Beyin tümörleri denildiğinde kafatasının içinde normalde bulunan dokularda (Beyin zarları, damarlar, hipofiz bezi, sinirler) ortaya çıkan tümörler ve vücudun başka bir yerindeki kanserden beyine atlayan kanser hücrelerinin (Metastazların) oluşturduğu tümörler kast edilmektedir.
TÜMÖRLERİN BELİRTİLERİ
Beyin tümörü olan hastada kafatasının içinde normalde olmaması gereken fazladan bir kitle vardır ve bu kitleye bağlı olarak iki tip bulgu ortaya çıkar: Birincisi, bu kitlenin hacminden dolayı kafatası içindeki basınç artar ve baş ağrısına neden olur. Baş ağrısının özelliği genelde sabahları ortaya çıkması ve çok şiddetli olmasıdır. Bu hastalarda bulantı, kusma bazen çift görme, yürüme bozukluğu gibi basıncın artmasına bağlı belirtiler ortaya çıkabilir.
İkinci grup belirtiler ise tümörün beyinde yerleştiği bölgenin fonksiyonlarını bozması sebebiyle ortaya çıkan bulgulardır. Örneğin; tümör sol kolumuzu idare ettiren merkeze yerleştiyse ve orayı eziyorsa sol kolda kuvvet eksikliği görülür ya da görme ile ilgili bir bölgeye yerleştiyse gözde bazı bozuklular yapabilir.
Kişide özellikle sabahları çok şiddetli baş ağrısı varsa bulantı ve kusma eşlik ediyorsa ya da farklı fonksiyonlarında bozukluklar ortaya çıktıysa mutlaka bir nöroloji – beyin cerrahisi uzmanına muayene olması gerekir.
Belirtilen şikayetlerle başvuran hasta öncelikle muayene edilir. MR çekilir böylece bir kitlenin olup olmadığına bakılmış olur. Tümörün yeri, büyüklüğü, MR’ da görülen özellikleri tedaviyi belirlemede etkendir. Tümörün tedavisinde ilaç, ameliyat ya da radyocerrahi kullanılır. Bazı durumlarda hepsinin birlikte kullanılması da gerekebilir.
İYİ HUYLU TÜMÖRLER
En sık karşılaşılan iyi huylu tümörler şunlardır;
Menenjiomlar: Beyin ve omuriliği saran meninks denilen zarlardan kaynaklanan, yavaş büyüdüğünden ve yayılma olasılığı çok düşük olduğundan çoğunluğu iyi huylu olarak kabul edilen tümörlerdir. Menenjiomlar bulundukları yere göre kafa içi basıncını artırır ve bazı organların fonksiyonunu bozabilir. Baş ağrısı, bulantı, kusma, sara nöbeti, konuşma bozukluğu, yürüyüşte dengesizlik gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Tümörün yerine, büyüklüğüne göre tedavisi planlanır.
Vestibüler Schwannoma: İşitme ve dengeden sorumlu sinirin tümörleridir. Tümörün büyümesi genellikle son derece yavaştır ancak büyüme hızı hastadan hastaya farklılık gösterebilir. Kulak çınlaması, baş dönmesi, dengesizlik, işitmede azalma görülür. Tümör çok büyüyerek beyin sapına, beyine, beyinciğe baskı yapmaya başlarsa ortaya çıkan belirti ve bulgular daha ciddidir, ameliyat gerekir. Özellikle tek kulakta çınlaması olanların MR çektirmesi tavsiye edilir.
Hipofiz bezi tümörleri: Bu tip tümörlerde hormonal ya da kitle etkisine bağlı şikayetler ortaya çıkabilir. Hipofiz bezi tümörleri de etraftaki dokuya baskı yaparak çift görme, görmede bozukluk, göz kapağı düşüklüğü ya da tümör çok büyüdüyse beyinde su toplanmasına neden olabilir. Ama bu tip tümörler daha çok hormanal bozukluklar meydana getirir. Bunlar arasında da en çok görülenlerin başında Prolaktinomalar gelir. Prolaktinoma hayatı tehdit eden bir durum olmamasına rağmen görmede bozukluğa, kısırlığa, göğüsten süt gelmesine, adet düzensizliğine neden olabilir. Prolaktinomanın tedavisinde genelde ilaç tedavisi ile prolaktin seviyesinin normal düzeye gelmesi sağlanır. Ancak bazen ameliyatla tümörün çıkarılması da gerekli olabilir.
Halk arasında ‘’Dev adam hastalığı’’ olarak bilinen Jigantizm de ergenlik çağından önce hipofiz ön lobundan salgılanan büyüme hormonunun aşırı üretimi sonucu doku ve organların aşırı büyümesi anlamına gelir. Bu hastalık aşırı uzun boyluluğa neden olur. On sekiz yaşından büyük kişilerde ortaya çıkarsa eller, ayaklar ve çenede aşırı büyüme yapar. Bu duruma da Akromegali denir. Akromegali’de ilk tedavi cerrahidir. Ameliyattan sonra kalıntı kaldıysa Gamma Knife Radyocerrahisi yapılabilir. İlaç tedavisi de uygulanabilir.
Cushing hastalığında da aşırı kortizol salgılandığı için şişmanlık, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, yüzde kırmızılık, karında çatlaklar, sırtta yağ birikimi gibi belirtiler ortaya çıkar. İlaç tedavisi, ameliyat gibi yöntemler uygulanabilir.
Genel olarak hipofiz bezi ile ilgili tümörlerde ilaç, ameliyat ve radyocerrahi kullanılabilir. Prolaktinamalarda ilk olarak ilaç tedavisi uygulanır. Hipofiz tümörlerini mutlaka beyin cerrahı ve endokrinolog birlikte takip etmelidir.
KÖTÜ HUYLU TÜMÖRLER
Kötü huylu tümör denildiğinde anlatılmaya çalışılan metastazlardır. Vücudun herhangi bir yerindeki kanserin beyine atlaması ve hastada çeşitli bulgular ortaya çıkmasıdır. Bütün kanser türlerinden beyine metastaz olabilmektedir. Metastazda da hastadaki belirtilere ve tümörün büyüklüğüne, sayısına göre bir tedavi planlanması gerekir.
Bunların dışında bir de Glial tümörler vardır. Santral sinir sisteminde bulunan, Gliyal hücreler denilen destek hücrelerinden kaynaklandığı için Gliom olarak adlandırılır. Bunlar beyin ve omurilikte başlayan tümörlerdir. Farklı tipleri bulunur. Bu tümör tiplerinde de daha çok ameliyat kullanılır, ameliyattan sonra radyoterapi ve kemoterapi uygulanması gerekebilir.