-çocuk ve mal ile meşgul etmez.”(İhya, II/25) sözü, hadis değil, Hasan-ı Basri'nin sözüdür.

2- “İki yüz senesinden sonra insanların en hayırlısı, zevcesi ve evladı olmamakla yükü hafif olanıdır."(İhya, II/24) hadisi alimler tarafından zayıf sayılmıştır.(bk. Zeynul-Iraki, Tahricu Ahadisi'l-İhya, -ihya ile birlikte).

3. " Ahir zamanda sizin en iyiniz, çoluk çocuğu olmayandır." anlamında bir hadis vardır. "Hafifü'l-haz" kelimesi, ahir zamandan bahseden hadis-i şeriflerde geçmektedir. Kıyamet günü hesabı kolay olacak olanlar için kullanılan bir tabirdir. Ancak bu rivayetin zayıf bir hadis olduğu ifade edilir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, V. 252; Tirmizi, Zühd, 35; İbn Mace, Zühd, 4)

Hadiste geçen hafifü'l-haz kelimesinin anlamı mal ve çoluk çocuk yükü az olan kimse demektir. (İbnü'l- Esir, en Nihaye fi Garibi'l-Hadis)

4. Yine İmam Gazali 'nin yer verdiği bir rivayette de şöyle denilmiştir: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, kişinin helaki eşinin, ebeveyninin ve evladının eliyle olacak. Onlar, onu fakirlikle suçlayacak ve gücünün üstünde yük yükleyecekler, o da dinini kaybedeceği işlere girecek ve helak olacaktır.” (İhya, a.g.y) Zeynu’l-Iraki bu hadisin de zayıf olduğunu söylemiştir. (Tahricu Ahadisi’l-İhya, a.g.y)

Başka rivayetlerde ümmetin çoğluğu övülmüş ve çok çocuklu olmak teşvik edilmiştir. Bu açıdan neslin azalmasına neden olmak doğru olmaz. Ancak ahir zamanda çocuk yetiştimenin zorluğunu anlatmak için o zamanın fitnelerine dikkat çekilmiştir.

Diğer taraftan evlenmeyen ya da evlendiğ halde çocukları olmayan aileler, bu ve buna benzer hadislere bakarak hesaplarının daha kolay olacağını ümit edebilirler.

Ancak çocuklarına gerekli olan dini ve dünyevi eğitimi verip iyi yetiştiren aileler de bunların karşılığını alacaktır. Öyleyse her rivayeti kendi bağlamında değerlendirmek ve ona göre hüküm vermek gerekir. Her Müslüman durumuna ve konumuna göre iki taraftan birini tercih edebilir; niyetine göre de sevabını alır.

5. Evlenmeyi teşvik eden ayetlerin yanında bir çok sahih hadis de vardır. Bu sebeple, aksini ifade eden rivayet ve sözleri daha hususi bir anlamda değerlendirmek gerekir. Örneğin Hasan-ı Basri'nin sözleri, inzivayı teşvik sadedinde söylenmiştir. İmam Gazali de bu konuyu evlenmenin faydaları ve zararları başlığı altında işlemiştir. Her bir kötülükte bile bir iyilik olabildiği gibi, her bir iyilikte de bir kötü tarafı olabilir.

Hükümler ekseriyete göre verilir. Bıçakla adam öldürebilir, kibrit ev yakabilir diye kimse bunları yasaklamıyor. Evliliğin yüzde doksan güzelliği yanında yüzde on yan etkisinin olması onun kötü olduğu anlamına gelmez.

Hadis zayıf olmakla beraber, bunun da saadet asrından iki yüz sene sonra bazı yan etkilerinin ortaya çıkacağı anlamına algılamak gerekir. Takvanın gittikçe azalacağı ve -başka hadislerde ifade edildiği üzere- takvadan yoksun bazı çoluk çocuk ve anne babanın sabırsız, kanaatsiz ve aşırı istekleri karşısında, kişinin harama girme tehlikesiyle karşı karşıya kalacağına işaret edilmiş ve bir uyarı yapılmıştır.

Ayrıca, bu tür rivayetlerin bazı hususi zatlara bir ders de olabilir. Nitekim, İmam Nevevi, İmam Suyuti gibi çok önemli bir kısım alimler, bu gibi hadis riayetlerinin desteğini de alarak ilim ve ibadetle meşgul olmayı evlenmeye tercih etmişlerdir. Eğer Suyuti evli olsaydı, bu kadar telifat yazabilir miydi? Eğer Bediüzzaman evli olsaydı bu kadar zor şartlar altında iman ve Kur'an hizmetini böyle yapabilir miydi?

6. Bekarlık mes’elesi tarih boyunca sohbetlere mevzu teşkil etmiş, kimileri bekarlığı bir vezirlik, kimileri de bir rezillik saymış, böylece lehte ve aleyhte söyleyip yazanlar olmuştur.

Bize göre ne bekarlık bir vezirlik, yahut rezillik; ne de evlilik bir sultanlık, yahut şahlık...

Her ikisi de şahısla, şahsın düşünce yapısıyla alakalı bir şey. Öyle kafalar, öyle düşünce sahipleri vardır ki, dünyanın imkanını yanına yığsanız huzur bulamaz, tatmin olamaz. Böyle biriyle yapılan evlilik ne sultanlıktır, ne de vezirlik... Tam manasiyle bir rezilliktir.

Ama öyle kanaat ve fazilet sahipleri de vardır ki, onlar bütün gayret ve takatlarıyla çalışıp çabalarlar; buna rağmen ellerine geçen mütevazi imkanlarıyla kurdukları vasati hayatlarından zevk alır, huzur duyarlar. İşte böyleleriyle yapılan evlilik bir vezirlik mahiyetini de taşır, sultanlık hüviyetini de iktisap eder.

Evlenmek, yahut bekar kalmak mes’elesi, dışarıdan telkinle tahakkuk edecek bir mesele değildir. Bu, şahsın hissi yapısıyla alakalı bir husustur.

Bunun içindir ki, fıkıh kitaplarında şu mealde hüküm verilmiştir:

Kendini haramlardan koruyan kimse için evlenmek sadece sünnettir. Koruyamayanlar için de evlenmek farzdır! Demek oluyor ki, şahıs kendini bilir, durumunu muhasebe eder. Kendisi için farz mı, yahut sadece sünnet mi, vicdanı bir değerlendirme ile hükmünü verir.

Şüphesiz ki, evlenme kararı, manevi değerlere sahip olmanın yanında bazı maddi şartları da hazırlamış olmayı gerektirmektedir. Bu şartların hiç olmazsa asgarisini hazırlamadan gözü kara bir şekilde evlenme teşebbüsüne geçmek, biraz cesaretlice başlangıç olur.

Ne yazık ki, bazan kız tarafı, yavrularını gönderecekleri evin maddi zorluklarını düşünmeden bir sürü gösterişli masraflar ihdas etmekte, böylece evlatlarını borç harç içinde bıraktıkları bir yuvaya göndermekte, hayata daha ilk gününde borçlu olarak başlatmaktalar. Çevrenin gösteriş tesirinden kurtulamayan bu ebeveynler keşke, daha gerçekçi düşünebilse, daha az bir masrafa razı olup yavrularını huzur duyabilecekleri borçsuz bir hayata başlatsalar...

Ne var ki, çevrenin kötü örnekliği, bunu tatbi ki zor bir fedakarlık gibi göstermektedir.
 

Similar threads

Size Deli Denmedikce İman Etmiş Sayılmazsınız Bir kimseye deli denmedikçe imanı tam olmaz; anlamına gelen bir hadis var mıdır? Soruda yer alan ifadeye uygun bir hadis rivayetine rastlayamadık. Bununla beraber, aşağıdaki hadis-i şerifte bu manayı çağrıştıran bir üslup söz konusudur: Ebu Said...
Cevaplar
0
Görüntüleme
285
Ahir Zamanda, Sizin En İyiniz Çoluk Çocuğu Olmayandır "Ahir zamanda sizin en iyiniz, çoluk çocuğu olmayandır." anlamında bir hadis vardır. Hadiste geçen "hafifü'l-haz" kelimesi, ahir zamandan bahseden hadis-i şeriflerde geçmektedir. Kıyamet günü hesabı kolay olacak olanlar için kullanılan bir...
Cevaplar
0
Görüntüleme
161
Cocuk Doğuramayan kadınla evlenmek ? Cocuğu olmayan kadınla evlenmek sakıncalı mıdır? Peygamberimiz Hz Muhammed (sav)'in cocuk yapmaya elverişli olmayan kadınlarla evlenmeyi yasakladığına dair bir hadis var mıdır? Bir bayanın cocuk yapmaya elverişli olup olmadığını nerden anlayacağız...
Cevaplar
0
Görüntüleme
103
Müslümanlığınıza Özenen İnsanlar Yoksa ! “Size bakıp Müslümanlığa özenen insanlar yoksa imanınızı gözden geçirin!” sözü hadis midir? Bu ifadeyi kaynaklarda bulamadık. Bir kelam-ı kibar olabilir. “İmanınızı gözden geçirin” ifadesi, imansızlığa değil, imanının yansıtması gereken güzellikleri...
Cevaplar
0
Görüntüleme
179
Dinimiz Evlenmemeye bekar kalmaya Nasıl Bakmaktadır? Evleneceklerin durumuna göre nikahın hükmü farz, vacib, sünnet, haram, mekruh veya mübah kısımlarına ayrılır: 1. Evlenmediği taktirde zinaya düşeceği kesin olan kimsenin -mehri verecek ve eşinin geçimini sağlayacak durumda ise- evlenmesi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
139
858,473Konular
981,209Mesajlar
29,545Kullanıcılar
medusa231Son üye
Üst Alt