Bel fıtığı rahatsızlığı bulunan bir bireyde marazın safhası âlâ bir muayene ve ileri tetkik metodları ile net olarak tesbit edildikten sonra tedaviye geçilir. Bundan sonra, pratik olması açısından, hastalar cerrahi müdahale gerekenler ve cerrahi müdahale gerekmeyenler diye iki büyük öbeğe ayrılabilirler. Bel fıtığı gelişiminin erken periyotlarında konservatif tedavi ismi verilen cerrahi dışı tedavi metodları uygulanır. Bu safhada hastaya bütün yerkürede ağrı kesici, adale gevşetici ve antienflamatuar ilaçlar verilir. Sert yatak istirahati tavsiye edilir. Fizik tedavi yapılabilir. Lazer ile tedavi cihetine gidilebilir. Yeniden ciltten (perkütan) birtakım farklı teşebbüslerde bulunulabilir. Müsait periyotta egzersiz verilebilir. Gerekiyorsa psikoterapi yapılabilir. Bel fıtığı tedavisini bir ekip işi olarak görmekte yarar vardır. Nöroşirürji (beyin-omurilik-sinir cerrahisi), nöroloji, anestezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon mütehassısı tabipler ile diyetisyen, psikolog, hemşire ve fizyoterapistler bu ekibin içinde nokta almalıdır. Gerektiğinde öbür birtakım branşlardaki eksper hekimlerin görüşlerine de müracaat edilmelidir. Bu ekibin elinde bir fizik tedavi ünitesi ve bu ünitede traksiyon (programlanabilir hafızalı otomatik cihaz ile bel çekme) dahil lüzumlu bütün araç gereçler hazır bulunmalıdır. Bu prensipler ışığında çağdaş imkânlar kullanılarak hastaların büyük bir kısmı ameliyat harici metodlarla tedavi edilebilir. Prensip olarak cerrahi müdahale son dermandır. Gelgelelim hastalık ilerlemiş ve yapılan muayenede birtakım kaideler teşekkül etmiş ise [ki bu koşullar memleketler arası nöroşirürji camiası nezdinde umumî kabul görmüş ve klasik kitaplara kadar geçmiş kriterlerdir] o vakit ameliyat kararı verilir. Bu kararı verirken cerraha bilgisayarlı tomografi yahut manyetik rezonans görüntüleme metodu büyük orantıda yardımcı olur. |