Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Bir mikroorganizma ile kirlenmiş , su yahut besinler ile bulaşır .Bu halde, besin ile bulaşan en az 250 hastalık bulunmaktadır. Vee bu halde hastalandıran etkenler, çoğunlukla etinden, sütünden yararlandığımız hayvanlarda bulunur.
Sıklıkla, keyifli bir piknik yahut tevellüt günü partisi sonrası, besinden yemiş olan pek çok kimseyi etkileyen; ishal, bulantı, kusma ile seyreden besin zehirlenmeleriformunda seyreder. Bazen tifo ve dizanterideki üzere, yüksek ateş, eklem -kas ağrıları vardır.
Ayrıyeten; brusella (peynir marazı ), hepatit A (sarılık)gibi , haftalar aylar sonra gelişen sistemik illetlere yol açabilir.
Vee maatteessüf bazen, eklem iltihabı, dimağ ve hudut hasarı ve böbrek yetmezliği üzere marazlarla sonlanabilmektedir.
En Dertli Azıklar (SOKAK SÜTÜ FANLARINA GELSİN !!!)
Tüm çiğ azıklar ve bilhassa pastörize olmayan süt ve süt eserleri, süt üzere hayvansal olanlar ,deniz eserleri potansiyel risklidir. Mahsusen midye, kümes hayvanları, kıyma yüksek risklidir. Pek çok hayvanın etinin “havuzlanılarak” kullanıldığı, hamburger, omlet üzere yiyecekler risklidir.
Pişirildikten sonra , münasip olmayan koşullarda , örneğin ; ağzı kapatılmadan ve /veya oda ısısında uzun mühlet , bekletilen besinlerden da bulaşma olmaktadır..
Memleketimizde sık görülen, hayvansal besinlerden bulaşan brusella , en sık, pastörize olmayan süt, krema, dondurma ve taze peynirden bulaşmaktadır.
KÖKLERİMİZE DÖNÜYORUZ
Bu slogan ile sağlıklı besin tükettiğimizi sanır ve üstelik çok daha yüksek paralara bunları satın alırken , bu besinlerden kimilerin ve mahsusen çiğ sütün ne denli tehlikeli olduğunu size anlatamam …
Artık “ama kaynatıyorum “ dediğinizi duyar üzereyim..
Lakin yetmediği için “pastörizasyon” denilen şahane buluştan yararlanıyoruz..
Kısa ve öz olarak bu husustaki söyleyeceklerim bundan ibarettir.
Lakin bir hatırlayalım bakalım; pastörizasyon niçin bulunmuştu ?
Pastörizasyon, milyonlarca insan, çiğ sütten bulaşan tüberküloz, kızıl ve tifo üzere marazlardan öldüğü için 19. yy. sonlarında bulunup 20. yy.ın başlarında “süt “ için kullanılarak bu vefatları engellemişti
Hala Köklerine Dönmek İsteyen ?
En sorunlu devir
Sıcaklıkların arttığı ve daha sık dışarıda , nasıl hazırlandığını bilmediğimiz, besin tükettiğimiz yaz aylarında görülür.
Pekala Napacaz ?
Bizlerin, seyahatleri kabusa çeviren “turist ishalleri” ni önlemek için kullandığımız bir slogan vardır ;
“PİŞİR YE , KAYNAT İÇ, SOY YE” der sonra da devam ederiz, BUNLARI YAPAMIYORSAN HİÇ YEME
Doğal ; her vakit bu kadar katı tedbirler almak, sizi içtimaî olarak derde düşürebilir..
Daha basitçe kendiniz azık hazırlarken alabileceğiniz kolay tedbirleri sıralayalım: %60 alkol ile el aklığı, azığın 78 0 c’ye kadar ısıtılması, iç ısısının≥70 0 C , yani içinin pembe olmaması ve pişirilmiş besinlerin, 4 sa.ten uzun oda ısısında tutulmaması..
Kaynağına güvenemediğiniz suları içeceğiniz ya da kullanacağınız durumlar için: berrak su ile 1 damla klorun, 30 saniye bekletilmesi ile hazırlanan klorlu sular. Suların 1 dk. kaynatılması da işe yarar fakat klor ve kaynatılmaya dayalı, besin zehirlenmesi etkenleri de bulunmaktadır.
Ortak kullandığımzı havuz üzere, küçük ölçüdeki saklı sularda, klorlama, sarılık üzere illetlerin ya da parazitlerin bulaşmasını önlemek için yerinde değildir.
En uygunu , havuzlarda ve saf olmadığını düşündüğümüz denizlerde su yutmamaktır.
Kimler Katı Tedbirler Almalı
Bağışıklık sistemi ağırlıklanmış olanlar, ileri yaşlardakiler, gebeler ve bebekler için daha dikkatli olunmalıdır.
Mide asidini azaltıcı ilaçlar kullananlar, buzlu su üzere mide pasajını hızlandıran durumlar, barsak mikrobiyotasına olumsuz tesir eden antibiyotik tasarrufları, besin ile bulaşan illetlere yakalanma olasılığımız artırır.
Sıklıkla, keyifli bir piknik yahut tevellüt günü partisi sonrası, besinden yemiş olan pek çok kimseyi etkileyen; ishal, bulantı, kusma ile seyreden besin zehirlenmeleriformunda seyreder. Bazen tifo ve dizanterideki üzere, yüksek ateş, eklem -kas ağrıları vardır.
Ayrıyeten; brusella (peynir marazı ), hepatit A (sarılık)gibi , haftalar aylar sonra gelişen sistemik illetlere yol açabilir.
Vee maatteessüf bazen, eklem iltihabı, dimağ ve hudut hasarı ve böbrek yetmezliği üzere marazlarla sonlanabilmektedir.
En Dertli Azıklar (SOKAK SÜTÜ FANLARINA GELSİN !!!)
Tüm çiğ azıklar ve bilhassa pastörize olmayan süt ve süt eserleri, süt üzere hayvansal olanlar ,deniz eserleri potansiyel risklidir. Mahsusen midye, kümes hayvanları, kıyma yüksek risklidir. Pek çok hayvanın etinin “havuzlanılarak” kullanıldığı, hamburger, omlet üzere yiyecekler risklidir.
Pişirildikten sonra , münasip olmayan koşullarda , örneğin ; ağzı kapatılmadan ve /veya oda ısısında uzun mühlet , bekletilen besinlerden da bulaşma olmaktadır..
Memleketimizde sık görülen, hayvansal besinlerden bulaşan brusella , en sık, pastörize olmayan süt, krema, dondurma ve taze peynirden bulaşmaktadır.
KÖKLERİMİZE DÖNÜYORUZ
Bu slogan ile sağlıklı besin tükettiğimizi sanır ve üstelik çok daha yüksek paralara bunları satın alırken , bu besinlerden kimilerin ve mahsusen çiğ sütün ne denli tehlikeli olduğunu size anlatamam …
Artık “ama kaynatıyorum “ dediğinizi duyar üzereyim..
Lakin yetmediği için “pastörizasyon” denilen şahane buluştan yararlanıyoruz..
Kısa ve öz olarak bu husustaki söyleyeceklerim bundan ibarettir.
Lakin bir hatırlayalım bakalım; pastörizasyon niçin bulunmuştu ?
Pastörizasyon, milyonlarca insan, çiğ sütten bulaşan tüberküloz, kızıl ve tifo üzere marazlardan öldüğü için 19. yy. sonlarında bulunup 20. yy.ın başlarında “süt “ için kullanılarak bu vefatları engellemişti
Hala Köklerine Dönmek İsteyen ?
En sorunlu devir
Sıcaklıkların arttığı ve daha sık dışarıda , nasıl hazırlandığını bilmediğimiz, besin tükettiğimiz yaz aylarında görülür.
Pekala Napacaz ?
Bizlerin, seyahatleri kabusa çeviren “turist ishalleri” ni önlemek için kullandığımız bir slogan vardır ;
“PİŞİR YE , KAYNAT İÇ, SOY YE” der sonra da devam ederiz, BUNLARI YAPAMIYORSAN HİÇ YEME
Doğal ; her vakit bu kadar katı tedbirler almak, sizi içtimaî olarak derde düşürebilir..
Daha basitçe kendiniz azık hazırlarken alabileceğiniz kolay tedbirleri sıralayalım: %60 alkol ile el aklığı, azığın 78 0 c’ye kadar ısıtılması, iç ısısının≥70 0 C , yani içinin pembe olmaması ve pişirilmiş besinlerin, 4 sa.ten uzun oda ısısında tutulmaması..
Kaynağına güvenemediğiniz suları içeceğiniz ya da kullanacağınız durumlar için: berrak su ile 1 damla klorun, 30 saniye bekletilmesi ile hazırlanan klorlu sular. Suların 1 dk. kaynatılması da işe yarar fakat klor ve kaynatılmaya dayalı, besin zehirlenmesi etkenleri de bulunmaktadır.
Ortak kullandığımzı havuz üzere, küçük ölçüdeki saklı sularda, klorlama, sarılık üzere illetlerin ya da parazitlerin bulaşmasını önlemek için yerinde değildir.
En uygunu , havuzlarda ve saf olmadığını düşündüğümüz denizlerde su yutmamaktır.
Kimler Katı Tedbirler Almalı
Bağışıklık sistemi ağırlıklanmış olanlar, ileri yaşlardakiler, gebeler ve bebekler için daha dikkatli olunmalıdır.
Mide asidini azaltıcı ilaçlar kullananlar, buzlu su üzere mide pasajını hızlandıran durumlar, barsak mikrobiyotasına olumsuz tesir eden antibiyotik tasarrufları, besin ile bulaşan illetlere yakalanma olasılığımız artırır.
