Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

beş duyu organımızla ilgili deyimler

beş duyu organımızla ilgili deyimler
0
226

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,755
Etkileşim
88
Puan
48
F-D Coin
0
beş duyu organımız ile ilgili deyimler

AĞIZ

Ağız ağza vermek: İki kişinin başkaları işitmeyecek şekilde konuşması

Ağız yaymak: Durust davranmaktan kacınmak

Ağız dalaşı: Bağrışma derecesini gecmeyen kavga

Ağız değişikliği: Yemeğin ceşidinde değişiklik

Ağız kahyası: Birinin soyleyeceği veya soylemeyeceği sozlere karışan kimse

Ağız kalabalığı: Cabuk soylenen ve birbirini tutmayan sozler

Ağız kavafı: Satıcılar gibi, insanı kandırmak icin cok lakırdı soyleyen

Ağız satmak: Yuksekten atarak kendini ovmek

Ağzı gevşek: Sır tutmayan

Ağız tamburası calmak: Sozle avutmaya calışmak

Ağza alınmaz: Soylenmesi ayıp, cirkin soz

Ağzının muhru ile: Oruclu olarak

Ağza tat,boğaza feryat: Miktarı pek az olan yiyecek şey

Ağzı acık ayran delisi: Yeni gorduğu her şeye alık alık bakan kimse

Ağzı ciriş canağına donmek: Ağzı kuruyup acılaşmak

Ağzı kara: Kotu haber vermekten hoşlanan, şom ağızlı

Ağzı kulaklarına varmak: Cok sevinmek

Ağzı pis: Sovmeyi huy edinmiş olan

Ağzı teneke kaplı: Cok sıcak veya cok soğuk şeyleri kolayca icebilen kimse

Ağzı var,dili yok: Pek sessiz bir kimseyi ovmek icin soylenir

Ağzına baktırmak: Kendini beğeni ile baktırmak

Ağzına bir kemik atmak: Susturmak icin az bir şey vermek

Ağzına bir zeytin ver, altına tulum tutar: Kucuk iyiliğe, buyuk cıkar beklemek

Ağzına burnuna bulaştırmak: Bir işi beceremeyip batırmak

Ağzına taş almış: Lakırdıya karışmayıp susanlar icin kullanılan soyleyiş

Ağzına vur, lokmasını al: Uysal ve sessiz kimseler icin soylenir

Ağzında bakla ıslanmamak: Hic sır saklamamak

Ağzından baklayı cıkarmak: Sabrı tukenip sakladığı şeyleri soylemek

Ağzından bal akmak: Cok tatlı konuşmak

Ağzından cıkanı kulağı duymamak: Sozleri tartmadan ağır soylemek

Ağzından dirhemle cıkmak: Sozunu sanki kıskanırcasına soylemek

Ağzından girip burnundan cıkmak: Diller dokerek birini kandırmak

Ağzından kacırmak: İstemediği halde boş bulunup soyleyivermek

Ağzını acıp gozunu yummak: Ofkelenip ağır sozler soylemek

Ağzını bıcak acmamak: Uzuntusunden soz soyleyecek halde olmamak

Ağzının payını vermek: Haddini bildirmek, paylayıp susturmak

Ağzını kiraya vermek: Kendini de ilgilendiren bir durumda duşuncesini soylemek

Ağzını poyraza acmak: Umduğunu elde edememek

Ağzını toplamak: Soylemekte olduğu kotu soz veya kufurleri kesmek

AYAK

Ayak atmamak: Bir yere hic uğramamak

Ayak basmak: Bir yere varmak

Ayak bağı: Bir yere veya işe gidilmesini engel olan kimse

Ayak surumek: Ustune aldığı bir işten kacınma careleri aramak

Ayağı dolaşmak: Şaşırıp, yanlış bir davranışta bulunmak

Ayağı duze basmak: Guclukleri savarak ilerisinden korkmayacak duruma gelmek

Ayağı suya ermek: Bir gerceğin onemini sonra anlayıp, aklı başına gelmek

Ayağına bağ vurmak:Bir engele carptırmak

Ayağına kadar gelmek: Alcak gonulluk gosterip birinin yanına gelmek

Ayağına kara su inmek:Uzun sure ayakta kalarak yorulmak

Ayağına pabuc olamamakimagesbesduyuorganimizlailgilideyimler5afc26dc22d33pngeğerce ondan cok aşağıda olmak

Ağına sıcak su mu dokelim soğuk su mu?: Uzun bir zamandan beri gelmediği bir yere gunun birinde cıkagelen kimseye yarı sitem yarı sevincle soylenen soz

Ayağında donu yok,fesleğen ister başına: Yoksulluğuna bakmayarak sus ve

gosteriş yapmak isteyenler icin soylenir

Ayağını denk almak: Uyanık ve sakıngan davranmak

Ayağını kesmek: Bir yere gitmez olmak

Ayağını yorganına gore uzatmak: Giderini,gelirine uydurmak

Ayağını bastığı yerde ot bitmez: Uğradığı yeri yakar yıkar

Ayağının altına karpuz kabuğu koymak: Bir kimseyi duzenle yerinden etmek

Ayağının tozu ile: Gelir gelmez,henuz dinlenmeden

Ağanın turabı olmak: Biri otekine kul gibi bağlanıp onun her turlu kahrını cekmek

Ayaklar baş, başlar ayak oldu: Değersizler başa gecti, değerliler ise geride kaldı

Ayakları geri geri gitmek: Bir yere giderken istemeye istemeye gitmek

Ayakları yere değmemek: Cok sevinmek


BURUN

Burun kıvırmak: Onem vermeyip alay etmek

Burun bukmek: Aşağısamak

Burun şişirmek: Kibirlenmek

Burun yapmak: Ustunluk taslamak

Burnu havada: Kendini pek beğenmiş

Burnunda tutmek: Cok ozlemek

Burnu surtulmek: Buyuklenme huyundan vazgecip uysal bir hale gecmek

Burnundan kıl aldırmaz: Kendisine soz soyletmez, huysuz ve gururlu kimse

Burnundan yakalamak: Hicbir bahane ile kacınamayacağı bahane ile yakalamak

Burnunu kırmak: Buyuklenmesini onlemek

Burnunu sokmak: Gerekmediği halde bir işe karışmak

Burnunun dikine gitmek: Oğut dinlemeyerek kendi bildiği gibi davranmak

Burnunun direği kırılmak: Pis bir koku duyarak tedirgin olmak

Burnunun direği sızlamak: Cok acı sızlamak

Burnunun ucunu gormuyor: Cok sarhoş

Burnunun yeli harman savuruyor:Cok buyuklenenler hakkında soylenir

Cevap: beş duyu organımızla ilgili deyimler


EL

El altından: Gizlice

El atmak: Karışmak

El cekmek: Vazgecmek

El ayak cekilmek: Herkes uykuya dalıp ortalık sessiz kalmak

El bebek gul bebek: Nazlı, şımarık

El kadar: Kucucuk

Eli acık: Comert

El elden ustun: Herkesin kedinden ustun biri bulunacağını anlatan deyim

El ermez, guc yetmez: Bir iş karşısındaki gucsuzluğu anlatmak icin kullanılır

El etek opmek: Bir işi yaptırmak icin yalvarmak

El koymak: Yetkili olanlar, bir sorun veya olayı ele almak

El pence an kurmak: Saygı icin ellerini birleştirip ayakta beklemek

El ustunde tutmak: Bir kimseye cok saygı ve sevgi gostermek

Elde, avucta bir şey kalmamak: Hic malı, parası kalmamak

Elden ağza yaşamak: Gunluğu ancak gunluk kazancını karşılayacak kadar olmak

Ele avuca sığmamak: Soz dinlememek, baskı altına alınmamak

Ele bakmak: Avuc icindeki cizgilere bakıp kişinin geleceğini okumak

Ele vermek: Suclu bir kimseyi haber verip yakalatmak

Eli ağır: Yavaş iş goren

Eli ayağı bağlı: İstediğini yapamayacak durumda olan

Eli boş: O sırada işi olmayan

Eli sıkı: Cok tutumlu

Eli uz: Usta,becerikli

Eli boğrunde kalmak: Bir işi yapmaya meydan bulamamak

Eli darda: Gecimini sağlayacak parası olmayan

Eli hafif: Acıtmadan iş goren

Eli dursa ayağı durmaz: Kıpırdak, hareketli

Eli ekmek tutmak: Gecimini kendi emeğiyle sağlayacak hale gelmek

Eli genişlemek: Bolca paraya kavuşmak

Eli kalem tutar: Duşunduğunu yazabilir

Eli kolu bağlı kalmak: Bir engel dolayısıyla hicbir iş yapamaz hale gelmek

Eli uzun: Fırsat buldukca oteberi aşıran

Eli maşalı: Şirret, edepsiz

Eli varmamak: Bir işi yapmaya gonlu razı olmak

Elini sallasa ellisi, başını sallasa tellisi: Bir işaretim uzerine dilediğim kadar

ve dilediğim gibi istek cıkarabilir

Eline eteğine sarılmak: Cok yalvarmak

Elinden hicbir şey kurtulmamak: Her şeyi becerebilmek

Eline eteğine doğru: Temiz, her turlu kotulukten uzak olan

Eline kalmak: Ondan başka yardımcısı olmamak

Elini ayağını kesmek: Uğramaz olmak

Elini cabuk tutmak: Cabuk davranmak

Elini eteğini cekmek: Uzun zaman yapageldiği bir işten cekilmek

Elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak: Pek nazlı yetişmiş olmak

Elinin koru!: Ortaya surulen sacma bir duşunceye karşı azar olarak soylenir

Elden vefa,zehirden şifa: Zehirden şifa beklenemeyeceği gibi, yabancılardan da vefa beklemek boştur

GOZ

Goz almak: Goz kamaştırmak

Goz aşinalığı: Birbirini ara sıra uzaktan gormekle doğan tanışıklık

Goz atmak: Kısaca bakıvermek

Goz boyamak: Gosterişle aldatmak

Goz dikmek: Bir şeyi ele gecirmek arzusuna kapılmak

Goze gelmek: Bakışları karşılaşmak

Goz onune getirmek: Tasarımlamak

Goz hakkı: Gorulup de imrenilebilecek ufak şeylerden gorenlere cıkarılan pay

Goz hapsine almak: Bakışlarını uzerinden ayırmamak

Goz kamaştırmak: Hayran etmek

Goz kesilmek: Butun dikkatiyle bakmak

Goz koymak: Bir şeyi ele gecirme isteğini gutmek

Goz onunde tutmak: Hesaba katmak,dikkate almak

Goz yummak: Kusurları gormezlikten gelmek Gozden duşmek: Sevgi ve ilgiyi kaybetmek

Gozu acık: Uyanık ve becerikli

Gozden surmeyi cekmek: Calamayacağı hicbir şey bulunmayacak derecede becerikli hırsız olmak

Gozden uzaklaşmak: Ayrılıp başka yere gitmek

Goze almak: Gelebilecek her turlu zararı onceden kabul etmek

Goze batmak: Bakanları tedirgin edebilecek gibi aykırı, uygunsuz gorunmek

Goze carpmak: Uzerine dikkati cekmek

Gozu keskin: Cok iyi goren

Gozleri bayılmak: Uyku, arzu gibi herhangi bir hal gozlerine vurmak

Gozleri cakmak: Ateşli hastalıkta gozleri kızarmış ve parlak

Gozleri fal taşı gibi acılmak: Hayretten gozleri fırlamak

Gozleri kan canağına donmek: Gozleri cok kızarmak

Gozleri velfecri okuyor: Gozlerinden kurnaz bir zeka belli oluyor

Gozlerinin ici gulmek: Cok sevindiği yuzunden,gozlerinden belli olmak

Gozlerinin icine kadar kızarmak: Utancından yuzu cok kızarmak

Gozu ac: Kanmak bilmez, acgozlu

Gozune kestirmek: Başarabileceğini ummak

Gozu acılmak: İyiyi kotuyu veya kendine yarayanı ayırt eder hale gelmek

Gozu arkada kalmak: Arkada bırakılan bir şeye merak ve ilgi ile bağlanmak

Gozu doymak: Cok istenen bir şeyin yeter miktarını elde ettikten sonra artık coğunu istememek

Gozu gonlu acılmak: Ferahlamak

Gozu ısırmak: Bir kimseyi tanır gibi olmak

Gozu kaymak: İstemeyerek bakıvermek

Gozu sonmek: Kor olmak

Gozu toprağa bakmak: Olmek uzere olmak

Gozunu korkutmak: Yıldırmak

Gozu yuksekte: Yuksek emel peşinde olan

Gozunde buyumek: Bir şey birine olduğundan buyuk veya onemli gorunmek

Gozunde tutmek: Cok ozlemek

Gozunu doyurmak: Bol bol vermek

Gozunu dort acmak: Cok dikkatli ve uyanık olmak

Gozunu kan burumek: Adam oldurecek derecede ofkelenmek

Gozunun kuyruğu ile bakmak: Belli etmemeye calışarak yandan bakmak


KULAK

Kulak asmamak: Onem vermemek

Kulak kabartmak: Belli etmemeye calışarak dinlemek

Kulak kesilmek: Buyuk bir dikkatle dinlemek

Kulak kesilmek: Buyuk bir dikkatle dinlemek

Kulak misafiri olmak: Yanında konuşulan bir şeyi dinlemek

Kulak vermek: Merak edip dinlemek,işitmeye calışmak

Kulağı delik: Olup bitenleri cabuk haber alan

Kulağı kirişte: Ne soyleneceğini işitmek icin cok dikkatli

Kulağına kar suyu kacmak: Sıkışık bir duruma duşmek

Kulağına koymak: Bir hale veya soze hazırlamak uzere onceden anlatmak

Kulağına kupe olmak: Başa gelen bir halden alınan dersi hic unutmamak

Kulağını bukmek: Bir sorun karşısında dikkatli davranmasını soylemek

Kulakları dolmak: Aynı şeyleri dinlemekten usanc gelmek

Kulakları paslanmak: Coktan beri muzik dinlememiş olmak

Kulaktan dolma: Şurada burada işitilerek edinilen bilgi
 

Similar threads

Duyu organları ile ilgili tekerlemeler bilmeceler goz ile gorulmez el ile tutulmaz ondan uzak duranlar saglamdır hasta olmaz her yeri gorur kendini gormez iki pencerem var etrafı etten duvar sabahları acarım geceleri kapatırım Sana onlarla bakar, Her şeyi onlarla gorurum...
Cevaplar
0
Görüntüleme
315
beş duyu organımız ile ilgili deyimler AĞIZ Ağız ağza belirlemek: İki kişinin başkaları işitmeyecek şekilde konuşması Ağız yaymak: Dürüst davranmaktan kaçınmak atışma: Bağrışma derecesini geçmeyen kavga Ağız değişikliği: Yemeğin çeşidinde değişim Ağız kahyası: Birinin söyleyeceği ya...
Cevaplar
0
Görüntüleme
287
A İle Başlayan Deyimler A Harfindeki Tum Deyimler Acemi caylak : Toy, tecrubesiz, beceriksiz kimse Acemilik cekmek : 1 Bir işte bilgisiz ve deneyimsiz olduğu icjn sıkıntı cekmek 2 Bir yerin yabancısı olduğu icin bocalamak Acem kılıcı gibi İki tarafı (taraflı) kesmek: Yandaşlarına...
Cevaplar
0
Görüntüleme
153
Beş duyu organımız hangisidir? Canlıların yaşadığı doğada ışık, ısı, nem, yağış, basınc gibi cevre şartları zamanla değişir Bu değişmeleri algılayarak yaşamını duzenleyen canlılar ortama uyum sağlarlar Cevredeki değişmelerin canlılara ulaşmasına uyarı denir Uyarıları alarak sinirlere aktaran...
Cevaplar
0
Görüntüleme
218
Goz İle İlgili Atasozleri, abdalın karnı doyunca gozu pabucundadır (yolda olur) cıkarına duşkun kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır *ac gozunu, acarlar gozunu yaptığın işlerde uyanık davranmazsan cok kotu durumlarla karşılaşır, gozunu dort acmak zorunda kalırsın *ac...
Cevaplar
0
Görüntüleme
122
858,536Konular
981,826Mesajlar
32,339Kullanıcılar
ryzegrxod1Son üye
Üst Alt