Bir Arkadaşıyla Başı Dertteyse Bir Arkadaşıyla Başı DertteDoç Dr Nilüfer Darıca Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Bir insanın herhangi bir olaya ya da bireye karsı geliştirdiği tutumlar, onun kişiliği doğrultusunda şekillenir Şahsiyet ise insanı başkalarından ayıran tavır ve tutum örüntülerini içeren bütün ruhsal özelliklerden oluşur Diğer bir deyişle, bir insanın bütün İlgilerini, tutumlarını, dış görünüşünü ve çevresine düzen biçimini kapsar Çoğunlukla konut dışındaki ortamlarda yaşıtları göre ezilen, hor görülen veya istenen davranışlar sergilemesi yönünde baskıya maruz kalan çocukların keza kendi karakter gelişimlerinde bazı olumsuzluklar laf konusudur keza de anne babaları göre yetiştirilme biçimlerinde Okula başlama, çocuğun yaşamındaki en kayda değer dönüm noktalarından biridir Bu işlem ve onun gerektirdiği harmoni, çocuk yönünden muhakkak düzeylerde zihinsel, duygusal ve sosyal olgunluğa ulaşmış olmayı gerektirirHer şeyden önce çocuk o güne dek son derece tehlikesiz, her türlü kuralını, kendisinden nelerin beklediğini bildiği, her tedirgin durumda yanında anne ve babasını bulduğu bir ortamdan, hiç bilmediği bir ortama girmiştir Çotuk için yepyeni bir çevre olan okulda uyulması gereken kurallar, yerine getirilmesi gereken görevler, yeni arkadaşlar ve öğretmenler söz konusudur Bilhassa okulöncesi dönemde yaşıtları ile yeterince ilişkiye girememiş çocuklar için okul, kendilerini göz önünde ve korunmasız hissettikleri bir ortamdır Ailenin ve öğretmenlerin gerekli özeni göstermemeleri durumunda bu çocuklar çekingen, çekingen olabilir ve gitgide artarak içlerine kaplanabilirler Anne babanın hatalı tutumu Çocuğun ürkek, korkak, utangaç olması, zahmetsizce dost edinememesi ya da kuvvetle tanımladığımız bazı çocuklar kadar ezilmesi, baskı altına alınması, büyüme ve karakter gelişiminde fazla kayda değer rolleri olan anne babasının tutumlarından kaynaklanabilir Anne babalarda çocuk yetiştirme konusunda çoğunlukla sık gözlediğimiz tutumlardan biri fazla koruma ve kollamadır Okul çağına kadar çocuğa ait her türlü yükümlülük ve görevi ona hiç fırsat vermeden ya da kendi kendine yapabilmesi yönünde gereken ilgiyi göstermeden yerine getiren ebeveynler bu anlamda birer örnektir Tüm bağımsızlık ve sorumluluğun ebeveynde olduğu aile ortamında yetişen çocuklar, çoğunlukla konut dışına çıktıklarında kendi kanatları ile uçamaz hale kazanç, ailelerinden ayrıldıklarında bocalarlar Evde her dediğini yaptırabilen çocuklar ise arkadaşları aralarında sinebilir, bir köşeye çekilerek, diğerlerine karışamayabilir veya kendilerini yeterince koruyamayabilirler Kimi süre bunun tersi de laf konusu olabilir Bir Takım ailelerde hiç sınır tanınmaması, çocuğun disiplin uygulanmadan büyütülmesi de onda birtakım tavır bozukluklarına ve uyumsuzluğa neden olabilir Benlik imajı Çocukluktan başlayarak insanların çevrelerindekilerle kurdukları irtibat bir yandan insanın toplumsallaşması, öte yandan da kendi benliğini tanımasını sağlar Çocukların benlik imajları, kendilerini nasıl düşündükleri ve hissettikleri ile ilgilidir Benliğin gerçekten ne olduğu değil, bireyin kendisi hakkındaki görüşleri, düşüncelerinin ego imajı üzerinde nasıl etkin olduğu önemlidir Çocuğun hakiki ego İmajının ne olduğu değil, onun kendi benliğini nasıl yorumladığı bilinirse davranışları daha basit tahmin edilebilir ve denetlenebilir Çocuğun şahsiyet, en önemlisi de benlik algısını etkileyen etkenlerden biri anne babası, diğeri arkadaşlarıdır Hiçbir çocuk ego kavramına sahip olarak dünyaya gelmez Bunu doğduğu andan başlayarak ebeveynleri, kardeşleri ve çevresindeki diğer insanlarla ilişkileri sırasında edinir Doğumdan itibaren çocuk, çevresini saran sosyal ve bedensel çevreye düzen savası verirken en büyük desteğini anne babasından alır Bilhassa anne baba, çocuğun kişiliğinin oluşumunda kayda değer rol oynayan ilk özdeşim modelleridir Yaşamın amacı olan ve yaşama manâ katan çocukların sevgi, hürmet ve anlayış içinde büyütülmeleri, dinç kişilikler geliştirerek toplumda iştirakçi ve üretken bireyler olmaları açısından fazla Önemlidir Aile içi ilişkilerde doyum sağlayabilen, anne babası tarafından desteklenen çocuklar düzenli bir karakter geliştirerek toplumda olumlu İlişkiler kurup sürdürebilmekte, grup çalışmalarına katılabilmekte, öz saygılarını geliştirerek başkalarının haklarına saygı göstermeyi, yükümlülük alabilmeyi öğrenmektedirler Hayat boyu karşılaşılabilecek problemleri çözme konusunda kendine güvenen bir çocuk geliştirmek her anne babanın isteğidir Buna karşın anne baba, bazen bu isteğe paralel gitmeyen tavırlar sergiler Aşırı koruyucu ve kollayıcı davranış bunlardan biridir Çoğunlukla bu müşteri ailelerin yetiştirdiği çocuklar, fazla korkak, korkak, kendini açıklama etmede zorlanan ve arkadaş edinmede problemler yaşayan çocuklardır Bütün bu davranışların aşağı yatan esas niçin, anne babanın asın koruyucu ve kollayıcı tutumu karsısında geliştirilen güven eksikliği ya da Özgüven yetersizliğidir Güvensizlik, kişilerde bazı sorunlara esas olabilecek negatif bir durumdur Temelinde güvensizlik olan küçük bir sorun bile, okul başarısızlıkları, armoni güçlüğü, yalancılık, çivi yeme vb tavır bozuklukları veya gece işemesi, saç dökülmesi, karın ağrısı vb psikosomatik bozuklukların başlamasına neden olabilir Ahenksizlik belirten bazı çocuklarda şahsiyet incelemeleri yapıldığında, bu çocukların başlıca kendilerine güvensiz oldukları belirtilmektedir Kendine güven duygusundan mahrum elde etmek, tüm ilişkilerde yakınlaşmayı, sevgiyi, başarıyı yasaklayıcı bir faktördür Diğer bir deyişle; kişinin özgüveni, beklenmedik bir duruma harmoni sağlayabilecek, kuvvet bir koşula katlanabilecek direnci yaratıcı esas unsurdur Yakınlarının güven duygularından cesaret alan bir çocuğun durumlara yaklaşımı dar, kavrayışı güçlüdür Özgüven duyguları gelişmiş çocuklar arkadaş gruplarıyla ve yetişkinlerle uygun Irtibat kurabilirler Başlıca sen bunu başarabilecek güçtesin, sana güveniyorumsözleri, anne babanın çocuklarına gerektiğinde söyleyebilecekleri sihirli sözlerdir Çocuk başkalarına ve kendine dair yapıcı duygu ve düşünceleri bu biçimde geliştirebilir, sorumluluk alabilir Bebeklikte sevgi, ilgi ve şefkat eksikliği, Anneden uzun süre öbür kalmak, Anne babanın eğitimlerinde, baskıcı ve kısıtlayıcı olması Anne babanın evden çekip gideceğini, kendini öldüreceğini söylemesi, Aile yaşantısının aralıksız şikayetçi bir etraf İçinde, müşterek olumsuz tavır ve tavırlarla sürmesi, Otoriter, katı, hoşgörüsüz aile ortamı, Asın tezgâhtar bir tavırla çocuğunu kollayan ve onda yetersizlik yaratan bir tavır İdinde bulunulması, çocukta güvensizlik yaratabilir Ona Nasıl Tezgâhtar Olabiliriz Çocuktaki olumsuz değişiklikleri dikkate almalı, bu olumsuzluğa neden olan kaynağı araştırmalıyız Kaynak belirlendikten daha sonra, bıktırıcı durumun yerini, zamanını ve sıklığını araştırmalıyız Çocuğun verdiği tepkileri belirlemeliyiz Çocuğun durumdan duyduğu kaygıları önemsemeliyiz Kaygısını Ifade etmesine ihtimal sağlamalıyız Tüm duygularını açıkça açıklama etmesi için sabırla, konuşmasını beklemeli, ona cesaret vermeliyiz Durumla ilgili çözüm önerilerini birlikte değerlendirmeliyiz Ona güvendiğimizi göstermeli, cesaretlendirmeliyiz Duygusal acılarına karsı sağduyu olmalı, hissettiklerini paylaşmalıyız Kendisini ezen çocuğa benzer sekildi davranması yönünde öğütler vermemeliyiz Sınıf içi (okul içi) arkadaşlık ilişkilerini gözden geçirmeliyiz (Eğer çocuğun kendine güveni azsa ya da çocuk pasifse, en ince ayrıntısına kadar faal, güçlü çocukların arasına yerleştirilmesi yanlış olacaktır Derslik, en azından çocukların tutum özellikleri yönünden dengeli olmalıdır) Onu, özgüveni geliştirici spor, sanat gibi etkinliklere yönlendirmeliyiz Anne baba veya eğitimcisi olarak, çocuk yetiştirme tavır ve davranışlarımızı her tarafta gözden geçirmeliyiz