Beyaz Gemi Kahramanları:
Cocuk: Milli değerlerinden ve ozundeen uzaklaştırılmış, masum cocukları simgelemektedirr Romanda adı soylenmez, sekiz yaşında, anne ve babası tarafından terk edilmiş, dedesiyle yaşayan hayalperest bir cocuk olarak anlatılır
Mumin Dede: Cevresinde Hamarat Mumin, olarak tanınır Romanın kahramanı olan cocuğun dedesidir Aşırı derecede yardımsever, iyi yurekli, sabırlı, yumuşak, minyon tipli yaşlıca bir adamdır
Orazkul: Cirkin, kaba saba, menfaatperest, ickiye aşırı derecede duşkun, aşırı derecede kotu bir insandır Muminin kızı Bekey ile evlidir Cocukları olmadığı icin her şeye lanet eder ve kısır karısını her gun dover
Bekey Hala: Orozkulun karısı ve Mumin Dedenin kızıdır Cocuğu olmadığı icin sarhoş kocasından hep dayak yer Bu yuzden catık kaşlı, asık suratlı ve sinirli bir yapısı vardır
Seydahmet: Orman koruyucularından ucuncusudur (Diğer ikisi Orozkul ve Mumin Dede) Tembel, neşeli, ruhsuz, sıradan bir insandır
Gul cemal: Seydahmetin karışıdır
Nine: Mumin Dedenin sonradan evlendiği, ikinci karıoşıdır Tersi yuzu belli olmayan, otoriter, bazen neşeli bazen sionirli olan, maddiyata bağlı bir kadındır
Kulubeg: Maral Ananın soyundan geldiği bilincinde olan kamyoncu Cocuğun ruyalarındaki beklenen kahraman Orazkuldan intikam alacak kişi Her ne kadar Maral Anayı kurtarmak icin yetişememişse de yazar tarafından bir gun geleceği soylenerek sembolleştirilip kahramanlaştırılan yeni nesil, genclik ve kahramanlığın karakteri
Beyaz Gemi Ozeti
San Taş vadisinde yalnız uc aile oturmaktadır Orman koruyucuların amiri Orozkul ve karısı Bekeyin, Bekeyin baobası Muminin ve Seydahmetin evinden başka yakınlarda bir ev bulunmamaktadır Bu uc evin tek oğlan cocuğu da Muominin torunudur
Sıcak bir yaz gunu, bu kimsesiz yere bir kaptıkactı gelir Her turlu zerzavat satan bu adamı gorunce Bekey Teyze, Nione ve Gulcemal hemen heyecanla eşyalara bakmaya başlarolar Alacaklarmış gibi her şeyi karıştırırlar Daha sonra hepsi de teker teker paralarının olmadığını soyleyerek bir şey almaodan evlerine donerler Kaptıkactı sinirlenir Yalnız cocukla koonuşur ve ona şeker verir O sırada, Mumin Dede gelir Cebinodeki uzun zamandır buruşmuş duran parayı torununa canta almak İcin kullanır Cocuk, buna cok sevinir Cok sevdiği deodesi, ona okula gitmesi icin canta almıştır Cocuk, cantasını Bekey Halasına, Gulcemale, ninesine gosterir Hepsine artık okula gideceğini soyler Mutluluktan havalarda ucmaktadır Artık dedesinin ona onceden hediye ettiği durbun kadar sevodiği bir de cantası olmuştur
Cocuk, arkadaşı ve kardeşi hic olmadığından durbunu ile konuşmakta, onunla hayallerini paylaşmaktadır Şimdi de uc kişi olduklarını duşunur Durbunu, cantası ve kendisi Onolarla birlikte Işık Gole gider Oradan durbunle uzaklara bakomakta, akşama doğru gelen beyaz gemiyi durbunuyle seyretomektedir Beyaz gemi gorunmeden once yine cok uzaklarda olan okuluna bakar Oraya gideceği gunun hayalini kurar Bu arada danayı gozden kacırdığı icin bağıran ninesinin sesini duyarak korkar Ninesini unutarak uzaktan gelen beyaz gemiye dalar Buyuk bir hayranlık icinde, beyaz kopukler icinde giden gemiyi seyreder Bir balık olup gemiye ulaşma isteği duyar icinde Belki beyaz geminin icinde dedesinden gemici olduğunu oğrendiği babası vardır Dedesi, babasının gemilerode calıştığını, yeniden evlendiğini, karısı ve cocuklarının her gun onu limanda beklediğini anlatmıştır ona O da balık olup denizde yuzerek beyaz gemiye ulaşma hayali kurar, gemiye Seni durbunle izleyen cocuk benim dedikten sonra babaosına oğlu olduğunu soylemeyi hayal eder Babasına ona deodesinin anlattığı her şeyden, yaşadığı ortamdan bahsetmeyi cok arzulamaktadır Orozkulun halasını her gun dovduğunoden, dedesinin bu yuzden kan ağladığından, her gecen gun coktuğunden bahsetmeyi istemektedir Fakat sonunda, baobasını sahilde bekleyen yeni ailesini duşunur, onu aralarına alıp almama konusuna gelince hayaline son verir Gemi gitotikce kuculunce, cocuk, durbun ve cantasını yanına alarak eve gider Avluların ıssızlığından Orozkulun yine halasını dovduğunu anlar Akşam olunca, yatacağı zaman cocuk, cantasını nereye koyacağına bir turlu karar veremez En soonunda baş ucuna koyar Yatmadan dedesinin ona anlattığı masalı dinlemek ister Fakat dedesi ona anlatacak durumda değildir Masalı kendi kendine duşunur
Cok eski bir zamanda bir golun kenarında bir Kırgız oyomağı yaşarmış Adı Yenisey olan bu yere halkı Enesay deromiş Enesayın cevresinde cok ceşitli uluslar varmış, bunlar surekli savaşır, hic insan kalmayana kadar birbirlerini oldururlermiş Bir gun, ormanda bir kuş turemiş Başınıza bir feolaket gelecek diye otermiş bu kuş Bela gecikmemiş
Kırgız ulusu, yaşlı başbuğlarını gomme hazırlıklarına başolamış Hakanı gomme toreni sırasında bir duşman ordusu onları hazırlıksız yakalayarak, bir tek insan kalmayana kadar oldurmuş Yalnız ormanda bir kucuk kız ve erkek cocuğu olanlardan habersiz meydana geldiklerinde tum yakınlarının oldurulduğunu gorerek ağlamaya başlamışlar Bir sure sonra, yavruları yeni olmuş bir geyik ana onları yanına alarak cok uzak bir memlekete, Işık Gol civarına goturmuş Onları her turlu zorluktan korumuş Kız ve erkek buyuyunce evlenmişoler Boynuzlu Maral Ananın yardımlarıyla Kırgız ulusunun soyu bu iki kişiden meydana gelmiş Cok mutlu bir yaşamları olmuş; ta ki geyikleri oldurmeye başlayana kadar Geyik ticaoretine başlayan Kırgız soyu Maral Ananın kusup, sonsuza kaodar onları terk etmesine neden olmuş
Dağlara yeniden sonbahar gelmiştir Orozkul onde, Muomin arkada bir kutuğu dağlardan indirmeye calışmaktadırlar Orozkul, ormanı korumakla gorevli olduğu halde karşılığını alarak ormandan ağac kesilmesine izin vermektedir Orozkul, sinirini Muminden cıkararak kutuğu indirmeye calışmaktadır Fakat kutuk hareket etmemektedir Kutuğun ırmaktan geciriolip alıcı kamyona ulaştırılması gerekmektedir Tomruk cok ağırdır Kutuğu zavallı at beraberinde Orozkulu da surukleoyerek duşurur Artık olanlara katlanamayan Mumin Dede, toorununun okuldan alınma zamanı geldiğini soyleyerek ilk deofa Orozkula baş kaldırır ve onu oracıkta yalnız bırakır Muomin torununun onu beklemesine gonlu razı olmadığı icin soonuclarına katlanarak ilk kez patronu ve damadı olan Orozkula isyan eder Eve gittiğinde Orozkulun kimsenin dokunomaya bile curet edemediği atına binerek, torununu almaya gider Okula giderken yolda oğretmeninin torununu getirdiğioni gorur Cocuk, ağlamaktan gozleri şişmiş bir haldedir Yoloda dede, torununun gonlunu almaya calışır Ona geyiklerin tekrar ormana geldiğini, belki Maral Ananın da iclerinde oloduğunu anlatır
Orozkul, eve vardığında ici intikam hisleri ile doludur Sevogili atını da yerinde bulamayınca cılgına doner ve karısı Bekeyi evden kovar, artık Karım değilsin der Bekey de Seydahmetlere sığınır
Mumin, eve geldiğinde yemek yerlerken nine asık suratla hic ses cıkarmamaktadır Cocuk kotu bir şeyler donduğunu anlar Nine, Mumine Orozkulun gonlunu almasını soyler, aksi takdirde işsiz ve ac kalacaklardır Orozkul, Mumini ahıroda gorunce onu kovduğunu haykırır Cocuğun biraz ateşi cıkomıştır Pencereden geyikleri gorur ve dedesinin başına gelenoleri biraz unutur gibi olur ve sevinir Yatağında hasta hasta otururken dedesi, Beni al da Orozkula bir cocuk ver diye ağlamaktadır
Ev karmakarışıkken Seydahmet bir kamyonla doner Erteosi gun akşam evlerine kış gunu uzun zamandır ilk defa birileri gelir Arca vadisinden kuru ot getirmeye giden suruculerdir bunlar Kamyonları calışmadığı icin onlara sığınmışlardır Akoşam guzel bir sohbet oluşur İclerinden adı Kulubeg olan gence cocuk cok ısınır Kulubeg ona adeta bir baba şefkati gosterir Aralarında kısa surede bir sevgi oluşur Cocuk, onların konuşomalarını Kulubegin kucağında dinlerken uyuyakahr
Sabah olduğunda Mumin misafirleri doyurmak icin erkenoden kalkar, torununu da yanına alır ve bir tokluyu keserek pioşirirler Yemekler yendikten sonra, suruculer yola cıkınca cocuk buruk bir huzun icinde kalakalır Bu arada, misafirlerin olması bir nebze Orozkulu yatıştırmıştır Dedesinin haline uzulen coocuk, aşırı derecede hastalanır, ateşi cıkar Ninesi, her şeyin onun yuzunden olduğunu soyleyerek kaynar sutu zorla icirir
Ertesi gun, Orozkul, Seydahmet ve Koketay adında bir koylu ırmağa takılıp kalan kutuğu cıkarmaya calışırlar Muomin kendini affettirmek icin Orozkulun peşinde dolanmaktaodır Orozkul, Mumini dize getirdiği icin cok mutludur Bir sure sonra, geyikleri gorurler Bağırmaya başlarlar Oldurup kiloolarca ete kavuşmak hırsıyla yanıp tutuşurlar Mumin, yalvarır onlara Geyik avının yasak olduğunu, ayrıca onların kutsal olduğunu soyler Fakat Orozkul, geyikleri avlamadıkları takodirde işten atacağını anlatarak tehdit eder Mumin, butun deoğerlerine, inanclarına rağmen geyiği oldurmek zorunda kalır
Cocuk, midesi bulanık bir halde uyanır Dışardan cok ses gelmektedir Dedesini arar Fakat garip bir şeyler olmaktadır Kazanların icinde kilolarca et gorur Dedesi de korkutuk sarohoştur Onu ilk kez sarhoş gorur O şefkatli dedesinin yanına gittiğinde dedesi: Git başımdan!1′ der Cocuk, samanlığın diobinde geyik ananın kan icinde kesilmiş kafasını gorunce eli ayağı buz gibi olur Midesi bulanır, butun inancları sarsılır Coocuk, odasında yalnız başına ağlamaya başlar Odadan dışarı cıkmamaya karar verir Fakat dedesini gorur aniden Dedesi kesilmiş geyiğin kafasının yanına uzanmış, hic hareket etmeomekte, duruşu aynı olu geyiğe benzemektedir Cocuk korkar ve uzaklaşır oradan
Cocuk hayallerindeki gibi balık olmak icin ırmağa doğru yurur ve suya kendini bırakır
Cocuk: Milli değerlerinden ve ozundeen uzaklaştırılmış, masum cocukları simgelemektedirr Romanda adı soylenmez, sekiz yaşında, anne ve babası tarafından terk edilmiş, dedesiyle yaşayan hayalperest bir cocuk olarak anlatılır
Mumin Dede: Cevresinde Hamarat Mumin, olarak tanınır Romanın kahramanı olan cocuğun dedesidir Aşırı derecede yardımsever, iyi yurekli, sabırlı, yumuşak, minyon tipli yaşlıca bir adamdır
Orazkul: Cirkin, kaba saba, menfaatperest, ickiye aşırı derecede duşkun, aşırı derecede kotu bir insandır Muminin kızı Bekey ile evlidir Cocukları olmadığı icin her şeye lanet eder ve kısır karısını her gun dover
Bekey Hala: Orozkulun karısı ve Mumin Dedenin kızıdır Cocuğu olmadığı icin sarhoş kocasından hep dayak yer Bu yuzden catık kaşlı, asık suratlı ve sinirli bir yapısı vardır
Seydahmet: Orman koruyucularından ucuncusudur (Diğer ikisi Orozkul ve Mumin Dede) Tembel, neşeli, ruhsuz, sıradan bir insandır
Gul cemal: Seydahmetin karışıdır
Nine: Mumin Dedenin sonradan evlendiği, ikinci karıoşıdır Tersi yuzu belli olmayan, otoriter, bazen neşeli bazen sionirli olan, maddiyata bağlı bir kadındır
Kulubeg: Maral Ananın soyundan geldiği bilincinde olan kamyoncu Cocuğun ruyalarındaki beklenen kahraman Orazkuldan intikam alacak kişi Her ne kadar Maral Anayı kurtarmak icin yetişememişse de yazar tarafından bir gun geleceği soylenerek sembolleştirilip kahramanlaştırılan yeni nesil, genclik ve kahramanlığın karakteri
Beyaz Gemi Ozeti
San Taş vadisinde yalnız uc aile oturmaktadır Orman koruyucuların amiri Orozkul ve karısı Bekeyin, Bekeyin baobası Muminin ve Seydahmetin evinden başka yakınlarda bir ev bulunmamaktadır Bu uc evin tek oğlan cocuğu da Muominin torunudur
Sıcak bir yaz gunu, bu kimsesiz yere bir kaptıkactı gelir Her turlu zerzavat satan bu adamı gorunce Bekey Teyze, Nione ve Gulcemal hemen heyecanla eşyalara bakmaya başlarolar Alacaklarmış gibi her şeyi karıştırırlar Daha sonra hepsi de teker teker paralarının olmadığını soyleyerek bir şey almaodan evlerine donerler Kaptıkactı sinirlenir Yalnız cocukla koonuşur ve ona şeker verir O sırada, Mumin Dede gelir Cebinodeki uzun zamandır buruşmuş duran parayı torununa canta almak İcin kullanır Cocuk, buna cok sevinir Cok sevdiği deodesi, ona okula gitmesi icin canta almıştır Cocuk, cantasını Bekey Halasına, Gulcemale, ninesine gosterir Hepsine artık okula gideceğini soyler Mutluluktan havalarda ucmaktadır Artık dedesinin ona onceden hediye ettiği durbun kadar sevodiği bir de cantası olmuştur
Cocuk, arkadaşı ve kardeşi hic olmadığından durbunu ile konuşmakta, onunla hayallerini paylaşmaktadır Şimdi de uc kişi olduklarını duşunur Durbunu, cantası ve kendisi Onolarla birlikte Işık Gole gider Oradan durbunle uzaklara bakomakta, akşama doğru gelen beyaz gemiyi durbunuyle seyretomektedir Beyaz gemi gorunmeden once yine cok uzaklarda olan okuluna bakar Oraya gideceği gunun hayalini kurar Bu arada danayı gozden kacırdığı icin bağıran ninesinin sesini duyarak korkar Ninesini unutarak uzaktan gelen beyaz gemiye dalar Buyuk bir hayranlık icinde, beyaz kopukler icinde giden gemiyi seyreder Bir balık olup gemiye ulaşma isteği duyar icinde Belki beyaz geminin icinde dedesinden gemici olduğunu oğrendiği babası vardır Dedesi, babasının gemilerode calıştığını, yeniden evlendiğini, karısı ve cocuklarının her gun onu limanda beklediğini anlatmıştır ona O da balık olup denizde yuzerek beyaz gemiye ulaşma hayali kurar, gemiye Seni durbunle izleyen cocuk benim dedikten sonra babaosına oğlu olduğunu soylemeyi hayal eder Babasına ona deodesinin anlattığı her şeyden, yaşadığı ortamdan bahsetmeyi cok arzulamaktadır Orozkulun halasını her gun dovduğunoden, dedesinin bu yuzden kan ağladığından, her gecen gun coktuğunden bahsetmeyi istemektedir Fakat sonunda, baobasını sahilde bekleyen yeni ailesini duşunur, onu aralarına alıp almama konusuna gelince hayaline son verir Gemi gitotikce kuculunce, cocuk, durbun ve cantasını yanına alarak eve gider Avluların ıssızlığından Orozkulun yine halasını dovduğunu anlar Akşam olunca, yatacağı zaman cocuk, cantasını nereye koyacağına bir turlu karar veremez En soonunda baş ucuna koyar Yatmadan dedesinin ona anlattığı masalı dinlemek ister Fakat dedesi ona anlatacak durumda değildir Masalı kendi kendine duşunur
Cok eski bir zamanda bir golun kenarında bir Kırgız oyomağı yaşarmış Adı Yenisey olan bu yere halkı Enesay deromiş Enesayın cevresinde cok ceşitli uluslar varmış, bunlar surekli savaşır, hic insan kalmayana kadar birbirlerini oldururlermiş Bir gun, ormanda bir kuş turemiş Başınıza bir feolaket gelecek diye otermiş bu kuş Bela gecikmemiş
Kırgız ulusu, yaşlı başbuğlarını gomme hazırlıklarına başolamış Hakanı gomme toreni sırasında bir duşman ordusu onları hazırlıksız yakalayarak, bir tek insan kalmayana kadar oldurmuş Yalnız ormanda bir kucuk kız ve erkek cocuğu olanlardan habersiz meydana geldiklerinde tum yakınlarının oldurulduğunu gorerek ağlamaya başlamışlar Bir sure sonra, yavruları yeni olmuş bir geyik ana onları yanına alarak cok uzak bir memlekete, Işık Gol civarına goturmuş Onları her turlu zorluktan korumuş Kız ve erkek buyuyunce evlenmişoler Boynuzlu Maral Ananın yardımlarıyla Kırgız ulusunun soyu bu iki kişiden meydana gelmiş Cok mutlu bir yaşamları olmuş; ta ki geyikleri oldurmeye başlayana kadar Geyik ticaoretine başlayan Kırgız soyu Maral Ananın kusup, sonsuza kaodar onları terk etmesine neden olmuş
Dağlara yeniden sonbahar gelmiştir Orozkul onde, Muomin arkada bir kutuğu dağlardan indirmeye calışmaktadırlar Orozkul, ormanı korumakla gorevli olduğu halde karşılığını alarak ormandan ağac kesilmesine izin vermektedir Orozkul, sinirini Muminden cıkararak kutuğu indirmeye calışmaktadır Fakat kutuk hareket etmemektedir Kutuğun ırmaktan geciriolip alıcı kamyona ulaştırılması gerekmektedir Tomruk cok ağırdır Kutuğu zavallı at beraberinde Orozkulu da surukleoyerek duşurur Artık olanlara katlanamayan Mumin Dede, toorununun okuldan alınma zamanı geldiğini soyleyerek ilk deofa Orozkula baş kaldırır ve onu oracıkta yalnız bırakır Muomin torununun onu beklemesine gonlu razı olmadığı icin soonuclarına katlanarak ilk kez patronu ve damadı olan Orozkula isyan eder Eve gittiğinde Orozkulun kimsenin dokunomaya bile curet edemediği atına binerek, torununu almaya gider Okula giderken yolda oğretmeninin torununu getirdiğioni gorur Cocuk, ağlamaktan gozleri şişmiş bir haldedir Yoloda dede, torununun gonlunu almaya calışır Ona geyiklerin tekrar ormana geldiğini, belki Maral Ananın da iclerinde oloduğunu anlatır
Orozkul, eve vardığında ici intikam hisleri ile doludur Sevogili atını da yerinde bulamayınca cılgına doner ve karısı Bekeyi evden kovar, artık Karım değilsin der Bekey de Seydahmetlere sığınır
Mumin, eve geldiğinde yemek yerlerken nine asık suratla hic ses cıkarmamaktadır Cocuk kotu bir şeyler donduğunu anlar Nine, Mumine Orozkulun gonlunu almasını soyler, aksi takdirde işsiz ve ac kalacaklardır Orozkul, Mumini ahıroda gorunce onu kovduğunu haykırır Cocuğun biraz ateşi cıkomıştır Pencereden geyikleri gorur ve dedesinin başına gelenoleri biraz unutur gibi olur ve sevinir Yatağında hasta hasta otururken dedesi, Beni al da Orozkula bir cocuk ver diye ağlamaktadır
Ev karmakarışıkken Seydahmet bir kamyonla doner Erteosi gun akşam evlerine kış gunu uzun zamandır ilk defa birileri gelir Arca vadisinden kuru ot getirmeye giden suruculerdir bunlar Kamyonları calışmadığı icin onlara sığınmışlardır Akoşam guzel bir sohbet oluşur İclerinden adı Kulubeg olan gence cocuk cok ısınır Kulubeg ona adeta bir baba şefkati gosterir Aralarında kısa surede bir sevgi oluşur Cocuk, onların konuşomalarını Kulubegin kucağında dinlerken uyuyakahr
Sabah olduğunda Mumin misafirleri doyurmak icin erkenoden kalkar, torununu da yanına alır ve bir tokluyu keserek pioşirirler Yemekler yendikten sonra, suruculer yola cıkınca cocuk buruk bir huzun icinde kalakalır Bu arada, misafirlerin olması bir nebze Orozkulu yatıştırmıştır Dedesinin haline uzulen coocuk, aşırı derecede hastalanır, ateşi cıkar Ninesi, her şeyin onun yuzunden olduğunu soyleyerek kaynar sutu zorla icirir
Ertesi gun, Orozkul, Seydahmet ve Koketay adında bir koylu ırmağa takılıp kalan kutuğu cıkarmaya calışırlar Muomin kendini affettirmek icin Orozkulun peşinde dolanmaktaodır Orozkul, Mumini dize getirdiği icin cok mutludur Bir sure sonra, geyikleri gorurler Bağırmaya başlarlar Oldurup kiloolarca ete kavuşmak hırsıyla yanıp tutuşurlar Mumin, yalvarır onlara Geyik avının yasak olduğunu, ayrıca onların kutsal olduğunu soyler Fakat Orozkul, geyikleri avlamadıkları takodirde işten atacağını anlatarak tehdit eder Mumin, butun deoğerlerine, inanclarına rağmen geyiği oldurmek zorunda kalır
Cocuk, midesi bulanık bir halde uyanır Dışardan cok ses gelmektedir Dedesini arar Fakat garip bir şeyler olmaktadır Kazanların icinde kilolarca et gorur Dedesi de korkutuk sarohoştur Onu ilk kez sarhoş gorur O şefkatli dedesinin yanına gittiğinde dedesi: Git başımdan!1′ der Cocuk, samanlığın diobinde geyik ananın kan icinde kesilmiş kafasını gorunce eli ayağı buz gibi olur Midesi bulanır, butun inancları sarsılır Coocuk, odasında yalnız başına ağlamaya başlar Odadan dışarı cıkmamaya karar verir Fakat dedesini gorur aniden Dedesi kesilmiş geyiğin kafasının yanına uzanmış, hic hareket etmeomekte, duruşu aynı olu geyiğe benzemektedir Cocuk korkar ve uzaklaşır oradan
Cocuk hayallerindeki gibi balık olmak icin ırmağa doğru yurur ve suya kendini bırakır