iltasyazilim
FD Üye
Bilalİ Ma'ribi Hayatı
Bilalİ Ma'ribi Biyografi
Bilalİ Maribi Bağdat velîlerindendir Trablusgarb'ın ZatülAhcar kasabasında doğdu Doğum tarihi kesin değildir 1015 senesinde vefat etti Yüz seneden artı ömür sürdü Tahsîl hayâtını tamamladıktan daha sonra Halife Hârûn Reşîd'in sarayında kâtip olarak vazîfelendirildi Bu görevde iken, epilepsi hastalığına yakalandı sık sık düşüp bayılıyordu Bu hal ile uzun zaman dolaştı
Şeyh Muhammed Dîneverî Bağdât'a geldiğinde bir gün yolda kendinden geçmiş hâlde olan Bilâl Ma'ribî'yi fark etti Anında kendi ağzından tükrük alıp, ilâç niyetiyle Bilâli Ma'ribî'nin ağzına sürünce, ayılıp iyileşti Bilâli Ma'ribî talebeliğe kabûl edilmesi için Muhammed Dîneverî'ye yalvardı Talebeliğe kabûl edilince, VâdıülKurâ'ya gidip yerleşti Hocasının hizmetinden bir an olsun ayrılmadı Bilâli Ma'ribî yetişip, kemâle geldikten daha sonra, hocası ona icâzet, diploma verip insanlara içten yolu göstermesi için memleketine gönderdi
Bilâli Ma'ribî, Trablusgarb'a gitmek için bir gemiye bindi Bir ara fırtına çıktı ve gemi batma tehlikesiyle karşısında karşıya kaldı Yolcular boğulma korkusu ve heyecânı içinde ağlamaya başladılar Bilâli Ma'ribî denize atlayıp, yürüyerek sâhile çıktı Gemideki yolcular; Sultânım, bize de bir çâre bul!diye seslendiler Bunun üstüne onlara; İçinizden Allahü teâlâdan gayri her şeyi çıkarıp onun yerine Allah sevgisini koyanlar yanıma gelsin!dedi Bu izinden sonra birkaç kişi denize atlayıp, su üstünde yürüyerek kıyıya ulaştı sonradan Bilâli Ma'ribî, fırtınanın durması için Allahü teâlâya duâ etti O anda kasırga dindi ve gemidekiler selâmete kavuştu Yanına deniz üstünde yürüyerek gelenler talebesi olmakla şereflendiler *
Bilalİ Ma'ribi Biyografi
Bilalİ Maribi Bağdat velîlerindendir Trablusgarb'ın ZatülAhcar kasabasında doğdu Doğum tarihi kesin değildir 1015 senesinde vefat etti Yüz seneden artı ömür sürdü Tahsîl hayâtını tamamladıktan daha sonra Halife Hârûn Reşîd'in sarayında kâtip olarak vazîfelendirildi Bu görevde iken, epilepsi hastalığına yakalandı sık sık düşüp bayılıyordu Bu hal ile uzun zaman dolaştı
Şeyh Muhammed Dîneverî Bağdât'a geldiğinde bir gün yolda kendinden geçmiş hâlde olan Bilâl Ma'ribî'yi fark etti Anında kendi ağzından tükrük alıp, ilâç niyetiyle Bilâli Ma'ribî'nin ağzına sürünce, ayılıp iyileşti Bilâli Ma'ribî talebeliğe kabûl edilmesi için Muhammed Dîneverî'ye yalvardı Talebeliğe kabûl edilince, VâdıülKurâ'ya gidip yerleşti Hocasının hizmetinden bir an olsun ayrılmadı Bilâli Ma'ribî yetişip, kemâle geldikten daha sonra, hocası ona icâzet, diploma verip insanlara içten yolu göstermesi için memleketine gönderdi
Bilâli Ma'ribî, Trablusgarb'a gitmek için bir gemiye bindi Bir ara fırtına çıktı ve gemi batma tehlikesiyle karşısında karşıya kaldı Yolcular boğulma korkusu ve heyecânı içinde ağlamaya başladılar Bilâli Ma'ribî denize atlayıp, yürüyerek sâhile çıktı Gemideki yolcular; Sultânım, bize de bir çâre bul!diye seslendiler Bunun üstüne onlara; İçinizden Allahü teâlâdan gayri her şeyi çıkarıp onun yerine Allah sevgisini koyanlar yanıma gelsin!dedi Bu izinden sonra birkaç kişi denize atlayıp, su üstünde yürüyerek kıyıya ulaştı sonradan Bilâli Ma'ribî, fırtınanın durması için Allahü teâlâya duâ etti O anda kasırga dindi ve gemidekiler selâmete kavuştu Yanına deniz üstünde yürüyerek gelenler talebesi olmakla şereflendiler *