Benimle oynar mısın?

Byron ’ı ilk tanıdığımda Amerika ’da psikoloji Master ’ımı yapıyordum Ofisinde yerleşik konuşuyorduk Bir haftalık yoğun oyun terapisi eğitiminden yeni çıkmıştım öyle ağır vakalarla çalışmıştık ki; minicik çocukların yaşadığı acıları oyun içersinde görmek beni derinden etkilemişti aynı zamanda oyunun daha ilk 5 dakikasında Byron ’ın, çocuğun hangi problem ile başa çıkmaya çalıştığını fark edebilme yeteneğine hayran olmuştum Plato ’nun bir sözünü hatırlattı bana; “Bir birey hakkında konuşarak 1 yılda öğrenebileceğini oyun ile 5 dakikada keşfedersin


Byron önce eğitmenim, daha sonra süpervizörüm oldu Çok sıkıldığım, bunaldığım bir gün onunla telefonda konuştuğumda şöyle bir soru sordum; “Bazen güya yeterince ilerleme kaydedemiyorum gibi geliyor, hele terapi kesintiye uğradığında? Bana şöyle yanıt verdi; “Ilk kez ne vakit oyun terapisti olmak istedim biliyor musun? Ailemin hayatımda sadece bir defa ve 5 dakikalığına bize uğrayan bir tanıdığı sayesinde Evimize geldiğinde annemlere merhaba dedikten daha sonra, benim yanıma geldi, boyuma indi, ve benimle konuştu O güne dek hiç kimsenin benimle yapmadığı şekilde, sadece 5 dakika sürse de O gittikten sonra, onun ne iş yaptığını sordum Bana “oyun terapisti dediler Oyun oynadığın her çocuk için ayrım eder Süresi ne dek olursa olsun
Oyun terapisinin dilini öğrenmekle kalmadım Byron ’dan, bana en kayda değer şeyin ilişki olduğunu da öğretti Dinlemeyi öğrendim ondan; kendim gürültüsüz kalıp, oyunun sesini dinlemeyi Şanslıydım fakat Byron ’ı geliştirdiği model ile girdim oyun terapisi dünyasına Bana bir keresinde başka bir modelde eğitim almış ünlü bir oyun terapistinin hikayesini anlatmıştı Byron Ona gelmesinin sebebi o anki danışanlarından biriyle hiçbir ilerleme kaydedememesi olmuş Eğitimini aldığı oyun terapisi modeline göre önce danışanının sorununu dinlemiş ve ona tarafından bir strateji geliştirmiş Danışanın ebeveyni çocuğunun yalan söylemesi ve çalması sorunu ile gelmiş terapiye Terapist bunun üstüne onunla onlarca seans tavla oynayarak davranışı düzeltmeye odaklanmış Byron ’ın oyun terapisi modelinde, çocuk oyuna girer ve oynar Eğer isterse oyuna terapisti davet eder, ya da etmez Terapist çocuğu herhangi bir oyuna yönlendirmez Byron der fakat, “her çocuk kendi sorununu bilir ve imkân verildiğinde bilinçaltı bunu en iyi şekilde ortaya koyar Byron ’ın deneyimsel oyun terapisi modelinde eğitimini aldıktan sonra terapist gider, tavlayı bir kenara atar ve oyun kurmayı çocuğa bırakır Sonrası mı; yalan söylemenin aşağıda gerçekten bir tacizin yattığını keşfeder
“Çocuklar saf ve pak olarak dünyaya gelirler der Byron Ve şöyle devam eder: “Çocuğun davranışlarının aşağı tekrar tekrar bir söylem vardır Bir çocuk kavgacı davranıyor, hırçınlaşıyor, veya içine kapanıyor, ters cevap veriyor, ağlıyor veya bağırıyorsa bu davranışı nasıl değiştirebilirimden çok sorulması gereken başlıca soru; ‘Acaba çocuğum bana şu an bu davranışı ile ne söylemeye çalışıyor ’ olmalı Alaka çekmeye çalışıyor sözünü ne kadar fazla duyarız Alaka çekmeye çalışan bir çocuktan niçin ilgiyi esirgeriz hiç düşündünüz mü? Alaka çekmeye çalışan bir çocuğun ihtiyacı ilgidir, dinlenmektir, onunla geçirilecek zamandır ‘Lakin tüm hafta sonu onunla idim ’ cevabı yalnızca ebeveynin penceresinden bakmaktır Peki ya çocuğun penceresi?
Bugün kimi çocukların hayatına oyun terapisi ile bir şeyler katabilmişsem, ailelere ebeveyn okulu eğitimi verebiliyorsam, kendi çocuğuma farkında bir annelik yapabiliyorsam, kendimi her yargıladığımda dönüp sevgiyle onarabiliyorsam bunda Byron ’ın katkısı öylesine büyük oysa Ve acilen Byron İstanbul ’a geliyor; buradaki pek çok psikologa oyun terapisi anlatmaya Ancak daha da heyecanlısı 24 Ekim ’de ebeveynlere karşın oluşturacağı; “Benimle oynarmısın semineri Ben orda olacağım Umarım sizleri de orada görürüm
Sevgiyle Kalın,
Nilufer Devecigil*
Seminer ile ilgili detaylı veri için 0212 233 28 38 i arayabilirsiniz