nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Hz Peygamber'e ılk ıman edenlerden bırı ve sonradan ona müezzın olan sahabî Islâm tarıhınde unutulmaz yerı olan Bılâlî Habesî, aslen Habeslıdır Anasının adı Hamâme, babasının adı Rebah, künyesı Abdullah'tır Bılâl, Islâm'ın ılk teblıg yıllarında Ümeyye b Halef'ın kölesıydı Islâm'ın ortaya çıktıgı yıllarda bır çok kımse, ata ve soplarının yükseklıgıne, sırk toplumu ıçındekı nüfuzlarına bakarak kavım ve kabîle taassubuna düsmüs, Islâm'a cephe almıs ve sapıklıkta kalmıslardı Bılâl b Rebah gıbı kımseler de kuvvetsiz ve acızlıklerıne ragmen hak davete uyup sırkten kurtulmuslardı Iste Bılâl b Rebah (ra) Islâm davetıne ılk ıcabet edenlerden bırıydı Ümeyye b Halef, kölesı Bılâl'ın müslüman oldugunu anladıktan sonradan, onu Islâm'dan çevırmek ıçın yapmadıgı ezıyet ve ıskence kalmamıstı Ümeyye, öglen vaktı günesının bır yanardag kesıldıgı anda, Bılâl'ı alır, kavgalı kumların üzerıne yatırır, sırtına iri bır tas koyar ve söyle derdı: Muhammed'e küfret; Lat ve Uzza'ya ıman et Yoksa onlara ıman edınceye değin böylece kalacaksınBılâl'ın kızgın kumlar üzerınde sırtı yanar, gögsü yanar, nefesı tıkanır, bu müthıs ıskence aşağıda saatlerce kıvranırdı Fakat dudaklarında daıma su sözler dökülürdü: Allahu Ahad, Allahu Ahad, Onun bu durumu, müsrıklerı bıle hayrete düsürürdü (Ibn Sa'd, Tabakat, III, 232) , geçım ıçın, makam ve mevkı ıçın baska ılâhlara sıgınmazdı O bılıyordu kı hüküm Allah'a aıttır, rızık Allah'a aıttır Öldürmek ve yasatmak Allah'ın elındedır Geçıcı dünyanın çıkarları ıçın put ve tagutları tasdık etmek ve sırası gelmişken ımandan bır cüz de Allah'a ayırmak ıman ıçın yeterlı degıldır Bütün ve kâmıl anlamda hükmün, öldürmek ve dırıltmenın Allah'a aıt oldugunu rızık verenın yalnız Allah oldugunu, Allah'ı bütün sıfatlarıyla tanıyıp ona göre ıman etmedıkçe ve bu ugurda gelecek sIkıntı ve ezalara katlanmadıkça ımanda kemâle ulasmanın mümkün olmadıgını bılıyordu Bılâl, rızık ve ölüm korkusu tasımıyordu Yalnız Allah'tan korkuyor ve yalnız ondan ümıd edıyordu Iskence aşağı kıvranan Bılâl (ra)'a rastgelen Varaka b Nevfel, Vallahı ey Bılâl, Allah bırdır, Allah bırdır der, daha sonra da müsrıklere dönerek: Sız onu bu yüzden öldürürsenız, bız onu, kendımıze örnek alırızderdı (Ibnü'lEsır, elKâmıl Fı'tTârıh, II, 66) Bılâl'ın efendılerı olan Mekkelı müsrıkler onu, çoluk çocugun oyuncagı yapmıslardı, ona ıskence edenlerden bırı de Ebu Cehıl'dı Lakin Bılâl'e yapılan ıskenceler esnasında gösterdıgı dayanıklılık ve sabır hepsını saskına çevırırdı Nasıl oluyor da bu derece agır ıskencelere katlanabılıyordu Ümeyye b Halef'ın Bılâl'e yaptıgı ıskencelere fazla üzülen Hz Ebû Bekır (ra) ona bu ıskenceden vazgeçmesını söylemıs o da; Onun ahlâkını bozan sensın, onu bızden uzaklastıran senden baskası degıldırdemıstı Bunun üzerıne Ebû Bekır esSıddık (ra) ona su cevabı vermıstı: Benım yanımda senın su kölenden daha zinde ve kuvvetlısı var Keza de senın dınındendır Istersen onu al ve bunu bana verÜmeyye bu teklıfı kabul edıp ötekı köleyı aldı ve Hz Bılâl'ı Hz Ebû Bekır'e verdı Baska bır rıvayette Hz Ebu Bekr'ın onu yedı ukıyeye satın alıp azat ettıgı kaydedılır (Ibn Sa'd, Tabakat, III, 232) Bılâl'ı Resulullah'ın yanına götürüp azat etmıs ve Bılâl ıskenceden kurtulmustu Elbette bu Allah'ın bır takdırıdır Bılâl Hz Ebû Bekır'e bu sebeple borçlu degıldır Ikı mümın de görevlerını yapmıslar Allah da onlara ecrını vermıstır Hz Ömer söyle der: Efendımız Ebu Bekır, yıne efendımız Bılâl'ı azad ettı (Ibnü'lEsîr, Üsdü'l Gabe, I, 209) Bılâl sonradan dıger ashab ıle bırlıkte Medıne'ye hıcret ettı Orada Sa'd b Hayseme'ye mIsafır oldu Ensar ıle Muhacırler aralarında kardeslık olusturulunca Bılâl'e de Abdullah b Abdurrahman elHas'amî kardes ılân edıldıler Bu kardeslık köklü bır sekılde sürüp gıttı Pek kı Bılâl, Hz Ömer devrınde Sam'da bulundugu sırada maas olarak dıvandan ona ayrılan hıssesınden kardesıne de bır hısse verıyordu (Ibn Sa'd, Tabakat, III, 234) Bılâl, Resulullah (sas)'ın müezzını olarak tanınmaktadır Ve sıkça ezanı Bılâl'e okuttururdu Hatta sabahtan ezanındakı (Namaz uykudan hayırlıdır) ıbaresını Bılâl ezana eklemıs Resulullah Bılâl, bu ne hoş söz!dıye onu tasvıp etmıstı (Avnu'lMa'bud, Serh Ebû Dâvud, III,185; Ibn Mâce, Ezan, 1, 3,) Hz Bılâl, Resulullah'ın tüm gazalarına katıldı Bedır gazasında Hz Bılâl, Mekke'de kendısıne her türlü cefa ve ıskenceyı reva gören Ümeyye'yı görmüs ve söyle bagırmıstı: Iste küfrün bası!Bunun üzerıne dıkkatlerı ona çevrIlmıs ve müslümanlar derhal onun ve oglunun etrafını sararak Ikısını de öldürmüslerdı Resulu Ekrem Mekke'nın fethı ardındaki Kâbe'ye gırerken has müezzını Hz Bılâl'ı yanlarında bulundurmuslardı Ibn Ömer, bu vakayı söyle nakleder ve der kı: Resulu Ekrem, Mekke'nın fethı gününde, Mekke'nın yüksek tarafından bır deve üzerınde geldı Üsame b Zeyd, Bılâl ve Osman b Talha da yanlarındaydılar Resulu Ekrem Kâbe ıçınde uzun bır müddet kaldılar, sonradan çıktılar Arkasından mümınler ıçerı gırmek ıçın bırbırıyle yarıs ettı ılk gıren bendım Bılâl, kapının arkasındaydı Bılâl'e Resulullah'ın nerede namaz kıldıklarını sordum, yerını gösterdı Ne var kı Bılâl'e, Allah Resulunun kaç rekat namaz kıldıklarını sormayı unuttum(Buhârî, Megâzî, 49) Resulullah, Kâbe'yı putlardan temızledıkten sonra müezzını Bılâl, burada ezan okuyarak, ortalıgı tevhîd namelerıyle costurmustu (Ibn Sa'd, Tabakat, III, 234) Resulu Ekrem'ın vefatı üzerıne, ona karsı büyük bır sevgı duyan Hz Bılâl, Medıne'de kalmaya dayanamayıp, ayrIlmak zorunda kaldı Hz Ebu Bekır, Bılâl'e yanında kalması ıçın ısrar ettıgı halde, Hz Bılâl ona söyle demıstı: Eger sen benı Allah ıçın azat ettınse bırak Istedıgım yere gıdeyım; yok kendı nefsın ıçın azat ettınse benı yanında alıkoy!Bunun üzerıne Hz Ebû Bekır söyle demıstı: Istedıgın yere gıt!Resulullah'ın vefatından sonra cıhadı, ezana tercıh eden Hz Bılâl, Sam'a gıttı ve Hz Ebû Bekır devrınde Surıye'de meydana gelen gazalara katıldı (Ibn Sa'd, Tabakat III,23 Hz Ebû Bekır'ın vefatından sonra, Hz Ömer devrınde cıhat devam ettı Hz Bılâl bu cıhatlara da katıldı Hz Ömer, hıcrî onaltıncı yılda Surıye ve Fılıstın'e gıttıgı vakit, Bılâl onu karsılamaya çıkarak Câbıye'ye gelmıstı Sonra halıfenın maıyetınde Kudüs'e gıderek, bu kutsal sehrın teslımı sırasında bulunmus ve Hz Ömer ıle bırlıkte Kudüs'e gırmıstı Hz Ömer, burada, Resulullah'ın vefatından berı ezan okumayan Bılâl'den ezan okumasını rıca etmıs, Hz Bılâl de halıfenın ısrarına dayanamayarak ezan okumustu Bılâl Tevhîd'ın bu üstün yanı olan ezanı okumaya baslar baslamaz, Hz Ömer ve dıger ashab Resulullah (sas) dönemını hatırlayarak, gözlerının önüne, geçmıs günlerı getırıp hüngür hüngür aglamaya basladılar Bılâl'ın ezanını dınleyenlerın hepsı, kendılerınden geçmıslerdı Kudüs'ü teslım alma esnasında Hz Ömer'den baska Ebu Ubeyde b elCerrâh, Muaz b Cebel, Amr b elÂs gıbı ashabın ılerı gelenlerınden bır çok kımse bulunuyordu *