Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
İnsanlık çok uzun yıllardır Mars yolculuğu için büyük çaba sarf ediyor. Hatta uzay çalışmalarının büyük bir kısmı Kızıl Gezegen‘i ziyaret etme fikri üzerine kurulu diyebiliriz. Ancak oraya ulaşmak için uzun süreli uzay uçuşları sırasında tehlikeli radyasyona maruz kalmak birçok hastalığa neden olabilir.
Bilim insanları, Kızıl Gezegen’e bir yolculukta beyin hasarı, gastrointestinal sorunlar ve kanser hakkında endişelerini dile getirdi. Sonuç olarak, kulağa hoş gelmiyor ama bu hedeften çekilmek de henüz imkansız. Yeni bir çalışmada araştırmacılar, güvenlik sorunlarıyla başa çıkmak için önerilerde bulunuyor. Ayrıca bu zorlu uzay yolculuğu için en uygun zamanı da belirlediler.
Mars yolculuğu en fazla dört yıl sürmeli
Space Weather dergisinde araştırmacılar, “Bu çalışma, uzay radyasyonunun katı sınırlamalar getirmesine ve Mars’a insanlı görev için teknolojik zorluklar ortaya koymasına rağmen, böyle bir görevin halen uygulanabilir olduğunu gösteriyor.” dedi.
Bu arada ekip, Mars’a seyahat etmek için en uygun zamanı simülasyonları inceleyerek hesapladı.
Makale, iki ana tehlikeli parçacık radyasyonu türünü belirtiyor. Bunlar, Güneş enerjili parçacıklar (SEP) ve Güneş sisteminin dışından gelen galaktik kozmik ışınlar (GCR). Ekip, “Güneş maksimumu” olarak bilinen bir zamana işaret ederek, insanların Mars’a gitmesi için en uygun zaman olduğunu söylüyor. Güneş maksimumu, Güneş’in en yüksek aktivite seviyesinde olduğu dönem.
Bilim insanlarının hesaplamaları, Mars’a bağlı bir uzay aracını Güneş’ten gelen enerjik parçacıklardan korumanın mümkün olacağını gösteriyor. Çünkü Güneş maksimumu sırasında, uzak galaksilerden gelen en tehlikeli ve enerjik parçacıklar, artan Güneş aktivitesi tarafından saptırılıyor.
Bilim insanları, Mars gidiş-dönüş yolculuğunu dört yıldan daha kısa bir sürede tutmayı tavsiye etti. Ancak çalışma, bunun yeni koruyucu materyallerin geliştirilmesine bağlı olarak değişebileceğini kabul ediyor. Ayrıca, böyle bir uçuşun ana tehlikesinin Güneş sistemimizin dışından gelen parçacıklar olacağını bildiriyorlar. Bununla birlikte, 2030’lardan itibaren yolculukların başlamasını olası görmekteler.
