iltasyazilim
FD Üye
Leipzig Üniversitesi’ndeki bir öğretim görevlisinin Hindistan’dan bir öğrenciye yazdığı ileti bu soruya dair olumsuz göstergeler barındırıyor
Tecavüz ve kadın cinayetleri, özellikle geçtiğimiz ay yaşanan Özgecan Arslan cinayeti ile anaakım basında geçmişe nazaran çok daha büyük bir görünürlük kazandı Buna rağmen 2019 başından beri bu yazının yazıldığı an itibariyle (11 Mart) 58 kadın ülkemizde erkek şiddeti ile hayatını kaybetmiş durumda Son yıllarda kadına yönelik şiddet vakalarında yüzde 1400’e varan bir artış bulunması ise belki de buzdağının sadece görünen yüzü Kayıtlara geçmeyen kayıp ve intihar vakalarını da hesaba kattığımızda kadınlara yönelik şiddetin boyutları niceliksel olarak ürkütücü spekülasyonlara açık Pek tabii bu durumu Türkiye özelinde değerlendirmek içgüdüsel olarak yaptığımız ilk hamle, bunun ötesine gittiğimizde de dünya çapında kadına yönelik geniş bir mobbing, taciz, tecavüz ve cinayet “geleneğinin hakimiyet gösterdiğini hepimiz biliyor ya da tahmin edebiliyoruz Ancak bu meselenin ele alınışının da her zaman sağlıklı bir şekilde gerçekleşmediğinin itiraf edilmesi gerekiyor Geçtiğimiz günlerde Huffingtonpost’da yayınlanan bir haber kafalarda ciddi soru işaretleri yaratır nitelikte
Almanya’nın prestijli kurumlarından Leipzig Üniversitesi’nden bir profesör ve Hindistan’da eğitim gören bir öğrenci arasında gerçekleşen internet posta trafiği akademi dünyasında büyük bir şaşkınlık yarattı Biyokimya profesörü Annette G BeckSickinger’in yanında staj yapmak isteyen Hint öğrenci, eşine az rastlanır bir sebepten ötürü profesör tarafından reddedildi
“Sayın Beyefendi,
Ne yazık ki hiç bir Hint erkek öğrenciyi staj için kabul etmiyorum Hindistan’daki hiçbir şekilde tasvip edemeyeceğimiz tecavüz problemi ile ilgili pek çok şey duymaktayız Çalışma grubumda pek çok kadın öğrenci bulunmakta ve bu durumun kaldıramayacağım bir şey olduğunu düşünüyorum
En iyi dileklerimle
Bu şaşırtıcı iletinin ardından olayın basına yanssıması üzerine net anlaşılamadığını düşünen Prof BeckSickinger, “daha açıklayıcı olmak için öğrenciye ikinci bir ileti yazdı
“Merhaba, iletiniz için teşekkürler,
Bunun bir genelleme olduğuna ve bireylere uygulanamayacağına kesinlikle katılıyorum Ancak Hindistan toplumunun bu problemi bu kadar yıldır çözememesi de inanılır gibi değil Almanya’ya konu hakkında haftalık raporlar ulaşmakta ve özellikle “gruptecavüzü suçları çok ürkütücü ancak bu durum bana toplumun kadına karşı tutumunu da gösterir nitelikte Ayrıca pek çok kadın turist erkek grupları tarafından kaçırılıyor ve istismar ediliyor
Almanya’daki pek çok kadın profesör bu sebeplerden ötürü artık erkek Hint öğrenci kabul etmemeye karar verdi ve an itibariyle başka Avrupa kuruluşları da bu kararın parçası olma yolundalar Tabii ki biz Hint toplumunu değiştiremez ya da etkileyemeyiz ama sadece Avrupa’da kendi hareketlerimizin sonuçlarını kabul edebiliriz
BeckSickinger’in bu iletileri üzerine Hindistan’ın Almanya Büyükelçisi, elçiliğin websitesinde profesöre tüm ülkeyi tecavüzcü olarak değerlendiremeyeceğinin altını çizen kapsamlı bir tepki mektubu yayınladı
Tüm bilim dünyasını Prof BeckSickinger’in iletileri ile yargılamak ve yazının başlığının nihai cevabını burada aramak, aslında BeckSickinger’in düştüğü yanlışı tekrarlamakla eş değer Ancak özellikle ikinci ileti durumun münferit bir örnekten fazlası olduğunun sinyallerini verir nitelikte Gerçekten metinde bahsedildiği üzere “kadın öğrencilerin iyiliği için (!) belli ülkelerin (erkek) öğrencilerine karşı ırkçı bir tutum yazısız bir kanuna dönüşmeye mi başlıyor? Acaba BeckSickinger’in bu sahtesosyal duyarlı yaklaşımını Avrupa’da yer yer yükselişe geçen zenofobi (yabancı düşmanlığı) yapbozunda nereye koymak gerekir?
Şurası bir gerçek ki evrensel kadın hareketinin verdiği savaşta çok dikkatli ve bu tip nitelik zedeleyici olaylara karşı hazırlıklı olması gerekiyor Irkçılığın neyi kendine araç edeceğini öngörmek zor
bilimsol
Tecavüz ve kadın cinayetleri, özellikle geçtiğimiz ay yaşanan Özgecan Arslan cinayeti ile anaakım basında geçmişe nazaran çok daha büyük bir görünürlük kazandı Buna rağmen 2019 başından beri bu yazının yazıldığı an itibariyle (11 Mart) 58 kadın ülkemizde erkek şiddeti ile hayatını kaybetmiş durumda Son yıllarda kadına yönelik şiddet vakalarında yüzde 1400’e varan bir artış bulunması ise belki de buzdağının sadece görünen yüzü Kayıtlara geçmeyen kayıp ve intihar vakalarını da hesaba kattığımızda kadınlara yönelik şiddetin boyutları niceliksel olarak ürkütücü spekülasyonlara açık Pek tabii bu durumu Türkiye özelinde değerlendirmek içgüdüsel olarak yaptığımız ilk hamle, bunun ötesine gittiğimizde de dünya çapında kadına yönelik geniş bir mobbing, taciz, tecavüz ve cinayet “geleneğinin hakimiyet gösterdiğini hepimiz biliyor ya da tahmin edebiliyoruz Ancak bu meselenin ele alınışının da her zaman sağlıklı bir şekilde gerçekleşmediğinin itiraf edilmesi gerekiyor Geçtiğimiz günlerde Huffingtonpost’da yayınlanan bir haber kafalarda ciddi soru işaretleri yaratır nitelikte
Almanya’nın prestijli kurumlarından Leipzig Üniversitesi’nden bir profesör ve Hindistan’da eğitim gören bir öğrenci arasında gerçekleşen internet posta trafiği akademi dünyasında büyük bir şaşkınlık yarattı Biyokimya profesörü Annette G BeckSickinger’in yanında staj yapmak isteyen Hint öğrenci, eşine az rastlanır bir sebepten ötürü profesör tarafından reddedildi
“Sayın Beyefendi,
Ne yazık ki hiç bir Hint erkek öğrenciyi staj için kabul etmiyorum Hindistan’daki hiçbir şekilde tasvip edemeyeceğimiz tecavüz problemi ile ilgili pek çok şey duymaktayız Çalışma grubumda pek çok kadın öğrenci bulunmakta ve bu durumun kaldıramayacağım bir şey olduğunu düşünüyorum
En iyi dileklerimle
Bu şaşırtıcı iletinin ardından olayın basına yanssıması üzerine net anlaşılamadığını düşünen Prof BeckSickinger, “daha açıklayıcı olmak için öğrenciye ikinci bir ileti yazdı
“Merhaba, iletiniz için teşekkürler,
Bunun bir genelleme olduğuna ve bireylere uygulanamayacağına kesinlikle katılıyorum Ancak Hindistan toplumunun bu problemi bu kadar yıldır çözememesi de inanılır gibi değil Almanya’ya konu hakkında haftalık raporlar ulaşmakta ve özellikle “gruptecavüzü suçları çok ürkütücü ancak bu durum bana toplumun kadına karşı tutumunu da gösterir nitelikte Ayrıca pek çok kadın turist erkek grupları tarafından kaçırılıyor ve istismar ediliyor
Almanya’daki pek çok kadın profesör bu sebeplerden ötürü artık erkek Hint öğrenci kabul etmemeye karar verdi ve an itibariyle başka Avrupa kuruluşları da bu kararın parçası olma yolundalar Tabii ki biz Hint toplumunu değiştiremez ya da etkileyemeyiz ama sadece Avrupa’da kendi hareketlerimizin sonuçlarını kabul edebiliriz
BeckSickinger’in bu iletileri üzerine Hindistan’ın Almanya Büyükelçisi, elçiliğin websitesinde profesöre tüm ülkeyi tecavüzcü olarak değerlendiremeyeceğinin altını çizen kapsamlı bir tepki mektubu yayınladı
Tüm bilim dünyasını Prof BeckSickinger’in iletileri ile yargılamak ve yazının başlığının nihai cevabını burada aramak, aslında BeckSickinger’in düştüğü yanlışı tekrarlamakla eş değer Ancak özellikle ikinci ileti durumun münferit bir örnekten fazlası olduğunun sinyallerini verir nitelikte Gerçekten metinde bahsedildiği üzere “kadın öğrencilerin iyiliği için (!) belli ülkelerin (erkek) öğrencilerine karşı ırkçı bir tutum yazısız bir kanuna dönüşmeye mi başlıyor? Acaba BeckSickinger’in bu sahtesosyal duyarlı yaklaşımını Avrupa’da yer yer yükselişe geçen zenofobi (yabancı düşmanlığı) yapbozunda nereye koymak gerekir?
Şurası bir gerçek ki evrensel kadın hareketinin verdiği savaşta çok dikkatli ve bu tip nitelik zedeleyici olaylara karşı hazırlıklı olması gerekiyor Irkçılığın neyi kendine araç edeceğini öngörmek zor
bilimsol