Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Bel fıtığı ihmal edilirse felce neden olabilir !
Kişilerin yaklaşık % 80’i hayatının en az bir periyodunda bel ağrısı yaşar. Bu ağrılar hafiften şiddetliye kadar değişik özellikler gösterebilir. Bel ağrısı bazen bizi o denli bir hale sokabiliyor ki gayrısına muhtaç hale bile gelebilir. Bel ağrısının birçok nedeni vardır. Lakin bel ağrısı denilince akla birinci olarak bel fıtığı gelmektedir. Bel fıtığı insanoğlunun yaradılışı kadar eski bir hastalıktır. Bel fıtığı illetinin başlangıç periyotlarında hastalık tam olarak tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle bel ile ilgili problemler yaşadığımızda bu durum uzun sürerse kesinlikle tıbbi yardım almak gerekir. Zira bel fıtığı illeti ilerlediği periyotlarda felce bile yol açabilir.
Bel fıtığı, bel kısmında disk ismini verdiğimiz sahalarda hadlerin sıkışması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Birinci evvel bel ağrısı biçiminde başlayan hastalık ilerleyen devirlerde kalçaya, tek yahut iki bacağa yayılan ağrı, yürüme güçlüğü, bacakta uyuşma ve güçsüzlük, nadir olarak idrar kaçırma üzere belirtilerle kendini gösterebilir. Bu şikayetlerle başvuran hastaların dimağ cerrahi mütehassısı tarafından öncelikle nörolojik muayenesi yapılıyor. Tabip muayene bulgularını ve radyolojik bulguları kıymetlendirerek hastanın tedavisini planlar. Kesin tanı bel MRI tetkiki ile konuyor.
Bel ve bacak ağrısı ile dimağ cerrahisi tabibine müracaat eden hastaların büyük çoğunluğu tıbbi tedavi ve yatak istirahati ile sıhhatine kavuşmaktadır. Bu şikâyetler ile gelen hastaların % 3 - %5 kadarına cerrahi tedavi gerekmektedir.
Hekim tarafından ameliyat olması gerektiği söylenen hastaların bir kısmı kaygı ve güvensizlik nedeniyle tedavilerini geciktirmekte ve daha berbat sonuçlar ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Tedavisi hengamında yapılamayan hastalar felç gerçekleştikten sonra ameliyat olsalar dahi şikayetleri ya düzelmemekte yada uzun vade rehabilitasyon uygulamak gerekmektedir.
Tedavisi geciktirilmiş bel fıtığı sonucu meydana gelen bacak felçlerinin çok büyük bir kısmı tam olarak düzelememektedir ve hayatlarının geri kalan kısımlarına felçli olarak devam etmektedirler.
Tedavi biçimi hastaya nazaran değişmekle birlikte son periyotlarda uyguladığımız mikrocerrahi teknikler ile yapılan ameliyatlarda muvaffakiyet nispeti çok yüksektir. Hastalar ekseriyetle sonraki gün taburcu edilirler.
Bu nedenlerle yukarıda saydığım şikâyetlerden birini yaşıyorsanız hiç vakit kaybetmeden bir Beyin-sinir ve omurilik cerrahına başvurmanızı tavsiye ederim. Sıhhat ihmale gelmez….
Kişilerin yaklaşık % 80’i hayatının en az bir periyodunda bel ağrısı yaşar. Bu ağrılar hafiften şiddetliye kadar değişik özellikler gösterebilir. Bel ağrısı bazen bizi o denli bir hale sokabiliyor ki gayrısına muhtaç hale bile gelebilir. Bel ağrısının birçok nedeni vardır. Lakin bel ağrısı denilince akla birinci olarak bel fıtığı gelmektedir. Bel fıtığı insanoğlunun yaradılışı kadar eski bir hastalıktır. Bel fıtığı illetinin başlangıç periyotlarında hastalık tam olarak tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle bel ile ilgili problemler yaşadığımızda bu durum uzun sürerse kesinlikle tıbbi yardım almak gerekir. Zira bel fıtığı illeti ilerlediği periyotlarda felce bile yol açabilir.
Bel fıtığı, bel kısmında disk ismini verdiğimiz sahalarda hadlerin sıkışması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Birinci evvel bel ağrısı biçiminde başlayan hastalık ilerleyen devirlerde kalçaya, tek yahut iki bacağa yayılan ağrı, yürüme güçlüğü, bacakta uyuşma ve güçsüzlük, nadir olarak idrar kaçırma üzere belirtilerle kendini gösterebilir. Bu şikayetlerle başvuran hastaların dimağ cerrahi mütehassısı tarafından öncelikle nörolojik muayenesi yapılıyor. Tabip muayene bulgularını ve radyolojik bulguları kıymetlendirerek hastanın tedavisini planlar. Kesin tanı bel MRI tetkiki ile konuyor.
Bel ve bacak ağrısı ile dimağ cerrahisi tabibine müracaat eden hastaların büyük çoğunluğu tıbbi tedavi ve yatak istirahati ile sıhhatine kavuşmaktadır. Bu şikâyetler ile gelen hastaların % 3 - %5 kadarına cerrahi tedavi gerekmektedir.
Hekim tarafından ameliyat olması gerektiği söylenen hastaların bir kısmı kaygı ve güvensizlik nedeniyle tedavilerini geciktirmekte ve daha berbat sonuçlar ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Tedavisi hengamında yapılamayan hastalar felç gerçekleştikten sonra ameliyat olsalar dahi şikayetleri ya düzelmemekte yada uzun vade rehabilitasyon uygulamak gerekmektedir.
Tedavisi geciktirilmiş bel fıtığı sonucu meydana gelen bacak felçlerinin çok büyük bir kısmı tam olarak düzelememektedir ve hayatlarının geri kalan kısımlarına felçli olarak devam etmektedirler.
Tedavi biçimi hastaya nazaran değişmekle birlikte son periyotlarda uyguladığımız mikrocerrahi teknikler ile yapılan ameliyatlarda muvaffakiyet nispeti çok yüksektir. Hastalar ekseriyetle sonraki gün taburcu edilirler.
Bu nedenlerle yukarıda saydığım şikâyetlerden birini yaşıyorsanız hiç vakit kaybetmeden bir Beyin-sinir ve omurilik cerrahına başvurmanızı tavsiye ederim. Sıhhat ihmale gelmez….
