Beynimizde Aşk ve Dehşet Arasındaki İnce Çizgi aşk ve dehşet arasındaki çizgi beynimizde aşk ve korku beyinimiz ve aşk dehşet arasındaki çizgi Hep derler değilmi meleklerim aşk ile dehşet arasında ince bir çizgi vardırdiyekimimiz onaylar kimimzi onaylamaz ama paylaştığımız bu yazıdaki bilimsel gerçekleri okuyunca muhtemelen inanmanız gerekecekPsikolog Melis Demircioğlu'nun kaleminden çıkmış bu yazı umarız aşk acısı çeken sevgilisinden ayrılan meleklere de iyi gelirbeynimizdeaskvenefretarasindakiincecizgi5c5939f2d1df5alt beynimizdeaskvenefretarasindakiincecizgi5c5939f31291c 99 100alt Beynimizde Aşk ve Nefret Arasındaki İnce Çizgi Beynimizde Aşk ve Nefret Arasındaki İnce Çizgi Hepimiz aşık olmaya eşlik eden belirsiz hislere aşinayızdır Siz ve partneriniz duygusal olarak bağlanır, desteklenir ve tamamlanırsınız Aşk kompleks ve uzun bir yolculuktur ama bilimadamları spesifik bir nöropeptid olan oksitosinin daha kur yapma sırasında yani siz demin yolculuğun başındayken bu hisleri başlattığını bulmaktadırlarAslında geçtiğimiz birkaç onyılda araştırmacılar oksitosini aşk hormonu olarak adlandırmışlardır ve bunun salınımını insanları birbirine bağlayan bir yapıştırıcı olarak görmüşlerdir Oksitosinin aşık edici etkisi yalnızca romantik aşka özel değildir Bunun yanında farklı toplumsal ilişki şekillerinde de etkileri gözlenebilir Hamilelik ve doğum sırasında annebebek bağlanmasını kuvvetlendirecek şekilde de doğal yollarla oksitosin salınımı yapılır Hem doğum sırasında oksitosin salınmasının uterus kasılmasını sağlayarak doğumu kolaylaştırdığı ve doğum sonrasında da memelerden sütün fışkırmasını sağlayarak emzirmeyi kolaylaştırdığı bilinmektedirErkeklerlere oksitosin verildiğinde ise, birtakım sosyal defisitlere sahip olan erkeklerde güven ve kavrama artışı hatta empati kurma becerilerinde gelişme bulunmuştur bununla birlikte oksitosin bilimadamlarının dediği gibi en çok bizi tek eşli olarak partnerimize yan alıkoyma özelliği ile bilinirAma oksitosin gerçekten de sosyal yaşamın üzerine serpilmiş bir tatlandırıcı mıdır? Yakın tarihli bulgular böylece olmadığını söylüyor Oksitosin değer verdiğimiz insanlarla aramızda artı duygular ve sosyallik oluştursa da bunun yanına yakın olmadığımız insanlara karşı negatif görüşlere ve davranışlara sebebiyet verebilir Sosyal Psikoloji araştırmaları gösteriyor ki millet kendi sosyal çevrelerindeki kişilere karşısında kayırmacı bir tavırla yaklaşırken, yakın çevrelerinden olmayan insanlara karşısında dışlayıcı yaklaşım gösteriyorlar Nihai netice olmamasına rağmen yakın zamanlı bulgular oksitosin bahşedilen erkeklerin sadece grup içi kayırmacılıklarının değil bazı durumlarda grup dışındaki insanlara karşısında savunmacı tutumlar sergilediğini de göstermiştirEtnik merkezciliğin sebep olabileceği zulümler göz önüne alındığında ve oksitosin salınımının grup içi yanlılık da yaratacağı düşünüldüğünde oksitosinin hala beynin hoş aşk kimyasalı olduğunu söyleyebilir miyiz?