Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Bilecik Tarihi, Geçmişten Günümüze Bilecik

Bilecik Tarihi, Geçmişten Günümüze Bilecik
0
64

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Bilecik Tarihi, Geçmişten Günümüze Bilecik Tarih Öncesinde Bilecik Antik Çağda Bilecik Bizans Döneminde Bilecik Selçuklular Döneminde Bilecik Osmanlılar Döneminde Bilecik Kurtuluş Savaşında Bilecik Cumhuriyet Döneminde Bilecik Tarih Öncesinde Bilecik Bilecik’te ilk yerleşim MÖ 3000’den öncelere rastlamaktadır Anadolu’da Tunç Çağına geçiş sürecinde kayda değer bir yeri olan Bilecik’ten MÖ 3000’lerde tunç yapımı için kalay çıkarıldığı bilinmektedir İlin aşina en eski isimleri Agrilion ve Agrillum’dur Daha sonraki dönemlerde Bilecik Bizans İmparatorluğu sınırları içine giren bir mesken yeri olmuştur Doğu Roma (Bizans) döneminde şehir Belekoma ismiyle anılıyordu Bilecik o zaman, şimdiki Bilecik’in doğusunda, Hamsu ve Tabakhane derelerinin oluşturduğu vadiler arasındaki bir kaya çıkıntısı üstüne yapı edilen kale çevresinde kurulmuştu Antik Çağda Bilecik Antik Devir’ da Bilecik’le ilgili özel bilgi bulunmamaktadır böylece kentin bu çağdaki hayatı, tarih kaynaklarında Bilecik’i de içine bölge Bitinya (Bithynia) bölgesinin genel tarihi içinde gösterilmektedir Bitinya bölgesinin aşina tarihi MÖ 1950’lerde burada yaşamış Trakya kavimlerinden Thynler’le başlar Bölge Thynler’den sonradan kronolojik sıra ile : MÖ 15501400 Mısırlılar, 14001200 Hititler, 1200676 Frigler, 676595 Kimmerler, 595546 Lidyalılar, 546334 Persler, 334326 Makedonyalılar, 326297 Bağımsızlık dönemi, 29774 Bitinya Krallığı, 74395 Roma İmparatorluğu, 3951299 Bizans (673678 ve 714718 döneminde alan Emevi ve Abbasi hakimiyeti) dönemlerini yaşamıştır Bizans Döneminde Bilecik Roma İmparatorluğu MS 395 yılında ikiye ayrılınca, Bitinya Bölgesi ve Bilecik Doğu Roma (Bizans) imparatorluğu sınırları içinde kaldı Bizans döneminde Belekoma Kalesi Bilecik’te yapı edilmiştir Bizans döneminde Bilecik bir Tekfurluk idi Abbasi Halifesi Harun Reşid döneminde (797 yılında), Bitinya bölgesinin öteki şehirleri gibi Bilecik ve Söğüt civarı da fethedilerek Abbasi idaresine sokulmuştur Çevresi kale ile korunan Belekoma kenti tarih içinde BizanslılarEmeviler ve BizanslılarAbbasiler aralarında birkaç defa el değiştirmiştir Selçuklular Döneminde Bilecik id Selçukluların bir boyu olan Kayıların bir bölümü (400 çadırlık bir oba) Ertuğrul Bey yönetiminde batıya doğru yer değiştirerek Söğüt ilçesi ve çevresine gelmişlerdir Osmanlı vakai namelerinde Kayıların Söğüt ve çevresine yerleşme tarihi olarak 1230’lu yıllar gösterilmektedir 1231 yılında İznik İmparatoru Selçuklu sınırına tecavüz edince Selçuklu Sultanı I Aleaddin Keykubat Bizanslılara aleyhinde bir sefer düzenlemiş, Ertuğrul Bey de bu sefere bir akıncı olarak katılmıştı Selçuklu ve Bizans orduları arasında Sultanönü mevkiinde meydana gelen savaşın sonucunda Bizans ordusu yenilmiş, Karacadağ ve Söğüt dolayları Büyük Selçuklu Devleti’nin eline geçmişti I Aleaddin Keykubat Belekoma (Bilecik) Tekfurunu vergiye bağladı Savaşta büyük yararlıklar bildiren Ertuğrul Bey’e Söğüt’ü mülk, Domaniç’i de yaylak olarak verdi Yeniden Osmanlı kaynaklarına kadar Ertuğrul Bey 1281 yılında ölmüştür Türbesi Söğüt ilçemizde bulunmakta ve her yıl Söğüt’te düzenlenen Ertuğrul Gazi Şenlikleri ile anılmaktadır Ertuğrul Bey, Kayı Türklerinin kıymetli önderidir Kayı boyu ise Osmanlı Devletinin nüvesi, kurucusudur Bu Nedenle Söğüt ve dolaylarında kök salan 400 çadırlık uçbeyliğinden bir Devlet doğmuştur Osmanlılar Döneminde Bilecik Ertuğrul Gazi’nin ölümünden sonra Kayıların başına Osman Bey geçti Osman Bey ve silah arkadaşları Bizans’a aleyhinde savaşıyor ve bu savaşlarda aralıksız galibiyet kazanıyorlardı Kayıların bu başarılarında Şeyh Edebali’nin büyük rolü olmuştu Şeyh Edebali Ahi idi Ahilik; tarım dahil tüm zanaat dallarında halkı, çalışanları özendirme eden, herkesi kardeş haberdar olan, çalışanlara her türlü takviye elini uzatan örnek bir örgüt anlayışı idi ve Fakih Şeyh Edebali Kayı Ahilerinin önderi idi Şeyh Edebali o sıralar Eskişehir ili sınırları içindeki İtburnu Köyünde oturuyordu Daha Sonra medresesini Söğüt ve son olarak da Bilecik’e taşımıştır Osman Bey 1286 yılında İnegöl yakınındaki Hisarcık kalesini Bizanslılardan zaptetti 1287 yılında İnegöl Tekfuru’nu Domaniç yakınındaki İkizce’de (Erice) yenilgiye uğrattı Osman Bey ve tabanca arkadaşlarının Bizans Tekfurları ile olan savaşlarını izleyen Selçuklu Sultanı III Alaeddin Keykubat büyük bir ordu ile Karacahisar önlerine geldi Osman Bey’in kuvvetleriyle birleşerek Bizans elindeki bu kaleyi kuşattı Abluka sürerken Selçuklu Sultanı geri döndü Osman Bey’e bir bayrak, tuğ alem ve gümüş takımlı bir at göndererek Söğüt ve Eskişehir’i de içine bölge bu sancağı Osman Bey’e verdi Karacahisar’daki Rum kilisesini camiye çeviren Osman Bey başta kendi namına hutbe okuttu(1289) Bu olaylar Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun birincil işaretleri olarak nitelendirilmektedir O sıralarda Bilecik henüz Türkler göre fethedilmemişti Bizanslılara ait bir kentti Bilecik (Belekoma) ve Yarhisar tekfurları vergiye bağlanmıştı Osman Bey 1299 yılı yaz başında Belekoma kalesini ve peşinden Yarhisar kalesini fethetti Bilecik, Yıldırım Bayezid dönemine dek Osmanlı yönetiminde kalmış, ancak, 1402 yılında Ankara meydan savaşında Bayezid’in Timur’a yenilmesi sonucunda 2 ay değin Timur’un hakimiyetine geçmiş ve Çelebi Sultan Mehmet tarafından geri alınmıştır Bu tarihten daha sonra, Osmanlı yönetimi sırasında Bilecik giderek gelişmiş, oysa, şehrin kurulu bulunduğu alanın iskân için uygun olmaması daha çabuk gelişmesini engellemiştir bununla birlikte Bilecik Bursa ve İznik’cilt Eskişehir’e ve Anadolu içlerine giden yol üzerinde önemli bir konaklama ve dinlenme yeri olarak önemini korumuştur Bilecik Trakya ve Marmara bölgelerini İç, Güney ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle Ön Asya’ya bağlayan İstanbulBağdat demiryolu kenarında kurulmuştur Roma ve Bizanslılar vaktinde şehir merkezinin minik bir yer olduğu sanılmaktadır Türklerin eline geçtikten sonradan tartı kazanmıştır Osman Gazi’nin fethettiği birincil önemli kale olması ve Şeyh Edebali Türbesi’nin burada bulunması, şehre olan ilgiyi artırmıştır Önceleri kale çevresinde yerleşik büyük kasaba sonra Şeyh Edebali Türbesi, Orhan Gazi camii ve yakınındaki medreseye içten büyümeye başlamıştır Şehir Halkı Türk hakimiyetine geçtikten sonra, önceleri Türkler ve Rumlar bambaşka mahallelerde oturmuşlardır Örneğin, Türkler daha fazla Osman Gazi, Orhan Gazi ve Altında Camiler çevresine resmileşmiş, Rumlar ise bugünkü Bilecik merkezinin bulunduğu bölgede yoğunlaşmışlardı Zamanla toplumlar arası sosyal ve idareli ilişkiler belirlenmiş, iki toplumun öbür mahallelerde oturması eğilimi ortadan kalkmış, devlet yapıları Yukarı Mahalleye yapılmaya başlanmış ve kent bugünkü yerleşim yerine doğru gelişmiştir Kurtuluş Savaşında Bilecik İstiklal Savaşında TBMM hükümet ile İstanbul’da bulunan hükümet aralarında ortaya meydana çıkan ihtilafı onarmak amacı ile İstanbul’daki Tevfik Paşa hükümeti adına Dahiliye Nazırı Ahmet İzzet Paşa, Ankara Hükümeti ile bir görüşme yerine getirmek istedi Görüşmenin Bilecik İstasyon binasında yapılması kararlaştırıldı Heyetler 5 Aralık 1920 günü Bilecik İstasyon binasında bir araya geldiler İstanbul Heyeti Ahmet İzzet Paşa, Salih Paşa, elçilerden Cevat Bey, Ziraat Nazırı Kazım Bey, Hukuk Danışmanı Münir Bey ve Hoca Fatih Efendi’den oluşmuştu Ankara heyetine ise Mustafa Kemal Paşa başkanlık etmişti Heyette İsmet Bey (İnönü) de bulunuyordu Bilecik Mülakatından olumlu ve maddesel bir sonuç elde edilememiştir Yunan Ordusu 6 Ocak 1921 günü Bursa ve Uşak dolaylarından taarruza geçti 8 Ocak 1921 akşamı BilecikKaraköyMuratdere hattına dek geldi Böylece Bilecik işgal edilmiş oldu (Bilecik’in Yunanlılar kadar ilk işgali) I İnönü Savaşı I İnönü Savaşı tümüyle Bilecik toprakları üstünde geçmiştir Akpınar, Oklubalı mevzilerinde göğüs göğüse kanlı çarpışmalar oldu üst üste yenilgiyi bölge Yunan ordusu geri çekilmeye başladı Pek oysa, 11 Ocak 1921 günü taarruzu birincil başlattıkları Zevvare Tepe, Tepeköy, Oluklu, Rızapaşa, Poyra, Beşkardeş Dağları, Zemzemiye ve Bursa’nın doğu mevzilerine değin çekilmişlerdi Bilecik’in ilk işgali 811 Ocak 1921 tarihleri aralarında sadece 4 gün sürmüştür II İnönü Savaşı II İnönü Savaşı, 23 Mart 1921’de Yunan ordusunun her tarafta BursaUşak kesimlerinden taarruzu üstüne başlamış ve Bilecik ili toprakları üstünde geçmiştir Albay İsmet Bey yönetimindeki Türk kuvvetleri, Yunan birliklerini BilecikPazaryeri ve İnegöl hattında karşılamış ve 26 Mart’ta ise SöğütGündüzbey yolu, YazıahlatKaraköy demiryolu ve Bozüyük’ün batısıKarasu çizgisinin oluşturduğu esas mevzilerinde savaşmıştır İntikam Tepecik, Zevvare Tepe ve Nazımbey Tepelerinde kanlı çarpışmalar oldu Yunanlılar 1 Nisan 1921 akşamı 1 ve 61 tümenlerimizin yaptığı saldırılarla buralardan atıldılar II İnönü Savaşı şanlı Türk Ordusunun belirlenmiş zaferiyle sonuçlandı II İnönü Savaşları sırasında Bilecik iki kez daha Yunanlılar kadar işgal edildi (ikinci ve üçüncü işgal) Geri çekilirken 12 Temmuz’da Karaköy ve Yeniköy’ü işgal eden Yunan birlikleri 13 Temmuz 1921’ de Bilecik’e girdiler (ikinci işgal) Fakat, Türk Kuvvetlerinin karşı saldırıları sonucu şehri birkaç gün içinde boşalttılarsa da 22 Temmuz 1921’de her tarafta Bilecik’e girdiler (üçüncü işgal) En uzun işgal de bu olmuştur Ama 30 Ağustos 1922’deki Başkomutanlık Meydan Muharebesiyle istilacı Yunan ordusuna aleyhinde son ve kapsamlı zaferi şampiyon Türk ordusu, 4 Eylül 1922’de Söğüt ve Bozüyük, 5 Eylül de Pazaryeri ve 6 Eylül l922’de ise Bilecik’i Yunan işgalinden kurtarmıştır Yunanlılar bu ilçeler ve il merkezini boşaltırken bir fazla yerde yangınlar çıkararak buraları harabeye çevirdiler Mesela, Bilecik’te oysa Yukarı Mahalledeki birkaç evle, Tabakhane Mahallesi yangın ve tahripten kurtarılabilmiştir Yangınlar sırasında 1956 ev, 331 dükkân, 18 han, hükümet konağı, tüm ipekli fabrikaları, okul, cami ve türbeler yanarak kullanılamaz duruma gelmiştir Cumhuriyet Döneminde Bilecik Bu Nedenle Bilecik Kurtuluş Savaşından koskocoman yaralar alarak çıkmış, savaşın getirdiği sosyal ve hesaplı çökme sebebiyle Cumhuriyet dönemine çok cılız başlamıştır Bilecik Halkı Kurtuluş Savaşına tüm varlığı ile katılmış, lüzum milis kuvvetleri ve gerekse düzenli ordularımıza onbinlerce evladını vermiştir Bilecik, Kurtuluş Savaşından yanmışharap, tam bir ilgi çekici halinde çıkmıştır 1920’lerde 12000 olduğu tahmin edilen büyük kasaba nüfusu, savaştan sonra 4000’e inmiştir Savaştan önce Bilecik bölgenin en kayda değer ipek endüstrisi merkeziydi Şehirde fazla sayıda ipekçilik tesisi ve ipek kadife üreten fabrika bulunuyordu Oysa, Yunanlıların çıkardığı intikam yangınlarında bu fabrika ve tesislerin hepsi yandı giderken öteki fabrika ve işyerlerinin de yanmış olması il ekonomisini çökertmiştir  
 
858,496Konular
981,666Mesajlar
29,737Kullanıcılar
ey4781Son üye
Üst Alt