Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Bipolar bozukluk, manik ataklar ve depresyon atakları ile karakterize olan ve kronik nitelikli bir his durum bozukluğudur. Genetik ve çeşitli çevresel faktörler sonucunda oluştuğu düşünülen bipolar bozukluk, etiyolojisi kesin olarak bilinmeyen bir hastalıktır. Araştırmalar, hastalığın oluşumunda genetik faktörlerin incelenmesi ile ön plana çıksa da, gerilimli ömür şartları, alkol ve uyuşturucu üzere berbat unsur kullanımlarının da hastalığı tetikleyeceği iddia edilmektedir.
Hastalığa yakalananların büyük bir çoğunluğunun genç-orta yaş kümesinde bulunması, hastalığın ciddiyetini daha düzgün anlamamızı sağlamaktadır. Zira hayatlarının bu devrinde; aile yaşantısı, toplumsal alakalar ve iş hayatının istikrarını sağlamak üzere bir zorluğa ek olarak, insanların bu bozukluk ile gayret etmeleri, ömürlerini kurma uğraşında başarısız olmalarına neden olmaktadır. Bu bağlamda, sorunun büyüklüğü kadar tedavilerin de yararlarından bahsetmemiz durumu en sağlıklı halde kavramamızı sağlayacaktır.
Psikoterapi formüllerini âlâ algılayabilmemiz için öncelikle bipolar bozukluğun tiplerini anlamamız gerekmektedir. Üç tip bipolar bozukluk vardır:
Bipolar-1 Bozukluk: Manik atakların ve depresyon ataklarının birlikte görüldüğü en şiddetli bipolar bozukluk tipidir. Hastanın hastanede tedaviye gereksinimi olduğu görülür.
Bipolar-2 Bozukluk: Hipomani ile depsresyon ataklarının birlikte görüldüğü durumdur.
Siklotimik Bozukluk: Hipomani ve hafif depresyon ataklarının birlikte görüldüğü, tanınması sıkıntı bipolar bozukluk tipidir. En az 2 yıl hipomanik semptomlar ve depresif belirtiler görüldüğü vakit teşhis koyulabilir.
Bu üç tipten anlaşılacağı üzere bipolar bozukluğun tanısı, depresyon belirtileri içermesi tarafıyla, depresyon tanısı ile karıştırılabilir. Bunun temel sebebi, hastaların manik belirtiler olan çok bir coşku ve hareket halindeyken değil, depresyon evresinde karamsarlık, üzgünlük, ömür kalitesinde düşüş belirtileri gösterdiklerinde yardım arayışına çıkmalarından ötürüdür.
Son olarak en kıymetli kısım olan bipolar bozuklukta tedavi sistemlerine gelelim.
Bilişsel Davranışçı Terapi: Gerilim idaresi, olumsuz tavırları anlamak, manik ve depresif ataklara karşı farkındalık kazandırma hedefiyle yapılan terapi tekniğidir. Hastaların toplumsal ömürlerinin kalitesini arttırmaya da katkı sağlar.
Psikoeğitim: Hastada davranış değişiminin eğitim yoluyla sağlandığı bir öbür psikoterapi formülüdür. Hastalık ve tedavi hakkında bilgilendirme yapılarak hastanın tedaviye ahenk sağlanması amaçlanır.
Aile Terapisi: İsminden de anlaşılacağı üzere aile terapisi, aile üyeleri ile yapılan ve aile içi etkileşimi güçlendirmek ve hastalığın tanınmasını sağlamak için yapılan terapi çeşididir. Bu terapide aileye, bipolar bozukluğun tarifi ve tabiatı tanıtılır. Çevresel ve genetik risk faktörleri ile kollayıcı faktörlerden bahsedilir. Bu bilgilendirme ile tedavinin önünde pürüz olan aile içi çatışmalar ortadan kaldırılır ve destekleyici bir ortam kurulur.
Şahıslar Ortası Alakalar Toplumsal Ritim Terapisi: Hastalığı inkar evresini geçmiş hastalarda kullanılabilecek bir terapi tipidir. Tedavinin asıl seyri, günlük rutinlere müdahale etme sureti ile gerçekleşir.
Özetlersek, bipolar bozukluğun genel seyri önemli ve karmaşık olsa da farmakoloji tedavisi ve psikoterapi prosedürleri, hayatın kalitesini önemli manada düşüren semptomlara karşı bir güç olarak nitelendirilebilir.
