beyaz ekmek...

beyaz ekmek Beyaz Ekmek Yemek Yemek Uzun Vâdeli İntihardır ÜNLÜ Harvard Üniversitesinde, Türkiye’deki kanser vakalarının çokluğunu halkımızın (beyaz) ekmek tüketmesine bağlayan ilmî bir araştırma yapılmış Bununla ilgili haberin metni şudur: 23 sene her tarafında 136 bin birey üstünde tahlil yapan Harvard Üniversitesi uzmanları açıkladı: Türkler’i saran kanser belâsının temelinde ekmek var Mesane kanseri birincil sırada Ekmek, okulda başarıyı da engelliyor TAKVIMVazgeçilmez yiyeceğimiz ekmekten, çağın vebası çıktı Amerikalı uzmanlar, artı tüketilen ekmeğin mesane kanseri yapacağını ve başarıyı düşüreceğini açıkladı Harvard Üniversitesi araştırdı “Ekmek yemeden doyamıyorum diyenlere kötü haber! Harvard Üniversitesi uzmanları, fazla ekmek yemenin mesane kanseri riskini fazlasıyla artırdığını açıkladı Uzmanlar, 136 bin kişiyi, 23 yıl her tarafında inceledi Çalışmalar sonucunda, haftada 5’deri pozitif ekmek tüketenlerin mesane kanseri riskinin, ekmek tüketmeyenlere kadar yüzde 59’dan pozitif olduğu ortaya çıktı AP, hastalara uyarı çekti Hem bilimadamları, aşırı ekmek tüketen çocukların okuldaki başarısının da daha düşük olduğuna dikkat çekti Bu araştırma sonucuna geniş yer ayıran milletlerarası haber ajansı APde haberinde Türkiye’de son yıllarda kanser vakalarının arttığına değindi Genel araştırmalar da Türkiye’de her sene ekmek tüketiminin arttığını gösterdi Senelerden beri bu konunun üzerinde duruyorum “Devamlı olarak beyaz ekmek harcamak uzun vadeli intihar demektir diyorum Beyaz ekmeğin zararlı olduğunu anlayıp idrak etmek için hekim ve sağlık durumu uzmanı almak gerekmez Buğdayın tüm vitaminleri, oligo elementleri, şifalı yağları kepeğindedir Kepeği atıp yalnızca nişastasını ve glutenini yemek yemek akla ve sağduyuya aykırıdır Beyaz ekmekle kalori alırsınız lakin ondan bedeni enerjik tutmak, hastalıklara aleyhinde korunmak konusunda yararlanamazsınız Biz pirinç konusunda da benzer hatayı yapıyoruz Üzerindeki fazla ince pembemsi zarı en ince ayrıntısına kadar gücenmiş, bembeyaz pirinç kullanıyoruz Halbuki pirincin en şifalı, en afiyet koruyucu tarafı bu zardadır Geçmiş yazılarımdan birinin başlığı şöyleydi: “Sağlık Bakanlığı Beyaz Ekmeği Yasaklamalıdır Sokaklara bakınız, benzi atmış yüzlü, renksiz ve beti benzi kaçmış ahaliHalk hastanelerine gidiniz, koridorlar iğne atsanız yere düşmeyecek şekilde hasta dolu Türkiye’nin bütçesinin büyük kısmı sağlığa bölünmüş Her taraf doktor ve hastane dolu Şu dek yeni hasta yatağı ilave edildiğinde bakıyorsunuz ama, hastaların sayısı onun birkaç misli artmış Yabancı ilaç sanayi bundan son derece hoşnut Osmanlılar zamanında doktorluk bugünkü dek gelirli, mensuplarının bir kısmını zengin edici bir iş değilmiş Eski Osmanlı gazete ve dergilerinde şöyle doktor ilanları vardır: “Doktor Kâşif Nezih Bey, her gün öğleden sonraBahçekapı’daki İhsan Cemil eczahanesinde hastalarını kabul ve muayene etmektedir Muayenehanesi değil, eczahanede mesai yapıyor Tıp zamanımızda bir endüstri oldu, hastaneler fabrika gibi çalışıyor, hap sanayii ise bir alâmetEskiden hasta vardı, acilen alıcı var Türkiye halkının sağlıklı olmasını istiyorsak işe ekmekten başlamalıyız Yani beyaz ekmek yememeli, kepekli ekmek tüketmeliyiz Nasıl kepekli ekmek? Öyle beyaz francala ununun içine bir parça kepek atarak yapılan sahte ve uyduruk kepekli ekmek değil, gerçek kepekli ekmek Daha kepekli ekmekEn kepekli ekmek En nitelikli kepekli ekmek hangisidir? Müsaadenizle onu da anlatayım: Buğday öğütüldükten sonra HİÇ ELENMEDEN elde edilen undan yapılan ekmek Rengi hayli esmer olur, yenilmesi azıcık zordur, lakin şifa, sıhhat, zindelik kaynağıdır (Kızartılarakyenilirse mis gibi kokar ve fazla nefis olur) Bazı çıtkırıldımlar “Efendim, ben francaladan, süper beyaz ekmekten vazgeçemem Ben siyah ekmek yiyecek adam değilim gibi lâflar ediyorlar Onlara “Ne haliniz varsa görün!den başka söyleyecek sözümüz yoktur Türkiye’deki bugünkü gıdalar ve besin şekli mecazî mânâda bir soykırım halini almıştır Hormonlu gıdalar, sebzeler, meyveler tesirlerini uzun vâdede bildiren zehirli maddelerdir Boyalı, aromalı, koruyucu maddeli, kimyalı içecekler ve yiyecekler halkımızı çürütüyor Biyojenetik manipülasyonlara maruz kalmış gıda maddeleri ileride halkımızı kütle halinde hastanelik edecektir Amerikan fast food’u dinç değildir Dini imanı para olan, daha artı galip gelmek için her hileyi ve kötülüğü yapan millet piyasaya binlerce çeşitlilik bozuk, tehlikeli, zararlı madde sürmektedir Siyasî iktidarların bunlarla hakkıyla uğraş etmesi gerekir acilen çarşılarda, pazarlarda, marketlerde satılan meyve ve sebzelerin büyük kısmı hormonludur Belediyeler niçin laboratuarlar kurup gerekli tahlilleri yapıp halkı zehirleyenleri durdurmuyorlar? Beslemek bununla birlikte bir ahlâk ve şahsiyet meselesidir Eline para ve imkân geçti ve fazla şekilde lüks abur cubur yemeye başladı Bu da bir ahlâksızlık ve karaktersizliktir İlim, irfan, kültür, akıllılık sahibi bir kişi “Param var, canımın istediğini yerim diyemez Gövde ve can Yaratan’ın bir emanetidir, ona iyi bakmak, ona hasar vermekten sakınmak gerekir Aksi takdirde emanete hıyanet edilmiş olunur Medenî, görgülü, nazik ahali insan gibi yer içerler; hayvan gibi, öküz gibi yemezler Bir Takım kimseler bünyeleri ve yapıları icabı şişmandır, onlara birşey demiyorum Lâkin fazla tıkınmaktan dolayı şişmanlayanları kınıyorum Dindar olmayanlara birşey demiyoruz, şu sözümüz dindarlaradır: “Hazreti Aişe validemizden rivayet edilen bir hadise göre, İslâm’da birincil meydana çıkan bidat aşırı beslenmek suretiyle semirmektir Televizyonlardaki yiyecek ve içecek reklâmları halkımıza, özellikle çocuklara ve gençlere büyük hasar vermektedir Medya, reklâm gelirlerini kaybetmemek için sağlığa zararlı yiyecek ve içecekler hakkında halkı uyaramıyor Adam lokantaya gidiyor, şunları ısmarlıyor: Yoğurtlu İskender kebabı, cacık, keza yoğurt ve meşrubat olarak ayran! Bu olağan midir? Bizim yeme içme, gıda konusundaki davranışlarımız bu anlattığıma benziyor Öteki şehirleri bilmem, İstanbul pıtrak gibi lüks lokanta ile doldu Ensesi kalın, göbeği şişmiş, semiz, şişman, ağır adamlar gidiyorlar ve yiyorlar, yiyorlar, yiyorlar İmamı Gazalî Hazretleri, sofrada çok tıkınan, helâda fazla ıkınır buyurmuştur Bizimkilerin ömürlerinin büyük bir kısmı sofra ile helâda geçiyor Tıbbın birinci vazifesi sağlığı korumaktırZamanımızda bu vazife yerine getirilmiyor Tıp sözde hastaların sayısını, hastalıkların süresini ve şiddetini arttırıp doktorlara, hastanelere, ilaç sanayiine, eczahanelere daha pozitif alıcı ve daha artı gelir ihtiyacı karşılamak için çalışıyor Kasap et derdinde, koyun can derdinde Hastalıklar ve hastalar azalsa, doktorlar sıkıntıya girecek Çoğalsa toplum, millet acınacak halde olacakVelhasıl içinden çıkılmaz bir ikilem Böyle derin ve netameli konuları bırakalım da yazımızın başındaki konuya dönelim: Sayın yurttaş! Sürekli beyaz ekmek tükettiğin takdirde uzun vâdeli intihar etmiş olursun Bugünden tezi değil, gerçek kepekli ekmek yemeye başla