BESLENMENİZ İLE SİZ KANSERE DARBE VURUN
Günümüzde,sağlıksız beslenme,hazır gıdalarda katkı maddeleri ve koruyucuların kullanılması ve bu godaların tüketiminin artması,hareketsizlik,stresli bir yaşam,genetik faktörler ile birlikte kanser ve kemoterapi dönemi korkulu rüyamız.Kanser öncesi ,kanser sonrası ve kemoterapi döneminde beslenme ve yaşam tarzınız çok önemli bir yere sahip.Tüm kanserli hastaların kanser hücrelerinin %30-40’ının yanlızca yaşam tarzı ve beslenme önlemleri ile azalacağı tahmin edilmektedir.Kansere uygun bir beslenme planı ile kolerektal ve prostat kanseri riski %60-70 azalmakta iken, akciğer kanseri riski %40-50 azalmaktadır.
Obezite, bozulmuş glikoz toleransı(şeker hastalığına yol açar),düşük lif alımı, kırmızı et tüketim sıklığı,omega-3 ve omega-6 dengesinin bozulması, konsantre şekerler, rafine tahıllar ve tahıl ürünleri gibi besleyiciliği zayıf gıdaların tüketimi kanser riskini arttırmaktadır.Kanser süresince beslenmesinin araştırılması konusu çok geniştir.Ancak en çok ön plana çıkan beslenme stratejileri şu şekildedir:
1.Enerji Tüketimi (Fazla kaloriler):
Gün içerisinde gereksinimden fazla kalori alma,yüksek enerjili beslenme,yağlanmayı, yağlanmada obeziteyi beraberinde getirir.Obezite ,kanser için çok önemli bir risk faktörüdür.Hatta o kadar önemlidir ki Amerikada’da tütünün öldürücülüğü, obeziteden daha düşük hale gelmiştir.Yakın zamanda yapılan bir araştırmada kanser hastası erkeklerin %14’ü, kadınların ise %20’si aşırı kilo ve obezite yüzünden hayatlarını kaybetmişlerdir.
Özellikle,kolorektal kanserler,yemek borusu,karaciğer,safra kesesi,pankreas kanseri,böbrek kanseri,karın(erkekte),prostat,göğüs,rahim,ovaryum kanserinin riski obezite ile artmaktadır.
Amerika’da yapılan bir tahmine göre; Yetişkin nüfusunun beden kütle indeksi normal(