Dimağ Üçüncü Ventrikül Kolloid (Colloid) Kistleri
Nedir? Üçüncü ventrikül olarak isimlendirilen dimağın ortasındaki havuzcuğun çatısından köken alan kolloid kistler son radde nadir görülen güzel huylu tümörlerdir. Köken aldıkları hücre tipi tam aydınlatılamamış olsa da mukozalardan salgılanan müsin gibisi kaygan ve ağır bir salgı üreten kirpikli hücreler içermeleri nedeniyle endodermal kaynaklı oldukları düşünülmektedir.
Hangi belirtiler görülür? Dimağ omurilik sıvısının dolaştığı havuzcuk sistemini tıkayarak bu sıvının göllenmesine ve böylelikle baş içi basıncının artmasına neden olurlar. Baş ağrısı, baş dönmesi, hafıza kayıpları, çift görme, bazen davranış değişiklikleri ve velev ani mevte neden olabilirler.
Nasıl tedavi edilirler? Tabiatları selim karakterde olmasına karşın dimağda bulundukları kritik bölge itibariyle teşhis ve tedavileri hayati değere sahiptir. Mikrocerrahi teknikler kullanılarak orta hattan ve iki dimağ yarım küresi arasından (interhemisferik transkallosal) yahut dimağ kabuğundan ve yan havuzcuktan ilerleyerek (transkortikal transventriküler) ameliyat edilmeleri ve total olarak çıkarılmaları mutlak tedaviyi sağlar. Göllenen dimağ omurilik sıvısının karın zarının altına tahliye edilmesi için uygulanan ventrikülo-peritoneal shuntlar, yani kalıcı tahliye tüp sistemleri ise hem indirek bir tedavi metodu olmaları hem de enfeksiyon ve tıkanma riski nedeniyle son yıllarda yaygın olarak uygulanmamaktadır. Son devirlerde uygulanan endoskopik formülde ise kist içeriği çıkarılsa bile etraf kapsül dokusu her hengam çıkarılamadığından kistin nüks etme ihtimali mevcuttur. Ameliyat sonrası muhtemel hafıza kayıplarından korunmak için interhemisferik transkallosal formül modifiye edilmiş ve komplikasyonsuz ameliyat nispeti artmıştır
Doç. Dr. S. Baki Albayrak
Nedir? Üçüncü ventrikül olarak isimlendirilen dimağın ortasındaki havuzcuğun çatısından köken alan kolloid kistler son radde nadir görülen güzel huylu tümörlerdir. Köken aldıkları hücre tipi tam aydınlatılamamış olsa da mukozalardan salgılanan müsin gibisi kaygan ve ağır bir salgı üreten kirpikli hücreler içermeleri nedeniyle endodermal kaynaklı oldukları düşünülmektedir.
Hangi belirtiler görülür? Dimağ omurilik sıvısının dolaştığı havuzcuk sistemini tıkayarak bu sıvının göllenmesine ve böylelikle baş içi basıncının artmasına neden olurlar. Baş ağrısı, baş dönmesi, hafıza kayıpları, çift görme, bazen davranış değişiklikleri ve velev ani mevte neden olabilirler.
Nasıl tedavi edilirler? Tabiatları selim karakterde olmasına karşın dimağda bulundukları kritik bölge itibariyle teşhis ve tedavileri hayati değere sahiptir. Mikrocerrahi teknikler kullanılarak orta hattan ve iki dimağ yarım küresi arasından (interhemisferik transkallosal) yahut dimağ kabuğundan ve yan havuzcuktan ilerleyerek (transkortikal transventriküler) ameliyat edilmeleri ve total olarak çıkarılmaları mutlak tedaviyi sağlar. Göllenen dimağ omurilik sıvısının karın zarının altına tahliye edilmesi için uygulanan ventrikülo-peritoneal shuntlar, yani kalıcı tahliye tüp sistemleri ise hem indirek bir tedavi metodu olmaları hem de enfeksiyon ve tıkanma riski nedeniyle son yıllarda yaygın olarak uygulanmamaktadır. Son devirlerde uygulanan endoskopik formülde ise kist içeriği çıkarılsa bile etraf kapsül dokusu her hengam çıkarılamadığından kistin nüks etme ihtimali mevcuttur. Ameliyat sonrası muhtemel hafıza kayıplarından korunmak için interhemisferik transkallosal formül modifiye edilmiş ve komplikasyonsuz ameliyat nispeti artmıştır
Doç. Dr. S. Baki Albayrak