Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Doktorların ayırıcı tanı adını verdiği düşünce tarzı çok önemli bir şey. Tabii ki beş dakikalık üstünkörü muayenelerde değil de hastanın detaylı şekilde dinlenip incelendiği doğru dürüst muayenelerde yapılabilen bir şey. Hastada herkes tarafından düşünülen hastalık değil de başka ne olabileceğini düşünmek, yani acaba ne gözden kaçırılıyor diye düşünmek anlamına geliyor. Gerçekten de mesela bel fıtığı olduğu düşünülen bir hastada kalça ekleminde olan bir hastalık, idrar yolları enfeksiyonu veya taş ağrısı, ya da sakroileit denen leğen kemiği eklemindeki iltihaplar kolaylıkla gözden kaçırılabilir. Öte yandan boyun fıtığı olduğu düşünülen bir hastada kalp hastalığı, depresyon veya dirsekte, bilekte ortaya çıkan sinir sıkışmaları kolaylıkla gözden kaçırılabilir. Ayrıca sırt fıtığı olduğu düşünülen bir hastada pankreas hastalıkları veya akciğer hastalıkları kolaylıkla gözden kaçırılabilir. Böyle bir hata yapıldığında da hastanın uygulanacak ameliyat ve tedaviden yarar görme şansı sıfır olacağı gibi, gözden kaçırılmış mevcut hastalık ta giderek kötüleşecek ve kimi zaman hayati sorunlara yol açabilecektir.
Tam kapalı bel ameliyatını duymuşsunuzdur. İşte aynı şekilde artık boyun fıtıkları da kapalı ameliyatla tedavi edilebiliyor. Tabii ki eğer hastalığınızın düzeyi, uygulanacak yönteme uygun ise; yani çok geç kalmadı iseniz... Aslında kapalı ameliyat ile kastedilen, cildi kesmeden ama cilde batırılan kalın bir iğnenin içinden çalışarak yapılan bel fıtığı veya boyun ameliyatı demektir. Bu ameliyat kimi zaman endoskopik diskektomi adını alır, kimi zaman lazer diskektomi adını; kimi zaman da annüloplasti veya nükleoplasti diye adlandırılabilir. Tabii halk arasında bu ameliyatlara kansız ameliyat, kapalı ameliyat gibi isimler de verilmektedir. Bu konudaki önemli bir kavram karmaşasını ise, hazır burada yeri gelmişken açıklamak istiyorum. Şöyle ki: Tam kapalı bir müdahale zaten ameliyat değildir. Yani derinin bütünlüğü bozulmadan gerçekleştirilen bir müdahaleye ameliyat denemez. Sonuçta denebilir ki, tam kapalı bel ameliyatı diye bir yöntem zaten yoktur; olamaz, bilime ve akla aykırıdır.
Bu tam kapalı ameliyatı denen yöntemlerde yine hiç bir yeriniz kesilmiyor, kesilmediği için de narkoz almanız gerekmiyor ve mikrop kapma riskiniz de yok denecek kadar az. Hastanede yatmanız da gerekmiyor, yani işlemden birkaç saat sonra yürüyüp evinize gidiyorsunuz. Ayrıca uzun süre istirahat etmeniz de gerekmiyor, demek istediğim bir kaç gün içinde işinize dönüyorsunuz. Tabii ki sihir değil, bunu yapanlar da cerrah. Yani sihirli bir şey yapılmıyor, siz de üstünüze düşeni yapacaksınız; yani cerrahınızın koyduğu tüm kurallara uyacak ve yaşam tarzınızı size anlatılanlara göre yeniden düzenleyeceksiniz.
