Beyaz yele kitabının özeti Uzun

Beyaz yele kitabının özeti uzun

1900 yılında Fransa ’da doğdu Hoca olarak amaçlamak üzere Senegal ’e gitti, 20 yıldan artı Afrika ’da yaşadı Bu kıtadan esinlenerek pek çok kitap yazdı: Afrika Anlatıyor(1933), Leopar Kpo, Kedilerin Kralı, Sirga: Kaba Afrika ’nın Kraliçesi, Oworo 1946 yılında Les Equipages de Peter Hill adlı kitabıyla Serüven kitapları Ödülü ’nün aldı Albert Lamorisse ’in 1952 ’de çektiği Beyaz Yele adlı filminden esinlenerek 1959 ’da Beyaz Yele ’yi yazdı 1964 ’te de, en önemli çocuk edebiyatı ödüllerinden Hans Christian Andersen ödülünü aldı Aslan Sirga, Fillerin Efendisi adlı kitapları sinemaya uyarlanan Rene Guillot 1969 yılında Paris ’te yaşamını yitirdi

Beyaz Yele

Folko on iki yaşında olan, lakin kasları gelişmiş boylu bir çocuktu Balıkçı olan dedesi Osebyo ’nun eski sandalıyla sazlıkta ağları toplar, dedesine destek ederdi Dedesi torununun kendisi gibi balıkçı olmasını istemekteydi Lakin Folko atlarla ilgileniyor ve kendisinden büyük olan dostu Antonyo gibi seyis edinmek istiyordu Gün boyu at sırtında almak, boğaların ardındaki koşturmak, yabani atları eğitmek…

Bir gün Folko, sazlıkta dedesinin koymuş olduğu ağları toplamaya sırası gelmişken sazlıkların arasında bir yavru soy rastlar Usulca yanına yaklaşır ve birbirlerine bakarlar Folko bu küçük beyaz yavrudan epeyce etkilenmiştir, yavru da benzer şekilde Folko ’dan Folko tayın peşinden yavaşça kıyıya tırmanır ve tayın sazlıkların ardında bir kısrağın yanında gitmekte olduğunu görür Atlara yaklaşan Folko, kısrağa ağırbaşlı bir şekilde dokunur, kısrak kendisine dokunulmasına müsade vermektedir Yavru ise çekingendir, annesinin ayakları aşağı dolanarak oynamaktadır Folko ’nun Beyaz Yele ile tanışması bu şekilde gerçekleşir Folko atların yanından ayrıldıktan kısa bir zaman daha sonra iki çingene kısrağı kaçırır Yavruyu bağlayan adamlara aleyhinde kısrak büyük bir çaba verir; lakin sonunda kaybeder Adamlar kısrağı götürürler Hikâyemiz bu nedenle başlar

Folko, geldiğinde Beyaz Yele ’yi yerde bacakları alt bir şekilde buldu Tayın her tarafı toza bulanmıştı, ahali göre saldırıya uğrayan ve annesi kaçırılan yabani hayvan öfkeliydi başta karşılaştığı halk onu hırpalamış, kızdırmıştı Folko ’ya eskisi gibi bakmıyordu Folko tayla konuşmaya başladı, yavruyu sakinleştirmeye çalıştı Ayaklarındaki ipleri çözdü Tay bir müddet Folko ’yu takip etti, sonra aniden fırlayıp yanından koşarak uzaklaştı

Folko dedesi ve minik kardeşi ile birlikte yaşıyordu Ertesi gün kocamış seyis dostu Antonyo geldi Antonya bölgedeki büyük harada çalışmaktaydı Patronu yılkı atlarının sahibiydi Olayın üstünden iki hafta geçmişti Antonyo ile Folko Beyaz Yele ’yi aramaya çıkarlar Beyaz Yele sürü ile beraberdir ve yaralı değildir Folko buna oldukça sevinir

Adeta genç bir prens olan Beyaz Yele diğer taylardan daha ince ve uzundu Göğsü geniş ve açıktı Bacakları kaslıydı Antonyo onun için “Bey soyundan demişti Beyaz Yele kanı kaynayan öfkeli bir aygır olmuştu Gencecikken annesinden ayırmışlardı, insanları düşman olarak görüyordu Lakin Beyaz Yele Folko ’yu tanıyordu Folko, sazlıktayken kendisini çağırdığında uzak soğuk bir kişneme ile cevap verirdi

Haranın sahibi bir müddet sonra Beyaz Yele ’yi tutmak ister Adamları ile beraber Beyaz Yele ’nin peşine düşerler Yanlarında Antonya da vardır Ama Beyaz Yele epeyce zinde, inatçı ve zeki bir aygırdır Canını dişine takar ve uğraş eder Çitlerden çıkarak kaçmayı başarır Ertesi gün Beyaz Yele sazlıkların arasında dinlenirken Folko kendisini ayrım eder Ama bütün o sırada adamlar kazanç ve Beyaz Yele ’nin peşine düşerler Beyaz Yele hara sahibinin attan düşmesine sebep olur Folko olanları üzüntü ile izlemiştir, dostu Beyaz Yele ’nin kurtulması ile yüreğine su serpilir Hara sahibi, Beyaz Yele ’nin öcünü alarak kaçmasına fazla sinirlenir:

“Pis hayvan! Saldım gitti seni! Kim isterse o alsın

Bu sözleri duyan Folko yaklaşarak sorar:

“Bana… Bana bile verir miydiniz onu?

“Atıma göz koyan baldırıçıplak bu demek Şuna da bakın düşey düşey bakıyor Eh, peki öyle olsun Sana bile veririm atımı bacaksız Yakaladığın gün senin olsun o Eh, dahası bakmışsın balıkların kanat takmış uçuyor 1

Seyisler gülüştüler ve Folko ’nun yanından ayrıldılar

Folko ’nun içi içine sığmıyordu Dedesine ve kardeşine olanları anlattı Osebyo Dede kendisine inanmadı Antonyo geldiğinde Folko ’yu doğruladı Folko ertesi gün Beyaz Yele ’yi buldu ve onu yakalamaya çalıştı Fakat aygır kendisini tuttuğu iple birlikte yerde süründürdü ve daha sonra durdu Folko ’nun yanında geldi Folko Beyaz Yele ’yi evine götürse de Beyaz Yele içgüdüleri ağır basarak her yerde Folko ’dan uzaklaştı, önderlik ettiği genç sürüye geri döndü

Günler böylece geçip gider Beyaz Yele sürüsünde liderlik mücadelesinde ihtiyar aygırları devirir ve karşısına meydana çıkan güçlü siyah aygırı çevikliği ile yener sonradan kayıplara karışır Beyaz Yele Bağımsız ve başına buyruk bir attır Sürüsünden ayrılır, kırlarda yalnız başına günlerce dolaştıktan daha sonra geri döner

Antonyo, Folko ’yu kentte başlayacak olan bayram için kasabaya götürür Boğa güreşlerini, arenayı, sirki gösterir Yolculukları sırasında Beyaz Yele ’nin annesini kaçıran çingenelere kısrağı bir at arabasına koşmuş olarak rastlarlar Çingeneler ayrım edilince hemen kaçarlar Bu Nedenle kısrak kurtulmuş olur Kasabadayken hara sahibinin, sirke azılı bir aygır satış için pazarlık yaptığına tanık olur Antonyo sonra bu aygırın Beyaz Yele olduğu anlaşılır Antonyo atın çocuğa ait olduğunu, atı kendisinin Folko ’yo, seyislerin yanında verdiğini patronuna söyler fakat patronu buna kulak asmaz

Beyaz Yele ile seyisler arasındaki kovalamaca başladığında Folko sandalındadır Beyaz Yele sazlıkların arasına girerek bataklığa saklanır kaçacağı yerde Seyisler aygırı saklandığı yerden çıkartmak için sazlıkları ateşe verirler Folko sandalından atlayarak koşmaya başlar Sazlık ansızın ateş almıştır, seyisler yaktıkları ateşin kontrolden çıktığını görürler ama müdahale edemezler Folko Beyaz Yele ’nin ateşlerin aralarında kaldığı tarafa içten koşar Seyisler Folko ’ya bağırırlar ama Folko dostu Beyaz Yele ’nin girdiği ve alev yüzünden dumanlarla kaplandığı yere girer ateşleri yararak Saçları ve üstü yanmıştır Fakat etkilenmez Beyaz Yele ’nin üstüne biner, yelelerinden miktar ve “hadi fırla diye bağırır! Beyaz Yele bataklıktan ateşlerin arasından sıyrılarak dumanları fayda Folko ile birlikte Seyislere yollarını kesmelerini söyler hara sahibi Beyaz Yele defalarca koşar, üzerinde hareketleri yüzünden kendisini yavaşlatan Folko ise yarışa kendini kaptırmıştır Seyisler aygıra yaklaştıklarında aygır arayı açıyor ve daha seri koşuyordur Irmağa dürüst koşmaktadırlar artık, peşlerindeki adamlar başarı kazandıklarını düşünmektedirler Irmağa geldiklerinde at birden kendisini suya atar ve yüzmeye başlar Sızıntı kuvvetlidir Adamlar şaşırırlar Hara sahibi Folko ’yo bağırarak atın kendisine ait olduğunu, onu geri almayacağını, artık sudan çıkması gerektiğini haykırır Fakat Folko dostu Beyaz Yele ’nin sırtında suyun içinde akıntıyla birlikte şipşak sürüklenmektedir

Birlikte yüzdüler, yüzdüler Folko ile Beyaz Yele ’nin dostlukları daima sürer

Görüldüğü gibi kitap minik ve yoksul bir çocukla yavru bir atın tanışmalarını, tayın annesi ile birlikte yaşadığı hamle ve annesinin kaçırılma olayı sonrası insanlara düşman olması, Folko ’dan diğer hiçbir insanı yanına yanaştırmaması, öfkeyle dolması ve sonrasında artan olayları anlatmaktadır Folko ile Beyaz Yele ’nin dostluğu, Folko ’nun çok sevdiği dostunu ateşlerin arasından korkusuzca kendini tehlikeye atarak kurtarması, hayvan sevgisi, atların asil ve duygusal hayvanlar oluşu üstüne başarılı bir hikâyedir maceramız Kitabın kapak tasarımı, içindeki resimler ve baskısı güzel Çocuklarınızın zevkle okuyacağı bir eser olduğunu düşünmekteyiz *