Bir avuç düş Yumuk bakışlı bir çocuğum Başımı omzuna dayadığım annemin kollarında ufacık avuçlarıma iri hayaller doldurmuşum: Biliyor musunuz? Iri bir sevdam olacak benim Sevgilim olacak dizlerine uzandığım Sevgimin büyüklüğünü sorgulayan gözlerle bakarken gözlerime, iki yana çözülmüş kollarımla ‘İşte bu dek!’ demiyeceğim elbet Şiirler yazacağım sevgiye dair, sevgilimin deniz gözlerine Daha dün sığ göllerde öğrendiğim yüzme, biliyorum engel olamayacak boğulmama o engin denizde Adımları, bende sıcacık bir sevda haritasının sınırları olacak Ve o sınırları geçirmek için bastığım her adımda aranacak yüreğim Oysa aylar önce olduğu gibi o gün de hiçbir kaçak his bulunamayacak o sevda bavulunda Ve aylar daha sonra, canının sıkılmaması için herşeyi yapmaya hazırlanmış olduğum sevgili, sanının sıkılması için herşeyi yapmaya hazırlanmış insanları sevdiğinda öğreneceğim sevginin anlamını Değersizliğin değerine tanık olduğumda hiçbir değeri kalmayacak aşkımın İşte o gün, birincil onun yüzünde göreceğim güzelliğin çirkinliğini… Ve biliyor musunuz? Büsbüyük arkadaşlarım, arkadaş bildiklerim olacak benim Bir top sevinç yumağını birlikte doladığım, bir yalan teselli için mumla aradığım dostlarım Geceleri çukuruna düşmekten korkarken belediyenin, apaydın bir günde kırılacak dost kuyularında yüreğim Kim bilir! Ola Ki dünyalara değecek dostlarım da olacak Tereddütsüz sırtımı dayayabileceğim birkaç devasa çınar ağacım Olur da günün birinde dünyanın açgözlülük ateşinde yakılmak için kesilirlerse, dünyalara sahip olan ben yine sahipsiz kalacağım… Başımı omzuna dayadığım annemin kollarında küçücük avuçlarıma kocaman hayaller doldurmuşum Usulca kaldırıp başımı nemli gözlerle anneme sesleniyorum: ‘Annem; hayal kırıklıklarımın ressam yapıştırıcısı N’olur söyle! Kırık da olsalar almasınlar oyuncaklarımı Büyümek istemiyorum… özel baskı