iltasyazilim
FD Üye
Bilgisayar Zararlı mı?
Son günlerde bilim adamları(Bazıları) ilerki yıllarda,insan zekasının geriliyeceğini iddaa ediyor Gerekceleri ise tek şuçlu olarak bilgisayar`ı gösteriyorlar Hepimizin bildiği gibi beyin cimnastiki dediğimiz bir durum var Beynimizi ne dek zorlarsak, o kadar gelişmesine ve genç kalmasına katkıda bulunuyoruz Bunlardan en basiti bulmaca çözmek gibi Derhal acaba şöyle bir kolaycılığa kaçıyormuyuz ,veya zamanla kaçacakmıyız?Bu kolaycılığın doğal sonucu olarakta gelecek kuşaklarda IQ`muzda bir düşme olacak mı? Bir arkadaşınız sizden bir konu hakkında veri olmak istiyor,ya da çoçuğumuzun takıldığı bir dersten nedeniyle,size birşey sorma isteği duyduğun da,onlara vereceğimiz yanıt: Bana sormana ve düşünmene bundan böyle gerek yok Gir bilgisayara ne sormak ya da öğrenmek istiyorsan,yaz ve tıkla bu dek basit derhal karşına çıkar Bu örneklerin sonunda bilim adamlarının endişeleri acaba haklı çıkar mı?
Cisimlerin Birbirine Çarpması
İki ya da daha fazla cismin birbirine çarpması dağıtılmış olayların doğmasına yol açar Birbirine çarpan iki cismin meydana getireceği olayların üzerlerinde durulacak bir yanı olmadığını düşünenler olabilir aranızda Fakat, çarpışmanın doğurduğu olaylar mekaniğin en manâlı ve en kompleks bölümünü meydana getirirler Bu olayların başlıca nitelikleri şunlardır: Her şeyden önce esnek cisimlerle esnek olmayan cisimlerin çarpışması aralarında bir ayırım gözetmek gerekir Elastik bir ceset, biçimi bozulduktan daha sonra kendiğilinden eski biçimini bölge bir cisimdir Mesela çelik bir küre elastik bir cisimdir Maddenin niteliklerini incelerken çelik bir kürenin elastik olduğunu öğrenmişizdir Nitekim bir mermerin üzerine düşen çelik bir küre,sadece çarpışma noktasında ezilir Bu noktanın hemencecik gerisinde baştan yuvarlaşır Esnek olmayan bir karoser ise, biçimi bozulduktan sonra eski biçimini almayan bir cisimdir Örneğin kilden üretilmiş bir dairesel elastik olmayan bir cisimdir Gerçekten, kusursuz bir elastik cisimle kusursuz olmayan bir esnek karoser az daha yok gibidir Esnek cisimlerin en keskin örneği farzedilen çelik veya fildişi küreler, biçimlerinde meydana gelen bozulmanın fazla eksik da olsa izini taşırlar Nitekim bilardo oyununda kullanılan toplar çok geçmeden, birincil zamanki kusursuz yuvarlaklıklarını yitirirler öte yandan elastik bir cisim olmayan kilden yapılmış bir küre de, biçimi bozulduktan sonradan, çok küçük ölçüde de olsa eski biçimini almaya çaba eder bununla beraber yukarda yazdığım tanımlamaları benimsemekten diğer bir çaremiz yoktur Çarpışmalarda, elastik cisimlerle esnek olmayan cisimler farklı alanlara yönlendirilmiş davranışlar gösterir Bu davranışları yöneten kurallar da oldukça karmaşıktır Bu kurallar hakkında toplu bir bilgi vermekle yetineceğim Esnek olmayan cisimlerin çarpışması: Kilden yapılmış, yani elastik olmayan iki küre alalım Kürelerin boyutları birbirine eşdeğer olsun Benzer hızla ikisini birbirine doğru yuvarlayalım Küreler birbirine değince yapışmamaları için üzerlerini şellakla (gomlak) cilalayalım Şu Anda aklımıza gelen ilk soru şudur: İki küre birbirine çarpınca ne olacaktır? Bu sorunun cevabı çok basittir: Kürelerin birbirine eşit ve karşıt kuvvetleri birbirini önemsiz kılacağından, küreler çarpıştıkları noktada duracaktır Bundan sonraki deneyde kürelerden birinin içine ufak bir kurşun misket yerleştirelim Yani kitlesini, öbür küreninkine oranla daha büyütelim Aynı deneyi tekrarlayarak küreleri çarpıştıralım Bu kere, çarpışmadan daha sonra iki küre de, kitlesi daha büyük olan kürenin yuvarlanmakta olduğu yönde yol alacaktır Ancak kürelerin hızı ilk hızdan çok daha az olacaktır Aynı kitleye sahip yuvarlaklardan birinin hızı öbürkünden daha pozitif olursa, çarpışmadan sonra yine yukardaki netice elde edilir Acilen de kilden üretilmiş kürenin, belirtilmiş bir hızla yol alarak, durağan durmakta olan, aynı boyuttaki bir diğer kil küreye çarptığını düşünelim Bu kezç, iki küre de, daha düşük bir tez, birincil kürenin yönünde ve aynı çabucak yol alacaktır Nihayet, kilden üretilmiş bir küre, kendisinden fazla daha büyük hareketsiz bir engele, mesela bir duvara çarpacak olursa hiç zıplamadan duvarın önünde duracaktır Elastik cisimlerin çarpışması Hemen de elastik cisimlerin yukardaki deneylerde ne sonuçlar verdiğini incelemeye çalışalım: Aynı boyutta iki çelik küre, aynı şipşak birbirine dürüst yol alacak olursa, çarpışmadan sonradan, yeniden benzer tez, ama bu defa zıt yönde yollarına devam ederler Eğer başlangıç hızları birbirinden değilik olursa, çarpışmadan sonradan hız değiştirerek, ters yönde yol alırlar Yani daha önce yavaş gitmekte olan küre bu kere daha seri, daha önce seri gitmekte olan küre ise daha yavaş yol alır Eğer kürelerin hızları birbirine eşdeğer, fakat kitleleri bambaşka olursa, (mesela kürelerden birinin içinin boşaltılmış olduğunu varsayalım) çarpışmadan sonra, kitlesi daha ufak olan küre, daha büyük bir çabucak birincil yöne zıt bir yönde yol alacaktır Kitlesi daha artı olan küre ise hızı azalmış olarak aynı yönde yoluna devam edecektir Çelikten üretilmiş bir küre herhangi bir tez, benzer boyuttaki tembel bir çelik küreye çarpacak olursa, ikinci küre benzer tez birinci kürenin yönünde harekete geçecektir Buna karşılık birinci küre, çarpışma noktasında hareketsiz kalacaktır Çelikten üretilmiş bir küre, örneğin bir misket şerit gibi, büyük kitleli uyuşuk bir engele çarpınca, benzer hızla ilk yönünün aksine zıplayacaktır Nihayet çelikten üretilmiş bir küre, sırt sırta dizilmiş bir sıra kürenin en başındakine çarpacak olursa, sıranın en sonundaki küre aynı çabucak, birincil kürenin yönünde harekete geçecek, bütün değişik küreler uyuşuk kalacaktır
Tarih Boyunca Atom Çalışmaları
Atom konusunda yapılan çalışmaların tarihi fazla eskidir Eski Yunan filozoflarından Leukippos ile Demokritos, günümüzden binlerce yıl önce, maddelerin fazla minik birtakım parçacıklardan meydana geldiğini ileri sürmüşlerdi Bu parçacıklar, aralarında birleşerek maddeleri meydana getiriyorlardı Lakin bu varsayım, bilimsel bir tahmin olmaktan fazla, bir felsefe doktrini idi Bu konudaki fikirler zamanla yavaşça unutuldu anmcak, aradan 2000 yıla yakın bir zaman geçtikten daha sonra bilginler, bu konuda her tarafta araştırmalarda bulundular Bunlardan İngiliz kimyacısı Dalton (17661844), 1803 te ortaya yeni bir atom teorisi attı Dalton, bu kadarla da kalmadı, değişik maddelerin atom ağırlıklarını bularak bir de liste meydana getirdi Bu konuda daha diğer bilginlerin de çalışmaları sonucu Dalton un ortaya attığı esaslarda bir takım yanlışlıklar bulunduğu görüldü Fransız bilginlerinden Becoquerel in bazı atomlardaki ışıma özelliği aramak olan radyoaktifliği keşfetmesi, bu alanda atılan adımların en önemlilerinden biri oldu 20ci yüzyılın başlarında büyük bilgin Einstein in atom enerjisinin büyüklüğünü belirtmesi, atom konusunda yapılan çalışmaların hızlanmasına yol açtı Halk, atomdaki korkunç enerjiden yararlanmak istiyorlardı Atomda kuytu bir enerji vardı Bu enerji, iyi kullanıldığı takdirde, tıpkı elektrik enerjisi gibi bir zorlama elde edilebilirdi 1919 da başlangıçta azot atomunun çekirdeği parçalandı 1933 te yapay radyoaktiflik keşfedildi 1942 de ilk Atom piliyapıldı, bunu da 1945 te İkinci Dünya Savaşının son günlerinde ilk Atom Bombasının patlatılması izledi 1952 de patlatılan Hidrojen Bombasıda artık atom gücünün gelecekteki jurnal hayatımızda ne değin etkili olabileceğini ispatladı Günümüzde atomdan yalnız bir savaş silahı olarak yararlanılmıyor Atom gücü ile işleyen denizaltılar, gemiler, trenler çoktan ilerisi için büyük ümitler veriyor o kadar ama yirminci yüzyılın ikinci yarısı için Atom Çağı diyebiliriz Görülüyor fakat atom ilmi bir harikalar alemidir fakat başlıca olağanüstü insan beyninin en kuvvetli mikroskoplarla bile görülemeyecek dek küçük olan bu şeylerle uğraşması ve bu konuda açıklanmış sonuçlara varmasıdır Çevremizdeki cisimlerin yapısı bize katı, kesintisiz ve çizgili gibi gözüküyor Alim ise bunların büyük boşluklar içinde yüzen atomlardan ve bu atomların da, tekrar boşluklar içinde yüzen çekirdek ve elektronlardan meydana gelmiş olduğunu söylüyor *
Son günlerde bilim adamları(Bazıları) ilerki yıllarda,insan zekasının geriliyeceğini iddaa ediyor Gerekceleri ise tek şuçlu olarak bilgisayar`ı gösteriyorlar Hepimizin bildiği gibi beyin cimnastiki dediğimiz bir durum var Beynimizi ne dek zorlarsak, o kadar gelişmesine ve genç kalmasına katkıda bulunuyoruz Bunlardan en basiti bulmaca çözmek gibi Derhal acaba şöyle bir kolaycılığa kaçıyormuyuz ,veya zamanla kaçacakmıyız?Bu kolaycılığın doğal sonucu olarakta gelecek kuşaklarda IQ`muzda bir düşme olacak mı? Bir arkadaşınız sizden bir konu hakkında veri olmak istiyor,ya da çoçuğumuzun takıldığı bir dersten nedeniyle,size birşey sorma isteği duyduğun da,onlara vereceğimiz yanıt: Bana sormana ve düşünmene bundan böyle gerek yok Gir bilgisayara ne sormak ya da öğrenmek istiyorsan,yaz ve tıkla bu dek basit derhal karşına çıkar Bu örneklerin sonunda bilim adamlarının endişeleri acaba haklı çıkar mı?
Cisimlerin Birbirine Çarpması
İki ya da daha fazla cismin birbirine çarpması dağıtılmış olayların doğmasına yol açar Birbirine çarpan iki cismin meydana getireceği olayların üzerlerinde durulacak bir yanı olmadığını düşünenler olabilir aranızda Fakat, çarpışmanın doğurduğu olaylar mekaniğin en manâlı ve en kompleks bölümünü meydana getirirler Bu olayların başlıca nitelikleri şunlardır: Her şeyden önce esnek cisimlerle esnek olmayan cisimlerin çarpışması aralarında bir ayırım gözetmek gerekir Elastik bir ceset, biçimi bozulduktan daha sonra kendiğilinden eski biçimini bölge bir cisimdir Mesela çelik bir küre elastik bir cisimdir Maddenin niteliklerini incelerken çelik bir kürenin elastik olduğunu öğrenmişizdir Nitekim bir mermerin üzerine düşen çelik bir küre,sadece çarpışma noktasında ezilir Bu noktanın hemencecik gerisinde baştan yuvarlaşır Esnek olmayan bir karoser ise, biçimi bozulduktan sonra eski biçimini almayan bir cisimdir Örneğin kilden üretilmiş bir dairesel elastik olmayan bir cisimdir Gerçekten, kusursuz bir elastik cisimle kusursuz olmayan bir esnek karoser az daha yok gibidir Esnek cisimlerin en keskin örneği farzedilen çelik veya fildişi küreler, biçimlerinde meydana gelen bozulmanın fazla eksik da olsa izini taşırlar Nitekim bilardo oyununda kullanılan toplar çok geçmeden, birincil zamanki kusursuz yuvarlaklıklarını yitirirler öte yandan elastik bir cisim olmayan kilden yapılmış bir küre de, biçimi bozulduktan sonradan, çok küçük ölçüde de olsa eski biçimini almaya çaba eder bununla beraber yukarda yazdığım tanımlamaları benimsemekten diğer bir çaremiz yoktur Çarpışmalarda, elastik cisimlerle esnek olmayan cisimler farklı alanlara yönlendirilmiş davranışlar gösterir Bu davranışları yöneten kurallar da oldukça karmaşıktır Bu kurallar hakkında toplu bir bilgi vermekle yetineceğim Esnek olmayan cisimlerin çarpışması: Kilden yapılmış, yani elastik olmayan iki küre alalım Kürelerin boyutları birbirine eşdeğer olsun Benzer hızla ikisini birbirine doğru yuvarlayalım Küreler birbirine değince yapışmamaları için üzerlerini şellakla (gomlak) cilalayalım Şu Anda aklımıza gelen ilk soru şudur: İki küre birbirine çarpınca ne olacaktır? Bu sorunun cevabı çok basittir: Kürelerin birbirine eşit ve karşıt kuvvetleri birbirini önemsiz kılacağından, küreler çarpıştıkları noktada duracaktır Bundan sonraki deneyde kürelerden birinin içine ufak bir kurşun misket yerleştirelim Yani kitlesini, öbür küreninkine oranla daha büyütelim Aynı deneyi tekrarlayarak küreleri çarpıştıralım Bu kere, çarpışmadan daha sonra iki küre de, kitlesi daha büyük olan kürenin yuvarlanmakta olduğu yönde yol alacaktır Ancak kürelerin hızı ilk hızdan çok daha az olacaktır Aynı kitleye sahip yuvarlaklardan birinin hızı öbürkünden daha pozitif olursa, çarpışmadan sonra yine yukardaki netice elde edilir Acilen de kilden üretilmiş kürenin, belirtilmiş bir hızla yol alarak, durağan durmakta olan, aynı boyuttaki bir diğer kil küreye çarptığını düşünelim Bu kezç, iki küre de, daha düşük bir tez, birincil kürenin yönünde ve aynı çabucak yol alacaktır Nihayet, kilden üretilmiş bir küre, kendisinden fazla daha büyük hareketsiz bir engele, mesela bir duvara çarpacak olursa hiç zıplamadan duvarın önünde duracaktır Elastik cisimlerin çarpışması Hemen de elastik cisimlerin yukardaki deneylerde ne sonuçlar verdiğini incelemeye çalışalım: Aynı boyutta iki çelik küre, aynı şipşak birbirine dürüst yol alacak olursa, çarpışmadan sonradan, yeniden benzer tez, ama bu defa zıt yönde yollarına devam ederler Eğer başlangıç hızları birbirinden değilik olursa, çarpışmadan sonradan hız değiştirerek, ters yönde yol alırlar Yani daha önce yavaş gitmekte olan küre bu kere daha seri, daha önce seri gitmekte olan küre ise daha yavaş yol alır Eğer kürelerin hızları birbirine eşdeğer, fakat kitleleri bambaşka olursa, (mesela kürelerden birinin içinin boşaltılmış olduğunu varsayalım) çarpışmadan sonra, kitlesi daha ufak olan küre, daha büyük bir çabucak birincil yöne zıt bir yönde yol alacaktır Kitlesi daha artı olan küre ise hızı azalmış olarak aynı yönde yoluna devam edecektir Çelikten üretilmiş bir küre herhangi bir tez, benzer boyuttaki tembel bir çelik küreye çarpacak olursa, ikinci küre benzer tez birinci kürenin yönünde harekete geçecektir Buna karşılık birinci küre, çarpışma noktasında hareketsiz kalacaktır Çelikten üretilmiş bir küre, örneğin bir misket şerit gibi, büyük kitleli uyuşuk bir engele çarpınca, benzer hızla ilk yönünün aksine zıplayacaktır Nihayet çelikten üretilmiş bir küre, sırt sırta dizilmiş bir sıra kürenin en başındakine çarpacak olursa, sıranın en sonundaki küre aynı çabucak, birincil kürenin yönünde harekete geçecek, bütün değişik küreler uyuşuk kalacaktır
Tarih Boyunca Atom Çalışmaları
Atom konusunda yapılan çalışmaların tarihi fazla eskidir Eski Yunan filozoflarından Leukippos ile Demokritos, günümüzden binlerce yıl önce, maddelerin fazla minik birtakım parçacıklardan meydana geldiğini ileri sürmüşlerdi Bu parçacıklar, aralarında birleşerek maddeleri meydana getiriyorlardı Lakin bu varsayım, bilimsel bir tahmin olmaktan fazla, bir felsefe doktrini idi Bu konudaki fikirler zamanla yavaşça unutuldu anmcak, aradan 2000 yıla yakın bir zaman geçtikten daha sonra bilginler, bu konuda her tarafta araştırmalarda bulundular Bunlardan İngiliz kimyacısı Dalton (17661844), 1803 te ortaya yeni bir atom teorisi attı Dalton, bu kadarla da kalmadı, değişik maddelerin atom ağırlıklarını bularak bir de liste meydana getirdi Bu konuda daha diğer bilginlerin de çalışmaları sonucu Dalton un ortaya attığı esaslarda bir takım yanlışlıklar bulunduğu görüldü Fransız bilginlerinden Becoquerel in bazı atomlardaki ışıma özelliği aramak olan radyoaktifliği keşfetmesi, bu alanda atılan adımların en önemlilerinden biri oldu 20ci yüzyılın başlarında büyük bilgin Einstein in atom enerjisinin büyüklüğünü belirtmesi, atom konusunda yapılan çalışmaların hızlanmasına yol açtı Halk, atomdaki korkunç enerjiden yararlanmak istiyorlardı Atomda kuytu bir enerji vardı Bu enerji, iyi kullanıldığı takdirde, tıpkı elektrik enerjisi gibi bir zorlama elde edilebilirdi 1919 da başlangıçta azot atomunun çekirdeği parçalandı 1933 te yapay radyoaktiflik keşfedildi 1942 de ilk Atom piliyapıldı, bunu da 1945 te İkinci Dünya Savaşının son günlerinde ilk Atom Bombasının patlatılması izledi 1952 de patlatılan Hidrojen Bombasıda artık atom gücünün gelecekteki jurnal hayatımızda ne değin etkili olabileceğini ispatladı Günümüzde atomdan yalnız bir savaş silahı olarak yararlanılmıyor Atom gücü ile işleyen denizaltılar, gemiler, trenler çoktan ilerisi için büyük ümitler veriyor o kadar ama yirminci yüzyılın ikinci yarısı için Atom Çağı diyebiliriz Görülüyor fakat atom ilmi bir harikalar alemidir fakat başlıca olağanüstü insan beyninin en kuvvetli mikroskoplarla bile görülemeyecek dek küçük olan bu şeylerle uğraşması ve bu konuda açıklanmış sonuçlara varmasıdır Çevremizdeki cisimlerin yapısı bize katı, kesintisiz ve çizgili gibi gözüküyor Alim ise bunların büyük boşluklar içinde yüzen atomlardan ve bu atomların da, tekrar boşluklar içinde yüzen çekirdek ve elektronlardan meydana gelmiş olduğunu söylüyor *