Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Son günlerde daha çok karşılaştığım ve giderekte daha ziyade ve daha erken müracaata neden olduğunu gördüğüm şikayetlerin başında bel ağrıları geliyor. O denli ki dimağ cerrahisi polikliniğine günlük müracaatların neredeyse %90'ını oluşturmaya başladı. "İnsanımızı neden bu kadar ziyade korkutuyor?" diye düşünmeye başladım.
birinci aklıma gelen yöresel olarak kişilerin daha çokça fizikî zorlayıcı işlerle uğraşmaları mı? oluyor. Lakin müracaatların aktivitesi hudutlu kişilerde daha çok olduğu oluyor. Mahsusen bariz bir uğraşısı olmayan hane hanımları da bel ağrıları şikayetleri ile gelmekteydi.
2. neden, gelen olguların bir birçoklarının tıpkı sözcükleri söylediğiydi. Ağrı acısını yaşadıkları konumu, canımın merkezi olarak tarifliyorlardı. Yani ağrı hayli şiddetli olduğundan başvuruyorlardı. Bu olguların bir kısmında inandırıcıydı.
Kimileri ise şikayetini yaşar yaşamaz 2.gününde başvuruyordu. Niçin bu kadar erken başvurdukları sorulduğunda, dehşetlerinden bahsediyorlardı. Gerçek yanlış duyduklarından ve sakat kalmak üzere dehşetlerinden ve bundan ötürü yanlış yönlendirmelerden ötürü başvurduklarını söylediler. Lakin gözlemlediğim bu olguların bir birçoklarının psikolojisi sağlam değildi. Çok hassas olan ruhsal durumlarından ötürü ağrı eşikleri düşüktü. Yani bir çok insanın tolere edebileceği velev algılamıyacağı hafif ikazları yahut hafif sayılacak ağrıları daha güçlü algılıyorlardı. (hissediyorlardı)
Erken yahut ultra süratli olarak tabir ettiğim müracaatların öteki bir nedeni de, medyanın yanlış yönlendirmeleri olmasıydı. Münhasıran son yıllarda yapılan felaket senaryoları yahut felaket tellalcılığı kişilerin eskisinden daha da ziyade korkmalarına neden olmakta. Bundan ötürü da vücudlarında hissettikleri en ufak müspet işaretin, çok makûs bi şey mesela kanser mi dir? Bi içine baksak şu belimin, başımın vesaire tarafın? üzere mütalaalarla çok çabuk doktora koşmalarına neden oluyordu. Sonuç olarak ağrısı olan koştu..
Aslında insanlarımızda artan bel ağrıları değildi, artan malumat kirliliği ve bilinçsizlikti. Bu kültürle yahut okumuş üniversite bitirmeklede alakalı değildi. Bel ağrısı şikayeti ile başvuranlar topluluğun her bölümünden de vardı. Velev internette ufak bir araştırma yapanların başı daha bir karışıktı. Yapılan muayene ve söylenen laflar bu olguların iknasına kâfi olmamaktaydı. İstekler daima tıpkı oluyordu, MR üzere masraflı tetkiklerin yapılması isteniyordu.
Bir dimağ cerrahı olarak, cerrahi endikasyona karar verirken bu türlü bir filimin çekilmesi müsaitken şu anda günümüzde olur olmaz sebeplerle, bel'i 1-2 gündür ağrıyan kişilerin MR çekilmesi istekleri yahut talepleri ile her geçen gün daha da ziyade karşılaşıyoruz.. Kesinlikle biz onların kaygılarını azaltmak için varız, gelgelelim topluluktaki müspet sık yaşanan ağrılar, daha ziyade hastaneye baş vuruya neden olmaktadır.
Sonuç; Topluluğumuzun bu bahislerde daha da bilinçlenmesi ve imkanlarımızın israfına neden olmaması dileğiyle..
birinci aklıma gelen yöresel olarak kişilerin daha çokça fizikî zorlayıcı işlerle uğraşmaları mı? oluyor. Lakin müracaatların aktivitesi hudutlu kişilerde daha çok olduğu oluyor. Mahsusen bariz bir uğraşısı olmayan hane hanımları da bel ağrıları şikayetleri ile gelmekteydi.
2. neden, gelen olguların bir birçoklarının tıpkı sözcükleri söylediğiydi. Ağrı acısını yaşadıkları konumu, canımın merkezi olarak tarifliyorlardı. Yani ağrı hayli şiddetli olduğundan başvuruyorlardı. Bu olguların bir kısmında inandırıcıydı.
Kimileri ise şikayetini yaşar yaşamaz 2.gününde başvuruyordu. Niçin bu kadar erken başvurdukları sorulduğunda, dehşetlerinden bahsediyorlardı. Gerçek yanlış duyduklarından ve sakat kalmak üzere dehşetlerinden ve bundan ötürü yanlış yönlendirmelerden ötürü başvurduklarını söylediler. Lakin gözlemlediğim bu olguların bir birçoklarının psikolojisi sağlam değildi. Çok hassas olan ruhsal durumlarından ötürü ağrı eşikleri düşüktü. Yani bir çok insanın tolere edebileceği velev algılamıyacağı hafif ikazları yahut hafif sayılacak ağrıları daha güçlü algılıyorlardı. (hissediyorlardı)
Erken yahut ultra süratli olarak tabir ettiğim müracaatların öteki bir nedeni de, medyanın yanlış yönlendirmeleri olmasıydı. Münhasıran son yıllarda yapılan felaket senaryoları yahut felaket tellalcılığı kişilerin eskisinden daha da ziyade korkmalarına neden olmakta. Bundan ötürü da vücudlarında hissettikleri en ufak müspet işaretin, çok makûs bi şey mesela kanser mi dir? Bi içine baksak şu belimin, başımın vesaire tarafın? üzere mütalaalarla çok çabuk doktora koşmalarına neden oluyordu. Sonuç olarak ağrısı olan koştu..
Aslında insanlarımızda artan bel ağrıları değildi, artan malumat kirliliği ve bilinçsizlikti. Bu kültürle yahut okumuş üniversite bitirmeklede alakalı değildi. Bel ağrısı şikayeti ile başvuranlar topluluğun her bölümünden de vardı. Velev internette ufak bir araştırma yapanların başı daha bir karışıktı. Yapılan muayene ve söylenen laflar bu olguların iknasına kâfi olmamaktaydı. İstekler daima tıpkı oluyordu, MR üzere masraflı tetkiklerin yapılması isteniyordu.
Bir dimağ cerrahı olarak, cerrahi endikasyona karar verirken bu türlü bir filimin çekilmesi müsaitken şu anda günümüzde olur olmaz sebeplerle, bel'i 1-2 gündür ağrıyan kişilerin MR çekilmesi istekleri yahut talepleri ile her geçen gün daha da ziyade karşılaşıyoruz.. Kesinlikle biz onların kaygılarını azaltmak için varız, gelgelelim topluluktaki müspet sık yaşanan ağrılar, daha ziyade hastaneye baş vuruya neden olmaktadır.
Sonuç; Topluluğumuzun bu bahislerde daha da bilinçlenmesi ve imkanlarımızın israfına neden olmaması dileğiyle..
