iltasyazilim
FD Üye
Minnet kelimesi, Allah'a ve insanlara nispet edilmesine göre farklı mânâlara gelmektedir Allah'a nispet edildiğinde; O'nun bütün varlıklara olan nâmütenâhî lütuf ve nimetleri, ikram ve ihsanları şeklinde anlaşılmıştır İnsanlara nispet edildiğinde ise minnetkelimesinin bir menfî bir de müspet anlamı söz konusudur
Menfî anlamda minnet; bir kimsenin yaptığı iyiliği başa kakması, sayıp dökmesi, iyilikte bulunduğu kimseden karşılık beklemesi gibi olumsuz tavır ve davranışları ihtiva eder Müspet mânâda ise Cenâbı Hakk'ın sonsuz nimet ve lütufları karşısında insanların O'na olan hamd ü senâ ve şükran duygularını ifade için kullanılır
Kelimenin bu farklı mânâlarıyla alâkalı Hücurât Sûresi'ndeki şu âyeti kerimeyi hatırlayabiliriz Söz konusu ayette Cenâbı Hak şöyle buyuruyor:
İslâm'a girmelerini sana minnet ediyorlar Onlara de ki: Müslümanlığınızı bana minnet etmeyin Eğer gerçekten iman etmiş, iman şuuruna ermiş iseniz bilmelisiniz ki, sizi iman yoluna sevk ettiğinden dolayı, asıl Allah size minnet eder!(Hücurât Sûresi, 4917) Öncelikle ifade etmeliyim ki her mü'min bu ayeti kerimeyi sürekli boynuna asılı duran bir fermanı İlâhî gibi düşünmeli ve Hak karşısındaki konum ve duruşunu ayarlamak için sık sık ona bakmalıdır Çünkü O Allah'tır (celle celâlühü) Her şeyin mutlak ve yegâne malikidir Dolayısıyla minnet O'na aittir ve O'nun hakkıdır Bu ayetle Allah (celle celâlühü) sanki bize şu hususları hatırlatmaktadır: Ben sizi yoktan var etmedim mi? Varlığınız Benim vücudumun gölgesinin gölgesi değil mi? Size verilen izafî sıfatlar vahidi kıyasî olarak Benim varlığımı ve sıfatlarımı göstermek için size verilmiş değil mi? Ben size imanı lütfetmedim mi? Biliyorsunuz ki eğer iman meşalesini içinizde yakmasaydım, ne âfâkî ne de enfüsî tefekkürünüz onu size kazandıramazdı! Ben sizi İslâm'ın yaşandığı bir ortamda yaratmadım mı? Sizi mütedeyyin bir ailenin vesayetinde dünyaya getirmedim mi! Dini Mübîni İslâm'a hizmet yoluna sizi sevk etmedim mi?
Evet, bütün bunlar bize sorulabilir Zira bir âyeti kerimede, Tutun onları, çünkü onlar sigaya çekilecekler(Saffat Sûresi, 3724) denilirken, başka bir ayette; Sonra o gün bütün nimetlerden hesaba çekileceksiniz(Tekasür Sûresi, 1028) buyuruluyor Yani hayat, iman, İslâm, içinde neş'et ettiğimiz ortam vs maddîmânevî bütün lütuf ve nimetlerden sorguya çekileceğimiz bize bildiriliyor İşte üzerimizde nâmütenâhî nimetleri bulunduğundan dolayı Zâtı Ulûhiyet'in bize karşı minneti vardır ve elbette ki bu minnet O'nun hakkıdır Değişik vesilelerle biraz da espriye benzer bir mülâhazayla ifade ettiğim gibi, Cenâbı Hak bize, Bana ait şeyleri bir kenara koyun da kendi kimliğiniz adına Bana bir tekmil verin!diyecek olsa, neyin geriye kalacağını hiç düşündünüz mü acaba? Nasıl bendiyeceksiniz orada? Her şey Allah'tan olduğuna göre bendediğiniz şey nedir? İşte bütün bunları teemmül edip Cenâbı Hakk'ın üzerimizdeki sayısız lütuf ve ihsanlarını görünce, O'na karşı hamd ü senâ hisleriyle dolup Minnet ve şükran O'nadırdiyoruz Bu, minnetin olumlu mânâsıdır
Sadaka sadakatin ifadesidir
Kelimenin olumsuz mânâsına gelince konunun başında da geçtiği üzere, gerek açık bir şekilde, gerekse ima ve işaret yoluyla kapalı bir biçimde, yapılan iyilikleri ifade etme, sayıp dökme, başa kakma ve böylece iyilik yapılan kimseyi manen ezme, ona eza ve cefada bulunma demektir Bu mânâyla alakalı da Kur'ânı Kerim'deki şu ayeti kerimeyi hatırlayabiliriz: Ey iman edenler! Sadakat nişanesi olan sadakalarınızı zekât da buna dâhildir insanların başına kakmak suretiyle o işi yapmamış gibi bir duruma düşmekten sakının(Bakara Sûresi, 2264) Sadaka, sizin Allah'a karşı sadık birer bende olduğunuzun ifadesidir Çünkü mal, canın yongasıdır Siz sadaka vermek suretiyle âdeta kendi canınızı yontuyor; yontup yongalar meydana getiriyor ve onları veriyorsunuz Çalışıp kazandığınız, elde etmek için alın teri döktüğünüz o şeyleri verirken sanki canınızın yarısı sizden kopup gidiyor İşte Kur'ân; Böyle önemli bir ibadeti ifa ederken eziyet etmeyin, minnette bulunmayın!diyor Başa kakmanın neticesini de Sadakalarınızı boşa çıkarmayınikazıyla bize gösteriyor
Açıkça görüldüğü üzere bu mânâdaki minnet yapılan iyiliği alıp götüren, zararlı, haram kılınmış memnu' bir minnettir Çünkü Kendilerine ihsan ettiğimiz nimetlerden hayır yolunda harcarlar(Bakara Sûresi, 23) ayetiyle de ifade buyrulduğu gibi, esasen biz başka değil, Allah'ın bize verdiklerini veriyoruz Buna göre biz sadece bir aracı, emanetçi, tevzi (dağıtım) memuru konumundayız Allah'ın verdiği malın temizlenmesi, manen nemalanıp bereketlenmesi ve herhangi olumsuz bir tesire maruz kalmadan devam ve temadi etmesi için duruma göre bazen kırkta bir, bazen onda bir, bazen de beşte birini Allah yolunda harcıyoruz Bu, o malın devam ve temadisinin garantisi olduğu gibi, bizim de Allah'a karşı sadakatimizin bir emaresi oluyor Farklı bir ifade ile biz bu emri yerine getirmekle malın da mülkün de Allah'a ait olduğunu tasdik etmiş oluyoruz
Özetle:
1 Minnet kelimesi, bir anlamda Cenâbı Hakk'ın sonsuz nimet ve lütufları karşısında insanların O'na olan hamd ü senâ ve şükran duygularını ifade için kullanılır Çünkü Zâtı Ulûhiyet'in bize karşı minneti vardır ve bu minnet O'nun hakkıdır
2 Cenâbı Hak bize, Bana ait şeyleri bir kenara koyun da kendi kimliğiniz adına Bana bir tekmil verin!diyecek olsa, neyin geriye kalacağını hiç düşündük mü acaba? Her şey Allah'tan olduğuna göre bendediğimiz şey nedir?
3 Sadaka, sizin Allah'a karşı sadık birer bende olduğunuzun ifadesidir Çünkü mal, canın yongasıdır Siz sadaka vermek suretiyle âdeta kendi canınızı yontuyor; yontup yongalar meydana getiriyor ve onları veriyorsunuz
zaman kürsü
Menfî anlamda minnet; bir kimsenin yaptığı iyiliği başa kakması, sayıp dökmesi, iyilikte bulunduğu kimseden karşılık beklemesi gibi olumsuz tavır ve davranışları ihtiva eder Müspet mânâda ise Cenâbı Hakk'ın sonsuz nimet ve lütufları karşısında insanların O'na olan hamd ü senâ ve şükran duygularını ifade için kullanılır
Kelimenin bu farklı mânâlarıyla alâkalı Hücurât Sûresi'ndeki şu âyeti kerimeyi hatırlayabiliriz Söz konusu ayette Cenâbı Hak şöyle buyuruyor:
İslâm'a girmelerini sana minnet ediyorlar Onlara de ki: Müslümanlığınızı bana minnet etmeyin Eğer gerçekten iman etmiş, iman şuuruna ermiş iseniz bilmelisiniz ki, sizi iman yoluna sevk ettiğinden dolayı, asıl Allah size minnet eder!(Hücurât Sûresi, 4917) Öncelikle ifade etmeliyim ki her mü'min bu ayeti kerimeyi sürekli boynuna asılı duran bir fermanı İlâhî gibi düşünmeli ve Hak karşısındaki konum ve duruşunu ayarlamak için sık sık ona bakmalıdır Çünkü O Allah'tır (celle celâlühü) Her şeyin mutlak ve yegâne malikidir Dolayısıyla minnet O'na aittir ve O'nun hakkıdır Bu ayetle Allah (celle celâlühü) sanki bize şu hususları hatırlatmaktadır: Ben sizi yoktan var etmedim mi? Varlığınız Benim vücudumun gölgesinin gölgesi değil mi? Size verilen izafî sıfatlar vahidi kıyasî olarak Benim varlığımı ve sıfatlarımı göstermek için size verilmiş değil mi? Ben size imanı lütfetmedim mi? Biliyorsunuz ki eğer iman meşalesini içinizde yakmasaydım, ne âfâkî ne de enfüsî tefekkürünüz onu size kazandıramazdı! Ben sizi İslâm'ın yaşandığı bir ortamda yaratmadım mı? Sizi mütedeyyin bir ailenin vesayetinde dünyaya getirmedim mi! Dini Mübîni İslâm'a hizmet yoluna sizi sevk etmedim mi?
Evet, bütün bunlar bize sorulabilir Zira bir âyeti kerimede, Tutun onları, çünkü onlar sigaya çekilecekler(Saffat Sûresi, 3724) denilirken, başka bir ayette; Sonra o gün bütün nimetlerden hesaba çekileceksiniz(Tekasür Sûresi, 1028) buyuruluyor Yani hayat, iman, İslâm, içinde neş'et ettiğimiz ortam vs maddîmânevî bütün lütuf ve nimetlerden sorguya çekileceğimiz bize bildiriliyor İşte üzerimizde nâmütenâhî nimetleri bulunduğundan dolayı Zâtı Ulûhiyet'in bize karşı minneti vardır ve elbette ki bu minnet O'nun hakkıdır Değişik vesilelerle biraz da espriye benzer bir mülâhazayla ifade ettiğim gibi, Cenâbı Hak bize, Bana ait şeyleri bir kenara koyun da kendi kimliğiniz adına Bana bir tekmil verin!diyecek olsa, neyin geriye kalacağını hiç düşündünüz mü acaba? Nasıl bendiyeceksiniz orada? Her şey Allah'tan olduğuna göre bendediğiniz şey nedir? İşte bütün bunları teemmül edip Cenâbı Hakk'ın üzerimizdeki sayısız lütuf ve ihsanlarını görünce, O'na karşı hamd ü senâ hisleriyle dolup Minnet ve şükran O'nadırdiyoruz Bu, minnetin olumlu mânâsıdır
Sadaka sadakatin ifadesidir
Kelimenin olumsuz mânâsına gelince konunun başında da geçtiği üzere, gerek açık bir şekilde, gerekse ima ve işaret yoluyla kapalı bir biçimde, yapılan iyilikleri ifade etme, sayıp dökme, başa kakma ve böylece iyilik yapılan kimseyi manen ezme, ona eza ve cefada bulunma demektir Bu mânâyla alakalı da Kur'ânı Kerim'deki şu ayeti kerimeyi hatırlayabiliriz: Ey iman edenler! Sadakat nişanesi olan sadakalarınızı zekât da buna dâhildir insanların başına kakmak suretiyle o işi yapmamış gibi bir duruma düşmekten sakının(Bakara Sûresi, 2264) Sadaka, sizin Allah'a karşı sadık birer bende olduğunuzun ifadesidir Çünkü mal, canın yongasıdır Siz sadaka vermek suretiyle âdeta kendi canınızı yontuyor; yontup yongalar meydana getiriyor ve onları veriyorsunuz Çalışıp kazandığınız, elde etmek için alın teri döktüğünüz o şeyleri verirken sanki canınızın yarısı sizden kopup gidiyor İşte Kur'ân; Böyle önemli bir ibadeti ifa ederken eziyet etmeyin, minnette bulunmayın!diyor Başa kakmanın neticesini de Sadakalarınızı boşa çıkarmayınikazıyla bize gösteriyor
Açıkça görüldüğü üzere bu mânâdaki minnet yapılan iyiliği alıp götüren, zararlı, haram kılınmış memnu' bir minnettir Çünkü Kendilerine ihsan ettiğimiz nimetlerden hayır yolunda harcarlar(Bakara Sûresi, 23) ayetiyle de ifade buyrulduğu gibi, esasen biz başka değil, Allah'ın bize verdiklerini veriyoruz Buna göre biz sadece bir aracı, emanetçi, tevzi (dağıtım) memuru konumundayız Allah'ın verdiği malın temizlenmesi, manen nemalanıp bereketlenmesi ve herhangi olumsuz bir tesire maruz kalmadan devam ve temadi etmesi için duruma göre bazen kırkta bir, bazen onda bir, bazen de beşte birini Allah yolunda harcıyoruz Bu, o malın devam ve temadisinin garantisi olduğu gibi, bizim de Allah'a karşı sadakatimizin bir emaresi oluyor Farklı bir ifade ile biz bu emri yerine getirmekle malın da mülkün de Allah'a ait olduğunu tasdik etmiş oluyoruz
Özetle:
1 Minnet kelimesi, bir anlamda Cenâbı Hakk'ın sonsuz nimet ve lütufları karşısında insanların O'na olan hamd ü senâ ve şükran duygularını ifade için kullanılır Çünkü Zâtı Ulûhiyet'in bize karşı minneti vardır ve bu minnet O'nun hakkıdır
2 Cenâbı Hak bize, Bana ait şeyleri bir kenara koyun da kendi kimliğiniz adına Bana bir tekmil verin!diyecek olsa, neyin geriye kalacağını hiç düşündük mü acaba? Her şey Allah'tan olduğuna göre bendediğimiz şey nedir?
3 Sadaka, sizin Allah'a karşı sadık birer bende olduğunuzun ifadesidir Çünkü mal, canın yongasıdır Siz sadaka vermek suretiyle âdeta kendi canınızı yontuyor; yontup yongalar meydana getiriyor ve onları veriyorsunuz
zaman kürsü