Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Katıldığım bir oyun fuar etkinliğinde etrafı incelerken, o kadar sesin arasında bir mahallerden kılıç sesleri geliyor. Merak edip, oraya sahih ilerliyorum. İki tane oyun kahramanı, ellerinde sinemalarda gördüğünüz kılıç ve kalkanlarla bir savaş sahnesini canlandırıyor. Oyunları bittiğinde, hiç vaziyetlerini bozmadan yanlarına gelen heyecanlı fuar ziyaretçileriyle fotoğraf çektiriyorlar. İşte o vakit oynadığın karakteri yanında görmenin nasıl bir his olduğuna şahit oluyorum. “Ya cosplay ne demek? Ne iş yapar?” üzere soruların cevabı için, uzun yıllardır bu işle ilgilenen ve oyun yerküresinde tanınan Ceyda Doğan Karaş’a gidiyorum. Doğan, “costume” ve “play” sözlerinin birleşiminden çıkan cosplayi bir kostüm sanatı olarak anlattı. Aslında cosplay kostümün dışında kişinin o kahramanı üzerine giymesi manasına da geliyor. Kahramanın karakteri ve özellikleriyle bütünleşmesi diyebiliriz. Yani hem oyunculuk, hem taklit diyebiliriz. Türkiye’de bu hobi, oyun kesimiyle bir arada büyümekte. Fuarlarda cosplay müsabakaları düzenlenirken, çeşitli oyun firmaları ise cosplay günleriyle çizgi severleri buluşturuyor.
“Cosplay yalnızca kostüm işi değil”
Cosplayerların kostümünü giydikleri, karakterine büründükleri, çizgi ya da oyun kahramanlarını kendilerine yakın görmeleri değerli. Gelgelelim o vakit bu keyifli işten zevk alabiliyorlar. İlkokuldan beri bilgisayar oyunlarına, animasyonlara, çizgilere ilgisi olan üniversite mekteplisi Irmak Odar, bu fikrimi doğruladı. 2012 yılından beri cosplayerlıkla ilgilenen Irmak, canlandırdığı karakteri içselleştirdiğini, onun üzere yaşamaya, onun üzere düşünmeye çalıştığını belirtti. Bu bir şov ve karakterinizi ne kadar çok tanıyorsanız, o kadar uygun bürünebilirsiniz.
Karakteri yaşamak
Cosplay danışmanlığının yanında cosplayerlık ta yapan, Nil Sensee olarak oyun yerküresinde tanınan Nilüfer Karaata, bir anısını paylaşıyor.
“Bir cosplay organizasyonundayız. Sunucu kapanış anonsunu yaparken, Hitman kostümündeki Göktuğ sahneye fırladı. Sunucuyu ensesinde tuttuğu üzere aşağı fırlattı. Mikrofon ve sunucu kartını alıp; ‘Kaldığımız noktadan devam ediyoruz’ dedi. Çok şaşırdık ve sevindik. Zira bu hareket, Hitman karakterini bize yaşattı. İşte tahminen cosplayerlığın en hoş yanı bu. Onu yaşamak. Göktuğ o an Hitman’di. Biz buna inandık.” Cosplayi özgürlük ve parti sözleriyle anlatan Sensee, kullandığı rumuzun Japonca da hoca manasına geldiğini not düşüyor. Bu kelimeyi kullanma sebebini ise, karakter kostüm imalat tekniklerini öğretme hedefiyle açıklıyor.
Büründüğünüz kahraman gerçek hayatı tesirler mi?
Fizikî bir tesirden bahsedecek olursak, yurtdışında kendisini karaktere benzetebilmek için estetik yaptıran cosplayerlar bile var. Mesala Jessica Nigri, vücudunun neredeyse her mekanını yaptırdı. Türkiye’de şimdi bir iş olarak yapılmasa da Nigri’nin memleketi Amerika’da, cosplayerlık bir meslek. Bu sebeple, Nigri üzere cosplayerlar, sattıkları fotoğraflarla yüksek ölçülerde para kazanmakta. Zatî bir tesirden bahsettiğimizde, Türkiye’ye dönebiliriz. 2006 yılından beri cosplayerlık yapan Ceyda, ete kemiğe büründürdüğü Batman’den Harley Quinn karakterine git gide benzediğini söylüyor. Bir müddet sonra karakter üzere giyinmeye, onun üzere makyaj yapmaya başladığını anlatıyor. Karakterin kişiliğinden de bir hisse alarak, neşeli bir psikopat üzere hissettiğini ekliyor. Irmak ise bu bahiste, sevdiği bir kahramandan örnek veriyor.
